• kadın düşmanı şarkılar yazan repçi.
  • gına geldi valla(bkz: türkiyeden siktirolup gitmek)
  • kendisi kendine "rapin kralı" demektedir. haklıdır da. zamanında attığı disslerle rap dünyasının içinden çokça geçmiştir. eksik etek parçası için "öylesine yaptım ve arkadaşlara msn üzerinden attım sonra bi baktım ki her yerde" gibi bi yorum yapmıştır. bu arada eksik etek ben dahil bir çok kişinin ergenlik sembolüdür. sadece küfürbaz ve diss adamı da değildir aynı zamanda. (bkz: çıktık yine yollara) (bkz: depresyon oteli) gibi parçaları ap ayrı bir yerdedir rap adına.
    ve son olarak (bkz: kezban) parçasını dinlemeyen varsa açıp dinlesin muhtemelen "oha bu benim eski sevgilim değil mi lan" diye tepki verecektir.*
  • uzun süredir sadece türkiye'de değil dünyada da trap'in yükselişiyle zaten ara ara dinler olduğum rap müzikten iyi soğumuştum. bir run the jewels açar dinlerdim. ki onu bile dinlemez oldum o derece uzak duruyordum. çevremdeki insanların da bu kalitesizliğe vasatlığa tamah edişiyle de nefrete dönüşmüştü hislerim.

    ama bu yakışıklı abimizin gelip masaya vuruşuna hasta oldum hasta. üstün bir zekanın ürünüdür mekanın sahibi. hem şarkı da hem de klipte olan o ikiye bölük adeta tiyatral diss bir sanat eseri yahu! ilk verse'deki parodi bile aslında yeterliyken daha açık konuşarak tokatları gelişine dizdiği ikinci verse'le noktayı koymuş kendisi.

    çok iyi oldu bebelere bu ders.

    he ama norm ender tokatı basıp ortadan yok olursa piyasa gene bu bebelere kalır. umarım devam eder.
  • küçüklüğümün en iyi rapçisidir. zaten rap dinlerdim bir.
    hatırlıyorum da bir ara "sözlerimi geri alamam" parçalarını çıkardığı dönem veya öncesinde röportaj yapmıştı.
    ve röportajda şunu demişti; "artık parçalarımda küfür etmeyeceğim."

    belki de hala onun etkisinde ve hafif davranıyor.
    düşünsenize ceza ve sagopaya attığı dissler gibi diss atsaydı?

    direkt olarak şu ankinin 2 katı dinlenirdi.
    şu adamdan diss yemekten korkardım ben. bir de böyle diss yesem kesinlikle cevap vermezdim. sonra gaza gelip siker belamızı.

    bunları yazdım ama hep küçüklük zamanlarımı hatırlattığı için farklı bir hissi var.

    hiçbir zaman rapeye bağlı olamam bu hayatımda bundan sonra. hem tarzım değil hem de birbirine laf atmalar artık bu rap kültürü haline gelmiş durumda. ve çocukça.

    ama işte norm yapınca başka oluyor.

    düşünün ki bir de ermanla diss yapıyor. aman yarabbi kaaaaaç.

    küçüklüğümde laf sokmalı şeyleri sevdiğimden ötürü değişmeyecek hiç bir zaman bendeki yeri. şu anki fikirlerime saçma gelse de her zaman ayrı kalacak.

    bir eminem bir bu.
    sikmişler rapi yoksa.
  • tum 6 yasindan beri metal dinleyenler adina soruyorum,
    sevgili rap severler ve rap bilirler,
    simdi bu adam iyi bir repci mi? camiada bir klasi var mi? bu abiyi ovuyo muyuz yani? su konuyu netlestirelim yatacam bak kac oldu saat yether.

    sonuç editi: önemli biri. boş adam değil. acayip kaliteli işleri olmasa da piyasada ağırlığı var.
  • öncelikle mekanın sahibi ile ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenler şu klavuza bir göz atabilirler.

    (bkz: #92930773)

    gelelim kliple ilgili bazı hoş anektodlara;

    * klibin ilk bölümünde sözlerle uyumlu olarak kadınlar, arabalar mevcut çekim ise aşağıdan yapılmış. yönetmen boktan müzik eşliğinde bir nevi norm ender'in dolce'sini izletmekte. ancak ikinci bölüm ve gerçek rap ile birlikte kamera açısı yukarı çıkmış, seyirci yani gerçek rap dinleyicisini ilahlaştırılmış, artık kadınlara arabalara da ihtiyaç yok. ender'in etrafında yalnızca rap dinleyicileri var

    * corvette'in plakası kng (king, kral) ikinci bölüme hemen geçerken spin drift yapmakta... başka bir deyişle kral dönüyor.

    * klipte araçta norm ender'in yanında oturan kasap tiplemesi ezhel'in kafanda kur şarkısında diss attığı nusret'i temsil ediyor.

    * klibin başında görünen tablo sanat dili olarak meşhur kaplumbağa terbiyecisi'ni anımsatmakta... rapper terbiyecisi için hoş bir benzetme olmuş

    * norm ender için bugüne kadar tarzından ötürü "türk eminem" yakıştırması çok yapılmıştır. klipte ara ara çıkan alttan çekim uçuşan kostüm eminem'in slim shady, without me kliplerinde kullandığı kostümü andırmaktadır. ayrıca eminem'in tıpkı benzer şekilde trapçi lil pump'ı madara etmesi de senaryoya oturmaktadır. bu hali ile norm ender eminem ekolüne benzetilebilir, kostüm seçimi de bundan rahatsız olmadığının göstergesi

    * şarkıdaki geçen entry'de belirtmeyi atladığım bazı detaylara gelirsek, birinci kısmın sonundaki "cant resist (dayanamamak)" ifadesi ile birlikte ender'in de saçma sapan trap yapmaya dayanamayıp kendi tarzına geçmesi hoş bir detay olmuştur.

    * ezhel'in küvet isimli parçası son derece cinsellik temalı ve hard bir parçadır. küvette yatarak sevişilir. ender bizde küvet yok duşakabin diyerek ezhel'i ayakta becerdiğini ima etmiştir.

    * sosis salam mevzusu ezhel'in şehrimin tadı isimli parçasında bir marketten sosis ve salam çaldığını itiraf etmesine göndermedir. ayrıca seçim döneminde norm ender ezhel ve fanlarını ekrem imamoğlu'na yapılan haksızlık karşısında pasif kalmakla, tatlı su anarşistliği yapmakla suçlarken "size sosis mi salam mı soksam" şeklinde bir gönderme daha yapmıştır.

    daha dikkatimi çeken olursa editlerim...
  • türkiye’nin yıldızları (akademi türkiye) de olabilir tam hatırlamıyorum. rap dışında pop şarkı söylenmesi de istenmiş ancak kendi tarzından vazgeçmeyip yarışmadan elenmeyi göze alan koca yürekli şarkıcı.
  • bilen bilir, kendisini ve agresif tavırlarını pek sevmem. ancak sezar’ın hakkının sezar’a verilmesi gerekiyor. 18-19 yaşında bir ergenken geyiğine yaptıkları bir şarkı üzerinden 35 yaşına gelmesine rağmen cinsiyetçilik eleştirisi yapılıyor bu adama. bu eleştirileri yapan insanlar annelerinin karnından full paket aristokrat doğmuş olacak ki insanların değişebileceğini/gelişebileceğini göz önünde bulunduramıyor. şuradaki bizim yaş grubunun (89-92) erkek popülasyonunu çevirsek %99’u eksik etek’i ayıla bayıla dinlemiştir, aksini söyleyen de yalan söylüyordur. %1’lik kısım da st joseph mezunu kibar çocuklar. kaldı ki sanki rap camiasında tek cinsiyetçi parçayı yapan ender, gerisi çiçek çocuklar..

    her neyse nereye geleceğim, mekanın sahibi parçasıyla uyuşuk beyinli popüler kültür köpeklerinin içinden öyle bir geçti ki her tarafı duman ve yanık kokusu sardı. mumble ya da t-rap denen maymunluğa, şaklabanlığa, kepazeliğe yapılması gerekeni yapıp daha önce defaatle bahsedildiği gibi tepki oylarını konsolide etti. fero’yla bu kadar oynaması normal çünkü peynir beyazı bir adam olmasına rağmen ağzından zenci/nigga lafı eksik olmuyor, e haliyle aşşşırı sakil duruyor bu durum. evet, amerikan tarzı o leş türler yapılacaksa yapılsın da peynir beyazı adam nigga diye gezmesin bi’ zahmet. kaldı ki diss’teki aslan payını yedikten sonra yapabildiği tek şey elin şeycağızıyla gerdeğe girmek oldu. yok çünkü yeteneği falan, istese de track yapamaz. bak sercan’a aşırı boktan bir şey olmasına rağmen normal rapper hareketi olarak track yayınladı.

    işin siyasi boyutunda sercan’ın ciddi ciddi araya kaynadığını düşünüyor insanlar, ona da katılmıyorum. sercan para ve popülerlik için bu yolu seçti ve öyle bir suç tanımının nazarımda olmamasına rağmen uyuşturucuya özendirme suçunu hakeden 3-4 adamdan biri şu anda. bu arada şarkıdaki en baba punch’ı yiyen de o oldu “tabi yüzüne bir dövme, demode bir reggaeton’a bas autotune’u ol lil pump” kısmında. doksana takılmış bir tespit.

    dün gazeteduvar’da hakkında yazılan yazıya ağzımla gülmediğimi söylemem gerekiyor. okuduğunu anlamayan (güçlü zayıfı ezemeyecek ve bebeler lafıyla aşağılayamazsın ahahahahahaha) ve twitter hesabı açarken “türkçe karakter kullanmayın” uyarısına binaen kullanıcı adını @anlmertzsoy yapan bir avelin yazdığı yazı ancak o kadar olur. o yazı ender’in etnik faşistleri hakikaten de çıldırttığının göstergesi.

    sonuç olarak gayet güzel bir iş yapmış, kimini (malum tayfa) yaptığı şarkıyla kimini de (sansar) kıskançlıktan kudurtmuştur.

    la bebe koş, la bebe coş..
  • mekanın sahibi klibiyle bildiğin ders vermiştir.
hesabın var mı? giriş yap