• normaldir ama varoşluk değildir. bir malın ederini belirleyebilme yeteneğidir. örneğin digiturkplay kesinlikle fiyatını hak etmiyor.

    dipnot: 5000 lira büyük bir maaş değil. yıllardan kalma alışkanlıkla 5000 de 5000 dolanmış dile gidiyor. 5000 lira o eski gücünde değil, farkına varın artık.
  • türkiye'de bir malın kalitesini etiketine bakıp kabul eden insanlar yüzünden şişirilen fiyatlara karşı 'sorgulama' yeteneğini kaybetmeyen insanlardır.

    tanım: katılmadığım önermedir. varoşluk değil, takdir edilesidir.
  • o kadar para verilmezse ne desin? bunun neresi varoşluk?

    ederinden fazla değer soytarıyı kral eder.. ama soytarı soytarıdır.

    tanım: paranın ve karşısındakinin değerini bilen insanların söylediği sözdür.
  • nasıl ve ne kadar para kazandığınızla alakalı bir önermedir. para dediğiniz şey aslında, ömrünüzdür. kazanmak için hayatınızı, zamanınızı verirsiniz, dolayısıyla karşılığında para verdiğiniz ürünün ya da hizmetin sizden giden ömürle orantılı olduğunu görürsünüz. varoşluk bunların dışında bir var oluştur.
  • sanırım arkadaş bakmış 5000 istenilen etkiyi yapamadı, düzeltip 7000 yapmış, olsun.

    başlık editi: 7000 de uçmuş *canın sağ olsun @yusufnalkesen kardeş.

    4000 lira maaş alıyorum, tek başına yaşıyorum. yani harcamalarım tamamen bana ait. kiradayım, en alt segment bir arabam var. nispeten küçük bir ilde yaşıyorum fakat ailem de yakın bir ilde olduğundan en azından 2 haftada 1 düzenli gidiş-geliş yapıyorum kendi aracımla. benzin masrafını da buna göre hesaplayacağım için açıklamak istedim. bahaneyle bütçe kontrolü yapacağım, sıkılacaklar buradan sonrasını okumayabilir. *

    aylık sabit giderlerim;

    kira: 700 tl
    aidat: 50 tl
    mobil faturam: 47 tl
    ev internet-tv faturası: 50 tl
    elektrik-su: ort. 80 tl ( bu rakam 2 sene kadar önce 50 idi ne ara bu kadar artmış)
    doğalgaz: 250 tl (kış aylarında)
    benzin masrafı: 300 tl
    trafik sigortası: 50 tl
    kasko: 100 tl (taksitli olarak ödediğimden ort rakamlardır)
    ev masrafları: 500 tl (bu rakam da 2 sene öncesine kadar 300-350 arasında değişirdi, hayır yediklerim değişmedi, hayır et tüketimim de artmadı aksine azaldı, hayır ortaya çıkan bir temizlik hastalığım da yok.)

    toplam: 2127 tl sadece sabit !!!
    e maaşın yarısından fazlası gitti!!

    birkaç ay öncesine kadar 1200 tl araba kredisi ödüyordum.
    o bitti şimdi ev kredisine gireyim desem en az 1500 lira o eklenecek.
    ha geçen ay kışlık lastik aldım, aylık 100 tl'den 6 ay onu ödeyeceğim, varoşluğum sağolsun aylık 200 de ödeyebilirdim yani.
    çok uçmadan şöyle sıcak tutan iyice bir bot bakıyorum 250den aşağı değil. orta karar bir kaban ona keza. 350 lira tv taksidim var bitecek diye yazmadığım. 110 tl lik bir uçak bileti taksidim de var mesela. bu tip harcamalar taksit bitince bitecekmiş gibi geliyor insana ama onlar bitse başkası ekleniyor, hiç azalmıyor o taksitler, sadece formu değişiyor. kıssadan hisse; 4000 tl çıt püf kül!!

    diyeceğim o ki ben tek başıma hiç de lüks olmayan, başlık sahibinin deyimiyle varoş bir hayat yaşayarak bu parayı tüketebiliyorum. aylık 5000 veya hadi diyelim 7000 de alsam, evimin kredisi 1500 değil 2000 olacak, arabam 1,2 değil 1,6 olacağından sigortası, kaskosu, benzin masrafı artacak. ki bunlar da ahım şahım bir yaşantının emareleri değil.

    allah herkesin maaşına bol bereket versin, kimsenin varoşluğuna da zeval vermesin diyerek bu entry de bitirelim.

    yaşasın varoşluk !!!
  • şimdi varoşluk kavramını biraz kurcalamak gerekli. her insanın bir yaşam standartı vardır. bu standart da eline geçen para ile değil, aldığı eğitim ve görgü kurallarına göre doğru orantılı değişir. çok zengin olsam, ne yapardım? sorusunu kendinize sorduğunuzda, verdiğiniz cevaplara bakarak standartlarınızı az çok ölçebilirsiniz. zenginlik nedir? ihtiyaçlarını doğru belirlemek ve ona göre yaşayabilmektir. bunu yapabildiğinizde aşağı yukarı zengin olmuş sayılırsınız. elinize maaşınızın 20 katı geçmeye başlasa misal, şirazeniz dağılırsa şayet siz fakirsinizdir.

