• ben onun şarkılarıyla tanıştığımda 16 yaşında yaşama dair meraklı, hayalleri olan ürkek genç bir kadındım.

    radyoda pencere'yi dinlerken gittim o gün kasetini aldım. az geç oldu ama sonraları korkma'ya baya baya meftun oldum.

    yeri geldi sesinde, bazen de ekran karşısında izlerken kendisinde kayboldum. :) bildiğin platonik haller.
    derken hayatımın dönüm noktalarının olduğu yıllara geldim ve arkada çalan hep umudum var. hele sözlerinin gerçekliğine vurulduğum büyüdük aniden var ki, her dinlediğimde anneannemin bahçesindeyim sanki.

    16, 26, 36 her yaşımda sadık kaldım ve uzaktan görüp tanıdığım kadarıyla hayata bakışına ve itidalli duruşuna da ekstra hayran kaldım.
    ha unutmadan, sene oldu ama son albümü de aşırı sevdim. illallah müthiş protest bir şarkı, keza diğer şarkılar da oldukça iddialı.

    canım ogün eminim birçok kalbe dokundun ama ben de senden çok şey öğrenenlerdenim. iyi ki varsın, anılarıma değer kattığın için ayrıca müteşekkirim.
  • kimse bahsetmemiş ama son ep'sindeki ogün almora-iyiler siyah giyer'deki ogünle aynı değil mi? tabi sound olarak özellikle sololar olarak gel müthiş başarılı bir çalışma. ama vallahi özlemişiz buram buram black kokan ogün abimizi.

    gerçi bu adam hafif fantazi müzik denemesi olan (bkz: kaldım istanbulda)da bile çok güzel iş çıkarmıştı. adam neyi denese başarıyor. maymuncuk anahtarı gibi elinden her iş geliyor.

    tabi ömrümüz korkma albümündeki ciğerimizi delip geçen şarkılara kahrolmakla geçti o ayrı. hala en sevdiğimiz ogün şarkısı (bkz: kaybettik severken)dir.

    amma son albüm bambaşka birşey olmuş. ogün gençliğine dönmüş, biz çocuk olmuşuz, teypten kaseti başa sarıp sarıp dinliyoruz. geçen gece yatmadan önce zihnimde bir yarışma düzenledim, epden en güzel şarkı hangisi diye. yatmadan önce böyle zihinsel faaliyetler yaparım ben, gece 11de başladığım münazaram sabah 3e kadar sürdü. yine de karar veremedim ama herhalde bugünlerde (bkz: biçare) çeyrek tık daha önde olabilir.

    ayrıca arada yine bazı akşamlar kendi kendime evde spirit of sanlısoy konserleri düzenlerim. müdavim katılımcılar , yani ben ve benliklerim ( ergen ben, genç ben, erken erişkin ben, orta yaş ben vs) bütün şarkıları en az bir kere bazı şarkıları da en az üç kere çalmadığımda kavga çıkarır. tabi özellikle ergen beni yatıştırmak zor oluyor ama erken erişkin ben de az değil. tartışmalar devam eder bir yandan, derken derken konser sabaha kadar sürer, orta yaş ben uykuya ilk dalan olur, diğer benler de ona kıyamaz sessizce kapatırlar müziği.
    uzun lafın kısası, okumayı yazmayı ve kendi adımı şekilli yazmayı öğrendiğimden beri ogün'ün şarkıları büyümeme ve hayatıma eşlik etti. 99'dan beri hayatımın her dönemine yaptığı albümlerle ve o albümlere özgü duygularla girdi. şimdi 30 yaşıma yakışan harika ötesi bir albüm var ve bu beni aşırı sevindiriyor.

    iyiki varsın ogün

    daima senin olan bunlarseniniyigunlerin…
  • sözlüğe gelecekmiş. ogun sanlısoy kim amk sorusuna çalışmasını öneriyorum. kesin çıkacak.
  • adını duyduğum an aklıma zlatan ibrahimoviç geliyor. yüz yapıları oldukça benziyor.
  • eğer tüm enerjisini ve vaktini otizmli oğlu ile geçiriyor olmasaydı, hala müziği şekillendiren bir adam olacağından emin olduğum adam. adam gibi adam, harika bir sanatçı.
  • türkiye'de gerçekten müzik yapan nadir adamlardan. adam.

    zöge: gidin serdar ortaç dinleyin demet akalın dinleyin amk ne diyim ben size?
  • ilk albümü (bkz: korkma) iyiydi sadece kötü bir zamana denk gelmişti. (bkz: 17 ağustos 1999) ayrıca en iyi şarkısı saydım değildir.

    (bkz: hadi beni güldür)
  • dünya kadar muhteşem albüm yapmış, yıllarca pentagram'ın solistliğini yapmış adama, tek parçayla maksimum değeri görmüş demek için popçu olmak gerekir.

    (bkz: popçular dışarı)
  • pentagram’ın solisti olarak tanıdık ogün sanlısoy’u, sonra “korkma”, “üç” albümleriyle yola tek başına devam etti, son olarak “büyüdük aniden” ve “yukarıya bak” albümlerini yaptı.

    “saydım kaç gün oldu / saydım kaç gece doldu /saydım her gün aynı / dön dön istersen” şarkısını bilmeyen mi var ogün’ün?..

    ama ben otizme dikkat çekmek için ogün’ün çok bilinmeyen bir yönünü anlatacağım size...

    oğlu ozan’la ilişkisini...

    ozan barış sanlısoy, 4 yaşında dünya tatlısı bir çocuk...

    ogün’le sedef’in tek çocuğu...

    2008 aralık’ında çocuklarının üzerine bir türlü konduramadıkları ‘bir gariplik var’ şüphesiyle başlıyor her şey...

    sonunda erkek çocuktur geç konuşur avuntularını bir yana bırakıp doktor doktor koşturmaya başlıyorlar.

    önce doktorlar, ‘yaygın gelişim bozukluğu’ diyor, sonra teşhisi koyuyorlar:

    otizm...

    ogün sanlısoy’un hayatı o dakikadan sonra değişiyor.

    önce otizmin doğuştan gelen, beynin ve sinir sisteminin farklı işleyişinden kaynaklanan karmaşık, nörolojik tabanlı bir hastalık olduğunu öğreniyor.
    1993 yılında 10 bin çocukta bir görülen bu hastalığın modern toplumda hızla ilerlediğini bugün 150 çocukta bir çıktığını, hatta amerika’da bu oranın 90 çocukta bire yükseldiği gerçeğiyle karşılaşıyor.

    ozan tıpkı babası gibi müziğe meraklı bir çocuk.

    diğer otizmli çocuklarda da görülen ortak bir özellik bu, içe kapanıklar ve müziğe, sanata meraklılar...

    ogün, oğlu ozan’ın durumunda türkiye’de kaç kişi olduğunu araştırmaya başlıyor.

    okul çağına gelen otizmli çocukların kaynaştırma metodu ile okullara alınması yasal bir hakken kimi okullarda ailelerin otizmli çocukları istemediği ve eğitim kurumlarının otizmli çocukları okuldan attığı gerçeğiyle karşılaşıyor. otizmli çocuğa sahip ailelerin korku ve endişeleriyle tanışıyor.

    anne-baba hayata veda ederse bu çocuklar ne olacak?

    bu çocuklar nasıl topluma kazandırılacak?..

    tüm bu sorular üzerine harekete geçiyor ogün sanlısoy, sanatçı arkadaşlarını topluyor ve otizme dikkat çekmek için kolları sıvıyorlar.

    otizm konusunda farkındalık yaratmak için geçen yıl bir video çekiyorlar.

    bu yıl da aynı şeyi tekrarlıyorlar.

    2008 yılında birleşmiş milletler’in ilan ettiği 2 nisan dünya otizm günü’nde iki yıldır türkiye’de sanatçılar el ele veriyor.

    2 nisan’da başlayan ve ay sonuna kadar sürecek “otizm ayı”nda bu soruna dikkat çekmek için çeşitli kampanyalar düzenleyecekler.

    bu yılki temayı “otizmliyim ben de varım, otizmliyim ben de vatandaşım” sloganı üzerine kurdular.

    çekilen videoda sadece tan sağtürk, ogün sanlısoy, janset, aylin aslım ve erdil yaşaroğlu ücretsiz rol almadı, yönetmeninden, ışıkçısına, montaj çalışanına
    kadar herkes bedava çalıştı.

    “sanatçı arkadaşlarıma söylediğim anda hemen kabul edip koşa koşa geldiler” diye anlatıyor ogün sanlısoy karşılıksız desteği...

    16 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelip kurduğu otizm platformu, bu kampanyalarla bize minik ozan’ları anlatmaya çalışıyor şimdi...

    otistik değil otizmli...

    yıllarca çocuklar için ‘otistik’ tabiri kullanılırken son yıllarda bunun yerine ‘otizmli’ tercih ediliyor. bazı eski derneklerin adında bile geçen ‘otistik’ tabiri artık kullanılmıyor...

    milli eğitim bakanlığı ve sağlık bakanlığı’nın otizmli çocuklar konusundaki çabaları aileler tarafından olumlu karşılanıyor.

    9 yaşına kadar hiç konuşmayan otizmli bir çocuğun kendi kendine okuma yazma öğrendiği ve günün birinde bir makale yazarak “otizm benim özelliğim beni böyle kabul edin” dediği biliniyor.

    amerika’da “otizmli-normal” ayrımı yok, otizmli olmayan çocuklara ‘normal’ yerine, ‘nörotipik’ deniyor.

    nasıl anlarsınız?

    sizinle ve başkalarıyla göz kontağı kuramıyorsa...

    ismi söylendiğinde veya çağrıldığında dönüp bakmıyorsa, söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa...

    konuşmada yaşıtlarının gerisinde kalmışsa...

    özel bir dil kullanarak garip konuşuyorsa, veya konuşması hiç gelişmemişse...

    gözleri sık sık bir şeye takılıp kalıyorsa...

    anlamsız gülme ve ağlama krizleri varsa...

    parmağıyla istediği şeyi işaret edip gösteremiyorsa...

    kendilerine ve çevrelerine yönelik zarar verici davranışlara sahipse...

    düzen değişimlerine aşırı tepki veriyorsa...

    kaynak: hürriyet gazetesi, cengiz semercioğlu

    eşi ayrıca 5n1k'da türkiye'de ortak acıları yaşayan kişileri uyandırmak adına konuyla ilgili konuşmuştur:

    http://tvarsivi.com/player.php?i=2011120036632
hesabın var mı? giriş yap