• rusya ve abd arasının 92 km olması. buzullar sayesinde ise karadan komşu olması.
    (bkz: bering boğazı)

    amerika yerlileri ile asyalılar arasındaki benzerliklerle ilgili iddialar yeni kafamda oturdu. “kızılderililer türk'tür “ denildiğinde, ingiltere'ye kadar gidip oradan denizi aşan insanları düşündüğüm için, bu fikir saçma geliyordu. şimdiye kadar bize dayatılan abd 'nin en batıda yer aldığı siyasi dünya haritası ile dünyadaki mesafeleri algıladığım için kendimden utandım.
  • müzelerde ve sergilerde flaş kullanarak fotoğraf çekilmesi yasaktır. müzeler, genelde bunun sebebini kamera flaşının resimlerdeki pigmentlerin zarar görmesine sebep olabileceği endişesi olduğunu dile getirir.

    bazı pigmentler gerçekten de ışığa duyarlıdır. ışık bu pigmentleri parçalayan kimyasal reaksiyonları hızlandırır. müze ve galerilerdeki aydınlatmalar hasarı en aza indirmek üzere dikkatlice düzenlenir ve kontrol altında tutulu.

    modern kameralı telefonların ise flaşları ile ekstra bir hasara yol açması pek de olası değildir. zarar verdiklerine dair de doğrudan bir kanıt bulunmaz.

    bazı uzmanlar kamera flaşlarının vereceği zararın müze ve sergideki ışıkları her gün birkaç dakika daha erken kapatılarak dengelenebileceğini savunmaktadır.

    bir müzenin gözünden flaşın yasak olma sebebine bakarsak; çekilecek fotoğrafların paylaşılması ile önünde sonunda müzeye gelecek kişi sayısını azaltacağı ve kartpostal ve kopya çıktı satın almak üzere müze içerisindeki hediyelik eşya mağazasına gitme ihtiyacını sonlandıracak olmasıdır.

    kaynak
  • abd tüketici ürün güvenliği'ne göre çocuk pijamalarının aleve dayanıklı ve kendi kendine sönen bir kimyasal ile kaplı olması olması gerekiyormuş.
  • "turkce yazildigi gibi okunur efenim" yalaaann kulliyen yalanmis.
    diger dillerle kiyasladiginda evet bu dogru ama iş diksiyona gelince cuvallayan bir cumle bu.

    meger "uyuycaam, yapıcaam, izliyceem" diye konusmak dogruymus. conconca sandığım konusma sekli aslinda dogru konusma seklimizmis. senelerce kagida kâat digenlere icten ice kizdim ben. bastan desenize yahu, yasken egsenize bizi. bence bir imla kadar bir noktalama kadar onemli bir mevzudur düzgün konusmak.
    (bkz: diksiyon)
  • devlet, anlam olarak sanal, yapay bir bütünlüğü, o bütünlüğün teorikte mükemmelliği ifade edilmesidir. ne yazıktır ki, devletin anlamını çarpıtarak, alakasız, görece olarak milletlere, bir gruba yönelik nefret saçılacak bir nesne olarak davrananlar bulunmaktadır.

    devlet, bir ya da birden fazla topluluğun, milletin genel çıkarları için oluşturduğu, sahip oldukları toprakların altındakileri ve üstündekileri, genel bir fikirle yönetilmesini sağladıkları düşünce biçimidir. bu düşünce biçiminin modern devletlerde yasalar eliyle yaptırımı söz konusudur. krallıkların, sultanlığın yerini modern düşünce biçimi olan devlet yapısı almıştır.

    devlet, onu kavram olarak oluşturan bir ya da daha fazla milletin oluşturduğu düşüncelerin, yasalaşıp, belirli sınırları içerisinde, düşüncelerde ortak olarak anlaştıkları yasalarla yönetilmesini ister. bu yasalar, din yasaları, din ile ilgili olmayan etik, ahlak kuralları, gelenekler vb birçok şey olabilir. bu kavramların tamamını da içerebilir.

    devlet demek, bir siyasi parti ya da ona ait görüş demek değildir. özellikle demokrasi ve demokrasi arzulayan milletlerin oluşturduğu devletlerde siyasi parti ya da partiler devlet olarak anılmazlar. anlam itibariyle de mümkün değildir.

    bu sebeple, devlet aynı zamanda vatan demektir. bir ya da daha fazla ulusun yaşadığı aynı sınırı belli topraklardır. vatan, aslında sanal bir kavram olmasına rağmen, günümüzde sınırların ( modern şekilde) belirlenmesi sebebiyle sanal yapısını kaybetmiştir. ( ancak ilk, orta çağlarda bu sınır kavramı havada kaldığından sanal bir kavramdan, somut bir kavrama kavuşmuştur. ) bu sebeple, devlet ile vatan arasında bir ilişki kuramayan, kurmak istemeyenler genelde bu farkı öne sürerler. vatan ve devlet aynı şeydir. bir vatansever, bir devlet sever gibi garip ifadelere dönüşse de çok kullanılmayan bir ifade olduğu için gariptir. dolayısıyla, devlet(t)apar gibi komik ifadelerin altında yatan ve tanımı yapılırken, devletin, devlet yapısının iğrençliğinden, boş oluşundan dem vuranlar, en başta devlet anlamını ve önermesini yanlış anlamış ve onun üzerine inşa ettikleri saçma argümanlarla gittikçe çarpıklaşan bir düşünceye bulanmışlardır.

    devlet tanımının mükemmel bir sanal yapı olarak tanımlanması, kişisel, birey bakış açısında ve sözcük kullanımı sebebiyle, fayda sağlayan ya da zararlı bir kavram olduğu anlamını özellikle işaret etmez. çünkü, zararlı, kötü bir düşünce, eylemde mükemmel bir nizam, incelikle tasarlanabilir. bu durum, kötünün, zorun, yanlışın mükemmel olduğu gerçeğini değiştirmez. mükemmel kelimesinin, anlam itibariyle sürekli olumlu şeyleri niteleme için kullanılması, var olan çelişkinin ana noktasıdır. özelikle dilimizde durum böyledir.

    konudan daha fazla uzaklaşmadan, bir devlet, sistem bütünlüğü içerisinde ona tanımlanan, tasarlanan yasalar, ona ait olan topluluğun azmi, düşünce yapısı, kararlılığı ile var olur, yaşar ve ölür. bu sebeple, anayasa da var olan ama garip bulduğunuz, devlete, devlet makamlarına hakaretin cezalandırılmasının sebebi de budur. aslında, bu kavramın farkında olan kişiler, dolayısıyla milletin iradesi, birikimi ile oluşturulmuş, pekala olması gereken adaletli, incelikle, titizlikle seçilmiş yasalardır. çünkü, devlet makamları da sanaldır ve içinde yaşayan ulus ya da ulusları temsilen var olmaktadırlar. atamalar, görev almalar, misal mahkeme kararları, bakanlık kararları, cumhurbaşkanı kararları, tbmm kararları genelde, türk milleti adına alınmıştır ifadeleri ile hayata geçer. bunun sebebi de işte, devlet tanımından gelir.

    yani devlet kavramı kötü ya da iyi değildir. onu, var olduğu şekle sokan, yaratan, işlemesi için değişiklik yapan kişi, kurum, partiler sebebiyle iyi ya da kötü olarak görülebilir ki, bu da yanlış bir yönlendirmedir. iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olan, toplumsal eylemlerde, bireylerin, toplumların anlayışına göre şekillenir. böylece siyasi partilerin, yani görüş ayrılıkların çıkış noktası olur. devletin kötü ya da iyi olması söz konusu değildir, devletin iyi ya da kötü yönetilmesi söz konusudur. bu sebeple, devlet yapısının, devlet yönetiminin iyi ya da kötü yönetilmesi, var olan durumlardan ötürü sistemin takdir edilmesi devlettaparlık anlamına gelmez. gelemez. bu ayrımın farkında olarak sistemsel eleştiri yapmak gerekir. vatan haini gibi bir nitelik, devlete ihanet nitelemesi ile aynı anlama gelir. aralarında bir fark yoktur.

    türkiye cumhuriyeti devletinin içinde bulunduğu durum, devletin acizliği, kötülüğü falan göstermez. çünkü, devlet yapısını kuran içinde yaşayan, yaşamış olan bizleriz. sanal bir kavramı suçlamak, don kişot gibi yel değirmeni ile zevkle savaşmaya benzer.

    içinde bulunduğumuz duruma bizleri düşüren, devlet ya da devletin yapısı değildir. çünkü, demokrasi gereği bir düşünce akımının iradesi ile yönetilmiştir, yönetilmektedir. suçlanabilecek kişi, üçüncü kurum ya da parti / partiler, kişilere göre bellidir. suçlu olana suçlu diyemeyip, yanlış yapıyor diyemeyip, sanal bir kavramı, bir milletin tamamının demokrasi gibi bir yönetim şekliyle geldiği bugünlerde, devleti suçlamak, açıkça ve en hafif tabirle can sıkıntısı ile trollük yapmaktır. suçlayacaksanız buyrun, suçlamanın kesin çizgilerle belli olduğu taraf hepimizin bilgisi dahilindedir. suçlamanızı doğru şekilde yönlendirmenizi tavsiye ederim. popüler kültürün getirdiği, en çok ben, hep ben, en iyi ben mottosu ile yanlış bir önerme ile doğruyu bulmaya çalışanların arkasına takılmak, iyi eğitim görmüş, bilimle, sanatla uğraşmış kişilere yakışmaz. yakışık olmaz.
  • para basimi icin harcanan miktar paranin kendisinden daha fazladir. 1 birim paranin basiminin 1.2'ye mal edilmesinin sebebi sahte para basiminin onune gecmektir. 1 birim paranin uretimi 1 birimden daha az olursa sahte para basimi ortaya cikar.
  • nietzsche'nin öldü dediği tanrı gerçek tanrı değildir, ölen din adamlarının uydurma tanrısıdır.
  • iyi bir insan olursanız sevilmezsiniz,

    kullanılırsınız.
  • 50 kuruş basılması için 66 kuruşluk bakır, nikel ve çinko kullanılması. evet, ufkum açıldı.
    türk lirası, türk lirası karşında bile değer kaybediyor.
  • enstrüman çalmayı öğrenmek
hesabın var mı? giriş yap