• kendini gıdıklayabildiği halde normal olduğunu sanan şizofrenlerin varlığını tespit eden uzmanların varlığını açığa çıkartan dahilerin varlığı.
  • madem şizofreniden gidiyoruz, herkes kendini gıdıklamaya çalışırken ben de size bir hastalığından bahsedeyim de sözlük kutsal bilgi kaynağı vazifesini görsün:

    paranoid şizofreni

    çok enteresan bir hastalık. çok yaygın, hatta o kadar ki dünyanın en yaygın şizofren hastalığı türü.
    işin enteresan yanı, bu hastalığın tespiti çoğu zaman çooook zor. anlayamıyorsunuz yani kişinin şizofren olup olmadığını.
    yani eskiden, anlayamıyordunuz. artık kazın ayağı öyle değil.
    gerçi günümüz şartlarında bu biraz değişti, hemen kontrol altına alınıp tedavilere başlanıyor.
    ama yüzlerce binlerce yıl önce böyle tespitler yapılamıyordu ki...
    o kadar ki, bu hastalığın tanımı ilk kez 1883 yılında yapılabildi. kimbilir o ana kadar bu hastalıktan muzdarip kişilere neler yapıldı neler.

    hadi gelin, günümüzde pek çok insanı etkileyen, bu hastalığın detaylarına girelim:

    --- spoiler ---

    paranoid şizofreni (ps), dünya'nın pek çok yerinde, en yaygın olarak görülen şizofreni tipidir. ps sahibi kişileri çoğu zaman saptamak zor olabilmektedir, çünkü bu kişiler oldukça dengeli gibi görünen bir psikolojiye sahiptirler. duygusal sorunlar, konuşmayla ilgili problemler ve katatonik belirtiler neredeyse hiç göstermezler. ancak klinik olarak incelendiklerinde çoğunlukla paranoya sahibi, yanılgılara sahip, genellikle halüsinasyonlar gören bireylerdir. halüsinasyonlar sesli veya görüntülü olabilir.

    ps hastalarında görülen genel semptomlar şu şekildedir:

    1) takip edildiğine dair hisse kapılma
    2) özel olduğuna, özel bir görev için dünya'ya gönderildiğine, kendisine özel bir görev verildiğine, vücudunun aslında doğaüstü olduğuna inanma
    3) kıskançlık
    4) emir veren ya da tehdit eden sesler duyma
    5) aslında olmayan kokuları ve tatları aldığını hissetme
    6) düşünsel bozukluklar ve bir inanca saplantılı bir şekilde bağlanma, ritüelleştirme
    7) gerçek olmayan, yanılgısal veya sanrılı düşünce ve inançlarını başkalarına yayarak kendisini öne çıkarma, lider konumuna geçmeye çalışma
    8) kendisine ya da görüşlerine ters çıkan kişilere karşı saldırganlık; genel saldırganlık, öfke hali
    9) kendi kendine konuşma, kişilik bölünmeleri

    ps, aralıklarla nükseden ya da kronik (uzun süreli) bir hastalık olarak belirebilir.

    ps hastaları, tedavi altına alınmazlarsa psikoza girerek gerçek ile bağlarını tamamen yitirirler. hastalık farklı kişilerde farklı şekillerde ortaya çıkabilir ama genel olarak iki tipte görülür:

    kişi, kendi içerisine kapanır. bu kişiler genellikle kendilerine verildiğine inandıkları görevleri yerine getirememe korkusuyla kendi içlerine kapanırlar ve genellikle depresif bir ruh haline sahip olurlar. dikkatli analiz edilmezlerse tipik depresyon hali ile karıştırılabilir. hatta ps genellikle gelip giden türde olduğu için kişilere yersiz yere manik depresif teşhisi de konulabilir. ancak halüsinasyonlar, yanılgılar ve yukarıda verilen diğer semptomlarla teşhis konulabilir.

    diğer grup ise kendisindeki bu üstünlük iddiasına bel bağlayarak kendisini ortaya çıkarma, lider konumunda olma, diğer insanları bu özel görevi amacıyla manipüle etme şeklinde davranışlar gösterir. bu kişilerde, sürekli hayal görme hali, sürekli özel olduğuna inanarak bu "özel" oluşlarını ispatlama ve tatmin etme merakı, kendisi gibi düşünenler bularak ya da etraflarındaki insanları ikna ederek kendilerinin özel oluşunu kabullendirmeye, ispatlamaya çalışırlar. kendilerine verildiğine inandıkları özel görevleri yerine getirmek için organize olmayı hedeflerler. kimi durumda kendilerinin "kutsanmış" ya da "özel görevle dünya'ya gönderilmiş" olduklarını da sandıkları için, yüksek ego durumu da gözlenebilir.

    kısaca ps, farklı kişilerde farklı etkiler yaratabilen, çok tehlikeli bir zihinsel hastalıktır. tedavisi ömür boyu ve genellikle akıl hastaneleri içerisinde sürer. psikoterapi ve ilaç ile tedavi edilir.

    prof. dr. john nash'in hayatını anlatan meşhur "akıl oyunları" isimli filmde, güzel bir şekilde işlenmektedir. orada da görülebileceği gibi, çok nadiren de olsa büyük ve doğru yönlendirilmiş akıllarda dehayı pekiştirecek sonuçlara neden olabileceği gibi, geri kalan popülasyonun büyük bir kısmında, eğer ki şiddetli bir şizofreni durumu söz konusuysa, çok tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. bu yüzden yakından takip edilmeli ve bu hastalar tespit edildikten sonra hızla tedavi ve denetim süreci başlatılmalıdır.

    --- spoiler ---

    e bunun neresi ufku iki katına çıkarıyor diye sorarsanız: 2-4-6-7-8-9 nolu semptomları iyi okuyun derim...

    spoiler kaynak: http://www.evrimagaci.org/fotograf/46/1117
    asıl kaynak1: http://en.wikipedia.org/…iki/paranoid_schizophrenia
    asıl kaynak2: http://psikolojik.gen.tr/paranoid-sizofreni.html
  • 1800'lerin sonu ve 1900'lü yıllara ait stereoskop yöntemiyle yapılmış 3 boyutlu fotoğraflar. baştan uyarayım gece karanlıkta ve tek başınıza bakmayın. bende eski fotoğraf fobisi olduğu için hafif bir tırsma yarattı. ama yapanları tebrik etmek lazım. hem şaşırttı hem korkuttu ama ufkumu iki katına çıkardığı kesin. ayrıca bildirmekte fayda var aralarında türkiye'ye daha doğrusu osmanlılar'a ait fotoğraflar da bulunmakta. gerek kültürel, gerek tarihi, gerekse teknik açıdan önemli fotoğraflar. entry'nin açıklanması açısından 3 boyutlu çekim yapılan bir fotoğrafı kronolojik sıralamaya bakmadan ilk sıraya koydum.

    3 boyutlu özçekim yapan bir fotoğrafçı, new york 1870

    echo gölü'nde tatilini geçiren insanlar, new hampshire 1850-1860 arası

    meşhur general ulysses s. grant'ın atı, cincinnati 1861

    tüccar çadırı, amerikan iç savaşı 1861

    amerikan iç savaşı'ndan papaz ile birlik askerleri, abd 1862

    korkunçlu bir hayalet fotoğrafı, yer bilinmiyor 1869

    minnehaha şelalesi ve köprü üzerindeki insanlar, minnesota 1860 sonları

    pasifik okyanusu'nu gözleyen deniz feneri, california 1870

    uintah ute kabilesinden kızılderili çocuk ve bebek, 1874

    yine uintah ute kabilesinden bir genç, utah civarı 1874

    mccrary isimli bir dostumuzun kır evinde çimler üzerinde kroket oyunu, 1875

    hong kong'lu işçiler, çin 1896

    dondurmacı ve çocuklar, istanbul 1898

    bir kadın ve atı, connecticut 1800 sonları

    japon günlük hayatından bir kesit, japonya 1900

    hasat yapan çiftçiler, çin 1900

    şam'a harran'dan gelmiş bir kervan, 1900

    türk kışlası önünde çalan müslüman müzisyenler, israil 1900'lerin başı

    bebek arabasıyla poz veren çocuklar, yer bilinmiyor 1900'lerin başı

    hopi kabilesi çocukları, arizona 1900'lerin başı

    market street, san francisco 1901

    colorado nehri gezginleri, the grand canyon 1903

    hayfa'da bir tahıl pazarı, filistin 1903

    başkan roosevelt yellowstone parkında, 1903

    kömür madeninde çalışan işçiler, carolina 1906

    pueblo kabilesi kadını, new mexico 1906

    ipek böceği toplayan insanlar, antakya 1913

    gaz maskeli fransız askerleri, birinci dünya savaşı

    doughnut yiyen amerikan askerleri, almanya birinci dünya savaşı

    cork'tan bir sokak manzarası, irlanda 1927

    dansçı kız, tarih bilinmiyor

    köpeği ile poz veren bir kız, tarih ve yer bilinmiyor

    oyuncak bebekleriyle oynayan çocuklari, yer ve tarih bilinmiyor

    hopi kabilesi mensupları, arizona tarih bilinmiyor

    bence en bombası bu, korkunçlu noel baba, tarih bilinmiyor
  • bildiginiz uzre bizim futbol dedigimiz seye abd' de soccer deniliyor. peki neden soccer?

    hemen acikliyorum, yaptigim derin arastirmalar sunu gosterdi ki bunun da arkasinda pensilvanya var.

    nasil mi?

    simdi soccer, corap oyunu demek. peki ayakla, topla oynanan bu oyunda bizce gayet alakasiz bir esya olan corap adina neden yer verildi?

    evet cok soru sordum ve artik cevap zamani:

    abd' ye ilk giden cemaatciler, cemaat evlerinde coraptan top yapar, minyatur kale futbol oynarlardi. bunu goren ermenisi rusu * amerikalisi bu oyunu corapla oynaniyor sandi ve bu oyuna corap oyunu anlamindaki soccer adini verdiler.

    bunun bile arkasinda sen ciktin eyyy pensilvanyaaa!
  • #50250749 böyle bi bilginin yeterince ilgi çekmemesi. abi hadi harry potter'cılar takmadı, rohanlı kardeşlerim niye ilgi göstermedi ulan:(
  • ismet inönü'nün inönü soyadının nereden geldiği.

    ismet paşa'nın inönü meydan muharebeleri'ndeki başarısından sonra soyadı kanunu çıktığında atatürk tarafndan inönü soyadı verilmiş. peki ben bunu niye araştırdım? bundan dolayı :(
  • anzac australia new zealand army corps demektir
  • post-it olarak bildiğimiz yapışkanlı kağıtların yanlışlıkla icat edildiği.

    efenim şimdi 1960'lı yılların sonunda, 3m firmasının araştırmacı mühendisleri, dr. spencer silver önderliğinde -özellikle amerikan hava endüstrisinde kullanılması için- dünyanın en iyi yapıştırıcısını bulmaya çalışıyorlarmış.
    lakin en kuvvetlisini bulamadıkları gibi, birkaç tane de güçsüz yapıştırıcı üretmişler.
    tabi asıl odaklandıkları şey kuvvetli bir yapıştırıcı olduğu için bu diğer förmülleri hep işe yaramaz diye rafa kaldırmışlar.
    oysa buldukları bu yapıştırıcılardan bir-ikisi hem dik yüzeylerde tutuş sağlıyor, hem de ardında bir kalıntı bırakmıyordu.
    tabi dediğim gibi, kimsenin ilgisini çekmemiş, hatta bir ara dr. silver'ın bile...

    lakin herkes projeyi bitti sanıyorken silver, sürekli bunun üzerine düşünmüş durmuş.
    1973 yılına gelindiğinde 3m firmasının ar-ge lab'ının başına geçen dr. silver, bu fikrini yeniden hayata geçirmek istemiş. bizim mantar pano olarak bildiğimiz şeyin üzerinde kullanılabileceğini düşünmüş. iğne, bant vb bir şey kullanmadan bir şeyler yapıştırmak için işe yarayacağından eminmiş.
    aslında bu iyi bir fikirmiş ama mantar pano satışları o dönemde oldukça düşük olduğundan yeteri kadar karlı görülmemiş, şirketin ilgisini çekmemiş.

    derken ary fry...
    kendisi ürün geliştirme mühendisi olarak 3m firmasında çalışan bir kimyager.
    daha önceden dr. silver'ın "düşük-yapışkanlı" konulu seminerlerinden birine katıldığı için, bu yapışkan hakkında bir şeyler biliyor kendisi.
    mühendislik mesleğinin yanı sıra aynı zamanda minnesota'daki st. paul kilisesi korosunda şarkı da söylüyormuş. yalnız şöyle bir problemi varmış kendisinin; ilahi kitabının içerisindeki şarkılardan bazılarını, ait olduğu sayfaların arasına kağıt parçası koymak kaydıyla işaretliyormuş lakin bu kağıtlar sürekli düştüğü için yeniden o sayfayı arayıp bulmak zorunda kalıyormuş.
    işte o zaman aklına daha önce katıldığı seminer gelmiş ve doğruca dr. silver'a koşmuş.
    tabi silver yine aynı kafada olduğu için mantar pano çözümünü üretmiş, şarkı sayfalarını önünde duracak bir sehpaya yapıştırmasını teklif etmiş.
    fry bu fikri beğenmediği ve yine birgün şarkı söylerken aklına şu fikir geldi; yapıştırıcıyı bu ufak kağıtların üzerinde kullanmak...

    gerçekten bunu denediğinde istediği sonucu almıştı.
    bütün bunlara rağmen bu yeni ürünün piyasaya çıkması için yıllar geçmesi gerekecekti.
    dört büyük pazarda çeşitli testler ve pazarlamalar yapıldı. istenilen sonuç alınamadı. çünkü insanlar bunu nerede ve nasıl kullanacaklarını anlayamıyorlardı. hatta bu yüzden şirket bile ürünün ticari bir başarı olabileceğine inanmıyordu.
    neyse ki birkaç yıl sonra yeniden büyük çaplı bir pazarlama stratejisi uygulayan şirket, birleşik devletler'in de dışında dikkat çekecek çeşitli kampanyalar yaparak amacına ulaştı.
    özellikle bu ürünün nasıl kullanılacağı hakkında insanlara fikirler vererek...
    ücretsiz numune almış kişi ve şirketlerin yüzde 90'ı yeni sipariş vermek istemiş.
    böylece bir efsane geç de olsa beklenen patlamayı yapmış.
    satışları günden güne artmaya başlamış ve birleşik devletler'de en çok satılan kırtasiye malzemelerinden birisi olmuş.

    ek bilgi: neden sarı? -şimdilerde yüzlerce rengi var ama yıllarca sarı olarak üretilmesinin nedeni, o an 3m'in elinde bir sürü atık sarı kağıt bulunması. öyle olmasaymış beyaz olacakmış.
  • fizan'da olsa gider bilmem ne ederim atasözündeki fizan, libya'yı oluşturan 3 eski bölgeden biriymiş. diğer ikisi trablusgarp ve sirenayka'dır. bazı kaynaklarda bölgenin adı fezzan diye de geçmektedir. fizan'da kurulan ilk devlet fizan sultanlığıdır ve adını burdan alır.
hesabın var mı? giriş yap