öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
seher yıldızı markasının adı kuran adamın karısının isminin seher, kızının isminin yıldız olmasından geliyormuş. adam gerçekten çok seviyormuş ailesini. bu bilgiyi öğrendiğimden beri düzgün uyku uyuyamıyorum.
-
firdevs farsça da çevrili duvar manasına gelir.
@renksiz'e teşekkürler. -
herhangi bir zamanda, yaklaşık 20 milyon nakliye konteyneri açık denizlerde gemilerle seyahat etmektedir.
tüm nakliye konteynerlerinin yaklaşık %50'si nakliye şirketlerine aittir. geri kalanlar, bir yıldan on yıla kadar devam edecek şekilde kiralanma yoluna gidilmektedir.
her ticari nakliye konteynerine benzersiz bir birim numarası atanmaktadır. bu, 4 basamaklı bir ön ekten oluşur, burada ilk üç basamak mal sahibini, dördüncü basamak ise kategoriyi belirtmektedir. genellikle 'birim yük konteyneri'ni belirtmek için 'u' harfi kullanılır. bu ön eki 6 basamaklı bir seri numarası ve matematiksel bir formül kullanılarak hesaplanan bir kontrol basamağı takip eder. bu tanımlama etiketiyle, konteynerin dünya çapında seyahat ederken konumu takip edebilebilmektedir.
tüm nakliye konteynerlerinin yaklaşık %97'si çin'de üretilmektedir. bunun iki nedeni var. birincisi, işçilik çok ucuzdur, dolayısıyla maliyetleri düşük tutmak için konteynerleri çin'de üretmek mantıklıdır. ikincisi, çin dünya ürünlerinin çoğunu ihraç ettiği için, konteynerleri başka bir yerde üretip sonra da malların olduğu yere taşımak yerine orada üretmek en verimli yoldur.
konteynerlerin çok sıkı veya düzenli olarak denetlendiğini düşünebilirsiniz ama aslında, nakliye konteynerlerinin, dünya'da yalnızca %2 ila %10'unun denetlendiği tahmin edilmektedir. (liman kuralları ve ülkelerin ikili ticaret yaptığı gizli/özel ayrıcalıklarına göre değişebilmektedir)
her yıl, kötü hava koşulları veya kazalar nedeniyle okyanuslarda konteyner kaybedilmektedir. son raporlara göre yılda ortalama 2.000 ila 10.000 konteyner kaybolmakta... -
6 ağustos 1945’te hiroşima’ya atılan atom bombasının patlama anında ortaya çıkardığı 5500 santigrat dereceye varan ısı ve gama ışık dalgaları, yolundaki nesnelere ve canlılara çarptı.
güneşin bir kaç katı olan ışık ve yoğun ısı dalgası patlama bölgesindeki her şeyin rengini ağarttı, çarptığı insanları anında buharlaştırırken arkasında da nükleer gölgeler oluşturdu.
bu nükleer gölgelerden bazıları hiroşima barış anıtı müzesinde saklanıyor. -
filler, insanlardan korunmak için giderek dişsiz olacak şekilde evrimleşiyorlar.
son asır içindeki yasadışı fildişi kaçakçılığı nedeniyle filler, dişsiz olacak biçimde evrimleşmeye başladılar. eskiden (1930'larda ve öncesinde) dişsizlik fil popülasyonlarının sadece %1-2'sinde görülürken, artık çin'deki fillerin neredeyse yarısı diş üretemeyen bireylerden oluşmaktadır. bazı fil popülasyonlarında dişsiz doğum oranları %98'lere ulaşmış haldedir. -
amerika birleşik devletleri'nde sundown town (gün batımı kasabası) olarak isimlendirilen, siyahilerin güneş battıktan sonra şehirden ayrılmalarının zorunlu olduğu yerlerin 1968'e kadar olması.
amerika'nın ırkçılık geçmişi malum. aynı çeşmeden beyazla siyahinin su bile içememesi, otobüslerde kendilerine ayrılmış yerlerin olması gibi gündelik ve bireysel ayrımcı çözümler, mahalle, bölge ve şehir bazında da kendini gösteriyor elbette.
mahalleler beyaz ve siyahi olarak ayrıştırılmış durumda ve 1968'e gelinceye değin bu konuda yasal bir düzenleme yok: okullar diğer ırktan çocukları kabul etmiyor, ev sahipleri evlerini kiralamıyor, diyelim bir bölgede beyazlar ve siyahiler ve hatta diğer etnik kökenler yaşıyorsa linç ya da diğer olaylarla azınlıkların bölgeden sürülmesi gibi olaylar yaşanıyor.
şu listeye bakarsanız bölgelerin diğer azınlıklardan nasıl temizlendiğini görebilirsiniz.
mesela 1920'de ocoee, florida'da siyahi nüfusun yaşadığı bölge yıkılıyor, en az 56 siyahi kişi beyazlar tarafından öldürülüyor ve 500 siyahi nüfusun tamamı bölgeden ayrılmaya zorlanıyor.
benzer şekilde san francisco'nun pek çok bölgesinden dışlanan çinliler, chinatown'ı kurmak zorunda kalıyorlar.
("turistik" bölgenin ardındaki drama bakar mısınız?)
gün batımı kasabalarında durum şu şekilde işliyor: gün içerisinde şehre/bölgeye siyahiler giriş yapsa bile akşam saatlerinde ayrılmaları gerekiyor. akşam olunca bölgede olmaya devam ederlerse zarar görme tehlikeleri var.
otelde bile kalamıyorsunuz.
yani bu tehdidin polis ya da diğer kolluk kuvvetinden gelmesini geçiyorum, bölge sakini ya da sakinleriden gelebilme tehlikesi var.
abd'de trespassing (mülke izinsiz girme) günümüzde hala önemli bir tartışma konusu ama koskoca bir bölgeyi bu şekilde algılamak? kafamda deli sorular.
bu sebeple seyahat eden siyahi motorcular için filmi de çekilen green book kitabı yazılıyor. bu kitapta, seyahat eden siyahilere nerelere uğramamaları gerektiği, nerelerde hoş karşılanabilecekleri gibi bilgiler paylaşılıyor.
zira 1960'larda abd'de gün batımı kasabalarının sayısının en az 10.000 olduğu belirtilmiş.
amerika'da ırkçılığa karşı gelişen hareket sonrasında günümüzde bu sayı azalıyor sanıyorsunuz değil mi? kağıt üstünde evet, ama chicago'daki millenium park'a akşam saat 6'dan sonra gençlerin girmesi mayıs 2022'de yasaklanmış.
2017 yılında naacp, missouri'ye seyahat edecek olan siyahilere dikkatli olmaları yönünde uyarı yayımlanmış ve kefalet ücretlerini yanlarında bulundurmaları önerisinde bulunmuş.
peki bu evler, bu bölgeler nasıl ayrıştırılabildi?
mevzuya los angeles ve devasa otobanları üzerinden bakma ve ileri okuma için: (bkz: #109558143)
güney afrika'da hala sadece beyazların yaşadığı orania kenti hakkında ileri okuma içinse: (bkz: orania/@ug tek) -
pasaportunda israil'e giriş veya çıkış damgası olanlar iran, sudan, suudi arabistan ve suriye gibi ülkelere kabul edilmiyorlarmış. turistik amaçlı olsa bile.
görsel
`kaynak: `https://www.israilkonsoloslugu.org/ -
(bkz: #150476098)
pasaportunda israil'e giris veya cikis damgasi olanlarin giremedigi ulkelere ait giris veya cikis damgasi olanlar da israil'e kabul edilmemektedirler. ayni sekilde pasaportunuzla kuzey kibris turk cumhuriyeti'ne girmeniz de baska bazi ulkelerde cift tarafli sorun yaratabilmektedir. ozet olarak uluslararasi platformda taninmayan ulkelere ait vizeler ya da aralarinda politik kriz olan ulkelere ait vizelere basvururken dikkat etmek, disisleri bakanligi'nin yonergelerini seyahat oncesi okumak gerek.
bunun onune gecebilmek icin, zamaninda benim de sahip oldugum cift pasaport basvurusu yapabilirsiniz. cift pasaport basvurusunun gecerli sebeplerinden biri de budur.
ayni zamanda israil vizesi ile lubnan'a da giris yapamazsiniz, tam tersi de gecerlidir. ben cift pasaportum olmasina ve arap ulkeleri ile israil vizelerimi ayri pasaportlarda tutmama ragmen, bir donemki is yogunlugu ve aciliyetlerden oturu israil vizesi olan pasaportumla lubnan'a ve oradan da israil'e girmek zorunda kalmis, iki ulkede de ciddi sorgudan gecmis, ne is yaptigimi, hangi kuruluslarla calistigimi belgelemek, ilgili kisilerin aranip verdigim bilgilerin dogrulugunu teyit ettirmek zorunda kalmistim.
o donem calisitigim kurumlarin avrupa birligi komiteleri, birlesmis milletler kuruluslari ve bazi merkeziyetsiz yardim kuruluslari oldugunu belirtmeliyim. buna ragmen donuma kadar soyuldum, cantamdaki her sey incigine cincigine kadar en ufak parcasina kadar sokuldu, bakildi, geri takildi. ayrica it gibi muamele gordum. bayagi ciddi bir sorundur. dolayisi ile gercekten mecbur degilseniz yapmamanizi tavsiye ederim boyle bir hatayi... -
tarih bilgisi gercektir sorunsalı
bugüne kadar tarihsel olaylarin en kabul görmüş iletim aracı olarak "yazıyi" platon tamamen yanıltıcı ve spekulasyona açık bir ifade türü olarak tanımlar.
cünkü ona göre insanın yazım süreciyle giriştiği eylemde düşünce ya da anıların beynin çeşitli alanlarından geri çağrılması/ortaya çıkarılması işlemi doğal bir güdü değil yapay bir yonetme sürecinin ürünüdür. ideanin ideasinin beyne bu dışarıdan müdahalesi zaten bir kopya konumundaki zihnin tamamen gercekle ilişik ve kolerasyon halinde bir bilgi uretmesi olasi degildir birtakım işlemlerle birleşmiş ve dolayısıyla işlenmiş bir biçim elde etmiştir.
bu önermeyle birlikte insanın tamamen gerçekleri yazma motivasyonuna sahip olduğu varsayimindan yola çıksak bile platon için bu hiçbir zaman mümkün olmayacak, her turlu yazi yalnızca çarpık bir mimesis olarak kalacaktır.
tarih ve yazi arasındaki bu komplike durumun yani sıra tarih nosyonunun çoğunluk/ekseriyet skalasinda bir üretim gerçekleştirmesi bir toplum bir dönem ve bir kültür çerçevesinde yaratığı bilginin yalnızca bir sterotip olarak kalacagini gösterir. çoğunluğun katıldığı aktiviteler; çoğunluğun benimsediği düşünceler arasında bir seçim yapar ve bu seçim aslında geriye dönük gerçekleşen olayların multietnik/multikulturel gibi yapılarını görmezden gelir.
ve tabi tarih yalnızca önemlileri yazar, savaşta önderlik edenleri, büyük icatlar yapanları, bir fikri empozede holiganlik edenleri. sıradan insanlar tarihin konusu içine girmez. sıradan insanın gundelik yaşamı hiçbir tarihçinin ilgi konusu değildir
bu durumda ornegin 70lerde yaşayan insanların yeme içme biçimleri toplumsal.hayata entegre oluş biçimleri ya da cinsel yaşam konusundaki zenginlikleri bir toplumu yansıtacak tarihsel olgu niteliğini taşımaz.
son olarak tarih yanlı bir motivasyon guder; bir kültürün tarihi birini isgalci diye tanımlarken zıt kultur aynı isgalciyi önder/lider diye tanımlar. tarih yalnızca kimin kaleminde ise ona göre biçim kazanır.
nihayetinde tarih gercektir; tarihsel bilgi gercektir gibi bir önerme pek çok açıdan yetersiz kalmaktadır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap