• stephenson 2-18 yıldızı.

    şimilik bilinen en büyük yıldız.... güneş ile kıyaslandığında :

    bu yıldız futbol topu kabul edilirse ; güneşin toz zerreciği seviyede kalması..

    içine 10 milyar güneş sığması... ( yarıçapı güneşin 2150 katı )
  • hakemliğin oldukça tehlikeli olduğu sporların var olduğu gerçeği.

    mesela sumo'da her an üzerinize yüzlerce kiloluk insanlar uçabilir veya yerden 66 cm yüksekte olan ring'den düşüp bir yerlerinizi sakatlayabilirsiniz.

    en yakın sumo turnuvasının son maçındaki hakeme de bunlardan biri olmuştur. şu videoda son maçı ve hakemin yani gyoji'nin akıbeti izlenebilir.
  • abd ordusu 1945 yılında manhattan projesi kapsamında ilk nükleer silah testini gerçekleştirmiş ve o günden bugüne dünya çapında 2.000'den fazla nükleer patlama gerçekleşmiştir.

    gerçekleşen her nükleer patlama birkaç yüz gram kadar sezyum 137 ortaya çıkarır. sezyum 137'nin 30 yıllık yarıömrü bulunur bu nedenle normal şartlarda doğada bulunmaz.

    ortaya çıkan sezyum 137 toz halinde otmosfere dağılır, yağmur suyu ile çözünerek toprağa karışır. bitkilerin kökleri aracılığı ile eser miktarda emilir.

    içerdiği sezyum 137 miktarı içmek için güvenli miktarda olsa da 1945 yılından sonra şişelenen tüm şaraplarda tespit edilebilir miktarda bulunur.

    1945 yılından önce şişelenen şaraplarda bulunmayan ve sonrasında şişelenenlerde bulunan miktarları da belli olan sezyum 137 sayesinde yıllanmış olduğu iddia edilen sahte şarapların tespiti mümkündür. şarabın içerisinde bulunan sezyum 137 miktarını belirlemek için şişelerin açılması da gerekmez bu sayede gerçekten yıllanmış ve değerli olan şaraplar test uğruna ziyan edilmiş olmaz.

    bordeaux şarabının yıllara göre sezyum 137 yoğunluğu: görsel

    kaynak: bbc science focus - hubert, et al. (2009)
  • tarikatçı söylemlerin kuran’a uymaması durumu, 2. bölüm.

    bu yazımızda (bkz: #120712156) kabaca bir giriş yapmıştık. kendilerince, imanın en önemli parçalarından gördükleri, ölmüş insanlardan yardım isteme ve onları allah ile aralarına aracı hatta bir nevi ricacı koyma çabalarının, ayetlere örtüşmediğini göstermiştik. bu yazımız ise “şirk” olarak görmedikleri ama akıl almaz bir uygulamaları olan “rabıta” ve onunla alakalı olarak “tecelli” meselesini ve islam’a hiç ama hiç uygun olmadığına dikkat çekmek istiyorum. kaynak alıntılarından dolayı biraz uzun olacak onun da bilgisini vereyim.

    rabıta: rabıta bir müridin, mürşid-i kâmilinin ruhâniyetiyle beraber, suretini kalp gözünün önüne getirerek hayal etmesi ve kalbiyle ondan yardım istemesidir. (rûhu’l-furkân, c. ıı, s. 64.)

    rabıta’ya kaynak olarak ise halid-i bağdâdî isimli sözde alimin risale-i halidiye denilen sözde eserini kaynak alırlar. “sözde” diyorum çünkü şöyle bir tanımı var konu hakkında;
    “rabıtanın en üstün derecesi, iki gözün arasında olan hayal hazinesi ile mürşidin ruhaniyetinin yüzüne hatta iki gözünün arasına bakmaktır. zira orası feyiz kaynağıdır. ondan sonra mürşide karşı kendini alçaltarak, son derece tevazu ile yalvarmak ve onu mevlâ ile kendi arana vesile kılmak üzere, mürşidin ruhaniyetinin hayal hazinesine girip oradan kalbine ve derinliklerine yavaş yavaş indiğini düşünüp, senin de yavaş yavaş oraya aktığını ve indiğini hayal ederek, şeyhini, kendi nefsinden geçinceye kadar hayal gözünden kaybetmemektir.”

    bu, aslı astarı olmayan uygulama için kuran’dan delil getirmeye de kalkarlar ve “yusuf ile züleyha” kıssında geçen ve hiç alakası olmayan şu ayeti delil getirler;

    (yusuf 12/24) : “kadın onu çok istiyordu. rabbinin bürhanını görmeseydi, yusuf da isterdi...”

    tabii ayet yeterli olmayacağı için de tefsirlerde şöyle bir hikaye anlatılır;
    “yusuf aleyhisselâm bir ses duydu; ‘aman kadına yaklaşma!’ diye ama aldırmadı. ikinci kez duydu, demini bozmadı. üçüncü kez duydu, beriye çekildi; ama yakub aleyhisselâmı parmaklarını ısırmış halde görünceye kadar bir şeyden etkilenmedi...”

    şimdi bu ayet ve tefsir neden delil getirilemez onu biz baştan söyleyelim. çünkü yusuf suresi baştan sona okununca yakup aleyhisellemin yıllarca oğluna hasret kaldığını ve hatta 2. oğlu bünyamin’i, yusuf aleyhisellem kurduğu oyunun bir parçası olarak rehin alınca yakup aleyhisellem şöyle demiş;

    (yusuf 12/84): “(yakub), onlara sırt çevirdi ve “vah yusuf’um vah!” dedi. üzüntüden gözlerine ak düştü. acısını içine gömmüştü.”

    bu ayet yusuf aleyhisellem, mısır’a gelen kardeşlerinden bünyamin’i alıkoymasından sonrasını anlatmaktadır. eğer yakup aleyhisellem, bünyamin’i kardeşini alıkoyduğunu bilse kör olacak kadar büyük bir üzüntüye düşer mi? ya da öyle bir iletişim haline geçebiliyorsa neden oğlundan yıllarca uzak durup acı çekiyor? bu verdikleri örneklerin “rabıta” denilen izahı mümkün olmayan şeyin dedili olamayacağı zaten ortada.

    yusuf aleyhisellem’in bir uyarı aldığı ve “rabbinin bühranını görmemiş olsaydı yusuf da onu gerçekten arzulamıştı” ifadesininin geçtiği yusuf süresi 24. ayetini ve yapılan uyarıyı ise şems suresi 7 ve 8. ayette her insana yaptığının iyi mi kötü mü olduğunun bildirilmesi durumudur. bu konuya girmiyorum çünkü “kur-an’ın tefsiri” diye adlandırılan bir kitapın içerik ve görüşlerinin ne denli kur-an’a ters olduğuna dair yazımda vahiy konusunu ayetler ile açıklamayı planlıyorum. ve kendilerine belki ibret alırlar diye şu ayeti hatırlatıyorum;

    (zümer 39/3): bil ki allah’ın dini, katışıksız dindir. allah ile aralarına evliya yerleştirenler şöyle derler: “bizim bunlara kul köle olmamız, sırf bizi allah’a yaklaştırsınlar diyedir.” allah, onların tartışıp durdukları her konudaki hükmünü, onların yüzüne karşı verecektir. allah, yalancı olan ve âyetleri görmezlikte (kâfirlikte) direnen birini yoluna kabul etmez.

    gelelim bu rabıta olayını daha da ileri götüren, daha da sınırı aştıran diğer parçasına. ona da “tecelli” diyorlar.

    tecelli, gözükmek, ortaya çıkmaktır. allah’ın tecelli etmesi de, allah’ın gözükmesi veya gücünün ortaya çıkması anlamında kullanılır.

    bu arkadaşlar, şeyhelerinin alınlarının ayna olduğunu ve iki gözünün arkasının feyz kaynağı olduğuna inanıyorlar. allah’ın orada tecelli ettiğine inanıyorlar. tabii bu tecelli olayını da bazen “allah’ın gölgesi, sıfatlarının tecelli etmesi” diye garip şeyler söyledikleri de olur. neyse bunun deli olarak ise şu ayeti örnek verirler;

    araf 143: musa kararlaştırdığımız yere gelip rabbi de onunla konuşunca “rabbim! bana kendini göster ki sana bakayım.” dedi. allah: “beni asla göremezsin; ama şu dağa bak, yerinde kalırsa görebilirsin.” dedi. rabbinin dağa görünmesi onu dümdüz etti, musa düşüp bayıldı. kendine gelince dedi ki: “sana içten boyun eğerim, pişman olup sana yöneldim. ben inananların ilkiyim.”

    bu nasıl kıyas? bu nasıl delil? sormak istiyorum kendilerine. dağ yerle bir oluyor, ama şeyh efendinin beyni yerinde kalıyor. ayrıca allah dağın içinde tecelli etmiyor, dağa görünüyor. görünmesi bile onu un ufak ediyor. ve ayetin sonun da musa aleyhisellem “ben inananların ilkiyim” diyor! neye inanananların ilki? allah’a mı? hayır tabii ki. dağın başına gelenlere şahit oluyor ve allah’ın görünmesinin nelere yol açacağına inananların ilki. çünkü dağın haline şahit oluyor. yanlışı savunmak insanları gerçekten daha da yanlışa itiyor. bunlar benim bildiğim ve delil getirmeye çalıştıklarını gördüğüm ayetler, daha başka ayetleri kesip biçip olmadık hikayeler ile bağladıklarına da eminim.

    (tevbe 9/31)
    allah ile aralarına koydukları ilim adamlarını ve din adamlarını rableri saydılar. meryem oğlu mesih’i de rab saydılar. oysa onlara emredilen, tek olan ilaha kul olmalarıdır. ondan başka ilah yoktur. allah, onların şirk koştukları şeylerden uzaktır.
  • insan beyni onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, o zaman da biz yine onu anlayamayacak kadar aptal olurduk
  • dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi louvre, mona lisa ve venus de milo da dahil olmak üzere 480.000’den fazla eseri çevrimiçi erişime açtı.

    mona lisa, louvre müzesi’nin en gözde eserlerinden biri.
    louvre, cuma günü yaptığı basın açıklamasında, müzenin 480.000’den fazla parçadan oluşan müzenin tüm sanat eserlerini içeren bir çevrimiçi platform yayınladığını duyurdu.

    web sitesi, müzenin sekiz bölümünde islam sanatı ve rönesans heykellerinden antik mısır eserlerine kadar uzanan koleksiyonlardan sanat eserlerini sergiliyor. hem sanatseverler hem de araştırmacılar artık louvre koleksiyonunun tamamını ücretsiz ve çevrimiçi olarak görüntüleyebilecekler.

    paris’te müzenin müdürü jean-luc martinez şunları söylüyor: “louvre, eserlerinin üzerindeki tozları alıyor, en az bilinen eserlerin bile.”

    “ilk defa müzede sergilenen, ödünç verilen, hatta depoda olan eserler de dahil olmak üzere, herkes bir bilgisayardan veya akıllı telefondan tüm eser koleksiyonuna ücretsiz olarak erişebilir.”

    “louvre’un çarpıcı kültürel mirası artık sadece bir tık ötede. eminim ki bu dijital içerik, insanları koleksiyonları bizzat keşfetmeleri için louvre’a gelmeye daha da teşvik edecek.”

    louvre müzesi.

    interaktif site, ziyaretçilerin müzeyi oda oda keşfetmelerine olanak tanıyacak ve fransızca, ingilizce, ispanyolca ve çince dillerinde açıklamalar mevcut. çevrimiçi ziyaretçiler, basit veya gelişmiş aramalar ile müzenin devasa koleksiyonlarında arama yapabilirler.

    açıklamaya göre, müzenin koleksiyonu yavaş yavaş genişledikçe, web sitesi müze uzmanları tarafından düzenli olarak güncellenecek.

    çoğu cihazın yanısıra collections.louvre.fr, cep telefonlarında görüntülenmek üzere de optimize edildi.

    müze, salgın ve planlanan yenileme çalışmaları nedeniyle insanların ziyaretine kapalı kalmaya devam ediyor.

    müzenin web adresi

    kaynak
  • aslında muzların büyük bir bölümü olgunlaşıp kendiliğinden sararmıyormuş.
    muz sarartma tesislerindeki odalarda özel işlemlerle sarartılarak satılmak üzere dağıtıma hazır hale getiriliyormuş.

    sistem için buyrun
  • ağzımıza gelen bir darbeyle diş yuvasından çıkabilir, böyle bir acil durumda ne yapmalıyız?

    1- en önemli şey hız! çıkan dişi hızlıca bulun ve sadece beyaz baş bölgesinden tutun
    (kökün üzerinde canlı dokular var, ölmelerini istemiyoruz!) ve dişi sakince yerine yerleştirin.

    2- dişin üzeri çok pislenmişse (özellikle toprak üzerine düştüğü durumlarda) soğuk suyun altında hızlıca yıkayın. en fazla 10 saniye.

    3- eğer bir sebeple dişi yerine yerleştiremiyorsanız, bir bardak sütün içine koyarak hızlıca en yakın doktora gidin.

    4- asla suyun içine koymayın, peçeteye sarmayın!

    önemli olan dişin kurumaması ve canlılığını yitirmemesi! bu yüzden hızınız çok önemli. en başarılı durumlar genellikle dişi o anda yerleştirdiğinizde oluyor. çünkü hiç zaman kaybetmiyorsunuz.

    süt bulamıyorsanız ağzınızın içinde, yanağınızda tükürüğünüzde tutabilirsiniz.

    küçük çocukların yutma tehlikesine karşı bir kaba tükürüğünü boşalttırarak doktora götürebilirsiniz.

    son olarak önemli bir husus: süt dişleri düştüğünde asla tekrar yerleştirilmez. yani dişin daimi (bir daha değişmeyecek) diş olduğundan emin olun.

    dr. dt. buket erdem
    link
  • akbank'ın açılımı, "adana'daki kayserililer" bankasıymış.
  • dokunduğumuz birçok yerin dışkı ile kaplı olduğu gerçeğidir.

    video

    london metropolitan university 2018 yılında sekiz mcdonald's şubesinin self service ekranından svap örneği almış ve örneklerin tamamında dışkı bakterisi tespit etmiştir.

    bunun sebebi ise restoran kirli olması değil, müşterilerin kirli olmasıdır. bir insanın anüs bölgesinde herhangi bir zamanda 0.1 gram dışkı bulunmaktadır. (rim job yapmayı sevenlere selam olsun.) bu dışkı kıyafetlerimize, kıyafetlerden ellerimize ve dokunduğumuz her yere yayılır.

    evinizin banyosunu istediğiniz kadar temizleseniz de sifonu her çektiğimizde dışkı içerisindeki bakteriler havaya karışır ve iki saate kadar da havada asılı kalır. diş fırçanıza, kıyafetlerinize, yüzünüzü kuruladığınız havluya hatta nefes alırken ciğerlerinize kadar yayılırlar.

    kapı kolu, para, televizyon kumandası, klavye, asansör düğmesi, otobüs korkuluğu ve dokunduğunuz her yerde sizin ya da bir başkasının dışkısının tespit edilmesi mümkündür. bu her zaman bu şekilde olsa da 20. yüzyıla gelene kadar tespit edebilecek teknoloji mevcut değildi.

    bağışıklık sisteminiz sağlam olduğu sürece bu bakteriler size zarar veremezler.

    bir de ek bilgi verelim:
    dünyayı boka buladığımız yetmiyormuş gibi ay'da da insan dışkısı bulunur. apollo görevi ile aya giden astronotlar aldıkları örnekleri dünyaya getirebilmek için gereksiz bir takım şeyleri ay yüzeyinde bırakarak ağırlık azaltmışlardır.

    96 poşet insan atığı(dışkı, idrar ve kusmuk) ile birlikte iki golf topu, 12 kamera, 12 çift bot, altın kaplama bir teleskop ay yüzeyine terk edilmiştir.

    kaynak: 1 - 2
hesabın var mı? giriş yap