• "öğle" ile "leyin" kelimelerini kaynaşmasından doğan öğle vaktini anlatmaya çalışan, öğlen yemeği vb. tamlamalarda kullanıldığında sinir olduğum ve neden öğle ile bu tamlamaların yapılmadığına kızdığım gereksiz kelime.
  • "öğlen" sözcüğü yabancı dillerdeki "meridian" sözcüğünün türkçesidir. abdullah kızılırmak'ın hazırladığı "gökbilim terimleri sözlüğü"nde şöyle açıklanır bu kavram :

    "bir gözlemcinin başucundan, göğün güney ve kuzey kutuplarından geçen düzlem." (tdk, 1969; s. 79)

    dolayısıyla öğle saatlarını, yani gün ortasını, bir başka deyişle "güneşin öğlene geldiği an"ı belirtmek için kullanıldığında bir tür "galatımeşhur" olur bu sözcük. doğru kullanım "öğleyin"dir.

    ayrıca bakınız : neyin/#31874606
  • vakit ne ara öğlen oldu fark edemedim. kafamda bir karmaşa, uzunluktan kıvrılan saçlarımda bir dağınıklık, içimde kapalı havanın getirdiği bir tuhaflık. cumartesinin tam ortadayım. deniz dalgalı. balıkların anaforda başı dönüyor. gemilerse, "ah o limanda ben de olsaydım" diye iç geçiriyor. fırtına öncesi sükut var her yerde. bir trenin sesi geliyor uzaktan. üzerinden geçerken esnettiği rayların aynı ritimdeki sesi çalınıyor kulalarıma.

    hala günün kalanında ne yapacağımın derdindeyim. gün tek yönde ilerliyor. güneş türbulansa girip ufuktaki denizle birleşmeden ne yapmam gerektiğine karar vermem gerek.

    yapılacak şeyler iyi kötü belliyken işleri sıraya dizmek kolay. ama ne zaman işler erkenden biterse ve ortada yapılacak iş kalmazsa insan boşluğa düşüyor. oyun oynayayım diyorum. bir süredir hiçbir oyundan eskisi kadar keyif almadığım geliyor aklıma. kitap okuyayım diyorum. onu da sabah erkenden uyandığımda yaptım. yağmuru izleyeyim, yağmur sonrası default olarak gelen toprak kokusunu içime çekeyim diyorum, henüz tek damla düşmedi.

    gün belirsiz. ben belirsiz. gün, gün ortasını az biraz geçmiş.
  • (bkz: öğlenci)
  • en sevdiğim galat-ı meşhur’lardan biri........
    neden kendini zorlayarak daha zorunu söylemeye çalışır insanlar anlamıyorum........
    mutlaka bilimde bir karşılığı vardır.......

    öğle demek yerine öğlen demek gerçekten ilginç.........
  • adana canlı, rahat, kavgacı şehir. üniversitedeki bunalımlarım sırasında dilenci olursam en rahat barınacağım, açlık kaygısı duymayacağım yer olarak belirledim. çarşıda esnaf, dilencileri her öğlen besleyip doyuruyordu.

    "bu abbas var ya, öğlenece yatar, ta öğlenece." tomris uyar - yürekte bukağı

    (bkz: öğle/@ibisile), öğlen sonu, öğleyin
    (bkz: cuma öğlenleri işyeri ortamı)
hesabın var mı? giriş yap