• uzaydan gelmiş gibi düşünenler için tanımımız gelsin:
    yılların buhar makinesi ile aynı kurallara bağlı çalışan hede.

    açıklayalım:
    nükleer reaktör aslında çok basit bir prensiple çalışmaktadır: "suyu kaynat, buharı sağda solda kullan"

    arkadaşlar işin içine atom girince işler çok komplike böyle bambaşka haller almıyor işte. yani nükleer denizaltı da, uçak gemisi de, santral de aynı boku yapıyor: su kaynatıyor.

    proses şu şekilde:
    - uranyumu parçala, enerji açığa çıksın.
    - çıkan ısı enerjisini başka bir ara maddeyi ısıtmak için kullan. (bizim örneğimizde su, isteyen süt filan da ısıtabilir, sorun değil)
    - ısınmış su buharlaşsın, basınçlansın, gitsin pervaneyi döndürsün. (yüksek enerjili kuru buhar, türbin kanatlarına çarpar, türbin döner)
    - dönen pervanenin ucuna bağla dinamoyu, yak ampulü (türbine bağlı alternatör elektrik enerjisi üretir, sen de kullanırsın)

    çok basit.

    komplike olan ne?
    bu yavşak uranyum, öyle yanar döner bişey ki çıkan ısıyı kontrol altına alamazsan gider sağı solu eritir. zaten ortalıkta bir sürü radyoaktif parçacık var, bunlar etrafa saçılır, biz de ölürüz. bu da gayet basit bir döngü.

    neden tehlikeli?
    çok düz düşünelim. iki seçenek var: tepkimeyle çıkan ısıyı kontrol altına alabilirsin ya da alamazsın. yani her iki durumun gerçekleşme olasılığı yarı yarıya. oranlar güvenlik önlemleri ve ıvır zıvırla kaydırılabilir. ama o bok yiyeni* kontrol altına almayı beceremedin diye ben ölmem arkadaşım. sen ölebilirsin o beni ırgalamaz.

    evet bir bilmeyenler için farklı teknolojiler bölümümüzün daha sonuna geldik. kib. öptm. bye.
  • genel olarak nükleer reaktörler yapılarındaki moderatör tipine, nötronların enerjisine ve moderatör-yakıt ikilisinin fiziksel durumuna göre türlere ayrılır.

    prensipte nükleer reaktör en içinde aktif alan, yansıtıcı, reaktör kabuğu ve ısı taşıyıcılarının giriş ve çıkış borularınan oluşur.

    aktif alan nükleer tepkimenin gerçekleştiği, yakıt çubuklarının bulunduğu alandır. yansıtıcı nötron kaçaklarını minimuma indirmek için yapılmış bir yapıyken reaktör kabuğu ise aktif zonu dışarıdan gelen tehlikelere, dışarıyı ise aktif alandan gelen tehlikelere karşı koruyan bir yapı olarak görülür.

    (bkz: yansıtıcı)

    (bkz: aktif alan)

    tepkimenin gerçekleştiği nötronlara göre reaktörler 3'e ayrılırlar: ısıl reaktörler, hızlı reaktörler, ara reaktörler.

    (bkz: nötron/@ecth)

    ısıl reaktörler günümüzde en yaygın olan reaktör tipidir. yakıt olarak uranyum 235 izotopu kullanırlar. içlerinde 100 kg/metreküp kadar yakıt ve moderatör olarak su barındırırlar.

    (bkz: moderatör)

    hızlı reaktörler enerjisi 0.5 mev'den büyük nötronlarla çalışan reaktör tipleridir. 1000 kg/metreküp'e kadar yakıt-moderatör konsantrasyonu barındırırlar. yakıt olarak ise uranyum235 ve uranyum 239 kullanırlar. konsantrasyonun bu kadar yüksek olmasının nedeni, nötronların enerjisi arttıkça çekirdekle tepkimeye girme olasılıklarının düşmesidir. bu düşüşü karşılamak amacıyla yakıt konsantrasyonu reaktör içinde yüksek tutulur.

    ara reaktörler ara nötronlar kullanan reaktörlerdir. moderatör miktarı ısıl reaktörlerden daha azdır. moderatör olarak ise sıvı metaller kullanılır.

    moderatör ve yakıtların fiziksel durumuna göre reaktörler homojen ve heterojen reaktörler olmak üzre ikiye ayrılırlar.

