• biyografisi :
    1934 maraş doğumlu. liseyi maraş'ta okudu. istanbul üniversitesi hukuk fakültesini bitirdi. bir bakanlıkta hukuk müşaviri (1965/67) devlet planlama teşkilatında uzman (1967-73) olarak çalıştı. görevinden ayrıldı (mart 1973) ilk sanat çalışmalarını , şiir ve deneme türlerinde maraş'ta demokrasiye hizmet gazetesinde yayımladı. lisedeyken hamle adında bir dergi de çıkarmıştı (1954/55) yeni istiklâl gazetesi'nde sanat sayfaları düzenledi. (1964) ankara'da edebiyat dergisini ( şubat 1969- 1984) ve yayınlarını kurdu. ilk kitabı dört aylık bir paris gezisinin izlenimleri ve yorumlarıdır: batı notları (1972) bunu avrupa ( batı ) baskılarına karşı yerli düşüncenin sağlamlık ve egemenliğini savunan, ruhsal bunalımların kökenini tanrıdan kopmuşlukta gören denemeleri izledi.nuri pakdil edebiyat dergisi ve edebiyat dergisi yayınlarını kurarak tam 14 yıl boyunca yönetmiştir.

    eserleri :
    batı notları (gezi-izlenim)
    biat ( 3 cilt) i. 1973, ii. 1977, iii. 1982
    umut (1974)
    harikalar tablosu ( j.prevert'ten çeviri, 1974)
    ay operası (j.prevert'ten çeviri,1975)
    çağdaş arap şiiri ( arap şiir güldestesi, 1976.)
    bağlanma ( deneme, 1979)
    put yapımevleri (oyun,1980)
    bir yazarın notları ( deneme, i.1980, ii. 1981, iii. 1982, iv. 1983)
    kasırganın çatırtıları (eugene guillevic'ten çeviri)
    kalbimin üstünde bir avuç güneş (oyun)
    korku (oyun)
    edebiyat kulesi (deneme)
    sükût sûretinde
    derviş hüneri
    batı notları ( 2.basım)
    arap saati
    umut (2.basım)
    ahid kulesi
    korku (oyun 2.basım)
    klas duruş
    arap şiiri ( güldeste 2 cilt)
    kalem kalesi
    bir yazarın notları i(2.basım)
    osmanlı simitçiler kasidesi
    otel gören defterler i: çarpışan sesler
  • bana baka türk edebiyatının en kapkaranlık adamlarından biridir. hem de titiz bir karanlığı vardır. "sükût sûretinde" (ve bir de "ahid kulesi") başlığı altında topladığı her biri iki dizelik olan şiirlerinin kimilerini 200 kez tekrar yazdıktan sonra kitaba almıştır. (ahid kulesi'ndeki 'militan' şiiri 789. yazılışıyla kitapta yer almaktadır) en az tekrarlanarak yazılan şiir, 7 kez tekrarlanmıştır.

    "derviş hüneri"nin (bir tür günlük diye anabiliriz) bir bölümü erenköy'den taşınmasına denk gelir. benim ömrü hayatımda gördüğüm en ağır, en bungun taşınma notlarıdır onlar. erenköy'de nerede oturduğunu hem bilmek hem de bilmemek istemişimdir, kendisinin yazısını tanıyalı beri. komşu olma olasılığımız beni korkutmuştur.

    ürperticidir.
  • türk edebiyat ve tefekkür dünyasının nevi şahsına münhasır ismi. pak dilli bir şair; acımasız, ürkütücü bir yazar; mülksüz, eyvallahsız bir "eylem" adamı. kendisiyle ilgili yazılara, "edebiyat" dergisine ve kitaplarına şu adresten ulaşılabilir:

    http://www.edebiyatdergisi.com/

    yazılarında, özel bir dil ve kelime tercihi, engin bir entelektüel birikim dikkat çeker. sıradan okurun delilikle, bayağı bir psikiyatristin ise şizofrenlikle itham edeceği kelime tercihleri söz konusudur. örneğin, pakdil arabalara "bit," namaz gibi ibadetlere ise "eylem" der. okul-dergi geleneğinin seçkin örneklerinden olan edebiyat dergisi bünyesinde, pakdil'in himayesinde yetişen pek çok şair mevcuttur: turan koç ve arif ay gibi. rivayete göre, nuri pakdil bir dönem öğrencileriyle aynı evde yaşıyormuş ve her sabah öğrencilerinin ayakkabılarının içine bir miktar para ve küçük bir pusula koyarmış. pusulada öğrencilerinin o gün kitap, dergi, sinema vs. için harcayacakları para tek tek belirtilirmiş.
  • yazılarında, üç şeyi anlarsınız;
    geceyi, kudüsü ve yalnızlıgı.
  • "bildiğim her şeyden sorumlu olmazsam, nasıl hak edebilirim yaşamayı?" (klas duruş 15)
  • a´mak-i hayal`in klasik ötesi cizgilerle ortaya ciktigi ,siirlerinde kimi zaman duraksadiginiz ve aniden yildiz gibi kaydiginiz üstad.
  • insanın en çok kalbinin kalbinin temiz olması gerektiğini kitaplarında defalarca yineleyen üstad.

    "tüm organlarımıza buyuran bir güç var onda. anlatmaya, yorumlamaya gücümüzün yetmediği bir giz birikimi bu. insanı kalbinden tutamadınız mı, görün nasıl kayıp gidecek elinizden!

    kaygan, yabancı madde dolu bir şey olup çıkacak sonunda.

    kalbin gereksinimlerine dikkat edilmedi mi emek de, ekmek de yitiriverir anlamını.

    ne emek, ne ekmek; önce kalbimiz bozuluyor çünkü."
  • "yeryüzünün en melodik dili: sükûnet."

    (bkz: ateş hattinda harf müfrezeleri)
  • "konuşma sırası geldi mi bana anne

    ortadoğu çocuğu değil miyim anne

    düşünüyorum o halde savaşacağım anne

    damarlarım uzadı

    ak bir kımıltı kapladı petrol damarlarını

    ülkem boru

    savaş benim arkadaşım anne

    durmadan mukavemet anıtları dikiyoruz her

    santimetre karesine ortadoğunun

    bölünemez ortadoğu

    sınır

    taşlarıyla

    çoğuz

    biz

    anne

    çevremde

    muştu dağıtan

    kesiksiz artan

    her çocuk

    bir komutan..."
hesabın var mı? giriş yap