obi-wan kenobi (dizi)

• gayet hoş bir kesit olarak arşivimdeki yerini almış olan dizidir.
  
  kendi adıma konuşuyorum elbette. diğer kimselerin diziye verdikleri tepkiyi haksız görmüyorum. beklenilen ile elimize geçen arasında bariz bir nitelik farkı olduğunu kabul ediyoruz, sanıyorum, neredeyse hepimiz. yine de uzun yıllar sonra ewan mcgregor'u ışın kılıcı düellosu yaparken, güç kullanırken, obi-wan kenobi kıyafetinin içinde o özlediğimiz karakteri canlandırırken görmüş olmak büyük bir neşe kaynağı oldu benim için. çünkü ben knights of the old republic oynarak büyümüş birisiyim ve hala hatırlarım, attack of the clones'u sinemada izleyişimi. sinemadan çıktığımızda babama darth revan'dan bahsedişimi. o nedenle benim için obi-wan kenobi'nin ve ewan mcgregor'un yeri her zaman ayrıdır.
  
  bu dizi hakkındaki eleştirileri yanlış bulmamakla birlikte, belirli detayların atlandığını düşünüyorum. çünkü trakt.tv'de (kesinlikle kullanın) bir yorumcunun mülteci jedi'ların kaçırıldığı bir limanda ayrıldıkları ışın kılıcı kutuları hakkında "ışın kılıcının çok nadir olması gerekmiyor mu, nasıl hikaye bu" tarzı bir şey yazdığına denk gelmiştim. bence bunun nedeni de yukarıdaki paragrafta anlattıklarımın benzerlerini yaşamış ve kendileri için çok değerli olan anılarında star wars, obi-wan kenobi gibi terimler bulunan kimselerin beklentilerinin oldukça yüksek olmasıydı. benim beklentim yüskek değil miydi? kesinlikle yüksekti. ancak hikayenin içine baktıkça anladım, aslında beklediğim şeyin ne olduğunu bilmediğimi. çünkü inzivaya çekilen obi-wan kenobi, kendi ordusu kendisine ateş açtığında çevresini avantaj olarak kullanarak kaçabilecek yetilere sahip obi-wan kenobi değildi. bunu biliyorduk hepimiz. bu obi-wan kenobi, uzun yıllarını saklanmaya ve daha pasif bir hayata uyum sağlamaya adayan obi-wan kenobi'ydi. ben kenobi dediğimiz karakter, çölün ortasında yaşayan ve güçlerinden ziyade aklını kullanmaya yatkın yaşlı bir adamdı. çünkü kendini, eksi benliğinden soyutlamayı başarmış ve geçmişiyle barışmıştı.
  
  işte bizim karşımıza çıkan obi-wan kenobi bu kişi değildi ve bu sürecin sancılı geçmesinin nedeni de bu kenobi ile karşı karşıya gelmemiş olmamızdı. bu kişi, anakin skywalker'ın ikizlerini bambaşka gezegenlere bıraktıktan sonra uzun yıllar hiçbir şey yaşamamış, her gece kabuslar görmüş ve kendi türünün avlandığı bir galakside jedi olduğunu gizlemek için kırk takla atmış bir kimse. aslında bu dizi, o süreç ardından korkunç bir maraton koşusu bu karakter için. şansı şu ki, kendisi eski bir atlet. ama işte geçmişiyle yüzleşememiş bir gazi. bu nedenle tatooine'de geçirdiği zamana kıyasla daha büyük bir şokla karşı karşıya kalıyor kendisi.
  
  yukarıda saydığım nedenlerle de, ben aslında daha sakin bir dizi bekliyordum, sonuna doğru benzer biçimlerde tansiyonun yükseldiği. zaten son bölümü izlerken yerimde duramıyordum ve aslında darth vader ile obi-wan kenobi'nin doğrudan karşılaşmalarının olacağından emin olsam da ufak ufak bambaşka hikayelerden bahsedebileceklerini düşünüyordum. - bu da benim bu diziye eleştirimdir. çünkü bu dizinin en büyük sorunu 6 bölüm ve 40 dakikaya sığdırılmasıdır. uzun zamandır izlediğim en iyi dizi the boys. kripke'nin işi. üçüncü sezonu 8 bölüm ve her bölümü 50 dakikadan uzun (credits yüzünden kesin konuşamadım). bunun bir nedeni var. the boys'un her bölümü, kendi içindeki dinamiklere oldukça önem veren ve üzerine düşen bir yapılanmaya sahip. ancak kenobi'nin her bölümü, ihtiyaç duyduğundan daha kısa bırakılmış ve önemli noktalarına yeterince zaman ayrılmamış gibi hissettiriyor.
  
