• ailesi dağılıp yok olmak, soyu tükenmek anlamında kullanılan deyim.
  • bildiğimiz üzere insanlık ölü gömme için mezarlıkları (bkz: nekropol) kullanır. bu gömüler ise intramural ve extramural şeklinde yapılırdı. ev gömülerinde evin duvarının iç kısmına yapılan gömüler neolitik dönemden beri, tarih boyunca, çeşitli proto dönem önasya uygarlıklarındaki** ailelerde, bebek ve çocuk ölümlerinde kullanılmıştır. ölüm gerçekleştiğinde aile, çocuğunu genellikle evin tabanına gömerdi. bu gömü için, bebek ya da çocuğa evin içinde evin ocak bölümü tercih edilirdi. ocağın sönsün bedduası bu gelenek itibariyle günümüze kadar gelmiştir.
  • eski altay türklerinde ateş çok önemliydi. ateş tanrısı od ine (ateş ana) aynı zamanda kadınların hamile kalmasında da rolü olduğu kabul edilen kutsal bir varlıktı. bu denli önemli bir rol atfedilmesinden ötürü hanelerdeki ateşin sönmemesi için çok büyük özen gösterilirdi. geceleri kayın ağacının kalın kütükleri ateşe atılırdı. eğer göçülecekse ateşten bir kor alınır yeni yerleşim yerine kadar ateşin sönmemesi sağlanırdı. yeni hanedeki ateş bu kordan elde edilirdi.

    rakip boylar arasında gerçekleşen çatışmalarda/savaşlarda düşmana ait hanedeki ocağın söndürülmesi düşmanın moralini oldukça bozan ve bir nevi "siz savaşı kaybederek öldünüz/soyunuz öldü" mesajı içeren sıklıkla uygulanan bir davranış biçimiydi.

    günümüzde de kullanılan "ocağı sönmek" deyiminin kökleri işte bu geleneğe ve inanç sistemine dayanmaktadır.

    kaynak: deli dumrul'un bilinci
hesabın var mı? giriş yap