• "çekirdek çitlemek...
    isviçre'de bir klinikte hekimin hastasına her akşam bir avuç çekirdek çitlemesini önermesiyle incelemiştim ilk kez, çocukluğumuzun çekirdeğini... sonrasında bacak krampları olan hastalarımda magnezyum seviyesi hafif düşükse, önerdim.
    ve bugün 82 yaşında yıllardır bacak krampları olan bir hastam mutlu mutlu geldi, size hep dua ediyorum diye, niye dedim, güldü, artık akşamları çekirdek çitliyorum, kramp da yok, daha da mutluyum dedi...

    çekirdek çitlemek neden mi önemli?
    kabak çekirdeği; b, e, k vitamini ,omega 3 ve omega 6 ,manganez, magnezyum demir, bakır, e vitamini ve çinkodan zengindir.

    kabak çekirdeği’nin protein içeriği; bedene dışardan alınması şart olan (fenilalanin, triptofan, metiyonin) gibi temel (esansiyel) amino asitler açısından çok zengindir.

    triptofan; noreadrenalin, serotonin ve gaba gibi beyin biyokimyasal düzeninde düzenleyicilerin ön maddesidir.

    noradrenalin eksikliği dikkat dağınıklığına neden olur. serotonin eksikliği anksiyete, kaygı hali ve depresyona neden olur.

    kabak çekirdeği’nin zengin olduğu amino asitlerden biri de arginin’dir.

    arginin c vitamini ve folik asit gibi; nitrik oksit sentezini doğal yoldan artırır. nitrit oksit (no) genel olarak damar sağlığı için çok gereklidir.

    kabak çekirdeği; içeriğinde doymamış yağ oranı yüksektir ve kandaki yağları azaltır.

    kabak çekirdeği içerdiği fitosterin (phytosterin) ile; kolesterolü azaltır, prostat büyümesine faydalıdır.

    yarım bardak kabak çekirdeği, günlük magnezyum ihtiyacının %46'sını demirin %28.’ni, manganezin %52’sini, çinkonun %17.’sini ve proteinin yüzde 17'sini karşılar.

    bir bardak kabak çekirdeğinde, 16 mg kadar çinko bulunur. kabak çekirdeği alanin, glisin ve glutamik asit gibi amino asitler bakımından da zengindir.

    bazı b vitaminlerini içerdiği gibi kemik sağlığı ve kan pıhtılaşması için ihtiyaç olan k vitaminini önemli bir miktarda da içermektedir.

    arginin;

    -kalp ve damar sağlığı
    -ektra yağların depolanmasının azaltılması
    -beyindeki aktivitelerin hızlandırılması
    -üreme organlarının sağlığı,
    -yaraların çabuk iyileşmesi için gereklidir.

    ayrıca kabak çekirdeği çok etkili bir antidepresandır.
    o halde, kış akşamlarında çekirdek çitleyelim."

    alıntıdır.
  • plasebo etkisi
  • çok şükür bugün de amerikalıların bile bilmediği amerikan seçim sistemini öğrendik.

    (bkz: thanks god)
  • bu hissi neden yaşıyoruz ve nasıl çözeriz?
    (bkz: bir daha onu sevdiğim gibi kimseyi sevemem hissi/#115178240)
  • evrendeki hız sınırı ışık hızıdır (saniyede 300.000 km) ve siz şu an ışık hızıyla evrenin bir ucundan bir ucuna seyahat etmeye kalksanız yaklaşık 93 milyar yıl sürecektir. ancak yine de evrenin sonuna varmanız imkânsızdır. çünkü evren sürekli genişlemektedir.
  • "kedilerin en önemli özelliğinin iyi bir şifacı ve gözlemci olduğunu biliyor muydunuz?

    kedilerin sevimli dostluklarının dışında en önemli görevi , sizin gün boyunca üzerinizde biriktirdiğiniz negatif enerjiyi ortadan kaldırmaktır. siz uyurken bu negatifi bedeninizden kendileri çekerler. eğer ailede birden fazla kişi varsa, o zaman onlarda aileden topladıkları çok fazla negatif yüklemesi olur.

    bu nedenle çok kilo alırlar. siz ise bunun ona verdiğiniz yemekten ötürü olduğunu zannedersiniz ama bu doğru değildir. onlar uyurken, sizden topladıkları negatifi boşaltırlar.

    eğer siz aşırı stres içindeyseniz, bu negatif enerjiyi boşaltmak için zamanları olmaz, dolayısıyla bu boşaltımı yapıncaya kadar negatif enerji bedenlerinde yağ olarak birikir.kediler eğer bir sorununuzun olmadığını bilirlerse, o gece sizinle beraber yatmazlar.
    eğer tuhaf bir şey olmaktaysa, bunu hissedip yatağınıza atlarlar ve sizi sararlar.
    ev ve aura alanınıza zarar verecek veya o alandan enerji çalacak biri geldiğinde, kişinin negatif titreşimlerini fark eder.

    o kedi sizin etrafınızda bir kalkan vazifesi görerek sizi hemen saracaktır. başınızda ve ayaklarınızın dibinde duracaklardır.

    evinize gelen misafir olduğunda kediler o kişiye koşarsa, okşanmak isterlerse, gelen kişinin emin olduğunu bilebilirsiniz.
    dogayla birlikte yasayan kedilerin insan aurasina daha iyi şifa verebildikleri bir gerçektir. kendilerini dogada temizleyip, topraklayip daha sonra geri enerji yüklü olarak gelme sanslari vardir.
    genel olarak evinizin durumunu ve yalniz yasiyorsaniz kendi durumunuzu, kedinizin durumundan anlayabilirsiniz. normalden çok
    uyumaya basladiysa evinizin enerjisi agirlasmistir. ya da ajite ise her hangi bir sağlik sorunu bas gösteriyorsa, sizde de ayni bölgede sorun var mi diye kontrol edin. ajitasyonu sizden kaynaklaniyor ya da evin enerjisinden kaynaklaniyor olabilir.

    bir kedinin yasadığı evde belli bir hastaliğa yakalanması (yaşlanmaya bağli hastaliklar hariç), genelde evdeki bir dengesizlige dikkat çeker. kedilerin hastaliklari yasadiklari evde yasayan insanlarin enerjileri hakkinda önemli bilgiler verir.

    özellikle kediyle en fazla vakit geçiren ya da ondan en fazla uzak duran kişiye bakmak gerekir. genelde, bu tür uç noktalari temizlemeye çalişirlar. bir diğer olasilik, bütün ailede tekrar eden bir hastaliğa işaret ediliyor olabilir.

    ayrıca bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır
    kediler yüksek tansiyon hastalarına iyi gelmekte ve kan basıncını azaltmaktadır.

    bu bilgiler ışığında sevimli dostlarımız kedilere artık farklı bir bakış açısıyla da yaklaşabileceğimiz inancındayım:)"

    jale muratoğlu'nun paylaşımından alınmıştır.
  • pleksiglas (bkz: uçak camı) aseton ile yapıştırılırmış.

    cnc tamir yıllarımda şahsen şok olmuştum

    edit: doğrusu kloroform olacaktı yahu. kafa da girmiş
  • bazı akıllı telefonların kameralarında yer alan optik görüntü sabitleyici (optical image stabilization) özelliği ve bunun insan gözündeki karşılığı.

    kısaca ois olarak bilinen bu kamera özelliği hareket halindeyken çekilen fotoğrafların daha net oluşturulmasını sağlar. ekran üzerinde veya kenarda bulunan deklanşör tuşuna bastığınızda oluşan hafif sarsıntı bile fotoğraf üzerinde büyük bozulmalara yol açabilir. şu an çoğu telefonda ois olmasa bile electronic image stabilization (eis) olduğu için böyle bir sorun kalmadı gibi ama eski telefonları kullanmış nesil bu sorunu hatırlayacaktır büyük ihtimalle.

    bunun gibi hareket halinde fotoğraf çekmenin zorluklarını aşmak için geliştirilen ois özellikli kameralarda kullanılan sistem şu: kamera lensinin dört bir tarafına yerleştirilen yaylar sayesinde telefon fotoğraf çekerken sarsılsa bile bu yaylar dışsal hareketi bir amortisör gibi karşılayarak kameranın bir nebze stabil kalmasını sağlar ve görüntünün blurlanmasını engeller.

    gelelim insan gözüne. odak noktası olarak seçtiğiniz parmağınızı karşınıza alıp hızlıca sağa sola sallandığınızda görüntüsü bulanıklaşır fakat parmağınızı sabit tutup kafanızı sağa sola çevirdiğinizde daha net bir görüntü elde edersiniz. işte bunun nedeni de bizim gözümüzdeki ois sistemidir. fakat bizdeki biraz daha komplike, tabiki gözümüzün lensi etrafında yaylar bulunmuyor. onun yerine daha derinlerde bulunan bir organ devreye giriyor: iç kulak. bildiğiniz gibi bu küçük organ dengemizden sorumlu ve uzayda yaptığımız her hareketin karşılığında bir refleks geliştiriyor. otobüsle giderken kitap okumanın mide bulantısına yol açması, deniz tutması, yüksek bir yerden bakınca baş dönmesi gibi. kafanızı sallandığınızda da bunu algılayan iç kulak beyin sapına şu sinyali gönderiyor: gözleri kafa hareketinin tersi yönde ve aynı hızla çevir. bu şekilde görüntüde hiç bir bulanıklık oluşmuyor. bu refleksin görmeye bağlı değil de harekete duyarlı olduğunu şu şekilde kontrol edebilirsiniz; karanlıkta veya gözleriniz kapalıyken kafanızı sallasanız bile göz bebekleriniz ve dolayısıyla mercek sabit şekilde kalacaktır. eğer bu refleksimiz olmasaydı yürümek bile bir işkence olurdu çünkü her adımınızı attığınızda oluşan sarsıntı olduğu gibi görüntüye yansırdı ve bu yüzden görüntüyü odaklamak için duraksamak zorunlu hale gelirdi. bu motor refleksin beyin sapında bulunması, sürüngen atalarımızdan bize kalan bir miras. dinozorların günümüzdeki en yakın akrabası olan tavuklarla yapılmış şu komik reklamı da bırakıyor ve kaçıyorum.*
  • bugün parmak izi sadece sucluların tespit edilmesinde kullanılan bir özellik gibi algılanıyor. ancak bu özellik evrimsel bir avantaj olamaz. “dermal sırtlar” adı ile de anilan parmak izine mikroskop altında bakıldığında, tıpkı topografik bir haritaya benzeyen dokulu bir doğası olduğu görülür. bu yapı dokunduğumuz yüzeyle parmağımız arasındaki temas alanımızı artırır, başka bir deyişle parmaklarımızın dokulu yüzeyi sürtünmeyi artırıcı bir özelliktir. bu sayede bir nesneyi kavramak, bir yere tırmanmak ya da asılmak gibi eylemleri çok daha kolay bir şekilde yapabiliriz.

    yaklaşık 5 milyon yıl önce henüz iki ayağı üzerinde yürümeye baslamamış atalarımız ağaçtan ağaca atlayarak ya da sarp kayalıklara tırmanarak güvenliklerini sağlıyorlardı. yırtıcı hayvanlara yem olmamak için tırmanma konusunda yetenekli olmak çok önemli bir özellikti. hayvanlar aleminde parmak izine sahip olan diğer hayvanlara baktığımızda da bu açıklamanın yerinde bir açıklama olduğu söylenebilir çünkü parmak izi özelliğini paylaştığımız hayvanlar da yaşamlarının önemli bir bölümünü ağaçlar üzerinde geçirirler.

    bazı araştırmacılar, parmak izinin sürtünmeyi artırmaktan ziyade azalttığı ileri sürmüşlerdir. onlara göre parmak izinin sunduğu evrimsel avantaj, ıslak yüzeylerdeki tutuş kabiliyetini artırmasıdır. dermal sırtlardaki ince kanalcıklar, suyun akıp gitmesine izin verirken ellerimizin ıslak yüzeyi daha iyi kavramasını sağlar.

    bir başka tez ise, parmak izinin dokulu yapısının sürtünmeye bağlı oluşabilecek hasarları (bilhassa su toplamasını) azaltıcı bir unsur olduğunu ileri sürer. buna parmak uçlarına oranla, avuç içlerinde su toplamanın daha sık görülmesini kanıt olarak gösterilmiştir ancak bu kanıt geçerli bir kanıt değildir. çünkü avuç içlerimiz de tıpkı parmaklarımız gibi dermal sırtlarla kaplıdır.

    sonuç olarak konu ile ilgili yapılan araştırmalar son derece sınırlı olduğundan asıl evrimsel avantajın ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. fakat aynı araştırmalarda kesin bir başka bilgiye ulaşılmıştır:

    hayvanlar aleminde parmak izine sahip tek tür insan değildir.

    parmak izi özelliğini goriller, şempanzeler ve koalalar ile paylaşıyoruz. ilk ikisi pek şaşırtıcı değil. zira onlar evrim ağacında hemen yan dallarımızda yer alan yakın kuzenlerimiz. oysa keseli bir ayı türü olan koala ile ortak atamız, 70 milyon yıl önce yaşamış bir türdür. konunun daha da ilginç olan yanı koalaların parmak izlerinin mikroskop altında bile insan parmak izinden ayrılamamasıdır. koala ve insan parmak izi şekil, boyut, tepeciklerin örüntüsü bakımından olağanüstü bir benzerlik gösterir. ancak insanın avuç içinin de dermal sırtlarla kaplı olmasına karşın koalanın sadece parmak ucunda dermal sırtlar vardır. dermal sırtlar, yaşamlarının büyük bölümünü ağaçlarda geçiren koalalara tırmanma ve manevra kabiliyeti sağlar.

    hayvanlar aleminde parmak izine çok sık rastlandığı söylenemez. güney afrika’da yaşayan bazı maymun türlerinin kuyruklarında dermal sırtlar vardır. kuşkusuz bu kuyruk (tıpkı insanın eli gibi) ağaçtan ağaca geçerken tutunma görevini yerine getirir. avustralya’ya ve yeni gine’ye özgü ağaçlarda yaşayan lemur benzeri bir türde (phalanger) de dermal sırtlar tespit edilmiştir.

    dermal sırtların bir diğer görüldüğü yer ise köpek ve domuzların tüysüz burunlarıdır. bu “burun izleri” tıpkı bizim parmak izlerimiz gibi eşsizdir.

    (alıntıdır.)
  • (bkz: ateş şahini)
hesabın var mı? giriş yap