    homojen reaktörler moderatör ve yakıtın aynı fiziksel durumda olduğu reaktörlerdir ( katı-katı, sıvı-sıvı, gaz-gaz )

    homojen reaktörlerin yakıt- moderatör konsantrasyonunu kolaylıkla ayarlama, reaktörün kritik kütlesini gözle görülebilir şekilde düşürme gibi avantajları olduğu gibi yüksek radyasyon ışıması, yüksek korozyon oranı gibi dezavantajları vardır. deavantajları çok ciddi olduğu için genellikle bu tür reaktörler yapılmaz.

    heterojen reaktörler ise yakıt-moderatör ikilisinin fiziksel durumunun farklı olduğu reaktörlerdir. yakıt genellikle katı iken moderatörler sıvı veya gazdır. moderatör olarak su, ağır su veya sıvı metaller kullanırlar. dünya üzerinde kullanılan reaktörler genelde heterojen reaktörlerdir.

    ısı taşıyıcılarının giriş ve çıkışına göre ise tek kanallı- çok kanallı olarak ikiye ayrılırlar.

    ayrıca kullanış amacına göre üretici reaktörler ( yakıt üreten ), enerji reaktörleri, araştırma reaktörleri olarak da ayrılırlar.
  • reaktörün belli bir güç üreterek çalıştığı süreye reaktörün kampanyası adını veriyoruz. tüm kampanya boyunca reaktörün kritik seviyede kalması gerekiyor. bununla birlikte kampanyanın başlangıcında zincirleme tepkimenin yayılmasını sağlamak amacıyla kritik seviyenin biraz üstünde yakıt koyuyoruz reaktöre. bu oranın tüm yakıtın 0.006
    4 katını geçmemesi gerekiyor. kritik üstü seviyenin devam etmesini engellemek amacıyla yakıt konulurken aynı anda kontrol çubukları da reaktöre sokuluyor. genel reaktivite seviyesi dediğimiz oran da aslen budur. kontol çubukları olmadan kampanyanın başlaması ve devam etmesi için gerekli olan kritiküstü reaktivite değerine genel reaktivite seviyesi diyoruz. reaktöre tek bir kontrol çubuğu eklendiğinde ortaya çıkan reaktivite değerine ise özel reaktivite değeri adını veriyoruz.

    reaktör işletimi sırasında meydana gelebilecek durumlar:

    yakıt reaksiyon sonrasi cüruf halini alabilir. cüruflaşan yakıt kararlı ve uzun ömürlü maddeler halini alırlar. bu da reaktördeki reaktiviteyi azaltır.

    yakıt reaksiyon sonrasında tekrar çekirdek tepkimesine girecek yeni bir maddeye dönüşebilir. bu durumda reaktör içerisindeki reaktivite artacaktır.

    yakıt daha sonra nötron emen ama parçalanmayan bir maddeye dönüşür. buna reaktör zehirlenmesi diyoruz.

    birincil çevrimdeki borik asit seviyesi değişebilir.
  • nükleer reaktörlerde kullanılan yakıtın etkin kullanımı ciddi bir problemdir. bir yandan yakıttaki tepkimeye elverişli tüm izotopların kullanılması, diğer yandan tepkimenin gerekli gücü sağlayacak kadar süratli fakat çekirdek erimesine* yol açmayacak kadar yavaş sürdürülmesi gereklidir. (bkz: yakıt çubuğu, kontrol çubuğu)

    geometrinin gereği olarak, çekirdeğin merkezinde bulunan yakıt peletleri sekiz bir yandan nötron yerken, dışarıda kalan peletler aynı ilgi ve sevgiyi hissedemezler. bir müddet çalışma sonrasında merkezdeki yakıt tepkimeyi sürdüremeyecek derecede tükenirken; çevredekiler ne tükenecek, ne de tepkimeye devam edebileceklerdir. dolayısıyla belirli aralıklarla reaktör kapatılır ve yakıt çubuklarının kendileri ve/veya yerleri dikkatle hazırlanmış algoritmalara göre değiştirilir. bu sayede yakıttan azami performans alınması amaçlanır.

    yakıt çubukları yerine doğrudan içlerindeki peletlerin reaktör kapatılmadan değiştiği, yer değiştirme algoritmalarının bokunun çıktığı bir reaktör türü için (bkz: candu)
  • yılda yaklaşık 800 ton radyoaktif atık üreten mekan..
  • http://www.world-nuclear.org/…ers/reactorsprint.htm
    adresinden de görüleceği gibi listeye türkiye'de girmiş. 2005 yılı itibari ile 3 adet reaktör yapımı planlanmakta.

    yukarıdaki adresteki tablo ile http://www.fizikdosyasi.com/nukleerenerji.htm adresinde 1998 yılı itibari ile son durum kıyaslandığında, çevrecilerin boşuna kıç yırttıkları anlaşılmaktadır. "millet reaktörünü kapatıyor siz yapmaya çalışıyorsunuz" tezi direk olarak çürütülmüştür. millet, alem, gavur yada bizim dışımızdakiler reaktör sayılarını günden güne arttırmaya devam etmektedirler. enerjilerini fisyon ile karşılamaktadırlar. ta ki füzyon enerjisine dayanıklı malzeme bulana kadar.
  • greenpeace org' dan aynen copy paste;
    "türkiye'de nükleer santralleri destekleyen bir avuç bilim insanı ve politikacının nükleeri savunma adına ortaya attıkları tezler, çernobil kazası sırasında yaşanan trajediler, nükleer atık hikayeleri bir değil birkaç kitap yazmaya yetecek materyal sağlayabilir. öyle ki, enerji açığı ve yerel kaynakların yetmediği palavraları ancak kitabın en sonunda kendilerine yer bulabilir.
    nükleer enerji, tüm dünyada, beraberinde getirdiği teknik, politik ve ekonomik sorunlarla halkın çözmek zorunda kaldığı bir problem haline gelmiştir. bu yüzden de herkesin bu konuda söz söyleme hakkı vardır. öyle olmasa, enerjisinin yarıdan fazlasını nükleer santrallerden sağlayan isveç'te, referandum yapılmaz, çıkan 'nükleere hayır' sonucu doğrultusunda nükleer santraller kapatılmaya başlanmazdı. eğer nükleer enerji teknik bir sorun olsaydı, 20 tane bilim adamı bir araya gelir karar alırdı. ama sonuçlarına tüm halkın katlandığı her girişim üzerine halkın söz söyleme hakkı vardır.
    nükleer endüstri aksini iddia etmeye devam etse de gelişmiş ülkeler nükleer enerjiye açıkça 'hayır' demiştir:
    * avusturya'nın tek reaktörü zwentendorf (siemens) 1978'de (amerika'daki tmi ve eski sovyetler birliği'ndeki çernobil kazalarından da önce) hiç işletilmeden kapatıldı.
    * italya, çernobil faciasından sonra tüm reaktörlerini 1987'deki ulusal bir referandumla kapattı.
    * ispanya'da da şu ana kadar 3 reaktör kapatıldı.
    * isveç ve almanya nükleer enerjiden vazgeçme kararı aldılar ve her iki ülke de birer nükleer santralini kapatarak (isveç barsabeck, 1999; almanya stade, 2003) bu kararı hayata geçirmeye başladı.
    * abd ve kanada, 1978'den bu yana yeni sipariş vermedi.
    * avustralya, küba, meksika, portekiz, yunanistan, iskoçya, hollanda, isviçre, norveç, endenozya, vietnam, tayland ve daha pekçok ülke nükleer planlarını terk etti.
    nükleer enerjiden kaçışın nedeni çoğu zaman çernobil kazası olarak gösterilir ya da gösterilmek istenir. çernobil'den kaynaklanan radyoaktif serpinti 160 bin kilometrekare toprağı kirletmiş, en az 9 milyon insanı etkilemiş ve 400 bin kişinin evinden olmasına yol açmıştır. 800 bin kişi kaza sonrasındaki temizlik çalışmalarına seferber edilmiştir; çocuklardaki tiroid kanserleri 100 kattan fazla artmıştır. kazanın ukrayna, beyaz rusya ve rusya'ya maliyeti, 352 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. çernobil kazası gerçekten de şu ana kadar olan nükleer kazalar içinde en büyüğüdür; ama nükleer endüstrinin iddia ettiği gibi meydana gelmiş tek kaza değildir. ayrıca kazaların yalnızcaeski 'rus' teknolojilerinde meydana geldiği de bir yalandır. bırakın çernobil'i, en modern teknoloji ve standartların eksik olmadığı japonya'da bile kazaların ardı arkası gelmemektedir."
  • konuyla ilgisi bilgisi olmadigi halde, ordan burdan duyduklari ile ben biliyorum abi gibilerinden yorum yapan cok bilmişlerin en sevdigi yumurtlama alani.
hesabın var mı? giriş yap