• (serbest çeviri)

    -aileye övgü-

    dediklerimi iyi belle
    beni görüp yüzün öte dönderme
    orada geçti hayatımın yarısı
    buna karşı çıkmadıydın
    görüyor musun beni, anlıyor musun?
    seviyor musun o zamanki halimi?
    farkında mısın, biliyor musun?
    kimin umurunda ki?

    bedbaht olmak eskidendi
    önemseyen de yoktu gerçi
    çünkü hayatı elimizden geldiğince
    iyi tarafından yakalamak için büyüyorduk
    anam, anam sarardı beni
    orada sarardı beni
    ooof... babam severdi, severdi beni
    halimden kim anlar şimdi?

    gör ne haldeyim
    böyle olsun diye ben mi istedim?
    insanlar,
    benim şimdi olduğumdan daha iyi şeyleri düşünüyor
    ben seni özlüyorum, özlüyorum
    iyiydi bu duygu o zamanlar
    biliyor musun bunu, biliyor musun?
    beni bulmadın, bulamadın
    ben derdimi kime yanam?
  • yatılı bi okulun pencere pervazında oturup 900 km uzağa söylediğim, çok eski zamanların şarkısı.
  • yarım doz, animal instinct, peşine susuz when you're gone... altın vuruş ise bu şarkıyla yaparsanız sürüm sürüm sürünürsünüz.

    90lı yıllarda çıkan türkçe pop şarkıları için çoğumuzun dediği, "neden artık böyle şarkılar yapamıyolar" lafını yabancı şarkılar için de diyebiliriz pekala. şu 3 şarkıyı peşpeşe dinleyince ben diyorum misal.

    jastin biber kim olum? mabel matiz kim? ben bugün bunları öğrendim :(
  • sıcak bir yaz günü, bilgisasayar masasının alt kısmında boktan bir kasetçalarda dönerdi.
    cm 93 oynayıp, peter beardsley ile 100 gol atmaya çalışırken, tartışmaya gerek olmayan öyle kendi halinde bir çocuktum. hiçbir zaman büyümeyecek oluşumun şahaneliğini kutluyordum.

    e ne oldu sonra? aynı sakin insanlarız belki, öyle de hayat etrafta koşuşturuyor, hiç durmuyor. büyümeye gösterdiğim direnç elbet kırılıyor. bambaşka tavırlar, acaip duruşlar, bir çelebi oturaklılığı.. geçelim..

    anne ve baba sakinliğe dair büyük figürlerdir benim için ve bu şarkının da ifadesi bu olmalı sanırım. veya tek derdimin peter beardsley olduğu sıcak yaz günleri..

    bilemedim.
  • tam bir zaman makinesi olur kendileri;

    konya'nın kirpiklerinizi üşüten soğuğunda, sıcacık öğrenci evinde rüzgar bu şarkıya ıslıkları ile eşlik ederdi, karanlıkta kar taneleri birbirini kovalarken. çay tabağından taşan izmaritlere bakarak yeni bir kurban seçersin paketinden. düp dürüp düü ile birlikte duman mı yakar ciğerlerimi, yoksa o duman bahanesi midir özlemimin bilinmez. bi fırt daha çekersin kahveden acı, şekersiz.
  • bu şarkının bulunduğu albüm çıktığında dolores 23 yaşındadır ve şarkıda "hayatımın yarısını sizin yanınızda geçirdim" demektedir. dolores gerçekten de 46 yaşında ölür. evet.
  • dolores'in "uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim" deyişidir bi nevi. ağlatır, özletir.
  • en güzel cranberries şarkısıdır. dinlersin, düşünürsün. ailen, sevdiklerin gelir aklına. için burkulur..
  • bu şarkı iki kelimeyle anlatılacaksa onlar da özlem ve huzurdur. ben bu şarkı boyunca huzur doluyorum.. top oynamaktan terli ve yorgun eve döndükten sonra mutfakta yemek yapan anne - baba, onlardan yemek dilenen kedi ve buzdolabında bekleyen iki adet 1'er litrelik diet koladır bu şarkı benim için.

    sonra özlemeye başlıyorum. o sıradan günleri özlüyorum. pele* göçüp gideli seneler oldu, abiyle aynı evdeyiz belki ama anne - baba 225 km uzakta artık. eve geldiğimde tavuk kızartan baba, kedinin mamasını hazırlayan anne, tezgaha tırmanmaya çalışan kedi yok. bomboş bir eve giriyorum her gün, özlüyorum. diet kola da eskisi gibi değil sanki.

    evet, herkese olduğu gibi bana da aile özlemini yaşatan şarkıdır. aslında tek yaptığı o günleri hatırlatmaktır. siz önce huzur dolarsınız, sonra özlersiniz. şarkı bittiğinde hüzünlü hüzünlü oturursunuz böyle. elinize sağlık be kızılcıklar.
  • cranberries'in no need to argue albümünün ilk parçasıdır.

    sözleri:

    doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo...

    understand the things i say, don't turn away from me,
    'cause i've spent half my life out there, you wouldn't disagree.
    do you see me? do you see? do you like me?
    do you like me standing there? do you notice?
    do you know? do you see me? do you see me?
    does anyone care?

    unhappiness where's when i was young,
    and we didn't give a damn,
    'cause we were raised,
    to see life as fun and take it if we can.
    my mother, my mother,
    she hold me, she hold me, when i was out there.
    my father, my father,
    he liked me, oh, he liked me. does anyone care?

    understand what i've become, it wasn't my design.
    and people ev'rywhere think, something better than i am.
    but i miss you, i miss, 'cause i liked it,
    'cause i liked it, when i was out there. do you know this?
    do you know you did not find me. you did not find.
    does anyone care?

    unhappiness where's when i was young,
    and we didn't give a damn,
    'cause we were raised,
    to see life as fun and take it if we can.
    my mother, my mother,
    she hold me, she hold me, when i was out there.
    my father, my father,
    he liked me, oh, he liked me.

    does anyone care?... [x9]
    doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo, doo...
hesabın var mı? giriş yap