• destur, sozleri...

    so close, no matter how far
    couldn't be much more from the heart
    forever trusting who we are
    and nothing else matters

    never opened myself this way
    life is ours, we live it our way
    all these words i don't just say
    and nothing else matters

    trust i seek and i find in you
    every day for us something new
    open mind for a different view
    and nothing else matters

    never cared for what they do
    never cared for what they know
    but i know

    so close, no matter how far
    couldn't be much more from the heart
    forever trusting who we are
    and nothing else matters

    never cared for what they do
    never cared for what they know
    but i know

    never opened myself this way
    life is ours, we live it our way
    all these words i don't just say

    trust i seek and i find in you
    every day for us, something new
    open mind for a different view
    and nothing else matters

    never cared for what they say
    never cared for games they play
    never cared for what they do
    never cared for what they know
    and i know

    so close, no matter how far
    couldn't be much more from the heart
    forever trusting who we are
    no, nothing else matters
  • aradan yillar gecmesine ragmen hala dinleyebildigim. daha 10. senesinde klasik olmayi basarabilmis black album basyapiti. ilk entry'si olmaktan gurur duydugum masterpiece.
  • james hetfield'in "konserlerde bu parcayi caldigimizda birbirlerine sarilan/opu$en ciftler gormeye dayanamiyorum/anlayamiyorum" diye soz ettigi parca..
  • çok yakın, ne kadar uzak olsa da...
    nasılsa kalbimden uzak değil ya
    güvenelim her zaman kim olduğumuza
    ve her şeyi boshwer bunun dışında!

    hiç açmamıştım kendimi bu kadar...
    hayat bizim! herkes kendince yaşamak zorunda!
    bütün bu kelimeler ağzımdan çıkmasa da...
    sen her şeyi boshwer bunun dışında!

    seni arıyordum ve buldum, inan bana!
    bize yeni bir başlangıç her gün nasıl olsa
    aç zihnini farklı bakış açılarına...
    ve her şeyi boshwer bunun dışında!

    ne yaptıklarını takmadım asla!
    ne bildikleriyse değil umrumda!
    biliyorum ama...

    çok yakın, ne kadar uzak olsa da...
    kalbimden uzak değil ya nasılsa
    güvenelim her zaman kim olduğumuza
    ve her şeyi boshwer bunun dışında!

    ne yaptıklarını takmadım asla!
    ne bildikleriyse değil umrumda!
    biliyorum ama...

    hiç açmamıştım kendimi bu kadar...
    hayat bizim! herkes kendince yaşamak zorunda!
    bütün bu kelimeler ağzımdan çıkmasa da...
    sen her şeyi boshwer bunun dışında!

    seni arıyordum ve buldum! inan bana!
    bize yeni bir başlangıç her gün nasıl olsa
    aç zihnini farklı bakış açılarına...
    ve her şeyi boshwer bunun dışında!

    ne dediklerini duymadım bağırsalar da!
    hiç katılmadım zaten oyunlarına!
    ne yaptıklarını takmadım asla!
    ne bildikleriyse değil umrumda!
    biliyorum ama...

    çok yakın, ne kadar uzak olsa da...
    kalbimden uzak değil ya nasılsa
    güvenelim her zaman kim olduğumuza
    ve her şeyi boshwer bunun dışında!
  • türkiye'deki bütün rock dinleyicilerinin müziğe başlama hikayeleri aşağı yukarı birbirine benzer. özellikle internetin yaygın olmadığı dönemde hepimiz bu müzik türünü başkalarından öğrendik. işte bir arkadaşımızın liseye giden abisinin albümlerini karıştırdık, komşunun yaşı büyük oğlundan tavsiye aldık, siyah t-shirt giyip gitar kursuna gidenlerin muhabbetlerini dinledik falan.

    bir başka ortak özelliğimiz de zamanında hepimizin bir şekilde metallica ile haşır neşir olması. evet, daha sonra kimimiz 70'lerin rock gruplarına sardık, kimimiz tarzını daha da sertleştirip norwegian black metal'e kaydı, kimimiz de enstrümana ağırlık verip jazz falan dinlemeye başladı. ancak bazı şarkıların yeri hiç değişmedi.

    bu nedenle nothing else matters bir çok insan için introduction to rock music gibi bir konuma sahip. ben de bu şarkıyı yüzlerce kez dinlemişimdir. tabi o zaman ne sözleri anlıyordum ne de şarkının yazılış hikayesini biliyordum. ancak james'in vokaliyle hüzünlenip kurşun kalemlerle lars'a çok eşlik etmişliğim vardır. şimdi de istedim ki gitarından vokaline, sözlerinden davul partisyonuna şarkıyı şöyle bir irdeleyelim.

    şarkımız dünyanın en basit ancak en akılda kalıcı arpejlerinden biriyle açılıyor. eğer gitarı farklı bir akor düzenine göre çekmediyseniz tüm teller boştayken çaldığınız akor open e oluyor. james de şarkıya en üstteki e, g-b-e-b-g tellerinde gezerek başlıyor. burada önemli olan nokta şu. normalde eline gitarı alan her insan bu arpeji çalabilir ancak bu zamanı bulmak çok önemli çünkü şarkı bundan sonra bu arpejin ritmiyle devam ediyor.

    kayıtlardaki gitar tercihi de biraz ilginç. normalde şarkı sürekli arpej üzerinden gidiyor. james lirikleri söylerken bile arpej düzeninin farklı varyasyonları tekrar ediliyor arkada. ancak kayıt james'in üzerinde "so fucking what" yazan 1987 esp mx-220'siyle yapılmış. bu da bir problem çünkü arpej, bazı yerlerinde tellere vuran elinizin orta ve yüzük parmağını da kullanmanızı gerektiriyor ve gitarınızın üzerindeki teller dandikse bu durum etüt sırasında ıstıraba dönüşebiliyor. o yüzden elinizde varsa güzel bir akustik gitar ile daha keyifli bir şekilde çalabilirsiniz bu kısmı.

    yukarıda şarkının bir hikayesi olduğundan bahsetmiştim hemen ona da değinelim. rockstar'ların en büyük problemlerinden biri bitmek bilmeyen turneler ve sevdiklerinden uzak kalmak malum. farklı bir zaman dilimine gidip jet lag olmak, evinde uyuyamamak, yerel basına röportaj vermek, full enerjiyle sahneye çıkıp belki de sizi senelerdir bekleyen hayranları hayal kırıklığına uğratmamaya çalışmak, sahne hazırlığında bir şeylerin sürekli ters gitmesi gibi bir yığın stresli durum var. sonuçta milyon dolarlar kazanıyor olsalar da bu sanatçılar da insan ve bir çok grup üyesinin bu durumdan şikayet ettiğini görebilirsiniz röportajlarında.

    james de nothing else matters'ı turne sırasında görüşemediği kız arkadaşıyla telefonda konuşurken yazmaya başlamış.

    "so close no matter how far" (çok yakın yine de çok uzak),
    "never opened myself this way" (kendimi hiç bu şekilde açmamıştım),
    "all these words i don't just say" (bunları öylesine söylemiyorum),

    gibi dizeler tam olarak o aradaki özlemi anlatıyor zaten. lirikler de bu yüzden hem çok öznel hem çok samimi. şarkının bu kadar sevilmesinin sebebi de james'in içini dökmesi ve bu duyguların dinleyiciler arasında karşılık bulmasıdır belki de.

