• kediler gözleriyle öperlermiş.
  • abd nevada çölündeki 51. bölge olarak bilinen amerikan hava üssü, google haritalar'da, street view ile gezmek istediğinizde, klasik sallanan sarı adam değil, uçan daire ufo sembolüne dönüşüyor.

    ne demek istiyorum?

    misal, kazakistan baykonur uzay üssü,
    görsel, her yerde olan standart sarı adam.

    bir diğer uzay üssü olan kennedy uzay üssü,
    görsel
    yine aynı sarı adam.

    bu da 51.bölge'nin ufo'su.
    görsel
    bu da haritası

    böyle ince detaylara önem veren google'ı tebrik etmek isterim.

    bilmeyenler için street view: haritaları açtığınızda, sağ alt köşede +/- altında olan sarı ikonu tutup, görmek istediğiniz alana sürükleyin. mavi renkle işaretli olan bölgeleri fotoğraflı görebilirsiniz.
  • "eğer bir kurt sürüsü avlanamaz aç kalırsa, hepsi bir araya toplanıp bir daire oluşturur ve içlerinden zayıf olanı belirleyip öldürür ve yerler.
    “kurtlar sofrası" veya “kurtlukta düşeni yemek kanundur” deyimi buradan gelir"miş
  • (bkz: #119373037)

    lütfen belirttiğim yazıdaki gibi bilgileri sulandırmayın. "yani naciye sultan enver'le nişanlandığı tarihte sadece 13 yaşında imiş... bu konudaki yorum ve takdir okuyucuya aittir." demiş.

    enver paşa, cümlede yazıldığı gibi davranmışsa şöyle bir anlam çıkıyor: saraya girer, beni everin diye baskın yapar. gözüne kestirdiği 13 yaşındaki naciye sultan ile nişanlanır.

    yakın tarihimizde sıkça dile getirilen bu olayı kimse neden araştırmıyor anlamak mümkün değil. enver paşa ile ilgili yazılmış ve referanslara, mektuplara, hatıralara, hatıratlara dayalı iki önemli kitap var. yazarları da şevket süreyya aydemir, murat bardakçı.

    şevket süreyya aydemir, olayı çok güzel anlatmış. bilgi vermeden "takdir okuyucuya aittir" demek safdil bir yorumsa sulandırmaya, kötü bir kaleme aitse yanlışa yönlendirmeye, tarihi çarpıtmaya girer!

    olayı okuyabileceğiniz kaynakları yukarıda belirttim. kısaca olay şudur:

    enver paşa (daha o zamanlar paşa değil), almanya'da katıldığı bir etkinlikte bir alman kadını tarafından odada baş başa kalmaya davet edilir. enver paşa, odaya gittiğinde kadın yatakta uzanmış, sevişmek için çağırmaktadır. enver paşa, gayet dinine bağlı bir insan olduğundan dolayı ve birazcık da saf bir hali vardır. anlamak gerekli çünkü uzun süre kapalı bir ortamda (askeri okullarda) eğitim almıştır. kadına selam verir "emrinizdeyim" der! sevişmezler yani.

    o dönemlerde erkekte kusur olarak görülebilecek bir durum bu. dönemine göre değerlendirmek gerekli. bu hadise sarayda duyulunca enver paşa naciye sultan ile nişanlandırılır. enver paşa ne nişanında ne nikahında yer almamıştır. almaya'da görevindedir. istanbul'a gelip naciye sultanı bile görmemiştir! annesine yazdığı mektupları bir okuyun.

    enver paşa, ne zaman naciye sultanı görmek istese "küçüktür" gerekçesiyle göstermemişlerdir. enver paşa; eşini ne 31 mart vakasında ne trablusgarp'a gitmeden önce ne de balkan savaşlarında görebilmiştir. bu harekatların birinde şehit olsa evlendiği eşini bir kere bile görmeden vefat edecekti. ikinci abdülhamid'i tahtan indirdikten sonra eşini anca görebilmiştir.

    neden bunları yazıyorum? çünkü bir kişiyi hedef gösterip, tarihi çarpıtıp, suçlu olarak atfedilmesi çok ucuzca ve sorunları çözmeyen bir durum.

    osmanlı neden battı? enver paşa savaşa girdi, abülhamid istibdat ile yönetti... bu kadar ucuz ve kaçak yanıtlarınız olması.

    ilginç kısma gelelim! enver paşa, nikahı olmadığı bir kadınla sevişmeyecek kadar dindar bir insan olmasına rağmen resim yapan bir insan! enver paşandan yüz yıl önce resim yapmak için istanbul'a gelen ressamı istanbullular dövmüştü. toplumun, nasıl değiştiği çok ilginç bir şekilde görülmekte.

    peki osmanlı'ya ne oldu? okumadık! sormadık! sorgulamadık! jön türklerin arasında çok az insan okudu, sorguladı, soru sordu, yanıt aradı. o insanlar da cumhuriyeti kurdu.

    "enver paşa suçlu gör bak 13 yaşında biri ile de nişanlanmış. gör bak nasıl biri..." yarım yalamak ifadelerle biz bugünü de kaybediyoruz.

    enver paşa; resim çizen, askeri disiplini yüksek, birçok dil bilen, balkan savaşında dağılan orduyu çelik bir irade ile toplayıp dünya savaşında yer almış bir asker. tecrübesi eksikti biliyoruz. bu inkar edilemez. peki başka ne eksikti?
  • sevgili dostum,

    insanları ikna etmek algı yönetiminde kullanılan psikolojik bir süreçtir ve karşındaki insanın doğum sıralaması ikna psikolojisine büyük etki eder.

    eğer ikna etmek istediğin kişinin kaçıncı çocuk olduğunu biliyorsan tavuk kümesine girmiş tilki gibi sevinebilirsin çünkü elinde büyük bir koz vardır demektir.

    hadi bugün iyi bir günümdeyim sana bir kaç tiyo vereyim belki pazarda altın haline dönüşmüş sebze meyve için pazarlık yaparken kullanırsın.

    ilk çocuk

    ilk çocuklar üzerlerinde aşırı ihtimam ve disiplin gösterildiği için zamanla mükemmeliyetçi olurlar.

    herkesin güvendiği, önemli bir iş olduğu zaman çağırdığı tam bir görev insanı haline dönüşürler. başarılı siyasetçi ve iş insanlarının genelde ilk çocuk olması pek de tesadüf değildir.

    ilk çocuklar genelde aynı anda yüz tane iş yapmaya çalışırlar ve sorumlulukları çok bile olsa yenilerini kabul etmeleri zor olmaz. bu sebeple ona "bunu ancak senin gibi biri yapabilir" türü cümleler kurman önemlidir. görev insanı olduğu için ölüp bitse bile senin vereceğin yeni angaryaları kabul edecektir. ancak dikkat et aşırı iş yüklersen koşmaktan çatlayan at gibi devrilebilirler.

    bu ilk çocuklar pek hayır diyemez. başkalarını üzeceklerinden ve kıracaklarından çok korkarlar. bu sebeple her tür teklifini çok mantıksız olsa bile kabul edebilirler. içlerinden söylenirler ama dediğim gibi görev insanlarıdır bunlar. korkma istedikçe iste. baktın mırın kırın ediyor hayal kırıklığına uğramış pozları takın. hemen kendilerine geleceklerdir.

    ailelerinin bunları büyütürken beklentileri yüksek olur. hepsi büyüyünce prens yada prenses olacaklarına inandırılırlar. bu sebeple pohpohlama bunlarda harikalar yaratır. baktın motivasyonları düştü ver pohpohu, ver pohpohu.

    bir de her zaman mükemmel olmak zorundalarmış gibi hissederler. bu sebeple en ufak hatalarını yüzlerine vurursan anında suçluluk durumuna geçip, sırt üstü yere yatıp göbeğini açmış köpek pozu alırlar. bu ilk çocuklar olmasa biz algı yönetimi uzmanlarının işi çok zordu. bunlar hem çalışır para kazanır hem de bol bol tüketir.

    ortanca çocuk

    çocuğumuz üç çocuklu bir ailenin ikinci ürünüyse ya da beş çocuklu ailede ortalarda bir yerlerdeyse bunlara ortanca veletler diyoruz.

    bunlar pek fazla ilgi ve dikkat görmezler. ilk ve son çocukların aldığı ihtimamın binde biri bu garibanlara verilmez. aile resimlerinde bile zar zor belli olurlar. o yüzden acayip ilgi açlığı içindelerdir.

    ancak ikna edilmesi zor tiplerdir. çünkü tüm yaşamları hem anne babaları, hem de ailenin popüler diğer çocukları arasında diplomasi yapmakla geçmiştir. ilk ve son çocuklar kavga ederler aralarını bu garibanlar bulur.

    anne baba, diğer çocuklara kızar, küserler sonra da bunlara göz kulak olsun diye bunu yollarlar.

    o yüzden ortanca veletlerin hayat tecrübesi fazladır. kolay kafa kola gelmezler

    ancak bir açık noktaları vardır.

    bu arkadaşlar sürekli kendilerini diğerleriyle kıyaslamaya alıştıkları için geride kalmaktan nefret ederler.

    örneğin komşuları yeni bir araba aldıysa ona araba satmanın tam zamanıdır. diğer kardeşi tatile çıktıysa onu pahalı bir tatile ikna edebileceğiniz en güzel durumdur. kısacası ilgi ve dikkat açlıkları acayip yüksek, ama aynı oranda yoğun bir ezik mi görünüyorum korkuları bulunur.

    firmalarda en iyi müdürler ve orta seviye yöneticiler bunlardan çıkar. eğer müdürünüz bir ortanca çocuksa gözünü kolay boyayamazsınız haberiniz olsun. ama geride kalma ve önemli görünme dürtüsünü kullanabilirsiniz.

    kısacası ikna işinde en zorlu rakipler bu ortanca çocuk veletleridir. hiç sevmeyiz.

    sonuncu çocuk

    işte en güzel çocuk tipine geldik. ailelerin şımarttığı, bir dediklerine iki demedikleri çocuklar bunlardır.

    bu sebeple aşırı sosyal, kendine güvenli ve dışa dönük olurlar. eğlencelerin göz bebeği bu tiplerdir. seksen yaşına gelseler gene çocuk kalırlar. çünkü birinci çocukların yediği baskıyı yememiş ve bağımsız bir kişilikleri olmuştur.

    bu arkadaşları ikna konusunda ana mesaj hep "eğlence" olmalıdır. eğlence var derseniz sizinle çöle bile gelirler.

    hatalarını hiç üstlenmezler. her türlü durumda hep başkalarını suçlarlar çünkü yaşamları diğer kardeşlerini anne babaya şikayet etmekle geçmiştir.

    bağımsız bir kafa yapıları vardır. ikna sürecinde onlara suç atabilecekleri ortak bir düşman verirseniz işi bitirirsiniz. en korktukları şey sorumluluk üstlenmektir. özellikle her türlü kolay yoldan iş yapma projesine bayılırlar. yeni aldıkları beyaz eşyada ekstra para verip garanti sigorta yaptıran bunlardır. en son model arabalar ve en lüks tatillerde bu arkadaşların çoğunluk olduğu yerlerdir. sosyal medya yıldızları da bunlardan çıkar.

    insanlarla ilişki içinde olmaları gereken işlerde başarılı olurlar. yalnız ve tek başlarına kalmak en büyük korkularıdır. o sebeple bu korkularına oynarsanız ateşteki tereyağ gibi eriyip size evet deme ihtimalleri fazlalaşır. "şunu yapmazsan yalnız kalırsın" onların kapılarını açan sihirli sözlerdir.

    tek çocuk

    peki hocam ya tek çocuklar nasıldır diyorsanız bizde onlara da çözüm var.

    tek çocuklar, ilk çocuklarla ortak özelliklere sahiptir. farkları bu özellikleri daha yoğun yaşarlar.

    örneğin onlardan daha fazla görev insanı olurlar. yani yaşamlarını tamamen başkalarına hizmet ederek geçirebilirler. yeter ki "görev" olduğuna inansınlar. çünkü tek çocuk olmanın sorumluluk duygusu iliklerine işlemiştir.

    kendilerine zaman ayırabilmek ve kafa dinlemek bu sebeple önemli ihtiyaçları hayalleridir.

    bu sebeple kafa dinlemek ve sakinlikle alakalı her tür ürün ve hizmetin doğal müşterisi olurlar. ormanın ortasında dağ başında evleri bunlar alır. ancak görevleri bitmediği oralara pek gidemezler ama gene de alırlar.

    bunlar kendileriyle aynı yaştakilerle pek uyuşamaz. kendilerinden daha küçük veya daha büyük insanlarla daha kolay iletişim kurarlar çünkü büyük veya küçük kardeş arayışları vardır.

    onlara istedikleri kollayıcı abi, güvenilir abla veya kendisine hayran küçük kardeş rolünü oynarsanız sizden daha mükemmel bir insan olmaz ve her dediğinize "evet" deme imkanları artar.

    evet bence bu kadar bedava ipucu yeter.

    daha çok teknik bilgi var bu doğum sırasıyla alakalı ama bu kadarı yetsin size efendim.

    burada önemli uyarı bunları okurken "yaa evet ben de aynen böyleyim" demişsen dikkatli ol. seni her türlü kandırmak isteyenler bu açıklarını kullanacaklar. özellikle zayıf nokta olarak gösterdiğim alanlarına dikkat et. örneğin tek çocuksan etrafında ben senin abinim veya ablanım yavrucuğum diye gezinenlere çok uyanık ol.

    hocam böyle acayip faydalı ikna ve algı bilgilerine doyamıyorum diyorsan you tube kanalıma da seni beklerim efendim.

    buyrunuz linki ahanda aşağıda.

    https://www.youtube.com/c/aydınserdarkuru

    sevgilerimle
  • burger king dünyada yalnızca burdur'da iflas etmiştir.
  • romantizm döneminde vebadan veya hastalıktan ölmek asil ve cool bir son olarak görülüyordu.

    +“neyden öldü?"
    -" cefadan, üzüntüden öldü abi.“
    +“so cool.“
  • seksendört olarak bildiğimiz türk rock grubu zamanında yurt dışındaymış ve gruplarının ismi sex&dirt(seks ve kir) imiş. türkiyeye geldikten sonra halk biraz muhafazakar diye sex and dirt ile aynı okunan seksendört mahlasını almışlar. ilk duyduğumda uydurmadır falan demiştim araştırdım harbiden doğruymuş lan. valla helal olsun cuk diye oturtmuşlar ismi.
  • sikkime kadar yolun var!

    sikkim, hindistan'ın bir eyaletidir. nepal'in doğusu, bhutan'ın batısı, çin'in güneyindedir. sikkim; bir prenslik iken, 14 nisan 1975'te yapılan bir referandum sonucunda, 16 mayıs 1975 tarihinde 22. eyalet olarak hindistan'a bağlanmıştır. nüfusu 2011 itibarıyla 607.000 ve başkenti gangtok şehridir.

    kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/sikkim
hesabın var mı? giriş yap