• bambaşka bir kadın. bi süredir takip ediyorum. az kalsın ben söyleyecekmişim de onun benden bir gece önce aklına gelmiş gibi sanki satırları.
    acı ne çok yakışıyor bir kadına test ettim onayladım.

    biliyorsun.
    hala birine aşık olabilirim.
    sana hiç benzemeyen çocuklarım olur…
    adının hiç anılmadığı bir hayat kurarım.
    hayalimdeki yüzünü eskitir zaman…
    biliyorsun.
    herkes bir yolunu bulup tamamlanır aslında.
    herkes unutur.
    annenin cüzdanından çaldığın paralar gibidir bazı şeyler.
    belli oluncaya kadar devam edilir.
    biliyorsun.
    belli oldun!
    biliyorsun.
    unutabilirim.
    zaten ben kimleri unuttum.
    onlardan biri olur, hayatımın en kullanılmayan yerine kaldırılır suretin.
    tozlanırsın.
    üzerin örtülür…

    biliyorsun.
    seni sevdim!
    bir gün kör kalsaydın da severdim.
    ellerin olmasaydı mesela.
    ellerin olmasaydı, sen bile kendini sevmezdin oysa…

    biliyorsun.
    kimsenin tek bir seçeneği yok bu hayatta.
    hala bana seni unutturacak insanlar tanıyabilirim.
    başka bir ses kazınır kulaklarıma.
    biliyorsun herkesin kendini kurtaracak bir bahanesi vardır aslında…

    oysa;
    ölene kadar seni sevebilirdim.
    eğer biraz yardım etseydin bana!

    nursen yıldırım
  • üzerine söylenecek başka bir şey bırakmamış.

    --- spoiler ---

    aslında başka bir şey bul. seni oyalacak bir şey. seviştiğin kadınların listesini yap mesela, onların gülümseyişlerini hatırla. içlerinden hangisinin seni daha çok sevdiğini tartış. beni atla. benim sana tapıyor olduğumu atla. kişisel şeyler çünkü bunlar. çünkü ben seni kişisel seviyorum. annen gibi değil işte, bilirsin sen sen olmasaydın da sevecekti annen seni. öyle bir şey değil bendeki. sen olduğun için seviyorum seni, tercih hakkımı kullanarak seviyorum. yani iddia eder gibi, var sayar gibi. din gibi, ortaya atıyorum seni. sonra inanıyorum. sonra herkesi inandırıyorum varlığına. şüphesiz ki diye başlıyorum senden konu açıldığında. sana olan sevgim söz konusu olduğunda şüphe bırakmıyorum kimsenin aklında.
    yine de sen beni boş bırak. yanlış soru olduğumu düşün mesela. emin olmadığın bir cevap olduğumu düşün...
    bir daha dönüp bakma bana, büyük bir zaman kaybıymışım gibi kur beni aklında.
    bana kendini hatırlatma...
    beni unutma ama seni seviyor olduğumu unut. senin gözlerini unutamadığımı unut. her gelişinde, kapılarımı açık buluşlarını unut.
    bir söz beklediğimi senden, bir ses beklediğimi... unut her gece seni gördüğümü rüyalarımda. ben ki senin adını görünce bir esnaf tabelasında, bir sokak duvarında, bir bar girişinde oturur sabahlardım orada, öyle bir sevmek ki adına dahi saygı duyardı. adın klisede şarap kadar kutsaldı. yine de unut...
    bana kendini hatırlatma...

    ben iyiyim.
    bazı ülkelerde sonbahar şimdi, ondan biraz hüzünlüyüm tabi.. bazı ülkelerde kar yağıyor şimdi, ondan üşüyorum biraz. bazı ülkelerde saat gece yarısını çok geçti diye kısık sesle konuşuyorum gündüz vakitleri..
    tesadüflere inanmıyorum hala. ve hala sevmiyorum, sevmediğin şeyleri..
    hala sana dokunan her kadının cehenneme gitmesi gereketiği görüşündeyim. ben sana dokunamadığım her an zaten cehennem gibi bir yerdeyim.
    günah işlemek kadar basit değil tabi hala uyuyabilmek..
    ağlayamamak da zor üstelik..

    ölüm gibi oluyor bazen. ölmüşüm gibi. ben her şeyden vazgeçiyorum. zengin olabilme ihtimalimden vaz geçiyorum. erteliyorum bugünleri, hiçbir şey yapmıyorum. kendime, kendimi kanıtlıyorum. hiçbir şey yapmıyorum. bir ölü kadar hiçbir şey yapmıyorum.
    bu yüzden bana kendini hatırlatma...
    hayata döndürüyorsun beni. iş ilanlarına bakıyorum mesela. erkenden uyanıp sokağa çıkıyorum. durmadan kontrol ediyorum saatleri, takvim tutuyorum, gazete alıyorum, karıştırmıyorum günleri. bir kez daha ölmesi güç oluyor. bir kez daha vaz geçmesi zor oluyor... zor oluyor bulup bulup, kaybetmesi seni. ya da kaybedip kaybedip, kazandım sanması.

    bana kendini hatırlatma.
    seni kişisel seviyorum. hür irademle. seninle hiç alakası olmadan seviyorum seni. geleceğin günü hesaplamadan, takvimsiz seviyorum. yalnız izliyorum bu filmi, yalnız ve sansürsüz. umutsuz seviyorum. başka bir adamın elini tutarken seviyorum seni. başka bir adamın bebeğini kucağıma aldığımda da seni seviyor olacağım. yarınsız seviyorum. anlıyor musun ? beklentisiz. yani gelme..
    yani ben zaten hiç unutmuyorum seni. bu yüzden hatırlatma bana kendini...
    benim seni hiç unutmuyor olmam da kişisel çünkü. parmak izim kadar kişisel. seni seviyor olmam kadar kişisel. inançlarım kadar kişisel...
    seni barındırmıyor. seni ilgilendirmiyor..

    orada bir yerdesin.
    hala orada bir yerde beni sevmiyorsun. ki zaten ben inanıyorum ki çilekli pasta da sevmiyor beni, ben onu severek yiyiyorum. umursamadan yiyiyorum. onu yerken beni sevip sevmediği umrumda olmuyor. böyle bir şey seni seviyor olmak...

    bana kendini hatırlatma.
    çünkü bu, beni tercihlerim yüzünden yargılıyor olmandan farklı değil. anla...
    --- spoiler ---

    nursen yıldırım
  • kalemi çok kılıçtan keskin kişi.
  • --- spoiler ---

    unuturum dedim, alışırım dedim, geçer yani. direndim! üçüncü günün sonunda dayanamadım abi, aradım bunu "görüşebilir miyiz?" dedim ikiletmedi beni sağolsun "olur" dedi. sözleştik pazar akşamına, durup durup aynanın karşısında buldum kendimi. şöyle otururum, böyle gülerim, öyle bakarım. "neden gittin" falan demeyecektim. ama hayatımda ilk defa cesur olacaktım abi ben, oturacaktım karşısına, gözlerimi üzerine dikip ezberleyecektim o'nu. çok güzelsin lan diyecektim. unutamıyorum diyecektim. ellerimi açıp avuçlarımı gösterecektim, bak bu avuçlar bir tek senin adının geçtiği dualar için açıldı râbbe diyecektim. belki tutamaz kendimi ağlardım. bir daha çok güzelsin derdim. bir daha.. vuruldum işte lan sana derdim. geçen bir arkadaşım iki kişi arasında kalmıştı, mesela dedim, ikisinin de böbreğe ihtiyacı olsa hangisine böbreğini verirdin ? öyle baktı yüzüme abi. ben buna gidip, bak sana böbreğimi veririm diyecektim. tereddütsüz, şüphesiz veririm. belki geri döndürmeye yetmezdi ama bilirdi abi. bende kurtulmuş olurdum bu belkilerden. -deseydin işte.. diyemedim abi. gelmedi! sabaha kadar bekledim sözleştiğimiz yerde, zil zurna sarhoş olmuşum, yığılıp kalmışım evin kapısına. bir dahada aramadım bunu, o'nun beni aramasını beklemedim dersem yalan olur. bekledim hem de çok bekledim. en acısı ne biliyor musun abi, bu yirmi ikinci pazar, şimdi arasa dese ki "filanca yerdeyim, gel" buradan kalkar giderim. bu kafayla, bu soğukta, şu üstümdeki tek kat gömlekle kalkar giderim. cam kırıklarıyla döşenmiş olsalar da o'na giden yollar, yalın ayak, koşa koşa giderim... en tuhafı da ne biliyor musun abi ? "neden gelmedin?" falan diyemem. çok güzelsin derim. uzatıp ellerimi, bak bu avuçlar bir tek senin adının geçtiği dualar için açıldı râbbe derim... şimdi istese abi, böbreğimi veririm.
    --- spoiler ---
  • 2 kitabı var ve yazarlığını beğendim.
    daha iyi yerlerde olmasını temenni ediyorum.
  • küfürü yakıştırdığım tek kadın.
  • ''hiç kimseye ihtiyacın yokmuş gibi davranıyorsun
    çünkü kimsen yok.
    öyle davranıyorsun çünkü eksiğini inkâr etmek,
    kabul etmekten daha kolaydır.''
  • ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    beni anlayan birini istiyorum, benimle uyuyabilmeli mesela.
    sarhoş da olmalı..
    bazen saatlerce sebepsiz susabilmeliyiz birlikte. dua da etmeliyiz elbette.
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim. benimle yarım kalmış bir çocukluğu tamamlayacak birini istiyorum..
    pamuk şeker yiyebileceğim birini.
    kış aylarında üzerimi örtecek birini..
    dizlerime yatırıp saçlarıyla parmaklarımı dans ettirebileceğim birini..
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    beni koruyabilecek birini istiyorum.bitlikte en karanlık yollarda yürüyor bile olsak korkmayacağım birini..
    emin olduğum birini.
    her ne olursa olsun sırtımı şüphesiz yaslayabileceğim birini..
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    birlikte hayal kurabileceğim birini istiyorum.
    küçük hayaller, bir öpücük kadar küçük, bir öpücük kadar anlamlı hayaller.
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    kavga edebileceğim birini istiyorum.
    kızabileceğim ama kıramayacağım birini..
    kızabilecek ama kıramayacak birini..
    yine de her şeye rağmen öfkemi gülüşüyle darmadağın edebilecek birini..
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    sarılabileceğim birini istiyorum.
    sarılırken dünya telaşından arınmış birini..
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    omzunda ağlayabileceğim birini istiyorum.
    karşısında ağlarken utanmayacağım birini..
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    anlatabileceğim birini istiyorum, herşeyi !
    kim kırdıysa, kim üzdüyse beni hepsini..
    haksız olduğumu da söylebileceğim birini...
    sır verebileceğim birini.
    sırrına sadık kalacağım birini..
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    sahile gidip denizi izleyebileceğim birini istiyorum.
    gemileri,
    uzakları,
    ufuk çizgisini,
    yakamozun güzelliğini..
    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    aynı yolda farklı ayaklarla eşit adımlar atabileceğim birini istiyorum.
    sokak çocuklarından mendil alabileceğim birini..
    o mendille terini silebileceğim birini..

    ben beni seven birini istemiyorum sevgilim.
    sevme beni.

    nursen yıldırım
  • geçmez,biliyorum.
    ben düşmedim,bir yerlerimi kesmedim,kolum kırılmadı.
    ben kötü bir hastalığa yakalamadım,kâbustan uyanmadım.
    bendeki yara değil.kesik,kırık,korku.
    öyle birşey değil.
    bendeki sürekli boşluktan düşüyormuşum hissi,
    devamlı koşuyor ama bir yere varamıyormuşum gibi.
    bu geçmez!
    nursen yıldırım.
  • uzun yıllardır takip ettiğim yazdığı her kitabı ve şiiri okuduğum, kitaplarında geçen çoğu cümlenin altını çizdiğim ve dönem dönem en sevdiğim bölümlerini okuduğum, 92 doğumlu, yaşıt olduğumuz ve oldukça ağır yazan bir yazardır. en sevdiğim şiirlerinden birisidir ve üstüne çok söz söylenemez.

    isterdim ki, düşme gözlerimden...
    ve adını tükürtme dilimden.

    değerlim kal.
    seni gördüğüm dar sokaklarda, kafamı eğdirme önüme...
    bir selama değsin geçmişimiz.
    hak etsin ufak bir tebessümü.

    dik dur isterdim karşımda, yaşanmışlığın hatırına.

    tutulduğumda yeni bir sevdaya,
    adamlığınla hatırlamak isterdim seni, silip atmak yerine benzersiz hiçliğini...

    farkın kalsın isterdim hafızamda.
    diğerlerine benzeme sen. sevilmeyi hak eden olabil.
    ve iyi dileklerimle uğurlan yüreğimden...
    beddualarımla değil...

    deseydim ki ardından;
    mutlu olsun, mutlu ettiğince...
    ki biliyorsun derdim de, acıtmasaydın eğer içimi bu kadar...
    bu kadar bezdirmeseydin benden beni...
    böyle inançsız bir yara bırakmasaydın eğer...
    bu kadar parçalamasaydın hayatımı...
    yormasaydın gelmelerinin bencilliğiyle.

    iyi mi oldu yani...
    ahlarım bırakmayacak yakanı şimdi...

    bilseydim;
    tanıdıkça çirkinleşenlerden olduğunu...

    isterdim ki;
    adını bile duymasaydım hayatım boyunca sevgili!
hesabın var mı? giriş yap