• öğrenciyle öğretmen arasında olan konuşmadır haliyle iki farklı konum olduğundan mütevellit komik diyalogların doğmasıyla sonuçlanır
  • dersimiz felsefe, konumuz ise ahlak felsefesi. platon'un ahlak anlayışını anlatıyorum.

    -öğrenci: hocam o gezegen değil miydi?(platon'u kastediyor.)

    -ben : ???? (kısa bir süre jeton düşmedi. neyi kastettiğini anlamaya çalışıyorum. )

    -öğrenci: gezegen vardı ya hocam onu diyorum. platon değil miydi o?

    -ben: (bir süre gülmekten konuşamadım) hayır evladım o platon değil, plüton.
  • 8. sınıflarda ingilizce dersinde "bunları biliyor musunuz?" gibi bir bölüm vardır.
    öğrenci okur: octopuses have three hearts.
    öğretmen: ne diyor bakın arkadaşlar: ahtapotların üç kalbi varmış.
    bunu duyan sınıfın sevip de kavuşamayan uslanmaz aşığı eren kalkar ve:
    "aah hocam, keşke benim de üç kalbim olsa da hepsini ona versem!"
  • erkek sınıfında sıradan bir ders.
    öğrenci: hocam lavaboya gidebilir miyim?
    öğretmen: bu kaçıncı oldu bugün?
    sınıftan birileri: hocam belki ishal olmuştur hahaha.
    öğretmen cevap vermez, öğrenciyi tuvalete yollar. durumu normalleştireceğini düşünerek:
    evet, belki ishal olmuştur.
    tüm sınıf: hahahahamohohoho
  • dün bahçe nöbetinde 8. sınıflardaki cimcime ile konuşurken yaşadığım komedinin hikayesidir.
    (c:cimcime
    evremy: ben :))
    c: hocam ya dünkü uygulama sınavı çok kolaydı.bence 100 alcam kesin.
    evremy: v. hocanız (uygulama dersine giren hocamız) sizi seviyor kolay sormuştur.neler vardı ? sahi bakmadım ben sorulara.
    c: hocam 45 in asal çarpanlarını sormuş , inanabiliyo musunuz 45in... keşke daha zor olsaydı şimdi herkes 100 alacak. 45'i bölen listesine al 3,3,5 bitiyor. 3 tane yazdım. bitti soru. siz zor sorun olur mu?
    evremy: bence zor sormayayım caniçim. yanlış yapmışsın çünkü.
    c: nasıl ya 3 tane işte 3,3,5. çarp 45 neyi yanlış?
    evremy: 3 ü bir kez sayman lazımdı sanki. yani cevap sadece 3 ve 5 ten 2 olacaktı.
    cimcime hocam nasıl olur ya , nasıl yanlış yaparım diyerek dolandı tüm gün.
    sonrasında uygulamadan zor bir sınav yaptığımı söyledim. ya hocaaam diyerek uzaklaştı. :)
    sınav dönemlerini çok seviyorum. bayağı hoş anılar çıkıyor bu dönemde.
    edit: sınıf ağır irtifa kaybetmiş o sınavda 45 i sordu diye atarlanan cimcime 45 almış :// #mathfacts
    edit: benim yaptığım sınavdan da 79 almış. leyla bu cimcime. keşke mezun olmasa bu yıl
  • ders felsefe konu güzellik kavramları mı neydi tam hatırlamıyorum. sınıfın iki şımarık öğrencisi ben ve arkadaşım önde oturuyoruz. bir kavram kaldı kimse söyleyemedi kavramda alımlıydı heralde. hoca beni yolda gördüğünüzde ne dersiniz diye sordu ve arkadaşımdan o muhteşem cevap geldi.
    - taş gibiii
  • okulda kel matematik hocası vardı. arkadaşın biri tam hoca yanımızdan geçerken hocaya "hocam kafanız geleceğimden parlak." dedi. hoca buna ters ters bakmıştı. :))
  • üniversite birinci sınıf ilk dönem.

    kampüs şehrin dışında çok uzak, merkezden fakülteye ulaşmak bir saatten fazla sürüyor. bir gün evden tam saatinde çıkmadım üstüne bir de trafikten dolayı zaman kaybettim, ders saatini kaçırmış oldum. hoca ara vermediğinden giremezsem iki ders yok yazılacağım gibi dersi tamamen kaçırmış olacağım, latince dersi, yani hiç bir şekilde dersi kaçıramam. e o kadar yol geldim gün içinde başka ders de yok, boşa gelmiş olacağım.

    koşmaktan nefes nefese kalmış bir halde sınıfıa ulaştım, cesaretimi topladım ve sınıf kapısını tıklatıp açtım.

    nefessizlikten zor konuşuyorum;

    - hocam özür dilerim geç kaldım, girebilir miyim?

    - sktir git lan kapat kapıyı.

    sınıftan bir kahkaha yükseldi, far görmüş tavşan gibi hocaya baka kaldım.

    o hoca efsanedir, derste bol bol küfrederdi. tabi sonran öğrendik hocanın orjinal biri olduğunu.
  • bir öğretmen olarak en cringe bulduğum durum, yanlış öğrenciye kızmak.
    bkz:
    ben: ali sen ödevini bir daha yapma bak performans notunu kaç veriyorum, hadi bakalım. bıktım artık.
    ali: hocam ben yaptım, ahmet yapmadı.
  • öğrencim anlamını bilmediği ingilizce sözcükleri kullanmayı çok seviyor. sonrası belli:
    -efe ne dedin sen oğlum?
    -fuck you, dedim
    -efe onun anlamını biliyor musun?
    -biliyorum hocam.
    -o zaman yürü müdürün odasına
    (derin bir sessizlik)
    -hocam sanırım anlamını bilmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap