odtü pati dostları
-
odtü kampusunun yalnızca insanların değil hayvanların da sağlıklı ve güvenli yaşamaya hakkı olduğu bir yaşam alanı olduğunu savunan ve hatta bunun için kendi imkanlarıyla işler yapan insanların oluşturduğu güzel topluluktur. kampusteki hayvanların beslenmesi, tedavisi ve temel aşıları için bilinçli ve gönüllü çalışmalar yürütüyorlar.
ellerine kollarına sağlık diyor, dayanışmayla selamlıyorum.
aynı zamanda bir blog ve facebook sayfası da mevcut. -
hem ispiyoncu hem faşisttir.
entel maganda isimli şarkısında ahmet kayanın dillendirdiği üzere
hem jigolo hem dulcudur.
edit: anan
edit2: kaynak eklemeyi unutmuşum. kaynak: kıçım
(bkz*: insanın içindeki ortaokul argosunu harekete geçirmesine vesile olan) -
odtü pati dostları'ndan direkt bir cevap var yazılanlar hakkında. girilen az buçuk entrynin de çok yanlış ve kesinlikle can yakıcı olması nedeniyle onlar da cevap vermek istediler doğal olarak. üyeleri olarak başka bir arkadaşımızın yazdığı cevabı kopyalamak görevimdir.
" 1. "burayla ilgili değiştirme oldu, o yüzden sildim burayı.1
2. kendimizi kedi köpekle sınırlıyorsak ne olmuş? bunun neresi yanlış? hem hayvanı kedi köpeğe eşitliyor diye uyuz ol, hem kedi köpeği hayvandan sayma. onlarınki hak değil mi? ayrıca kimin için ne yaptığımızı nereden biliyorsunuz? ihtiyaç halinde her türlü hayvana yardım edebiliriz. yapılan herhangi bir işin verimli işleyebilmesi için sınırlarnın çizilmesi ilkelerinin belli olması lazımdır. biz sınırı kedi köpekle çiziyorsak ne olmuş? odtü'de bu zamana kadar onlarla uğraşanlar vardı da onlara engel mi olduk? evet sınırımız bu çünkü maddi manevi sınırımız da şimdilik bu ama bu bundan sonra yapmayacağımız anlamına gelmiyor. eğer bahsi geçen konularda bizi de bilgilendirmek istiyorsanız kapımız açık.
3. ben bir hayvanı veterinere götürünce türcülük yapıyorsam, "superior" olarak vicdanımı rahatlatıyorsam lütfen o hayvanın veterinere gitmek istemediğini kanıtlayın da ben de ömrüm boyunca birine el sürmeyeyim.
4. bireysel olarak hepimiz hayvan deneylerine karşıyız. içimizde vegan olan da var olmaya çalışan da. dahası kıyafetimizden makyaj malzememize kadar (sadece kadın makyaj malzemesinden bahsetmiyorum) dikkat ediyoruz. gelip konuşmadan ön yargılı davranamazsınız. biz hala öğreniyoruz ve eksiklerimiz olabilir. yolun başındayız, bu konuda da yardıma açığız.
5. bizi türcülük yapmakla suçlayan kafalar nedense "superior" bir varlık olarak erkeği kurugulayan cinsiyetçi söylemden vazgeçmiyor. türcülük kadar cinsiyetçilik de zarar verir. bir de en büyük zararı ön yargı verir.
6. kampüste hayvan deneylerine karşı eylem var da biz mi katılmadık. bu zamana kadar yapmadık ama yapmayacağımız anlamına gelmiyor.
7. sevimli olmaya çalışmıyoruz. ilgi çekmek için illa şiddet pornosu içeren hayvan resimleri mi kullanmamız lazım?
8. ön yargılarla kalıp bize laf söyleyeceğiniz yerde gelin o zaman siz de çalışın, grubun dimağını açın.
9. avrupa'da yapılanların aynısının türkiye'de oldurulmaya çalışılması aslında bir türkiye yanlışıdır. avrupa'daki hakların benzerini yasalara eklemektense örnek alınmayacak uygulamaların yapılması bizi ancak üzer ancak bu olaylara karşı durmak henüz maddi olarak (hatta üye azlığından ve destek yetersizliğinden manevi olarak) boyumuzu aşar. ama en basitinden insan olan herkes zaten bunlara üzülecek ve duruma içten içe isyan ederek asla ve asla sevinmeyecektir.
türkiyede yapılan en büyük yanlışlardan biri herhangi bir ülkeyi, oluşumu (demokrasi özgürleşme vs) örnek almak. yapılan uygulamalara bakıyoruz ama en iyisi budur biz de bu yoldan ilerleyelim gibi bir mantığımız yok. ha anca kavramlara takılıp o kavramlar ne için kullanılır anlamamak için ne güzel büyük laflar ediliyor: solcu, solcu teyze, kürkçü teyze, medeniyet.
10. evine süs diye kedi alıp aman özgürleştireyim doğasına kavuşsun gibi bir mantıkla kampüse atılan hayvanın canını sürdürmesine yardımcı oluyoruz. he özgürleşmek sadece farkındalıkla olmuyor sistemin değişmesi lazım. kediyi köpeği sal doğaya ondan sonra ama doğal seleksiyon de. sistemin değişmesi lazım biz de bunun için en görünür olan hayvanlardan kedi köpekten başladık, ama bununla sınırlı kalacağız diye bir şey yok."
bu yazıyı da dataandmethod yazdı. yazıda anlamadığınız bir yer varsa ya da illa çemkirecekseniz o size yardımcı olurmuş.
birilerinin cevap verebileceğini düşünmeden, önüne gelene laf söylemek tabii ki kolaydır. hele de önyargılar üzerinden konuşmak daha da kolay.
bu insanlara en basitinden "yahu kedi köpek de olsa cana acıyorlar, ellerinden geldiğince bakıyorlar." demektense "solcu teyzelerin plazacı gençlği" gibi çok ama çok basite indirgenmiş laflarla saldırmak neden daha kolay oluyor biliyorum aslında. çünkü böylesine saldırabilen insanlar aslında ellerini taşın altına sokmaktan fazlasıyla korkanlar veya asıl içlerinde bir gram hayvan sevgisi beslemeyenler. hayvan dediğini küfür niyetine kullananlar var bu ülkede hala. o yüzden bu zihniyeti anlamak çok da zor olmamalı düşünen her insan için.
kısacası kalkıp bir gram şey yapmayan insanların laf kalabalığına maruz kalan iyi niyetli topluluktur odtü pati dostları. -
sevimli olma cabalari yoktur, san sohret pesinde degillerdir. dolayisiyla, neler yaptiklarini bilmek icin yakinlarinda olmak gerekir. yani;
odtu'deyseniz erismek ve fikirlerinizi paylasmak cok kolaydir - zaten yana yakila destek ariyorlar.
degilseniz ve neler yaptiklari hakkinda hicbir sey bilmiyorsaniz da niyet okuyuculuguna soyunup kufretmek kolaydir - kufretmek her zaman kolaydir zaten - bir kere de dogru olani yapin yahu! bir kere de her seyi uzaktan bilen adam olmayin, gidin konusun dinleyin elestirilerinizi soyleyin. hem sizi dinlemeleri icin, onlar gibi bilmemkac tane hayvani (evet, kedi ve kopek, ha kampuste bir tilki yaralansa yine kim goturur veterinere orasi malum, ama en azindan odaklari kedi ve kopek, baska hayvanlari sevmedikleri icin degil, kampuste o kadar cok terk edilmis, zor durumda kedi ve kopek var ki azicik gucleri buna zor yetiyor, ne bekliyorsunuz, doga dernegi degil ki bu, varsa sizin gucunuz gelin kampusteki kirpilere de siz sahip cikin!) cebinizden ve bagis toplayarak ve sayisiz kermes duzenleyerek veterinerlere goturup iyilestirmis olmaniz gerekmiyor (ama zaten siz bunu yapmiyorsunuz cunku bu onemsiz, ve siz hayvan haklari ihlallerini denetleyen yasaya karsi calisma yapmakla mesgulsunuz su anda evet). veya arkadaslarinizla icmek, evinizde film izlemek, calismak filan dururken kampusun sekiz ayri yerine mama birakmak ve artiklari toplamak icin gonullu olmaniz (cunku bu insanlar universiteye de hobi olarak gidiyorlar, aslinda hic isleri gucleri yok, ogrencilerin sinavlari filan yok, tek dertleri kendilerine bir "oyuncak" bulmak, gerci biraz eziyetli bir yol secmisler, herkes gibi onlar da evlerine bir fino alip vicdanlarini onunla rahatlatabilirlerdi), travmali kopeklere egitim aldirmaniz (sonra bu komutlari anlayan guzeller guzeli hayvana bile sahip bulmak icin aylarca cirpinmaniz), hastalikli kopeklere amerika'dan falan ilac tedarik etmeniz (sonra ilac yetisemeden kopegi kaybettiginizde kahrolmaniz), kapanlardan barinaklardan hayvan kurtarmaniz... veya sahiplendirdiginiz yerde ziyaretine gittiginizde sizi gorunce sevinen bir kopegin neseyle bacaklariniza dolanmasi sonucu tasmanin bileklerinizde derin kesiklere yol acmasi (tabii bunlar hep "sekil" olsun diye, yani hangi "plaza tikicani" yazin mini sortunu giydiginde bacaklarinda kabuk baglamis yaralar gorunsun istemez ki di mi?!)...
daha soyle seyleri bile savunmak zorunda kaliyorsak coook isimiz var bizim bu memlekette! daha hala "ama ama solcu ergenler" diyecekseniz de kapatin bu sayfayi, gidin kufredecek baska birilerini bulun kendinize! -
"odtü yola karşı direniyor" videosunda kendilerini de görmekten mutlu olduğum güzel topluluk.
-
girilen entrylerden anladığım kadarı ile odtüde çevre topluluğu soğuk fizyonu bulmuş (ya da buluyor), gıda topluluğu dünya açlığına çare bulmuş (ya da buluyor), uluslar arası ilişkiler topluluğu orta doğuya barış getirmiş bundan herhalde çok hayal kırıklığı yaratan grup.
la kıçı kırık üniversite topluluğundan amma çok şey bekleyen varmış (bkz: kalkın gençler oturmaya mi geldik?)
amaçlarını bloglarında sınırlamışlar, kampüs hayvanları diye. neden tüm dünyayı veganlaştırmak ya da tüm angara hayvanlarına çözüm bulmak gibi ulvi amaçlar yükleniyor bu gruba anlamadım. -
odtü'de köpekler tarafından ısırılmasını dilediğim insanların kurduğu oluşum.
-
bazı kişilerin, bu gibi topluluktaki insanların köpekler tarafından ısırılmasını, saldırıya uğramasını istemelerinin sebebi, köpeklerin bu insanlara saldırmadığını fark etmeleri olsa gerek. buna sinirlenmek yerine nedenini merak etseler hem kendileri, hem hayvanlar, hem de bu gruplar rahat edecek ama o zaman da yaygara koparmak, hayvanları barınağa tıkmak, hayvan severlere olan yersiz nefrete bahane bulmak için sebep kalmayacak. köpekler onlara "genelde" saldırmaz, çünkü köpeklere nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilirler. köpekleri tanırlar. köpekler de onları tanır. köpek görünce metrelerce öteden "hoşt pışt" yapıp hayvanı tedirgin etmek yerine, acaba aç mı, acaba yarası var mı, acaba bir yerlerde yavrusu var mı diye düşünürler. hiç mi köpek saldırısına uğramazlar veya ısırılmamışlardır? elbette bunlar olmuştur. ama bu insanlar, köpeğin neden bunu yaptığını az çok bilir ve köpeğe değil insana kızar. çünkü çoğu zaman bu saldırıların sebebi travma, kimi zaman da hayvanın doğasıdır. hayvanlardaki agresyonun ve davranış sorunlarının büyük oranda insan kaynaklı olduğunu, hayvanın insandan gördüğü şiddete bağlı travma nedeniyle saldırganlık gösterdiğini, bu saldırganlığın ise esasında "korkudan kaynaklı kendini koruma güdüsü" olduğunu bilirler. veya hayvana doğru bir şekilde yaklaşmadığının, ısırılmayı hak ettiğinin farkındadır. "hayvan korktuğu halde üzerine gittim, kendini korumak istedi" der geçer. "sürü halinde geziyorlardı, gecenin bir vakti benim yaşadığım sokağı, mahalleyi koruyorlardı. alanlarına giren yabancıdan (benden) rahatsız oldular, o yüzden saldırdılar" der. köpek korkularını yüzlerce köpeğin olduğu barınak kafeslerine girip bok temizleyerek yenmiş insanlardır onlar. köpek saldırılarından korunmak için onları barınağa tıkmayı değil, köpeklerin vücut dilini ve köpeğin vücut diline yani ruh haline göre ne zaman nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmeyi seçen insanlardır. dileğiniz kabul olsa, köpek tarafından ısırılsalar dahi, hayvanın doğasına küfretmeyecek kadar sağduyu sahibi olup, şımarık çocuklar gibi nefretle dolmak yerine, hala o hayvan için ne yapılabilir diye kafa patlatan kişilerdir. kısaca yaygaracı değil, rasyoneldirler. darısı başınıza.
köpek saldırılarından korunmak -
neredeyse her gün, birilerinin kampüse nasılsa bakılır diye attığı evde büyümüş, yetişmiş, evde yaşamaya alışmış kedi, köpek, kaplumbağa vs hayvanların ölümleri sarsılan gönüllü insanlardan oluşan resmi olmayan odtü öğrenci topluluğu.
sorun odtüde yasayan kediler ve köpekler değil. bakamayacaksan alma, aldiysan birakma, birakacaksan da yeni yuva ara. özetle dertleri bu olan topluluk.
sen eve alistirdigin, mamaya alistirdigin, kuma alistirdigin hayvani sebep ne olursa olsun- hic biri meşru değil kanimca- nasilsa bakilir diye kedileri, köpekleri besleyenlerin evinin önüne, bahcesine, kampüse birakma.
ilanlardan henüz küçükken aldigin kedi annesinden avlanmayi, köpeklerden kaçmayı, vs. ogrenmiyor. evde haliya basiyor, kedi kumuna isiyor. tüm bunlari bilmeyen hayvani sokağa atmak katletmektir.
mama yemeye alışmış olmasi bir yana, onune mama konmasina alismis hayvana "hadi simdi ozgursun avlan hayatini yasa demek" sadece kendinizi kandirmak, olmayan vicdaninizi rahatlatmaktir.
evde sadece koltuklara, bilemedin en yüksek dolaba atlayan hayvana "hadi bakalim bak bu gördüğün ağaç tirman diye ummak" sadece safliktir.
diger kedileri hic gormemis bir kediye "bak bunlar senin cinsin simdi daha mutlu olacaksin kedilerle sosyalles" demek sadece terk ettiginiz gercegine absurd bir kilif uydurmaktir.
hadi tum bunlari gectik. ınsanlara alisik bir hayvanin sokakta kedilere tahammül edemeyen, korkan, sevmeyen insanlarin tekmeleri, sicak sulari, sopları vs kacmasi cok zor.
bunu da gectik diyelim arabalar var. tekrar ediyorum. sorun odtudeki kopekler, kediler değil. oraya evden atilmis kediler ve köpekler. en uzun yasayani bir yil yasiyor. dogal degil bu ortamlar onlar icin. o nedenle kendi duzeninizi kurmamisken, mezun olmamisken, somestri tatilleri hala sorun iken, ev arkadaslari ile kalirken ya da bunlari gectim bir omur boyu bakamayacaksaniz kedi, kopegi eve alistirmayin, almayin. birakin sokakta yasasinlar ama sokakta dogmus, buyumusken. once evde buyutup, bakip sonra sokaga birakmak ozgurlestirmek degil katletmektir.
(bkz: #42253870)
(bkz: terk edilmek her canlıya acı verir)
(bkz: tecavüz her canlıda iz bırakır) -
yavaş yavaş eylemlerinden rahatsız olmaya başladığım topluluk.
eyvallah, kediyi köpeği çok seviyorsun. istersen karıncayı, kara fatmayı, dinazoru falan da sevebilirsin. zira zerre umrumda değil neyi sevdiğin. ama uçan kuşu bile facebook'ta odtüyle alakalı her sayfada, yüzlerce kelime ile hayvanın aldığı zarardan başlayıp, genel sorunlardan dem vurup, hayvanın eski sahibine sövmeyle biten postlardan bıktım.
yeter amına koyim yeter ya. envayi çeşit hayvanı beslemiş beni bile soğuttunuz. hayvan saldırıyor diyoruz, bize neden saldırmıyor diyorsunuz. bir cümle sonra ama belki de saldırmıştır, ama nedeni hayvandan değil insandan eheheh diyebiliyorsunuz. biz köpek beslemedik mi ? he bi siz biliyorsunuz, zira köpeklerle telepati yoluyla iletişip ne istediklerini anlayabiliyorsunuz bizden farklı olarak.
bu olayları gördükçe gidip köpek sahiplenip, alıp çevre illerden hepsini odtüye bırakasım geliyor. yeter lan yeteeer !
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap