o ftohulis tu theu
-
kazancakis'in mübarek olduğunun kanıtı olan başka bir yunan güzelliği.
bu kitapta yüzyıllardır anlatılagelen tasavvuf öykülerinin yunanistan kollarındaki yansımalarını bulup şaşırabilirsiniz. yaşınız şaşırmaya müsait ise tabii. -
iz yayınlarından çıkma nikos kazancakis kitabı.
-
-
13. yüzyılda yaşamış olan aziz assisili francesco'nun hayatını biyografik olarak anlatan nikos kazancakis romanıdır.
bütün aşklar birdir; ha karı, çocuk, ana, vatan aşkı, ha bir düşünce veya tanrı aşkı. aşkın en aşağı basamağındaki bir başarı bile sizi tanrıya götüren yolun çizilmesine yardım eder.
(cem yayın evi, çeviri:ender gürol , sayfa 19)
şeytandan kurtulmak mümkün; ama insanlardan, hiçbir zaman!
nikos kazancakis -
il nome della rosa* ile peş peşe okunmasını tavsiye ederim.
-
zorba'dan sonra okunmaması gerekendir. insanı beklentiye sokan böyle bir şaheser sonrası daha yeni bir kitap olmasına rağmen bunu yazan adamdan beklenmeyecek bir zihniyetle gerek anlatım, gerek konunun ağırlığı yüzünden afakanlar bastıran kitap.
--- spoiler ---
henüz dünya nimetlerinden tamamen elini ayağını çekmemiş ve çekemeyecek bir keşiş'in ağzından, peygamber saydığı bir şizofren'in peşinden olmadık yerlere gidip türlü maceralara daldıkları yolculuklarının anlatıldığı basık, kasvetli roman. yapma kazancakis.
--- spoiler --- -
asissili francesco'nun hayat öyküsünü anlatan nikos kazancakis kitabi.bu kitabın assisili francesco adı ile basılmış olan rare item sayılabilecek bir basımı da mevcuttur.baştan savma bir tercümenin aksine,mütercimin belli yerlerde, cümlelerde şiirselliğe vurması,zaten belli yerlerinde okuyucuyu sıkabilen francesco'nun iç dünyasını biraz daha yumuşatmış.
--- spoiler ---
francesco abimizin safi insandan hayatından verdiği ödünler ile level up 'larına şahit olduğumuz en sonunda francesco abimizin melekten sonra peygamberden önce ara bir durakta char 'î başkasına satması ile de son bulur bu kitap.
--- spoiler --- -
assisili francis (1181 /1182 – 3 ekim 1226)
allah'ın garibi notlarım hakkında sen busun işte demesi sevinçle öttürdü beni ki:
düzenbazlık, çözümsellik, sinsilik şeytaninin aslında boş böğürleri, mat soluk yanları. tanrısal/aşksaldaki büyük atlamalar, tutku, yok olma azmi, hırs ve iddia daha daha çekici çekimli. her kadında en az bir şeyi sevmek, sevmeyince acımasız olmak, sevince sert olmak, yaratılan her suçu sevmek, bilinir bilinmezine göğüs gererek sevmek olasılıkla kendinden emin, ötekinden emin bir allahın garibilikten. (bkz: ben kendim/@ibisile)
"bize gökten yakın ne var ki? yeryüzü ayaklarımızın altında, çiğniyoruz, ama gök içimizde." nikos kazancakis - o ftohulis tu theu
"erdemlerin olsun, kusurların olsun, hep aynı yolu izlemediler mi? onlar da bedendi." agy
"leo kardeş, aziz olmak demek, sadece yeryüzüyle ilgili her şeyden değil, aynı zamanda bütün tanrısal şeylerden de vazgeçmek demektir." agy
"tanrı bir yangın, leo kardeş. yanıyor, biz de onunla birlikte yanıyoruz." agy
"gerçekten de, sior bernardone ile madame pica francesco'nun gönlünü kemirip duruyorlardı." agy
"uçurum ya! yol dediğin hepsi de yeryüzüne çıkar, uçurumsa tanrı'ya gider, atla!" agy
"kimbilir tanrı, belki de tanrı'yı aramaktır sadece." agy
"insan ruhu bir 'ah!' idi, göklere yağan bir inilti." agy
"zaman yuvarlaktır, çabuk yuvarlanır." agy
"hayır, hayır! tanrı bizden, bizim istemediğimiz şeyi istiyor." agy
"kutsal alçakgönüllülük, elini uzatıp dilenmeni gerektirir, sana verileni alman gerekir, leo kardeş. gerisi küstahlıktır." agy
"bak hele çamurdaki kanatlara, havadaki tanrıya! tırtıllar düşünür düşünmez seni, rabbim, kelebek olup uçuveriyorlar!" agy
"isa'nın dulu, yani yoksulluk. ilk kocasının hatırı için, onu gelinim olarak alacağım." agy
"üçüncüsü, leo kardeş bizim duamız: 'rabbim eğ beni, eğ kırılıncaya dek!' üç çeşit dua olduğu gibi, üç çeşit de insan vardır. kafana iyi sok, titremeyi de bırak.." agy
["ceniza y nada! ceniza y nada!" diye bağırmaya başladı keşiş yumruğunu sıkarak. "kül baştanbaşa kül! savaş!"] agy
"pacifico kardeş de lavtasıyla yanımızda olsaydı da, sultan'ın karşısına, fazla tanrı içmekten sarhoş üç kardeş gibi çıksaydık!" agy
"tanrı neden vermiş pekiyi, kadınları açan anahtarı? haremağası mı olacağız yani bu mu istediğin?" agy
"nasılmış? nedenmiş? ne küstahlık! insan zihni lanetlidir." agy
"acı da bir duadır peder silvestro, o da duadır." agy
"ama kişi gökten bakar da, kardeşlerini cehenneme batmış görürse, nasıl mutluluk duyabilir ki? cehennem varken, cennet nasıl varolur?" agy
"şeytan çirkin, kana susamış bir hayvandır, ama ağzından öpülürse yeniden başmelek olur. budur hemşirelerim salt sevgi." agy
"francesco kardeş, sana bakınca, sanki adem hiç günah işlememiş gibi geliyor bana." agy
"karşılaşacağınız her yoksuldan yamalık kumaş parçası alacaksınız, topladığınız parçalarla da bana bir hırka dikeceksiniz. sizden istediğim lütuf bu." agy
"leo kardeş, insanın vücudu. eski ahiddeki nuh'un gemisi gibi. tanrı da bu gemi içinde yolculuk ediyor." agy
"delilik, masseo kardeş, sağduyunun çürümesine engel olan tuzdur." agy
"kimsenin aziz olmadığı köye acıyorum, ama herkesin aziz olduğu köye de acıyorum." agy
"çoluklu çocuklu, çiftlikli tarlalı, bolbulavat* yiyecekli, evli kişi bulabilir mi tanrıyı? (...) birinci üzüm salkımını bitirdim, ikincisinden de epey çitmik aldım." agy
"marino! şunun bunun zevkini yerine getirmekten kocamdan çocuk edinme zamanı bulamadım." agy
"hiç bir zaman anlamamıştım ki duanın ne olduğunu, tutup da hayduta anlatayım." agy
"hepimiz bir değil miyiz? seninle birlikte günah işledim, sen benimle birlikte perhiz ettin." agy
"sana bir keresinde demiştim, 'bir daha', 'daima', 'hiçbir zaman' gibi sözler tanrıya yakışır." agy
"övgü sana rabbim, hastalık kardeş için
ağırbaşlıdır, iyidir, insana acır
ruhun maddeden kaçmasına yardım eder" agy
"herkes bir lokma et kapmak için kutsal kuzuyu paramparça etmek istiyordu, onu kendi içlerine almak istiyorlardı, böylece azizle bir olacaklar ve kutsanacaklardı." agy
"acımada iki şey vardır: verenle alan. sevgide tek şey vardır, ikisi birleşir ayrılmaz olurlar." nikos kazancakis - allah'ın garibi
(bkz: allahın garibi)
(bkz: assisili francis/@ibisile), assisili françesko
(bkz: st. francis), francis of assisi, st. francis of assisi, san francesco d'assisi
(bkz: san fransisco)
(bkz: ispanya yaşasın ölüm) -
icerdigi felsefik düsünceyi hristiyan dini sembolleri ve mecazlariyla okuyucuya anlatan, yer yer icimizde "ha bu da bizim tasavvuf gibi" düsüncesi uyandiran, allah askiyla yanip tutusan francesco adli kesisin ve ona eslik eden leo'nun agzindan dinledigimiz hayat serüvenlerini konu edinen kitap. kitabin kahramanlari bir anda papa'dan icazet almak icin romaya yola koyulurken bir anda hacli birlikleriyle misira yol alirlar, ve her defasinda francesco tanriya daha da yakinlasir. francesco'yu tamamen kisisel olarak elestirecek olursam bu da kadinlara karsi olan tutumu olur, cünkü adam tutup hayatta en tiksindigi cüzzamliya dahi allah adina sevgi ve merhamet gösterebiliyorken, kadinlara karsi düsman tutumunu da hafif deliligine vermek gerekiyor sanirim.
-
''...ne olur göğün sözünü etme bana; senin içindeyse içinde, benimkinde yok.''
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap