• efes antik kentinde genelev yani onların deyimiyle aşk evi celcus kütüphanesinin karşısındaydı ..hatta iki bina arasında gizli geçit olduğu bile söylenir. buradaki hayat kadınlarının en az dört dil bilme ve en az iki enstrüman çalma zorunlulukları vardı.eve gelen kişilerinde sadece parası geçmezdi bilgi birikimlerini ispatlamak zorundaydılar .erkelerle kadınlar bir masa etrafında toplanır kadınlar dini , siyasi , bilim konularında sohbet ederlerdi .yeterli görülmezse ilişkiye girilmezdi ..yani bilgi yoksa kadın yok ya da dön arkanı kütüphaneye git çalış öyle gel !

    ama komikmiş düşündüm de günümüze kadar gelse ve genele yayılsa ne olurdu ki ?mesaj atardık heralde aşkım akşam sevişmek istiyorsan bu günün konusu çaldıran savaşı , moğol istilası haberin olsun ..her yer de ilber hoca prototipleri ..
  • birçok kişinin android televizyonlarında youtube izlerken reklamlara maruz kaldığını görüyorum. çözüm için bilgisayarınızdan tarayıcınıza google hasabınızla giriş yaptıktan sonra eklentilerden ad blocker eklentisini kuruyoruz. android televizyonumuza bu hesapla giris yapıp reklamlardan sonsuza dek kurtuluyoruz.
  • istediğin hayatı değil, hayatın istediğini yaşarsın gerçeği. öğrenmek 40 yılımı aldı.
  • bitkilerin ve mantarların tıpkı biz insanlar gibi iletişim sisteminin olduğu.

    toprağın altında ve kökler aracılığıyla sağlanan bu iletişimin adı miselyumdur ve ağ gibi yayılmıştır yer altında. o kadar küçük ölçekli ve yavaş çalışır ki insanların fark edemeyecegı seviyededir. mantarlar miselyumun üreme organı vazifesini görür. bu ağlar aracılığıyla bitkiler birbirleriyle besin, mesaj ve hatta empati alışverişi yaparlar.

    mesela ormanda bir ağaç kesilince diğer ağaçlar bu ağlar aracılığıyla ona besin, su ve şeker gönderir ki ağaç kendini toplasın. ağaçlar bu ağlar aracılığıyla yanlarındaki küçük ağaçlara ebeveynlik bile yaparlar. genç ağaçların hemen uzamasını ve gövdelerinin hızlı büyümeden kaynaklı boşluklu bir yapıya sahip olmaması için besin ayarlaması yaparlar. güneşe hızlı ulaşıp zarar görmemesini sağlamak için korurlar. daha da fazlası tabii ki.

    cosmos possible worlds 7. bölümden ilgili bölüm izlenebilir.
  • hep gazetelerde ya da televizyonlarda nasa yaşanabilir bir gezegen keşfetti manşetleri görmekteyiz. yolculuk yaparak insan yaşamanın yetmeyeceği uzaklıklardaki bu gezegenler nasıl olurda yaşanabilir diye öngörülebiliyorlar.( bu keşifler bir çok faktöre göre belirleniyorlar ama bir tanesini anlatmaya çalışacağım)

    cevabını hemen söylüyorum ışık, yanlış duymadınız; bir gezegenden yansıyan küçük bir ışık üzmesi o gezegen hakkında bilmek istediğimiz her şeyi bize sunuyor.

    nasıl mı?
    birazcık tarih anlatarak konuya başlayalım. bir çok kişi lisedeki fizik derslerinden ışık prizmasını görmüştür. işte romalılar bir prizmanın gökkuşağı renklerini oluşturabildiğini zaten biliyorlardı ama, belki de kahinlik amaçlı kullanılıyordu. zaman biraz aktı ve insanlar her şey için bir sebep veya bir anlam yüklemeye başladıktan sonra sıra ısac newton'a geldi. kendisi, spektroskopi yani maddenin özelliklerinin, soğrulan ve salınan parçacıklar, ışık, veya ses aracılığı ile incelenmesine ön ayak oldu. kafasına düşen elmanın ardından bu işlere girişti*. tabi konu ışık olunca ilk çalışma alanı da güneş oldu.

    newton prizmanın renkleri meydana getirmediğini, ama beyaz ışığı bileşenlerine ayırdığını göstermiş oldu. bu çalışmalar sonunda dağılan ışığın niceliksel ölçümünün tanınması ve standartlaşma çalışmaları başladı ve 19. yüzyıldan önce bir çok denemeler ve yanılmalar gerçekleşti. 19. yüzyıla girildiğinde işler biraz daha kızışarak birçok spektroskopik deneyler ve spektrumun özellikle kimyasal bileşenlerle birleştiğinin ilk göstergelerini anlamaya başladılar. hatta bilim insanları, alkol alevlerine tuz ve farklı maddeler eklendiğinde rengin farklı desenlerini gözlemlemlediler.

    tarihler 1814'ü gösterdiğinde joseph von fraunhofer adlı fizikçi bu renk geçişlerinin arasında çizgiler olduğunu fark etti ve bunun üzerine çalışmalar ve matematiksel ölçümler yapmaya başladı. sonuç olarak şu anda bile kullandığımız fraunhofer çizgilerini buldu. temelde 570 farklı çizgiyi haritalandıran fraunhofer ayrıca en temel olanları da a'dan k'ya harflendirdi, daha zayıf olan çizgileri ise diğer harfleri verdigörsel. günümüzde yeni nesil teleskoplar ve kameralar sayesinde güneşin modern gözlemleri bu çizgilerin binlercesini tespit edebildi. işte bu çizgileri basitçe anlatacak olursak şu görselde betimleyebiliriz.

    işte bu keşifler sayesinde insan gözünün, etrafımızdaki nesnelerin yaydığı radyasyon aralığının, yani basitçe ışığın sadece küçük bir kısmını görebildiğini bilmekteyiz. bu geniş radyasyon dizisine elektromanyetik spektrum diyoruz. günümüz aletleri joseph von fraunhofer'un bulduğu bu yoldan giderek evrenin çeşitli dalga boylarında fotoğrafını çekmektedirler ve kabaca biz insanoğlu da bu fotoğraflar sayesinde bir gezegenin, bir yıldızın, bir asteroidin veya uzay boşluğundaki dumansı yapıların hangi elementlerden oluştuğunu bilmekteyiz. ve bu sayede de hangi gezegende dünyadaki gibi bir yapının olduğunu ön görebilmekteyiz.

    şimdi örneklerle devam edelim, aşağıda hubble'dan aynı bölgelere ait görünür ve kızılötesi resimlere bir bakalım.

    11
    22
    33
    44
    55
    6
    77
    88
    9

    kaynak:12
    cosmos: bir uzay serüveni
  • dans müziklerinin bizi dans ettirme sebebini, şarkının temposuyla* kalbimizin atış hızının* rezonansa girmesi olarak açıklıyor bazı fizikçiler.
  • sıra dışı olmak.

    yüksek atlamada western roll tekniği ile atladığı zaman çok yükseğe çıkılamıyordu.

    görsel

    dick fosbury en fazla 1.62 atlayabilen bir sporcuydu ve rekorla arasında 30 cm'den fazla vardı.

    1968 olimpiyatlarında bu zamana kadar hiç denenmemiş bir stil ile (sonradan kendi adı ile anılan fosbury flop ) atlayışını gerçekleştiren fosbury, herkesin şaşkın bakışları arasında 2.24 mt yüksekliğindeki çıtayı devirmeden atlayışını gerçekleştirdi ve altın madalyayı kazandı.

    iki atlayış tekniği arasındaki fark:

    görsel

    ismini duyan fazla olmasa da dick fosbury yeni tekniği geliştirirken elalem ne der diye düşünmeyerek spor dalına bambaşka bir bakış açısı getirmiştir. yenilik getirmiştir.

    1972 olimpiyatlarından itibaren yüksek atlamada kazanılan tüm madalyalar fosbury flop tekniği ile kazanılmıştır.
  • salyangozların katana kılıcının üstünde gezip hiçbir yara almadan öylece sürünüp gitmesi.bunun sebebi de o sümüksü yapısıymış,o yapı neyin üstünden geçerse geçsin salyangozu koruyor.
  • tuvaletlere neden 100 numara denir?

    fransa'da oteller ortaya çıktığında oteldeki her odanın tuvaleti yoktu.
    tuvaletler katlardaydı, o katta odalarda kalan müşteriler aynı tuvaleti kullanıyorlardı.
    ve otel odalarının kapılarına numaralar yazılırdı.
    01-02-03...
    sonradan farkederler ki tuvalet olarak ayırdıkları odaya bir numara koymamışlar.
    bu yüzden tuvaletin kapısına fransızca numarasız anlamına gelen "sans numero" denilir.
    yani "00" yazılır.
    fransızca'daki 'numarasız' kelimesi ile '100 numara' kelimesi hemen hemen aynı telaffuz edildiğinden, dilimize bir tercüme hatası sonucu 'yüz numara' olarak yerleşmiştir.
  • keşfetmekten keyif alacağınız ve işinize yarayacak faydalı siteler için (bkz: #135909265)
hesabın var mı? giriş yap