• "gerçek biri olmak istiyorum senin için. yaşadığımı anlamanı, odada dolaştığım sırada beni görmeni istiyorum. bana bakmanı istiyorum. oysa sen, yalnız kafandakilerle ilgilenirsin. beni görmüyorsun."
  • okuyamadigim yazar.
  • “...bizim ilk günahımız belki de budur. kapalı sistem yaratıklarının dış dünyaya karşı beslediği korkudur. yaşama korkusudur. fütuhat da, herkese ve her şeye boyun eğdirerek bu korkudan kurtulma çabasıdır. dünyayı bir savaş alanına çevirdikten sonra, her yandan düşman saldırısı bekleyenlerin korkusudur. bir şehire kapanıp, bütün ülkenin saldırısını bekleyen sarayın korkusudur bu. sarayı kaleye çevirenlerin korkusudur. kardeşleri tarafından öldürülmeyi bekleyen sarayın korkusudur. her davranışın devlete yöneldiğini sanan paranoyak yöneticilerin korkusudur. kültür korkusudur. matbaadan, şiirden, resimden, felsefeden, hatta dinden korkmaktır bu...” satılarını yazan büyük üstat.
  • az önce oğuz agabeycigim, çamaşır selesine bir tekme attım. hani soruyordun ya: "bir insan eşyayı da suçlayamazsa, divana istediği gibi bir tekme atamazsa insanlığı nerede kalır? eşya da isyan eder mi insana? insan mahkemelerinde eşyalar davayı kazanır mı?" simdi beni de öte dünyada bu selenin benden davacı olup olmayacağı kuşkusu sardi. neyse, düzeltip tekrar bir tekme daha atayım.
  • "şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim." dedi. gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden için rahat etmeyecek: "seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda."

    tutunamayanlar
  • "seni seviyorum ve yalnız seni görüyorum. seninle ilgiliyim başka her şeyi unutuyorum. sözün gelişi değil bu; ben sözümün eriyim başka anlamları olsaydı sözlerimin başka anlamlara uygun kelimeler bulurdum."
  • oğuz atay, ilk eseri tutunamayanlar ile türk edebiyatına kendi deyimiyle mutfağından değil salonundan giriş yapmış büyük yazar, üst insan.
    tutunamayanlar'ı yayınlandıktan yalnızca 5 (beş) sene sonra hayata veda etmiş, arkasında o kısa zamanda bıraktığı muazzam eserler ve bitiremediği büyük projesi "türkiye'nin ruhu" ile her zaman merak uyandırmış, modern edebiyatın da öncüsü olmuştur.
    tutunamayanlar gerek konusu, gerek üslubu, gerek biçimi ile her bakımdan kusursuz kült bir eserdir.
    yazarın bütün eserleri, derin bir düşünce, sorgulama, araştırma evresinde geçerek, ince bir mizahla, sorgulayan bir aklın süzgecinden çıktığı ve inanılmaz bir emek harcandığı apaçık belli olan, insanın hayatına belleklerden silinmesi zor cümleleri ile kalıcı bir şekilde dahil olan, etkisini hissettiren metinlerdir ve bu anlamda inanılmaz başarılıdır bana kalırsa.
    yani oğuz atay'ı okuduktan sonra garip bir şekilde onun cümlelerini, onun düşünce tarzını, sorgulama tarzını da edinmiş oluyorsunuz farkında olmadan.

    o kadar başarılı ve yetenekli bir yazardır ki, kendisinin etkilendiği çağdaşı türk yazar yusuf atılgan da dahil olmak üzere pek çok kişiyi deyim yerinde ise dumura uğramıştır.

    oğuz atay türk edebiyatında bir dönüm noktasıdır. türk edebiyatına adeta saygınlık getirmiş bir kimsedir.
  • kendisi hakkında şukela bir program.
    https://www.trtizle.com/…-ve-seyler-3-bolum-2019775
  • " bütünüyle unutulmaya kimsenin gücü yetmiyor. bir duvarda iki satır yazı, bir albümde soluk bir resim, bir selim’in ölümü bana hepsinden acı geliyor. bir de, bütünüyle unutulmak gibi acıklı bir oyuna kimsenin yüreği dayanamıyor. selim’e bile unutulmak ölümden acı geliyor. selim’in ölümü bana hepsinden acı geliyor. bir de, bütün bunları, selim öldükten sonra düşünmek acı geliyor. sonumu düşünmüyorum: baş tarafım acı geliyor. değiştirememek acı geliyor. selim’e, ben de varım selim, ben de varım, diyememek acı geliyor. beni de al selim; ölümden, unutulmaktan öteye götür. birlikte tutunamayalım. ölmekle bana haksızlık ettin, birçok insana haksızlık ettin. bütün bunları diyememek acı geliyor. "

    oğuz atay, tutunamayanlar
  • 'nerden başlıyorduk?
    ilk önce seviyor muyduk?
    yoksa ilk önce güveniyor muyduk?'
hesabın var mı? giriş yap