• --- spoiler ---

    liam neeson'un fuatavni ile uğraştığı film
    --- spoiler ---
  • izlemesi zevkli, aksiyonu bol, insanı gerim gerim geren bir film. son aylarda çıkan macera filmlerinin iyilerinden.

    --- spoiler ---

    taken serisi falan derken bu cool, karizmatik, kavgacı adam imajı liam neeson'un üzerine iyice oturdu...

    bir kere filmin büyük bir avantajı var; tamam kapalı alan filmleri çekmek zordur. seyirciye gösterilecek dağ, bayır, deniz, göl gibi farklı farklı mekanlar ve değişik insanlar olmadığından yönetmen ilgiyi yüksek tutmak için uğraşır da uğraşır ama uçakta geçen kapalı alan filmleri tam tersidir; muhtemelen insanlar bu tür bir trajediyle kolay empati kurabildiklerinden olsa gerek aha uçak düşüyor, düştü, düşecek diye ekrana yapışıp kalırlar. tabi hakkını yemeyelim bu film bu dürtünün üzerine de bir şeyler katmış. suçluyla mesajlaşma ve bunun ekranda akması mesela görsel açıdan başarılıydı. suçluların bill'in üzerine oynaması, bill'in de paranoyaklaşıp sağa sola koşturması da başarılıydı. ilk adamı tam 20 dakika sonra bizzat kendisinin öldürmesi, bu adamın da uçaktaki diğer polis olması da senaryonun gücünü gösteriyordu.

    tabi filmin zayıf yanları da var; mesela aksiyon ne kadar sağlamsa karakterlerin ele alınması o kadar zayıf. bill'i çok az tanıyoruz mesela; tam olarak neden içinde bulunduğu duruma düştüğüne vakıf olamıyoruz. daha doğrusu bu bize söyleniyor ama pek hissedemiyoruz. benzer şekilde julianne moore'un karakteri de aşırı yüzeysel. zaten kendisini biraz romantizm olsun, aynı zamanda da şüphe çekip seyircilerin aklını bulandırsın diye senaryoya eklemişler muhtemelen; bu yüzden de hem onun karakterine dair bilgi edinemiyoruz, hem de şüpheli hareketlerinden dolayı mesafeli yaklaşıyoruz. keza hostesimiz nancy'nin falan olayı ne hiçbir fikrimiz yok... yani özetle tanımadığımız, bilmediğimiz insanlar birbirlerini yiyorlar.

    bir de ek; son zamanlarda izlediğim birkaç filmde daha vardı. amerikan sineması herhalde bir dönem çektiği filmlerde her taşın altından cahil, köktendinci ve sürekli belinin etrafına sarılı bir bomba düzeneğiyle dolaşan müslüman arapları çıkartmış olmasının "özrünü" filmlere doğru, dürüst, nitelikli müslümanlar koyarak diliyor. bu filmde de dr. fahim nasir kafasında takkesiyle bir yandan bill'e yardım ediyor, diğer yandan kendisine ayrımcılık yapmasına rapmen polis memuru reilly'e...

    --- spoiler ---
  • bulgaristan'da yol üzerindeki tekel bayiileri bu şekilde adlandırılır ve bu dükkanlar yöre insanının içki-sigara merakından ötürü non stop* hizmet verir.
  • habertürk'ün yalancısıyım:

    abd ve daha pek çok ülkede vizyona çıktığı hafta sonunda box office şampiyonu olan non-stop nefes kesici temposuyla gösterime girmesi için gün sayılan filmlerden. 21 mart’tan itibaren filmi izlemeye gidecek sinemaseverleri ilginç bir sürpriz de bekliyor: non-stop’ta liam neeson türkçe mesajlaşıyor! 2014’ün en merakla beklenilen filmlerinden non-stop için calinos films filmin yurtdışındaki yapımcılarıyla ortak bir çalışmaya giderek filmdeki sms mesajları türkçeleştirildi. liam neeson’ın yerden 12.000 metre yükseklikte 146 kişinin hayatını kurtarmak için zamanla yarıştığı filmde telefon mesajları özel bir yer kaplıyor ve sık sık ekrana geliyor. filmin türkiye’de gösterilecek versiyonu için tüm bu mesajlar ve telefon ekranları yapımcılar tarafından özel bir teknikle türkçeleştirildi. böylece türk izleyiciler bu mesajları altyazı olarak okumak yerine gerçekten telefon ekranının içinde türkçe görecek. bu uygulama, filmin heyecan ve sürükleyicilik dozunu daha da artıracak.
  • atılan mesajların türkçe ekrana geldiği filmdir. izlerken güzel hissettiriyor :)
  • çıtır çerezlik bir film. aksiyon macera olduğundan sıkılmazsınız, ancak vay be seyrettim acayip oldu türünden birşey değil.

    zaten uçak olayı defalarca işlenmiş bir tema. buradan artık orijinal birşey çıkması zaten imkansıza yakın.

    liam neeson da nasıl bir tip ve konuşma varsa adama sorunlu yakıştırması yapılmış ama kendini ispatlamaya çalışan tip rolü için var. kısacası liam böyle filmler çeksin hep seyredelim.

    bir unknown değil ama. ona yaklaştırmaya çalışmışlar ama başaramamışlar.

    kısacası güzel vakit geçirmelik film.

    edit: he bir de hesap numarası ch ile başlıyordu hatırlarsanız. isviçre hesabı demenin üstü örtülü yolu olmuş.

    --- spoiler ---
    türkçe mesajlara gerek yoktu bu arada.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    bomba gibi filmdir.
    --- spoiler ---
    gitmeden beklentimin düşük olduğu, izlerken "iyi ki" dediğim, başrolünü liam (tersi mail oluyor!!!) neeson'ın oynadığı son yılların en güzel uçak macerası aksiyonu filmdir.
    gitmeden önce gazetelerde görünen 3 yıldızlık eleştirilere edecek çok küfürüm var. belli ki filmi izlemeden yazmışlar. filmi izleyerek yazmışlarsa da en azından "daha ne istiyorsun hayvan" demek istediğim kişilerdir. haa bir de sinemedan çıkan, yanında bomba gibi iki geri zekalı kızla, düşük belli pantolonunu kıçının üstünde tutmayı başaran, pis sakallı her şeyi bilen hödük de olabilir. kendisinin yorumu "bu ne yaa, ben film diye truva'ya derim" olmuştur.
    telefonla yapılan mesajlaşmaların türkçe olması, bir gizli reklam filan mı var diye düşündürtmüştür.

    filmdeki en büyük yanlışı ise, düşen basınç nedeniyle açılan oksijen maskeleri sahnesinde gördüm. türkiye'nin turizm yüzü olmaktan aforoz edilen julianne moore, yanında oturan ve londra'ya babasına gitmek için tek başına yolculuk yapan becca'ya hemen maskeyi taktı. halbuki, önce kendisine sonra çocuğa takması gerekirdi. bu film değerlerimizle alay edip, bizi incitmektedir, milletimizin genç nesillerini tuzağa düşürmek için yapılmış komplolarla doludur. gitmeyin, görmeyin.
  • valla ne diyeyim nefis film . genel olarak çok güzel son yarım saati harika son 5 dk sı inanılmaz. bittiğinde tuttuğunuz nefesi bırakınca rahatlatan bir film olmuş. bu adamın pek boş filmi yok zaten
  • 2014 model "flight plan 2" olmuş. kapalı mekanlarda geçen filmlere bayılırım.

    fragmanından konusunu anlamışsınızdır, tekrar yazmıyorum.

    ama maalesef filmin türkiye'de ne zaman gösterime gireceği belli değil.
  • bu başlık altında yapılan yorumların çoğunun doğru olduğu film.(ki buna ben bile şaşırdım. genelde kalite filme bile 'olmamış' diyen mallar ile dolu buralar)

    ne o yorumlar ?
    klişeye evet, kaçmış ama izlettiriyor kendini.

    bi ara 'usual suspects' yapacak mı diye düşünmedim değil.

    benim aklıma en çok takılan nokta, liam abi ikiliden beyaz olanını 'kim sana beni sordurttu, bul uçakta' diye gezdirirken bi şişmanı gösteriyor. o elemansa 'what you talkin about' diyor ancak liam bu karışıklığın üstüne gitmiyor. orası geçiştirilmiş.

    bi de trailer'ın da turuncu ablanın böyle çakal bakışlı 3 sahnesini koymuşlar. tamamen algıyı film sırasında 'ulan acaba bu mu' dedirtmek için.
    elalem trailer'da bile nasıl ince dokuyor görüyor musun ey sözlükçü.
hesabın var mı? giriş yap