• 1831'de robert brown tarafından tanımlanmıştır. aşağı yukarı hücrenin ortasında; şekli hücrenin şekline göre değişkendir. endoplazmik retikulum aracılığı ile hücre zarıyla bağlantılı olan karyolemma içerisinde bulunan karyoplazmadaki nukleolus ve kromatin materyalden oluşur. çift katlı zara sahiptir.
  • (bkz: nucleus)
  • beynin ya da omuriliğin içindeki hücre gövdelerinin birleşiminden oluşan hücre grubu.
  • nukleus'a etkili antibiyotiklerin hepsi bakterisidal etki gösterir. bunlar:

    1- kinolonlar: dna giraz yani topoizomeraz2'yi inhibe eder.

    2- rifampisin: dna bağımlı rna polimeraz'ı inhibe eder.

    3- metranidazol ve akrabaları ( ornidazol gibi) bunlarda nükleusta dna replikasyonunu inhibe ederler.
  • nükleusde çoğalan virüsler 1- dna virüsleri( pox virüsü hariç)

    2-influenza ve retrovirüsleri rna viirüsü olmasına rağmen nükleusda çoğalır.
  • sitolojide hücre organellerinin basit gibi görünen konularından biridir. bir sürü özelliğini sayabilirsin;
    yaklaşık 10 mikrometre çapıyla göze çarpan en büyük organeldir.
    çift katlı zara sahiptir.
    genetik bilgiyi, dna replikasyonunu ve rna transkripsiyonunu ve bunların işlenmesi mekanizmalarını içerir.
    interfaz ve mitoz fazlarında farklı morfolojik yapılara sahiptir.
    interfazdaki bir nukleus;
    kromatin: dna ve ilişkili histon proteinlerden oluşan nükleer materyal
    nukleolus: dna’yı, rna’yı ve proteinleri içeren küçük bir alan.
    nükleer zarf: çekirdeği saran zarf, çekirdek zarı.
    nükleoplazma: kromatin ve nükleolus dışında kalan, nükleer zarf içinde kalan alan.

    geçen sezon (2020/2021 dönemi) kasım başlarında, öğretim görevlisi olduğum kurumda online ders döneminde, sadece nukleusu slayttan bağımsız 3 saat işlediğimi hatırlıyorum.

    ders döneminden 7 ay sonra doktora yeterlilik sınavına girecektim ve bu konuları zaten ezbere bildiğimi düşündüğüm için bir daha geri dönüp bakma gereksinimi duymamıştım, küçümsemiştim afedersin.7 ay sonraki doktora yeterlilik vakti gelip çattığında, sınavıma sivas'tan gelen profesör nukleus'u anlat dediğinde, anlatacaklarım 5 dk bile etmedi, ve bir şeyler çok eksik kaldı. en son, bölüm hocalarımızın bir kaç ipucu vermesi üzerine dna, histon proteini, nükleozom vs. derken hatırlayınca geçer not alabildim.

    otorite karşısında bocalayabiliyor insan. velhasıl kelam, gözünüzde küçümsediğiniz şeyler, hayatınızda dönüm noktası oluşturabilir.
  • nükleus genomu taşır ve hücrenin kontrol merkezidir. dna transkripsiyonu, replikasyonu, rna’nın işlenmesi nükleusda, protein yapımı (translasyon) sitoplazmada gerçekleşir. nükleus zarı, çift fosfolipid yapıdadır. iç zarın içinde yer alan nükleus laminası ipliksi örgülüdür. laminler denen 60-80 kdalton ağırlığında ipliksi proteinler ve bunlara bağlı diğer proteinlerden oluşur. laminler ikili dimerlerler oluşturur ve sarmal halindedir.

    nükleus içinde nükleus cisimleri denen organeller vardır. en önemli nükleer cismi nükleoldür ve rrna sentezi ve ribozom üretiminde görevlidir. diğer cisimler gen ekspresyonunun düzenlenmesi, pre-mrnaların kesilip eklenmesinden sorumlu elemanların yapılanması ve depolanmasını sağlar. nükleol çapı hücrenin metabolik aktivitesine bağlıdır ve aktif protein sentezi yapan hücrelerde daha büyüktür.
  • rrna nükleolusta sentezlenir.

    bir yerdeki hc sayısını dna sayısını ölçerek buluruz.çünkü değişmez.

    dna çok kıymetli olduğundan giriş çıkışları denetleriz.importin-exportinler ile.importin bir prot.eğer tanırsa ona bağlanır ve nükleer por genişler ve prot.çekirdeğe girer.bir prot.in çıkması içinde tersi exportin ile yapılır.dk da 1 milyon geçişten bahsediliyor.
hesabın var mı? giriş yap