• "bu kentin her yerinde, insanların, ödül kazanmak için şiir yazdığını görüyorum; böylece de, yarışma yargıçlarına bol bol iş düşüyor. ne tür şiirler yazdıklarını tahmin edebilirsin. bunlar konusunda ne desem, sert sözlere varacağından, söylediklerini işitmezlikten, yazdıklarını görmezlikten geliyorum."

    (matsuo başo, "kelebek düşleri" - haiku'nun atası, 17. yüzyıl)
  • sözün tam tersi olduğu noktai nazar şudur; bir sözün kimin söylediği değil, ne söylediği önemlidir. ödülde de ne verildiği değil, kimin verdiği önemlidir. ödülün olduğu yerde aklıma daima şu söz gelir; "mükemmelsin demek sınırlandırılmaktır!"
    .
    ödül, çocuklara verildiği zaman en anlamlı halini alır. yalnız pazarlık ile karıştırılmamalı.
    karnende hepsi pekiyi olduğu için değil, bir yıl boyunca okula gidip emek harcadığın için alınacak o bisiklet ki ödül olsun.
  • kız ismi olarak da kullanılır.
  • "madam" gibi toplumsal düşünüş yapısına epey uyan; kalitesiz, sözel olarak, yazıklar olsun diyebileceğim standartta toplumsal cinsiyet kalıplarına uyan derecede şarkı yapmış yeni bir grup. madam mısın yoksa adam mı? bu kadar pespaye sözleri ilk kez bir arada görüyorum. kadını değersizleştiren bir şarkıyı hele ki bir kadının yorumlaması da ne kadar da ironik. kadını aşağılayan ve şarkıda saydığı tüm olumsuz özellikleri kendi bile fark etmeden kadına atfeden bu grup ya da müzisyen her neyse onu kınıyorum.
  • son günlerde iyiden iyiye ayağa düşen...halkın verdiğinin en yüce olduğu halde bir grup fransız entel ibişin sözüyle belki de sanki daha önemliymiş gibi öyle gerine gerine teşekkür konuşması yaptırarak bizleri güldüren...ahahah güldüren! hahahah güldüren! filmi yani bir kişinin bin kişi izliyor ahahhah ona ödül vay ya...ne kolay...kızdıran! kıs kıs kızdırtan ama ahahah şeyimizde de olmayan!
  • ödül isminde bir ablamız çıkmış "ada" isminde bir klip yapmış. çekimler, renkler, ortam, ses güzel yönetmen iyi iş çıkarmış. ama ablamız kilolarıyla hoplayıp zıplamasaymış, gizemli kadın olsaymış keşke.

    http://www.youtube.com/watch?v=ppjjlvl86ve
  • “bursaspor teknik direktörü şenol güneş eğer bu akşam kupayı kazanırsa, türkiye kupasını 3. kez kazanan yerli teknik direktör olarak tarihe adını altın harflerle yazdıracak…”

    -ulan acaba adam biliyor mudur bu durumu ? maçtan önce aklından geçmiş midir böyle “bu kupayı alıp adımı türk futbol tarihine yazdırmalıyım…” diye. sanmıyorum lan… benim geçmezdi büyük ihtimal. haberim bile olmazdı böyle bir durumdan… ödül falan da veriyorlar mı acaba böyle bir şey için ?... ya verseler ne olacak sanki. alıp kenara atardım onu kesin...

    -artize gel hele… olum sen hayatında hiç ödül aldın mı lan ? bir tane ödül aldın mı başkan ? bir de kendini karşılaştırıyor “ben olsaymışım da ipimde olmazdı diye…” hiç ödül almamış ya da ödül almak için hayatında hiç uğraşmamış birine göre iddialı sözler bunlar…

    -harbi lan… olum ben niye hiç ödül almadım ki… ilkokulda aslında ete boka ödül verirlerdi… şiir okudun al ödül, okumayı söktü ödül, hayır o yerli malı haftasında bana teklif edilen finike portakalı rolünü kabul etmeliydim. oyun sonrası ödül verdiler ya la hepsine. amasya elması teklif edilse kabul ederdim belki… o turuncu iğrenç kıyafeti giydiremezdi kimse bana… ortaokul ve liseyi pas geç zaten… aslında okulun futbol turnuvasında çeyrek finalde elenmesek bence finali görürdük yani... o zaman da bak kupa vermişlerdi. en yaklaştığım an o oldu sanırım bir ödüle... vay arkadaş çeyrek finallerde elenerek geçti be hayat…

    -lan aslında mezuniyet töreninde ismimi anons etmişlerdi plaket vermek için. fotoğrafçılık kulübü başkanı sıfatına, beleşten rektörün makam odasında iki artiz pozunu çektiğim için… insan kendi mezuniyet törenine gidip, tüm töreni tribünden izler mi lan… cübbe giymedik valla… ya o cübbe, kafaya takılan zımbırtı nasıl saçma bir şey zaten öyle… sanırsın ki profesör çıkmışsın böyle full bilgi yüklü ilim irfan saçacaksın ortalığa… k.çı kırık işletme lan işte…bir de ib.eler çok para istemişlerdi tören için… insan bi düşünür lan bu adamların parası var mı diye... çıkışta bedava içki mevzu olmasa hiç gidilmezdi zaten... iyi içmiştik ama o gün de ha...

    -ulan ben okula bile gitmedim ki yıllarca… ne eğitim aldım doğru düzgün ne de öyle hoca tanıdım. ha burak fotokopi böyle bir tören yapsa “notlarımız sayesinde mezun ettiğimiz öğrencilerle mezuniyet keyfi…” tadında, elimde geçici mezuniyet belgemin çerçeveletilmiş fotokopisiyle katılırdım kutlamalara… törenle de duvarına çakardım o belgeyi… fotokopicilerin, hocalardan daha çok emeği var üstümde be…

    -acaba bizim muhasebe sektöründe var mı lan böyle ödüller ? üst üste 3 sene mükelleflerine kurumlar vergisi ödetmeyen muhasebeci ödülü ya da üst üste 7 senedir asgari ücret üstünden sgk primlerini gösterip, kalanı elden yatırarak firmasını şahlandıran muhasebeci ödülü... başarı kriteri ne ki lan bizim sektörün ? en az parayı ödetmek, patronun kişisel kasasını en iyi şekilde yönetmek falan olur herhalde. yoksa yasalara uygun şekilde muhasebe kayıtlarını tutan adamı yaşatmazlar lan… açlıktan geberirsin valla… ulan bizim sektörde de ödül yok ha… olsa da almak için uğraşılacak bir amaç değil ki… ulan zaten hiç ödül almak için uğraşmadın ki…

    aha gol oldu... attı cimbom bir tane daha… erik vardı lan dolapta yesem mi acaba ? yok ya sonra cırcır yapıyor... aga erik insanda niye cırcır yapıyor ya ? …

    03/06/2015… bir gece saçmalaması daha...

    tanım: herhangi bir başarıya istinaden verilen belge, kupa v.b. zımbırtılar...
  • ferhan şensoy: ''ödül basur gibidir, her götün başına gelebilir.'' demiş ne de güzel söylemiş.
  • kulis sanat’ta bu akşam sahnelenen, carole frechette’nin yazdığı yaklaşık bir saat süren tek perdelik oyun. ayşin tabiloğlu ve serkan melikoğlu’nun oynadığı oyun bir binanın 33. katındaki bir dairede bir kadın ve bir adam arasında geçiyor.

    konusu ise erkeklerin kendini etkilemesi için ilan veren ve karşılığında “tatminkar” bir ödül vaad eden bir kadının en son adayıyla bu dairede yaşadıkları. daha fazla detaya girmeyeyim.

    oyunculuklar ve metin oyun odası’na göre daha iyiydi ya da ben komedi sevemiyorum bilmiyorum. kısacası izleyin, keyifli bir oyun.
  • açık, net ve adil olmaktan uzak olursa sizin için bir ceza olmaktan öteye geçmez...
hesabın var mı? giriş yap