• almanca kursum sirasinda hoca avrolarin bozuk paralarinin sag alt tarafinda ll harfi oldugunu söylemisti ve bu ll kisaltmasi luc luycx isminde belcikali bir para tasarimcisi adama ait oldugunu ögrenmistim,ögrendigimde ufkumu iki katina cikarmismiydi hatirlamiyorum ama bu ayrintiyi her hatirladigimda gülerim
  • aslında bu daha çok fark edildiğinde ufku iki katına çıkaran şeylerden.

    öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler baş harflerinin öuikçş olması. hatta (bkz: öuikçş) bakınızı buraya yönlendirmekte. buraya kadar garip bir durum yok. ama türkçe karakter bulunan harflere bakalım:

    o-ö
    u-ü
    i-ı
    g-ğ
    c-ç
    s-ş

    gördünüz mü? k yerine yumuşağı olan g'yi aldım. ortaya bu çıktı. başlığın baş harfleri bu şekilde denk gelmiş.
  • vebanın(bkz: kara ölüm) avrupa'ya venedik'ten, asya'dan lüks eşya taşıyan gemilerde barınan sıçanlar aracılığıyla gelmesi; hastalığın taşıyıcısı anlaşıldıktan sonra gelen gemilerin venedik açıklarında 40 gün boyu demir atma zorunluluğu getirilmesi.

    bunun nesi mi ufuk açıyor? italyanca'da kırk quarantina demek de ondan.
  • türkçe'ye farsça'dan geçmiş "hem" (tek başına veya önek olarak) yunanca ve diğer avrupa dillerindeki "homo" ekine denk düşmesi, türkçe "hemcins" derken aslında homoseksüel kelimesine çok yakın bir kelime kullanmış olma.. (türkçe'de "hem" kavramının ("hiç" kavramı gibi) farsça'dan ithal olması da başlı başına ufuk genişletici gerçi)

    cins kelimesinin türkçe'ye arapça'dan geçmeden önce bu dile yunanca "genos"tan geçmesi, aynı kökenden "gen, genetik" gibi bir sürü kelimenin türemiş olması...

    en gariplerinden biri de yine arapça kökenli "namus" kelimesinin yunanca kanun anlamına gelen "nomos"tan türemiş olması
  • argoda tuvalet anlamında kullanılan "yüz numara" kelimesinin fransızca "sans numéro" (numarasız) kelimesinden türemesi... bunun sebebi de zamanında gemilerde numarası olmayan tek odanın tuvalet olması ve bizim akıllı türklerin bunun fransızcada aynı okunuşa sahip "cent numéro" (yüz numara) olduğunu zannetmesi.

    düzeltme: nickimvaramagizli uyardı ,sağolsun kelimenin kökeni ingiltere'den ithal portatif tuvaletlerin üzerinde yazan "loo" kelimesini 100 numarasına benzetmekten geliyormuş. internette her iki kökene de dair yazılar var... ama ikisinin de türklerin yanlış anlamaları üzerine kurulmuş olması hoş bir ironi tabii...
  • racon, faça ve manita gibi argo kelimelerin italyanca'dan geçmiş olması...
    racon= ragione (akıl, sebep..ingilizce reason gibi)
    faça=faccia (yüz, surat)
    manita= mantenuta (idare edilen, mantenere fiilinden, ingilizce maintain gibi)
  • amerikan filmlerinde görmüş olduğumuz yanları ahşap desenli eski tip steyşın arabaların o ahşap desenlerinin gerçekten tahtadan yapıldığını öğrenmek. yani kapının orası gerçek tahta.
  • emniyet kemeri takılı değilse önden darbeli bir kaza anında airbag'in açılmayacağı.
  • şemsiyenin aslında güneşlik anlamı olduğunu, "şems" in güneş demek olduğunu bilmeyenler için latinceye italyancaya girilip umbra'nın gölge olduğunu öğrenerek ufkunu genişleten faydalı bilgiler (#36092344). bu arada kamer de ay demek. bahçelerde kullanılan kameriye'nin kökü de bundan gelir.
hesabın var mı? giriş yap