öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

• evdeki prizlerinizin hepsi aynı oranda elektrik tüketmez. ana sigortadan uzaklaşan her priz tel direncinden dolayı enerjinin bir miktarını ısıya çevirecek ve daha fazla elektrik tüketecektir. tabi bu son derece küçük bir fark olup belki size 10 yılda 1 tl ancak tasarruf ettirir. fakat uçak fabrikaları gibi enerjiyi emen devasa sanayilerde makinalar güç kaynağına çok yakın konulur, gereksiz her türlü uzatmadan kaçınılır.
• "aşık olmak" ile "obsesif-kompulsif kişilik bozukluğuna sahip olmak" vücutta aynı biyokimyasal etkiyi yaratıyor.
  
  doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor.
  
  birisine 20 saniyeden uzun süre sarıldığınızda, beyinde"sosyal bağlanma"dan sorumlu oksitosin hormonu salgılanıyor ve böylece bu kişinin size daha çok güvenmesini sağlıyorsunuz.
  
  insanlar fiziksel açıdan yorgun olduğunda, dürüst olmaya daha eğilimliler. bu nedenle gece geç saatte yapılan konuşmalarda, itiraflar daha sık oluyor.
  
  hedeflerinizi her zaman kendinize saklayın. çünkü yapılan bir araştırmaya göre, hedeflerinizi başkalarına ilan ettiğinizde, onları gerçekleştirme ihtimaliniz düşüyor.
  
  sevdiğiniz birini gördüğünüz zaman, gözbebekleriniz büyüyor. anı şey, nefret ettiğiniz birini gördüğünüzde de geçerli...
• el tırnakları ayak tırnaklarına göre iki kat daha hızlı uzuyormuş.ayak tırnaklarını mega boyutlara ulaşmadan kesmediğim için daha hızlı uzuyormuş gibi geliyordu.ufkum iki katına çıktı ve ayak tırnaklarımı daha sık kesmeye başladım.
• fibonacci sayıları ve altın oran. kesinlikle öğrenin derim.
• iphone'larda safari'de sekmeler arasında geçiş yapmayı sağlayan iç içe iki kare şeklindeki simgeye basılı tuttuğunuzda açık tüm sekmelerin kapatılmasını sağlayabilirsiniz.
• iki katına çıkarır mı bilmem ama dünyanın en şanslı insanlardan birinin teri horton adında bir amerikalı kadının olduğunu öğrenmek kıskanmaya sebep!
  
  teri horton, depresyondaki bir arkadaşı için bir kermeste hediye bakıyor. o sırada anlamsız eciş-bücüş boyalı karmaşık, anlamsız bir tablo görüyor. tablonun fiyatı ise 8 dolar ve pazarlık yapıp bu "saçma" tabloyu 5 dolara alıyor. çünkü daha önce kimse bu tabloyu istememiş ve satıcı taşımaktan sıkıldığı için kurtulmak istiyor.
  
  daha sonra teri ve onun sanat öğretmeni, teri'nin dairesinde içerken, bu tablo üzerinde dart oynamak istiyorlar ve o sırada sanat öğretmeni bunun bir jackson pollock tablosu olduğunu söylüyor.
  bunun üzerine teri hanımkızımız uzman uzman dolaşıp tabloyu 50 milyon dolara satıyor.
• bir belgeselde çiftlik tavuğu, serbest gezen, mısırla beslenmiş, organik ve karma beslenen tavuk karşılaştırılıyor.
  yağ oranları ve besin değerleri neredeyse aynı. lezzetlerinde ve renklerinde bazı farklar var ama tamamı sağlıklı.
  sonuç, sağlıklı beslenmek için çok para harcamanıza gerek yok...
• temporal lobumuzda yüz tanıma bölgesi bulunmakta, bu bölgede tanıdığımız her birey için ayrı bir nöron tahsis edilmiş bulunuyor, o nörona o kişinin ismi veriliyor ve yüzünü gördüğünde tepki veriyor...hasar görürse prosopagnosia adlı bir rahatsızlık oluşuyor. bu rahatsızlığa sahip kişiler tanıdıkları insanları artık tanımaz hale geliyor.
• meğer o başlık sol frame'de görünmüyormuş...sansüre bak.
  
  (bkz: #65666157)
• "kader ağlarını örüyor" deyiminin yunan mitolojisine dayanması.
  
  "yunan mitolojisinde yaşam süresi zeus ve themis'in üç kızı tarafından temsil edilir. klotho (clotho) yaşam ipini eğirir, lachesis ipi ölçerek yaşam süresini tayin eder ve atropos yaşam ipini keserek yaşamı sonlandırır. bu üç tanrıça 'mireler' olarak ifade edilmektedir. eski yunan kültürünün ilk zamanlarındaki ilahlardan da üstün bir güç olan 'evren yasaları' ve mukadderat olarak da ifade edilirler. ilah sayılmazlar, soyut güçler olarak kabul edilirler. insanların kendi özgür iradeleriyle yaptıkları hareketlerin bu yasaların gereklerine göre beliren sonuçları olarak ifade edilir. sonradan homeros ve hesiodos'un mitolojik öykülerinde kişileştirilmişlerdir. mireler kişi doğar doğmaz onun ipliğini bükmeye başlarlar. lachesis'in adı 'önceden belirlenmiş olanı elde etme' anlamındadır. kişinin geçmişte yapmış olduğu hareketlerle ilişkilendirilir. bu, kişinin ileride karşılaşacaklarının nedenidir. kaçınılmaz hale gelmiş olan sonuçlar ise, adı 'kaçınılmaz olan' sözcüğünden türetilmiş olan 'atropos' ile temsil edilir. adı eğirmek sözcüğünden gelen 'klotho' ise kişinin şimdiki zaman diliminde yaptığı hareketleri temsil eder. 'kader ağlarını örüyor' deyiminin kaynağı, mirelerdir."
  
  (bkz: psikesinema)