• kamera merceklerinden başka bir yerde olmayan özelliktir.
    insanda hele hiç olmaz.

    kendisinin objektif olduğunu öne sürenler dibine kadar subjektif bir oluş içerisindedirler.

    her insanın yaşantı birikintisi, hayat görüşü, eğitimi yada cahilliği, bireysel tutumları, zekası, milliyeti, içinde bulunduğu toplum onu belli konularda belli doğrulara götürür.
    bu doğrular onu subjektif yapar.

    herkesin ve herşeyin birbirine yanlış, şüpheli ve tartışmalı göründüğü bu dünyada,
    allah ve pozitif bilimler de dahil varlığı ve doğruluğu tartışılmayan,
    birilerine göre yanlış gelmeyen hiç birşey yoktur.

    insanda obejktiflik olmaz.
    objektif sadece kamerlarda olur.
    onun bile derecesiyle, odağıyla, ayarıyla oynarsan onda da görünenler değişir.
    evet objektifler bile o kadar objektif değildir.
  • (bkz: objektivite)
    (bkz: nesnellik)
    (bkz: yok ole bisi)
  • sadece kameralarda olmayan özellik.insanlarla tamamen ilgisiz oldugu fikrine de katılmıyorum.bir insanın duygusu söz konusu ise tabii ki nesnellikten söz edilemeyebilir ancak akılcı bir insanın düşünce üretmesi,fikir beyan etmesi,tartışması sırasında objektiflik kriterini-eğer isterse,amacı farklı değilse ,çarpıtmaya,düzlem kaydırmaya çalışmıyorsa- sağlayabileceğini düşünüyorum.

    ben onu seviyorum diyen bir kişiye yapma canım insan biraz objektif olur denmez tabii.ancak fikirleri ve davranışı ile çelişkili açıklamalar zorlamasında olan insana da sevmek başka bu başka denebilir.ya da

    (bkz: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu)
  • içine objektif* konulan, kutu, çanta, kilif.
  • asla tarafsız olmak değil, sadece tarafını gizlemenin ifadesidir. bu tanım bir eleştiri değildir. bazen, bazı meslek gruplarında öyle icap ettiği için taraflar gizlenmelidir. kurallar, yasalar, yönetmelikler veya hassasiyetler gereği olabilir bu. ama herkes kıyısından köşesinden bir yerlere taraftır. "objektiflik namussuzluktur! ben tarafım, hakikatten taraf!" demiş cemil meriç.
  • insan söz konusu olduğunda oldukça önemli bir olgu.

    bunu hayatına uygulamayan, elinden geldiğince subjektif halinden sıyrılamayan insan, kendi ekseninde dönmekten başka bir şey yapmayacaktır. ve o ekseni ne genişletebilecek ne de değiştirebilecektir. ölüm gibi bir şey değil de ne bu? hayatta hep aynı noktada (içsel olarak) kalmak kadar kötü bir şey olamaz herhalde. en azından bazıları için, bilemedim.

    insan ne kadar objektif olabilir tartışılır ama en azından kendine durup bakarken uzaktan, öznellikten uzaklaşabildiği kadar uzaklaşmazsa nasıl net cevapları alabilir ki?

    kısa süre önce bir an, objektifliğimi yitirdiğimi hissettim. çemberin dışından kendime ve olana bitene bakma ihtiyacı geldi. bunu yapmazsam kapılır, sürüklenir giderim oysa. es iyidir, arınmak ve dinlemek, bakmak iyidir. zorlasa da özletse de boğsa da iyidir. tam bir izolasyondan nefret etseniz de iyidir işte.
  • objektiflik (nesnellik),özellikle bilimsel bilgide aranan bir olgudur. bilimsel bilginin nesnel olması kişiye göre değişmeyen bir bilgi elde edilmesi açısından önemlidir. bunun dışında, sosyal açıdan baktığımız zaman, objektiflik herkeste olması gereken bir olgudur. çünkü hayata dair, neredeyse her konuda nesnel bakış açısına sahip olmamız gereken durumlarla karşılaşabiliriz. ancak maalesef objektiflik konusunda insanlık olarak büyük eksikliklerimiz var.
  • olma halinin en imkansız durumu gibi görülüyor. lakin kelimenin kökeninden yola çıkarsak siz de birisi için obje olduğunuz bir hal de, diğer objelerin dışında bir şey olabilirsiniz. buda sizi objektif yapar. bu kadar hımbılca bir yorum yapmış olmuyim ama burda beyin jimnastiği yapıyoruz.
  • en çok iletişim ve medya çalışmaları alanında kullanılan bir terimdir. denis mcquail’e göre objektiflik, bazı yönleriyle teoride jürgen habermas'ın savunduğu rasyonel, “bozulmamış” iletişim idealiyle bir yakınlığa sahiptir. eşitlik ve özgür olmak, objektif habercilik için büyük öneme sahiptir. bazı durumlarda objektiflik, “yönetici güçlerden bağımsız olmak” anlamında da kullanılmaktadır. gerekli unsurları şu şekilde belirtilir:

    1- haberde işlenen konuya karşı yansız bir tavırla yaklaşabilmek.
    2- anlaşmazlıklarda taraf tutmamak ve partizanlıktan kaçınmak.
    3- doğruluk unsuruna sıkıca bağlı olmak.

    başlı başına etik bir duruştur. türkiye'de olmayandır. (bkz: türkiye'de medya ahlakı)
hesabın var mı? giriş yap