• beynin işlev ve bozukluklarıyla ilgili biyolojik, psikolojik, tıbbi ve sosyal bilim disiplinleri arasında işbirliği ve eşgüdüm sağlayarak, beyin işlevlerinde bozukluğa yol açan hastalıkların etiyolojisi, patofizyolojisi, tanı ve tedavisi ile uğraşan ile uğraşan bilim dalı.
  • meraklısı için; motomot aynı isimle oldukça başarılı bir sitesi var şurda
  • 1099 çocuk çocuk ve ergen üzerinde yapılan araştırmada yoksulların beyinlerinde binde 6 oranında yuzeysel küçülme keşfedebilen bilim dalıdır (california üniversitesi nörobilim birimi)

    http://news.sciencemag.org/…rowth-children-s-brains
  • alan dışı biri olarak ilgilendiğimi söylediğim de cahillerin kıçlarıyla güldüğü bölüm. *
    hatırladığım kadarıyla *, mıt open coursesta fizik bölümü dersleri arasında computational neuroscience var. insanlık tarihinin başlangıcından bu yana, tüm bu veriyi yorumlayıp , matematiği , sanatı , ruhu ve daha nicelerini oluşturmuş olan beynimizi; sadece biyolojinin açıklayabileceğini sanmak , bence beyninizi çok kullanmadığınızın göstergesi. nörobilim ya da sinirbilim dediğimiz bu alan, oldukça interdisipliner bir alandır. bilgisayar mühendisliğinden tutun, eğitim bilimlerine kadar işin içine dahil olabilir. eminim gelecekte daha fazlasını kapsayacak, daha fazlasına etki edecektir.

    not:
    pozitif bilimler bile her şeyi açıklayamıyorken, bir takım multidisiplinerliğin tanımından yoksun , dar görüşlü insanlara ben nasıl kendimi açıklayayım.
    sinirliyim sözlük.

    yıllar sonra gelen edit: alan dışında kalmamak için bölüm değiştirdim. interdisipliner bir alanda ne alan dışı kalması ama o zamanlar öyle düşünüyormuşum işte. bilişsel olarak içinde olmaya gitgide yaklaştığım alan.
  • ucube bir kavrammis yeni duydum. neuroscience ingilizce bır kavram turkcelestirmek istiyorsak sinirbilimi diyebiliriz bence. almanci gibi yarisi yabanci yarisi turkce kavramlar kullanmak sacma oluyor.
  • psikeart'ın bu ayki 60. sayısında ele alınan konudur.

    bilimsel alt yapısı olmayanlar için bu çetrefilli konuya güzel bir girizgah olmuş. akıl hastalıkları ve tedaviler, evrim, zaman algısı, kimlik ve kişilik, aşk, utanç, korkular, bağımlılık, yapay zeka, sosyal etkileşim, dinler ve metafizik, müzik, görmek ve sinema konularının nörobilim çerçevesinde ele alınmasının yanı sıra, nörobilimin geleceği de masaya yatırılmıştır. konuya ilgisi olanlar, psikeart'ın bilgiye doyuran bu sayısını mutlaka edinmeli.
  • yakın geleceğin "bilim kolu". bana göre her bilimseverin ilgi duyması gerektiği bir alan.
  • ilgililerinin aşağıdaki siteyi takip etmesinde fayda olan bilim kolu.

    https://neurosciencenews.com/
  • filozof baruch spinoza, satürn'ün halkalarını keşfeden fizikçi&matematikçi huygens, ünlü filozof&matematikçi descartes, dünyanın en ünlü ressamlarından rembrant, filozof&matematikçi leibniz ve fizikçi&matematikçi newton arasında bir bağlantı var. tıpkı einstein, kafka ve freud arasında prag'ın entelektüel gece hayatı vasıtasıyla bir bağlantıları olduğu gibi.

    neuroscience'ı, zihin ve beyin etkileşimini, bilincin nasıl oluştuğunu, nöronlar arası bağlantısallığın önemini ve tabii ki üstte bahsettiğim spinoza, huygens, descartes ve rembrant arasındaki bağlantıyı* merak ediyorsanız, prof. dr. türker kılıç'ın şu sunumunu izleyin derim: https://youtu.be/_7hlhnewq7i

    sunumda geçmiyor ama bilgisayar bilimlerinde metcalfe kanunu(bkz: metcalfe's law) diye bir şey var. şöyle bir şey: https://hizliresim.com/u4leyi

    metcalfe kanunu, bütün parçaların toplamından fazladır şeklinde de yorumlanabilir. türker hocanın da bahsettiği autopoiesis kavramını ve metcalfe kanununu, kendi hayatımıza yorumlayacak olursak; bizler bağlantısallık sayesinde varoluyoruz, varolduğumuzu hissediyoruz. hem nöral, hem sosyal anlamda bu böyle. tek başımıza bir hiçiz*, içinde bulundumuz ağ kadar, iletişimde olduğumuz insanlar kadar değerliyiz/üretkeniz/yaratıcıyız.

    eğer birini kaybettiğinizde, beş kişilik bir grubun içindeyseniz, aslında dört bağlantı kaybettiniz demektir; eğer iki kişilik bir grubun içindeyseniz, bağlantınızın tamamını kaybettiniz demektir.*

    bu konuları konuşmaktan çok keyif aldığım nöral bağlantımı kaybettim bir süre önce. benim için önemli bir bağlantı gitti aslında. iki senedir yazmıyorum ama bu sebeple bazen buralara yazabilirim yine. çünkü insan paylaştıkça mutlu olan bir canlı.
  • sinir bilimi. beyin görüntüleme teknikleri (bkz: mr) (bkz: fmr) (bkz: eeg) (bkz: pet) geliştikçe bu bilim dalıda gelişme gösterdi. çünkü görüntüleme teknikleri sayesinde nöronlar ile aramızdaki bağ gittikçe arttı. onların dünyasını inceledikçe onları daha iyi anlamaya ve insan beyninin sırlarını çözmeye başladık.

    daha çok yolumuz var. çünkü bu teknikler dahi hala tek bir nöronu görüntülemek için yetersiz. görüntüleme tekniklerimizde aldığımız geri dönütler bile milyonlarca nöronu içeriyor. ilerleyen dönemler de eğer ki tek bir nöronu görüntüleyecek seviyeye gelirsek, bu sayede çeşitli psikolojik sorunlarda daha başarılı sonuçlar alabiliriz. beyin ameliyatlarında artık nokta atışları yapacak hale de gelebiliriz. yapay zeka konusunda da insan beyninin çözümlenmesi yardımcı olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap