• marmara üniversitesi hukuk fakultesi devletler özel hukuku ana bilim dalı başkanıdır.ayrıca derslere de girmek de,sınavları kendisi okumaktadır.1966 yılında rize de dogmuş,1987 yılında halen çalıştıgı marmara hukuk fakultesindne mezun olmuştur.1988-1989 yılları arasında marmara üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü özel hukuk bölümünde yüksek lisans yapan ekşi, doktorasını marmara üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü özel hukuk bölümünde 1995 yılında bitirmiştir.1987 yılında marmara üniversitesi hukuk fakültesi devletler özel hukuk anabilim dalında araştırma görevlisi olan prof.dr.nuray ekşi’nin tez konusu “türk mahkemelerinin milletlerarası yetkileri”dir.
    halen yazmış oldugu bir çok kitapda doç.dr. olarak adı geçmektedir.nisan 2002 yayın tarihli ''nazım hikmet ran'ın vatandaşlık durumu '' adlı eseri oldukça dikkat çekicidir.
    ögrencilerle diyalogu çok net ve kesin çizgilere dayanmakta,not verirken son derece adil hakkaniyete uygun davranmaktadır.zira geçemezsiniz sürünürsünüz ama asla kayırmayacagını bilirsiniz.ögrencilerle birebir diyaloga girerek onlara yanlışlarını anlatabilir.ama bu yine de dersinden geçmemize imkan saglamıyor,o ayrı.
    okulda takdir edilen,saygı duyulan bir ögretim görevlisidir.
    ayrıca istanbul kültür üniversitesi'nde de ders vermektedir.
  • marmara üniversitesi hukuk fakultesi'nde bir ögrenciyi en cok şaşırtabilecek anlar nuray hoca ile dördüncü sınıfta gecer.. zira bu zamana kadar ya hiç insan muamelesi göstermeyen hocalarla ya da ögrenci babasıyım/anasıyım deyip de hiç bir icraatı olmayanlarla karşılaşmışsınızdır. tüm bu deneyimlerin sonunda olması gerektiği gibi bir hocanın bu fakultede varlıgını ögrenmek haftada en azından 4 saat derse girmenize sebep olacaktır. yolunuza taş koymak için değil vizyonunuzu genişletebilmek için caba gösteren,
    kendi dersine zorlayıcı bir neden olmadığı sürece hep kendisinin girdiğine de şahit oldugum nadir prof'lardandır nuray ekşi.
  • istanbul kültür üniversitesi hukuk fakültesi dahilinde devletler özel hukuku dersinede girmektedir. derslerinde yeri gelir espri yapar , yeri gelir öğrenciyi bayıltana kadar ders yapar.
  • marmara hukuk'un en sevilen hocalarındandır. zira kendisi güler yüzlü, sevecen, en önemlisi de içtendir. dersleri eğlenceli ve pratiğe dönük işler. yaşlılığından dem vursa da bu konunun sadece espriden ibaret olduğu açıktır.
  • 2009-2010 eğitim-öğretim yılı itibariyle marmara üniversitesi hukuk fakültesi'nde olmayacaktır.çünkü hem rektörlük hem de dekanlık'la yeteri kadar zıtlaşmıştır.zıtlaşmasındaysa sonuna kadar haklıdır.
    ayrıca dersinde marmara üniversitesi hukuk fakültesi dekanı prof. mehmet emin artuk'a duyduğu sevgi(!)yi şu cümlelerle dile getirmekten çekinmemiştir:"ben sizin için faydalı olsun diye emel sayın'ı fakültemize davet etmek istedim(devletler özel hukuku dersi alanlar bilir:emel sayın'ın boşanma davası nuray hoca'nın daimi sınav sorusudur).ancak dekanlık karşı çıktı.oysa emel hanım'la ilgili izin verilseydi türkiye'nin en güzel kadınıyla* türkiye'nin en yakışıklı dekanı* yan yana gelmiş olacaktı" nuray hoca'nın bu cümleleriyse beni benden almaya yetmiştir*
  • möhuk'un bir maddesini okurken dili sürçerek yanlış bilgi veren öğrencisine, ilgili maddeyi otuz kere el yazısıyla yazma cezasını uygun gören tatlı-sert hocamızdır. öğrenci her "ama" dediğinde "madem öyle kırk oldu...", "elli oldu..." şeklinde zam da yapmıştır cezaya. (vur tut derken en son iki yüze ulaşmışlardı sanırım*)
  • üniversitede şahit olduğum kimse babasının hayrına öğrenci dostu olmaz tabumu yıkamamış hocadır.yönetimle iyi geçinememesi ve destekçisinin az olması belki biraz güler yüzle, kendimi anlattığım bir iki altın lafla kanar diye öğrenci dostu makyajına yönlendirmiştir kendisini.kendisiyle bireysel olarak bir sorun yaşamadım ama şahit olduğum olaylar kafamdaki şirin, dost canlısı, öğrenciye sırf çalışkan yada yalak olduğu için değil insan olduğu için değer veren hoca imajını yıktı.

    efendim bu kadın hocamızın sınavları açık kaynak yapılmaktadır.fakat nedense bu açık kaynak sınavlardaki kaynaklar hocamızın yazdığı kitap ve hocamızın derlediği kanunla sınırlıdır.üstelik bu kanunu aldırırken de "en son baskısı olacak diğer kanunlar kullanışsız oluyor sınavlarda sizi zorluyor hem de ben bu kitabı siz ucuza alabilesiniz diye yayıneviyle kavga ettim" diye söylemiştir.ancak mühf öğrencileri o kanun kitabının ne kadar olduğunu bilir.

    bundan daha kötüsü hocamızın sınav salonunu teftiş ederken yanımdaki çocuğun kanun kitaplarını derlemesi kendisine ait değil diye kaldırdığını gördüm (tamam diyelim ki kitap sana ait mecbur onu bize açık kaynak baskısıyla aldıracaksın ama ne istedin yanımda duran çocuğun belki de güç bela bulduğu, belki de zorlanarak edindiği kitaplardan.onlar o kitaplarda da aynı kanun, senin derlediğin kitapta da aynı kanun).gözüm büyüdü sinirden ama hoca takar, çıkıklık yapma, en çok da hoca sinirle tamam o zaman açık kaynağı iptal ettim derse onurlu öğrenci kardeşlerim tepki verir korkusuyla sustum.haksızlığa ortak oldum.

    efendim bu değerli kadın hocamızın "....tarihli ....konulu konferansa gelin, gelmezseniz şöyle şöyle şöyle olur, gelirseniz hepinize artı veririm" diye hukuk 4.sınıf öğrencilerini (evet ben de dahildim, burdan özür diliyorum nuray hocadan) bir konferans salonuna toplayıp sonra da kürsüden pişkin pişkin "marmara hukuklu öğrencilerime teşekkür ediyorum yoğun katılımlarından ötürü" demişliği vardır.

    bu konferansı sabırla dinleyip konuyu idrak edebilmelerine rağmen sertifika bedeli olarak konferansı düzenleyen özel üniversitenin abuk bir fiyat istemesi üzerine sertifika alamayan öğrencilerimiz için güzellik yapan hocamız öğrencilerin bu fiyatı da beğenmemesi üzerine "ne yapalım bedava mı verelim" diye lafı gediğine oturtmuştur(!).

    nuray hoca kitabım cok satsın da, ondan cok para kazanayım diye yapmıyordu muhtemelen bunları.kitabı cok satan hoca olmak için yapıyordu belki ve kitabın her baskısında bir önceki baskısının ne çok ilgi gördüğünden bahsediyordu.

    neyse seveni çoktur nuray hocanın, öğrenci dostudur, ailesini de sever ama soyismini kullanma girişimleri bile olmuştur.fakat ben sizi tam anlamı ile sevemedim buray hocam burdan özür diliyorum, kişisel hiçbir problemimiz yoktu.ama kanunlarını elinden aldığınız çocuğun yüzündeki çaresizliği gördükten sonra hiç inanamadım samimiyetinize, içtenliğinize,üzgünüm.