    kaydın öne çıkan bir diğer noktası da lars'ın davulları. lars burada rock şarkılarında kullanılan 4/4'lük enerjik ritmin yerine slow parçalara daha uygun olan 3/4'lük ritm kullanıyor. geçişlerde de crash'lerden ve tom'lardan destek alıyor. davulların ben buradayım dediği ise iki nokta var. birincisi şarkının ikinci nakarat kısmı bitince gitarlar geçiş kısmı çalıyor. orada el, snare drum'ın üstüne konulup vuruşlar çok ufak bir bilek hareketiyle davulun kenarına yapılıyor. o da çok sade ve hoş bir ses çıkarıyor. ikincisinde de solodan önce snare drum ile tom'lara aynı anda seri şekilde atak yapılıp şarkının enerjisi yükseltiliyor.

    solo kısmı da hayli ilginç. metallica'da normalde solo ve lead'leri kirk çalıyor malum. bu şarkının ise kaydı dahil solosu james'in eseri. hatta kirk "albüm çıktı, turneye çıkana kadar gitarlarını çalmayı öğrenmemiştim." demişti bir yerde. biraz da bu nedenle solo speed picking, tapping gibi teknikleri içermiyor. daha çok gitarı ağlatan bend'ler var. bu tercih de şarkının thrash metal'den uzak sound'una daha çok uyuyor.

    fark edeceğiniz üzere şarkı aslında gayet sade. ancak duyguları aktarmak konusunda çok başarılı. çünkü temelde bir insanın geride bıraktıklarına duyduğu özlem sonucu ortaya çıkmış. bu nedenle "teknik kasmak" bu şarkıda o kadar işe yaramayacaktı. sonuç olarak sadece tellere vuran eli kullanarak yapılan bir arpej, seri şekilde çift kick kullanmaktan ya da teknik ağlatan bir solo yazmaktan daha etkili olmuş diyebiliriz.
  • eski bir sevgili için, ölen dede için, dinleyenler için vs. yazılmış olduğu söylenen bu klasikleşmiş parça için yine james hetfield' a ait olduğu söylenen " konserlerde bu parçayı çaldığımızda birbirlerine sarılan, öpüşen çiftleri anlayamıyorum.. " düşüncesine uyuz olduğum şarkı.. james abicim ;

    " so close no matter how far
    couldn't be much more from the heart
    forever trusting who we are
    and nothing else matters.. "

    diyorsun şarkında.. şimdi ben bu şarkıyı dinlerken sevgilimi düşünmeyeyim de kimi düşüneyim, neyi düşüneyim ?
    benim de algoritmam bi yere kadar işliyor ya da böyle hissetmek istiyorum.. kaldı ki senin de bu şarkıyı eski bi sevgilin için yazdığın, sevgilinden ayrılınca da dinleyicilerine ithaf ettiğin söyleniyor, buna ne diyeceksin ?
    neyse..
    saygılar abi..

    öte yandan solosunun, ritminin ve melodisinin çok basit oluşu bana basitliği değil, sadeliği hatırlatır.. piyasa olduğu da bir gerçek ama metallica'nın bunun için özel bi çaba harcadığını sanmıyorum..
  • uzakta da olsa farketmez
    kalbimin olduğundan daha yakın olamaz
    biz kim olduğumuzu bilelim de
    gerisi farketmez...
  • müslüm baba'nın yorumlaması gereken şarkı.
  • babamın teyzesi facebook'ta bu şarkının s&m videosunu paylaşmış. kadın 70 yaşında, facebook'ta okey oynaması bile başlı başına bir mucize iken bu şarkıyı paylaşıp "çok güzel.." yazması beni bambaşka bir boyuta sürükledi.

    demek ki kaliteli musiki sınır tanımıyor, herkesi etkiliyor.
  • klibinde metallica albumunun kapak tasarimini birbirlerine gosterip, ulan bu sefer paranin mina koycaz galiba seklinde konustuklarini dusundugum, birbirlerine malum metal isaretini yaparak siritan, basket oynayan, matalika elemanlarinin binbir goruntüsünün yer aldigi parca.
hesabın var mı? giriş yap