  bence bu dizi en çok buradan kaybediyor. kısa bir diliminin içine birçok şeyi sığdırmak için uğraşırken insanların ağızlarına bir parmak bal çalıyor ve öylece havada bırakıyorlar. benim bu diziden en çok beklediğim şey, inzivaya çekilmil obi-wan'ın qui-gon ile iletişime geçme çabaları ve güç ile ilgili bildiklerini sınadığı bir dönem yaşamasıydı. yine de önümüze serilmiş hikayenin de yeterli zaman ve geliştirme süreci ardından tatmin edici olabileceğinden şüphem olmazdı. ne yazık ki herhangi bir dizi niteliği yüklemeyi seçtiler, belki de kurumsal nedenlerden. bu da prodüksiyonun en büyük hatası oldu.
  
  öyle veya böyle, bunca zaman sonra ewan mcgregor'u obi-wan kenobi olarak görmek, leia ile obi-wan arasındaki dünya tatlısı iletişime şahit olmak, owen lars ve beru lars'ın bu süreçte yaşadıklarını izlemek (owen'ın "he is my own" deyişi mükemmel bir sahneydi), reva gibi bir karaktere denk gelmek ve dark jedi'lar hakkında evrenden güzel detaylar izlemek, uzun yıllar sonra hayden christensen ve ewan mcgregor'u aynı sahnede görmek ve birlikte röportajlara katıldıklarına denk gelmek güzel ve hayatım boyunca hatırlayacağım bir deneyim oldu.
  
  teşekkür ederim.
  
  ***
  
  bu notu da buraya düşmek isterim. obi-wan kenobi aslında tam olarak bir jedi sayılmaz. en azından kuramsal temelde. qui-gon jinn öldürüldüğünde bütün öfkesiyle maul'un üzerine çullanmış, anakin'i kendi çocuğu, kardeşi gibi yetiştirmiş bir kimse obi-wan kenobi. öyle ki anakin'i görmeye bile dayanamıyor ve anakin'in yaşadığını öğrendikten sonra onunla ilk karşılaşması oldukça travmatik geçiyor. halbuki jedi öğretisi, obi-wan'ın aksine, kardeşini öldürdüğünden emin olmaya bile götürür bir başkasını.
  
  zaten obi-wan bu nedenle kötü bir öğretmen. anakin'i yetiştirirken onunla öğretmen - öğrenci ilişkisi kurmak yerine abi - kardeş ilişkisi kuruyor. bu nedenle son karşılaşması sırasında söylediği şeyde oldukça haklı. anakin skywalker, obi-wan kenobi'nin başarısızlığıdır. çünkü anakin'i bu yola sokan şey, obi-wan'ın bir dost, bir abi, bir baba figürü olması, bu nedenle bir robot yetiştirmek yerine bir insan yetiştirmiş olmasıdır.
  
  ancak, obi-wan'ın bu başarısızlığı sonucunda leia ve luke doğmuş, kendi yollarında yürümüşler ve o sırada anakin, ahsoka gibi bir karakteri yetiştirmiştir.
• çok iyiydi. önce 30 sene sonra ise 17 sene öncesine döndüm.
• bir kac extended universe kitabi, jedi academi, fallen order , revel assault gibi oyunlai bitirmis, 9 filmi izlemis bunun disinda rogue one, solo gibi spin offlari da izlemis birisi olarak kendimi bir star wars nerd ü olarak gormuyorum pesin soyleyeyim. hani clone wars da obi one in sakalinin solu beyazlamisti falan diyen tayfadan degilim.
  
  bu diziyle ilgili tek guzel sey ewan mcgregoru tekrar star wars evreninde gormekti, hadi bir de anakin i telrar gormek diyelim.
  
  gerisi çöp.
  
