• 11.30 gibi başlayıp şu saate kadar devam edeni, hele de tatildeyse deniz ya da havuz kiyisindaysa (şu an olduğu gibi) çok ama çok başkadır. saçlar dağınık, üst baş desen sadece mayo ya da bikini... yok böyle bir bosvermislik... bira isinmasin diye hızlı içilir zaten. denize uzak ama ormana yakınsa hele içilen yer, "hayat çok güzel lan."

    ödenen para tüm sene için takside bölünmüştür, üç guncuktur o tatil, ama değmez mi? değer...
  • tekirdağ anadolu lisesi'nde okuyan, bünyesinde azcık fırlamalık olan, has trakyalı öğrencilerin 1saat 20 dakikalık öğlen tenefüslerinin olduğu dönemlerde sıklıkla yaptıkları uygulamanın adıdır.
    para bol olunca efesle, az olunca efsanevi tekel birası ile yapılırdı.
    öğlenden sonraki derslerden zırt pırt tuvalete giden öğrencileri takip ederek kimin o gün öğlen birası yaptığı anlaşılırdı hemen.
  • çok acil çok leş çok henry çok bukowski. yarışan atlar, mutsuz, kaybetmiş ve asla kazanamayacak adamlar etrafımda. küfretmek ve kötü şiirler yazmak istiyorum. neyse. susuyorum. leş müzikler filan çalıyor. izbe bir birahaneden bildiriyorum. burda sabır yok.
  • öğleden sonra 2 birası

    hiçbir şeyin önemi yok
    bir yatakta debelenmekten başka
    ucuz hayaller ve bir birayla
    yapraklar ölürken ve atlar ölürken
    ve ev sahibeleri koridorlarda dikmiş gözlerini bakarken;
    canlıdır müziği çekilmiş perdelerin,
    sinek sürüleri
    ve patlamalar sonsuzunda
    son insanın mağarası;
    hiçbir şeyin önemi yok sızdıran lavabodan başka,
    boş şişeden,
    keyiften,
    kıstırılmış
    bıçaklanmış ve traş edilmiş gençlikten başka,
    kendisine sözcükler öğretilip
    ölsün diye
    arkası yastıkla desteklenmiş
    gençlikten başka.

    charles bukowski
  • woohoo

    hele deniz kıyısındaysa, hele dalgalara karşıysa, hele denize girmeden önce ve sonra içilebiliyorsa...

    bir de sigara eşlik ediyorsa, bir de iyot kokusu... hayat işte, 4 güncük bile olsa nasıl hafifletiyor.

    4 filtresiz, 2 kırmızı tuborg'dan sonra yazılmaya çalışılmıştır. sayıdan çok emin değilim.
  • buz gibi, el donduranı makbuldür. ağzı uyuşturmalı ilk yudumda, bütün vücut teyakkuza geçmeli boğazdan aşağıya akarken. şenliği büsbütün yaşatmalı bünyede, bayram sabahı heyecanıyla heyecanlandırmalı, şenlendirmeli, keyiflendirmeli kişiyi. yoksa öğle sıcağında eziyetten başka bir şey değildir öğlen birası.
  • sabah sabah bira mi iciyorsun der kadin de niro birasini acarken sabah. de niro efsane gulusuyle donup kadina bir bira uzatir ve martini gunesin batisiysa, bira gunesin dogusudur der.

    tum masalarin omlet ya da kahve tukettigi bir saatte oglen birasi icerken buralara entry giren insanlar nerede ki diye dusunuyorum.
    neredesiniz arkadaslar?
  • buna musaade edebilecek bir yerde calisiyorsaniz tadindan yenmez! net! ogleden sonralari cok daha efektif calismaniza sebep olur, olabilir, buyuk ihtimalle yani, agzinizla icen biriyseniz, tek bir bira soz konusuysa.
    baharin geldigi su gunlerde, gevseyen yaylarimizla birlikte oglenlerimize pek guzel eslik etmektedir.
  • yakında zamanı geliyor.. üstüne de kısa bir siesta iyi gider..
  • şöyle iyi içerim böyle çok içerim demeyi sevmem ama cidden toleransım yüksektir içkilerin geneline karşı.
    fakat öğlen bi bira içiyim anında mayışıyorum başım falan ağrıyo, günüm iğrenç ötesi geçiyo.
    bi tek ben mi dengesizim acaba?
hesabın var mı? giriş yap