    (bkz: yazdığı kitabı öğrenciye zorla satın aldıran hoca)
  • sıac 2-3 ekim 2017 yuvarlak masa toplantısı'nda türkiye insan hakları kurumu raporlarındaki bazı hatalar, avrupa insan hakları mahkemesi kararlarındaki bazı tutarsızlıklar ve liyakat yoksunluğunun zararları üzerine önemli tespitlerde bulunan hukukçu akademisyen.

    düzenleme: bu konular ayrıca soru cevap kısmına dair başka bir videoda tartışılmıştır fakat söz konusu video nedense sonradan silinmiştir.
  • şuan habertürk'de türkiye'ye gelen afrikalı göçmenlerin sayısından ve usulsüz ikamet izni almasından, bu işin ticarete döküldüğünden ve bu durumundan hangi şirketlerin faydalandığı hususundan bahsetmekte olan uluslararası hukuk uzmanı kişi. göçmen politikamızda alakalı bahsettikleri gerçekten çok üzücü..
  • "afganlar türkiye'ye giremez. çünkü en az bir güvenli ülkeden (iran) geliyorlar. uluslararası hukuka göre bu insanları almak zorunda değilsiniz. afganları türkiye alamaz. sınır koruma bizde maalesef sıfır.

    biz kitlesel akın ilan ettik. suriye'den kitlesel göç geldikten sonra bizim hiçbir yabancıyı almamamız gerekiyordu.

    içerde ve dışarıda terörle mücadele eden bir ülke açık kapı politikası uygulayabilir mi...

    bizim sahil güvenlik neden türk adasındaki sığınmacıları almaya gidiyor...

    avrupa rahat. 10 tanesi sınırdan geçsin kıyameti koparırlar.

    afganistan'ı biz mi karıştırdık? türkiye'nin burada bir rolü yok. türkiye kaldırabileceği yükün çok çok üstünde bir yük taşıyor.

    adam gibi politika için göç sayısını azaltmamız gerekiyor. bunun için de güvenli olarak ülkelerine gönderilmeleri lazım esad ile anlaşarak.

    türkler hep yabancı düşmanı. değil kardeşim. her şeyin fiyatı artıyor.

    herkesi alalım diye bir anlayış var. böyle bir anlayış olamaz.

    orada (ankara'da) 2 türk gencinin biri öldü, biri yaralandı. buna sıcak mı bakalım?

    türk gençlerini sindirme politikası var. emniyet bunun altından nasıl kalkacak?

    bizim ne yapmamız lazım? ben 8 aydır mücadele veriyorum. burada yönetilmesi mümkün olmayan sayı var. iran'ın burada sorumluluğu var. pandemide 1 milyon 200 bin kişiye ikamet izni verildi. bu iznin durdurulması lazım. göç idaresi yasayı uygulamıyor.

    bunlar bizim için hayati önem.

    türk'ün seveni yoktur derler ya, çok doğru.

    anketlerde 40 yaş altı sığınmacılar türklerden nefret ediyor. bu geneli yansıtır.

    esad ne dedi? ben halkımı geri çağırıyorum diyor. esad bunları vatandaşlıktan bile atmadı. türkiye'dekileri emekli maaşlarını bile ödüyor... rejim kontrolü de güvenli bölge. gönderilebilirler.

    gidiyor, düğününü yapıyor, tarlasını ekiyor, 6 ay sonra geliyor.

    250 afgan'ın uçağa bindirip gönderilme maliyeti 80 bin dolar. başka da gidiş yolu yok.

    şu kadar afgan yakalandı diye bir başarı olabilir mi? o zaman siz işinizi yapmıyorsunuz demektir."

    habertürk tv'de. muhteşem konuşuyor.
hesabın var mı? giriş yap