  --- spoiler ---
  hadi senaryodaki tum salakliklari gectim yav koskoca senator organa sen kacin kurası adamsın, ulan o gonderidin mesaj ne? obi wan sana ulasamiyorum. ben tatoine e gidiyorum, owen in yardima ihtiyaci var, anakinin cocuktan haberi olmamalı.
  
  lan bunu nerenizle yazdiniz? oldu olacak daily empire gazetesine ilan verseydi luke un lokasyonunu. obi wan da mesaji silmiyor bir de uzerine aleti cebinden dusuruyor.
  --- spoiler ---
  
  star warsla ilgili parodi yazsan anca olur bu hikaye.
  
  güzelim malzemeyi piç etmisler. eski gunler hatrina izlenir ama beklentiyi baya asagida tutmak lazim.
• hayden christensen'in son bölüm dışında darth vader kostümünün içinde olduğuna emin miyiz?
  the mandalorian'da bile pedro pascal çoğunlukla girmiyor kıyafetin içine. çocuğu gördük diye nostalji yapıyoruz ama orası bile tam belli değil.
  
  edit: kostümü giyiyormuş ama dublörler de varmış. ne kadarı dublör, ne kadarı kendisi tartışılır tabi.
  
  kaynak
• neden begenilmedigini tam olarak anlayabilmek icin mando 2x05 izlenebilir. mando'nun tek tuk jedi'li bolumlerinin verdigi hissi, basli basina bir jedi dizisi olmasina ragmen 6 bolumde veremedi.
• daha önce yazdıklarımın üstüne maalesef tekrar yazacağım. herkes yeteri kadar eksikleri anlatmış, artıları olsa da beklediğimiz şey bu değildi.
  
  en büyük eksikliklerden birisi müzik, mandalorianın giriş müziğini telefon melodim yapmış birisi olarak, bu dizideki müzik eksikliği çok göze çarptı. anakin ile obi-wan düellosunun müziği olan battle of the heroes şu dizide çalsa bence diziyi biraz da olsa kurtarırdı.
  
  umarım 2. sezonda dave filoni - jon favreu işi ele alır, müzikler için bir çözüm bulunur, biz de ayakları yere basan bir yapım izleriz.
  
  tanım : müziği eksik kalmış obi-wan dizisi.
• (bkz: epic fail)
• the mandalorian ve boba fett dizilerindeki star wars evreni ile obi-wan'ın star wars evreni arasındaki farkı anlamak için star wars dünyası ile biraz ( çok değil ) içli dışlı olmak gerektiğini gösteren dizidir.
  
  obi-wan, dizi değil film olmaya çalışmış ve star wars evreninde 'jedi' konusu altında ezilmiş, son dönemlerin başarısız 'jedi' devam filmleri ile aynı kaderi paylaşmış bir dizidir. hem diyalogları, hem karakterleri, hem de mekanları ile the mandalorian, boba fett dizi örnekleriyle kıyaslandığında tamamen fiyasko olduğunu sezgisel olarak bile hissedebilirsiniz.
  
  star wars hayranları, benim gözlemlediğim kadarı ile ikiye ayrılıyor, ilk kısım 'jedi' konusu üzerinden star wars'u tanımlarken, ikinci kısım ise 'force' ile star wars'u tanımlıyor, düşlüyor. jedi, 'force' demek iken 'force' jedi demek değildir. jedi 'force'u görece olarak istediği ölçüde eğip büküp, kendisi gibi kullanabilen görece küstahların oluşturduğu bir topluluk olmuştur. 'force' ise bu küstahlar dışında, kendisini bütün star wars evrenine sunduğundan gücün ( force'un ) dengelenmesi için de muhtemelen darth vader gibi karakterin olması gerektiğine karar vermiş, böylece küstah jedi grubu, dilbilgisi konusunda büyük sıkıntılar yaşayan yeşil cüce ile beraber azalarak bitmiştir. dune evreninden 'bene gesserit' küstah grubundan devşirildiği üstü kapalı olarak bilinen jedi'lar, çok daha küstah, zeka geriliğine sahip karakterleri bünyesinde de barındırmaktadır.
  
  star wars'un 'jedi' kronolojisine bakıldığında, 'jedi' kavramının böylesine kötü bir şekilde modern devam filmlerinin varlığının sebebi de bu olsa gerekir. sınırsız bir evrende, 'jedi' düzeni dışında ki her türlü ya kavram, star wars'un devamı için ne kadar önemli olduğunu da rahatça gösteren kötü bir yapım olduğunu düşünüyorum, obi-wan'ın.
• ben mi yanlış algılıyorum yoksa son çıkan 3 film ve bu dizide jedi arkadaşlar force'u baya haşırt huşurt kullanıyor mu? eski filmlerde böyle dağları taşları oynatmıyorlardı.
• fan servis olarak eh işte, bağımsız bir mini dizi olarak hayli kötü.