    ihtiyaçlarınız değil, kabul edilme algınızla alışveriş yapıyorsanız, “varoş” sıfatını hakedersiniz. örnek olarak, kredi kartını kullanmayı bilmiyorsanız, kıyafetlerinizde markaya önem veriyorsanız (tabela gibi dolaşmak), karnınız aç dolaşıp “zengin” gözükmeye çalışıyorsanız, bir ürünün ederinin ne olduğunu kestirmeden almaya çalışıyorsanız, siz de o klübe üyesinizdir. yaşam kalitenizi kıyafetlerle, elektronik cihazlarla arttıramazsınız. o metalara herkes sahip zaten. keza yediğiniz şeyleri araştırmıyorsanız, oradan da gol yersiniz. bu bir savaştır. zor kazanılan gelirin hayata gelişim olarak endekslenmesi gerekir.

    bir kutu bira 10 tl, bir paket sigara 12-13 tl mesela. hadi bunları tüketmiyorsunuz, krediye girip araba aldınız. cidden arabaya ihtiyacınız var mıydı? ya kıyafetleriniz? onların size cidden bir değer kattığına inanıyor musunuz? her yıl telefon değiştirmek zorunda mısınız? markasız fakat kaliteli kıyafetlerin de olduğunu biliyor musunuz? bunların hiçbirini yapmak zorunda değilsiniz. üzerinizdeki baskı sizi bunları tüketmeye zorluyor sadece. kaliteli ürün pahalı ürün değildir. ham maddesi, işçiliği, dikiş kalitesi vs. önemli olandır kıyafetlerde. yiyecek konusunda yorum yapmak çok zor. paketli gıdalar, ilaçlı tavuklar, gdo vs. dışarıdan söylediğiniz yiyeceklerin cidden kaliteli gıdalar olduğunu düşünüyor musunuz?

    bence kişi varoşluk kıstası yaparken bile aslında varoşluk kriterlerini dolduruyordur. çünkü kendisinin nerede olduğunu bulmaya çalışıyordur. bu toplumsal bir sorun. kabul edilmek çabası, farklılaşma ihtiyacı vs. herkesi tornadan çıkmış gibi homojenleştiriyor.

    yav, akmerkezde geçen selfi çeken bi hatun vardı. duckface falan yapıyordu. 2-3 mette arkasında 3 yaşında kızı koşarak bunu takip ediyordu. hatun ise sadece elindeki telefona bakıyordu. bence gerçek varoş o hatundur. kimliğini dahi oturtamamış, pahalı bir varoşluk içinde, çocuğunu umursamadan selfi çekiyordu. bu mudur sizin anti-varoş beklentiniz?
  • (bkz: yansıtma)
  • üç kuruş maaşıyla, üç bin kuruş borca girip, sonra da param yok diye etraftan borç isteyen, yediğini içtiğini başkalarına ödeten nice asalak varsa,
    "ona o kadar para verilmez" denince kudurur.
    o vermiştir. hem de biraz pişmandır. vicdanı sızlamaktadır. nasıl ödeyeceğini düşünmektedir. aldıklarına hayran olup, ödemesine yardım etmenizi bekler.
    pis varoş.

    bir de bok gibi para kazanıp, yırtık ayakkabıyla gezen, kendi krallığını kuracak parası varken, maaşını eşinden bile gizleyip, döküntü ev için kredi çeken tipler var.
    ki, şark kurnazı pis varoş.
  • enayilere varoşluk gelen bir eylem.

    enayi bilmiyor ki adını bilmediği bir marka gömlek 35 e satılırken aynı üretici, üzerine kaliteli bildiğin bir markanın etiketini basınca o markanın raflarında o gömlek 150 liraya satılıyor.

    bunu bilmeyen cahil yobaz da bunu bilerek tercihte bulunan insanları güya varoşlukla itham edip aşağılamaya çalışıyor.

    bre enayi hiç düşünmez misin 1500 liraya takım satan adam %50 indirim yapınca da kazanıyor yani indirim yapmadan önce parasıyla elit olduğunu düşünen enayileri sövüşleyip karını elde ediyor sonra elde kalan partiyi bitirmek için dampinge gidiyor.
  • para yoksa yoktur. yoktan var edemezsin. adam garibansa ne yapsın? ne desin?

    yokluktan gelmiş ota boka para harcamayı sevmeyen biriyse de kendi bilir.
    pis kokmadığı, temiz pak olduğu sürece kıyafetlerinin markası beni hiç ilgilendirmez.

    parası olup da, olmayanla birlikte ucuz veya bedavanın peşine düşüp, onların hakkını gasp etmek varoşluk olabilir ancak.

    eller havaya bir mekanda bir gecede binlerce lira harcayıp, hayati bir ameliyatı
    akp'nin içinde bir tane prof. ya da doç. bırakmadığı hastanelerde bedava olmaya çalışmak, çocuğunu özel okula gönderecek parası varken, burs peşinde koşmak gibi davranışlar varoşluk olabilir.

    sağlık, eğitim, gıda, tatil, kültür, hijyen gibi harcamalarda parası olduğu halde kısıntıya gitmek varoşluktur. yoksa, otomobilinin, telefonunun, ayakkabısının markası kimseyi ilgilendirmez. sidik yarışına girmemek varoşluk değildir.
    sidik yarışında yalnız kaldım diye ağlamak varoşluktur.
hesabın var mı? giriş yap