• her ofiste mutlaka klimaya karşı çıkan birinin bulunduğu ve klima isteyenle yaşadığı eylemdir.

    tanımı da yaptıysak, ulan 40 derece sıcakta klima açmayakta ne yapak? kapı, pencere açsan içeri buram buram sıcak giriyor. anlayışlı olun be insafsızlar... (klima sevmeyenlere ithafen...)
  • belgeseli çekilmesi gereken konudur.
    ulan parmağı kıpırdatsam terlemeye başlıyorum klima açılıyor hah çok iyi oldu derken "bon oşodom" doğru kardeş senin masayı alalım yol ortasına. ulan kolsuz altına etek giyen kadınlar üşüdüm demiyor sen orda takım elbise ile üşüdüm diyorsun yallah arabistana o zaman
  • ne güzel insanların ofislerinde klima var ve onun için savaşabiliyorlar. biz de işte bilgisayar kasasına bağlanabilen minnoş vantilatör yavrusunu birbirimizden kapmaya çalışıyoruz. sırayla onar dakika kullanarak serinleme savaşı yapıyoruz en fazla. kahrolsun fakir kamu kurumları.

    zenginlerin yapabildiği savaş.
  • ofiste duramıyoruz ki savaşına ortak olalım, sürekli sahadan sahaya geziyoruz. ofisim araba oldu, onda da karışan görüşen olamaz.
  • bazen cozumsuzdur, zira klima'nin tam altinda oturanlar icin 24 derece bir sure sonra 18 gibi hissedilirken uzakta oturanlar icin 27 derece gibi hissedilir.
  • ofiste biraktigim serin yaz aksamlari kazagimla daima kazandigim savas. dogrusu insan kokusunun yayilmasina sebebiyet verecek hicbir ortam sicakligini kabul etmiyorum, ve abilerin tarafini tutuyorum.

    (bkz: ablalara hirka)
  • bu savaşlarda nasıl bir yenilgiye uğradıysam artık, hırsımdan evdeki klimayı kapatmıyorum bile. 18 derecede çalışıyor ve an geliyor ayaklarım ve burnumun ucu buz kesiyor, hemen gidip çorap, hırka giyiyorum, şapkamı takıyorum ama o klimanın yine de derecesini yükseltmiyorum.

    geçen gün öyle kazaklı şapkalı pencereden dışarıya bakıyordum, yoldan geçen biri gördü beni, kalakaldı, bilmiyor tabi evin buzhaneye döndüğünü.
  • kadın erkek farkını gördüğüm nadir durumlardan biri.

    ben üşüyen taraf olduğumdan şal, hırka ceketle çözüm buluyorum, sıcak basan adam soyunacak değil ya. o yüzden çok baskı yapmıyorum klima konusunda.

    ama maalesef donuyorum. ağustos geldi hala şalla geziyorum ofiste.

    bir gün 7 erkekle bir çalışma yapmam gerekti, yaklaşık 11 saat toplantı odasında kaldık. o kadar soğuktu ki, şalımla omzumu kapatsam da ayağımdan soğuğu yedim, 3 gün raporlu olarak evde yatmak zorunda kaldım.

    insan 23-24 derecede oturur. evdeki klimam hep 24e ayarlı, sürekli açık. 16 yapıp bunu sabitlemek, üşüyene göz devirmek nedir?

    bu savaş insanı işten soğutur.
  • sheldon-termostat 72f de durmalıdır. üşüyorsan üstüne birşeyler giy, yanıyorsan fazla giyinmişsindir.

    bizim ofiste de kural bu. tavsiye ederim. 22 celcius en idealidir. 2 aydır klimalar full açık bir kere hasta olmadım. dışardan gelen burası buzdolabı gibi diyor o ayrı.
  • +kurban oliyim cam açın
    -esmiyor
    +bana esiyor
    -oraya ben oturcam
    *gün başladı alarmları
hesabın var mı? giriş yap