• mantığı çok basit; sabah aç karnına bir kaşık yağı (hindistancevizi olur, susam olur, zeytinyağı olur) ağızda gezdirmek suretiyle ağız temizliği yapmak.

    20 dakika süre başlangıç için biraz zorlayıcı oluyor. önce 5 dakika ile başlayıp süreyi yavaş yavaş arttırmak en ideali. ben hindistancevizi yağı kullanıyorum, hem aç karnına kötü bir tat vermiyor ağzıma hem de diğer yağlardan daha etkili. yaklaşık olarak 20 dakika ağzımda yağ gezdirdikten sonra tükürüp dişlerimi fırçalıyorum. yapı yutmamak çok önemli, zira ağzınızdan çıkan pisliği midenize indirmek istemezsiniz herhalde.

    1. hafta içinde sisteme alışıyor, yaklaşık 2-3 hafta içinde de sonuçları görüyorsunuz. diş çürümesine etkisini bilemiyorum, ancak diş taşı temizliği ve diş beyazlatma konusunda son derece başarılı.

    ayrıca bu yönteme başladıktan sonra cildim daha parlak, baş ağrısı ile uyandığımdaysa ağrıyı biraz hafifletiyor.
  • her sabah aç karnına 15-20 dakika arası yapılması gereken ağız çalkalama ritüeli. üç bin yıllık bir şifa yöntemi olduğunu, nepalli kumarilerin, fenerbahçeli cemil'in ve de nadia komanaçi'nin de bu antik şifa yöntemini denediklerini öğrendiğimden beri ben de uygulamaya çalışıyorum. şimdilik 5 dakika kadar yapmaktayım. aslına bakılırsa ilerde de 5 dakika kadar yapmayı düşünüyorum. ulan sabahın köründe işim gücüm yok 20 dakika nasıl yağ çevireyim ağzımda ? işinize geliyorsa nepalli dayıcım. benden en fazla 5 dakika çalışır bu mevzuya. sabah kalkar kalkmaz hindistan cevizi yağını alıyorsun ve vuruyorsun gargaranın dibine. 10 gündür uyguluyorum ancak ağızdaki temizlik hissiyatı dışında herhangi bir etki de görmüş değilim. faydalarını okuduğumda ab-ı hayat muamalesi yapmıştım ben buna halbusem.

    neyse çalkala evladım. çalkala.
  • yaklaşık bir aydır ve hemen hemen her sabah susam yağı ile uyguladığım, ağzı bakterilerden arındırma yöntemi.

    diş beyazlatma gibi bir faydasını göremedim henüz. belki daha uzun bir süre yapmak lazım. ancak dişlerde ve ağızda bıraktığı temizlik hissi, sabahları bu iş için ayıracağınız yirmi dakikaya değer doğrusu.

    susam yağı ile ağız çalkalandıktan sonra, karbonat ile dişler fırçalanıp üstüne bir de diş macunu ile kısa bir süre dişlerin fırçalanmasının ardından hissedilen rahatlık ve temizlik duygusu uzunca bir süre hissediliyor. işlem sonrasında bu temizlik hissini kaybetmemek için yemek yemek bile istemiyor insan.

    aslında şu diş macunlarından da kurtulmak lazım. tamamen doğala yönelmek -en azından diş sağlığı konusunda-akıllıca olacaktır. mesela yeni türeyen "diş sabunu" ve bir takım doğal solüsyonlar gibi.

    (bkz: http://www.toothsoap.com/)
    (bkz: http://ny-image3.etsy.com/il_430xn.6485023.jpg)

    evde çok kolay hazırlayacağınız doğal bir diş macunu tarifi:
    1 çay kaşığı karbonat ile toz halinde çekilmiş bir miktar* karanfil, tarçın ve 1 tatlı kaşığı su karıştırılır. kahve rengi yapışkan bir karışım elde edilir. suyla ıslatılan diş fırçası karışıma batırılır ve dişler bir güzel fırçalanır. bunun için ayrı bir diş fırçası kullanmakta fayda var. daha sonra da ağız bol su ile çalkalanarak iyice temizlenir. her zaman olmasa da ara sıra yapmak lazım.

    oil pulling (oil swishing) uygulama safhalarını araştırırken dikkatimi çeken bir reklam, günüme neşe katmış ve gün boyu dilime dolanmıştır.

    "internatta oyil pulink vely simpıl, vely efektiiiv. guli guli gullik oyil pulink. hoho oyil pulink ouououou..."

    http://www.youtube.com/…h?gl=de&hl=de&v=zot9nahdous
  • her sabah aç karna telefonumun kronometresinden takip ederek 20 dakika yaptığım ağzı yağla çalkalama durumu. ben soğuk sıkım organik hindistancevizi yağı ile yapıyorum. beşinci ayımı doldurmak üzereyim. bu 20 dakika içinde bazen duş alıyorum, saçımı tarıyorum, makyajımı yapıyorum, kıyafetlerimi ütüleyip giyiyorum. yani her sabah 20 dakikanızı mahsus bu işe ayırmak zorunda değilsiniz. tabii aynı anda başka şeylere odaklanamamak gibi bir huyunuz yoksa. bir süre sonra sabah rutininizin bir parçası oluyor. ağzında yağ yokken yapacağınız her şeyi bu şekilde yapıyorsunuz, hepsi bu.

    tedavi edici yönünden ziyade, şifalandırıcı özelliğine odaklandığım için bir beklentiye girmeden yapıyorum. insanlar yatay pozisyona geçip uyumaya başladıklarında toksinler ağızda ve dilde birikiyor. sabahları uykudan kalkınca ağızdaki acı tadın sebebi bu. yağ çalkalama işlemi ile bu toksinler yağda çözünüp atılıyor. vücuda geri girmiyor. mantığı bu. dediğim gibi iyileştirsin diye değil de şifalandığım hissiyle yaptığım için bedenime de ruhuma da iyi geldiğini düşünerek yapmaya devam ediyorum.
  • denemekten zarar gelmeyecek gibi görünen bir yöntem. soğuk pres yağlar eczanelerde bulunabiliyor. sitesinde işlemin süresinin, ağıza alınan yağın beyaz beyaz köpürmesiyle saptanabileceği ve bu yağın yutulmaması, hatta tükürülen yerin dezenfekte edilmesi gerektiği yazıyor. tırstım lan, ağzımızdan ne çıkıyo ola ki öyle. bi yandan da bu satırlar yüzünden fena kekleniyoruz galiba düşünmedim değil ama en kötü ihtimalle dişleri beyazlatması güzelmiş.
  • herhangi ciddi bir faydası olmayan bir yöntem. ağızda diş çürümesine neden olan bakterileri azalttığı doğrudur ama bir gargara ya da bir shot votka bu işi çok daha etkin bir şekilde üstelik mide kaldırmadan yapabilir.
  • her ilginç gelen şeyi denemek gibi bir dürtü sahibiyim, buna da 1 hafta önce başladım ben.

    hindistan cevizi yağıyla yapıyorum. uyanmam ile evden çıkmam arasındaki süre hiçbir zaman 20 dk olmadığı için hafta içi 10-15 dk arası yapabiliyorum maksimum. hafta sonu, yani mesela bugün 20 dakikayı geçti ama.

    tedavi edici midir ya da şifa mıdır bilmiyorum ama gün sonuna kadar ağızda bıraktığı temizlik hissi, dişlerin sanki diş taşlarınızı temizletmişsiniz gibi pürüzsüzlüğü ve dişlerdeki gözle görülür beyazlaşma bırakmamak için yeter ve de artar sebepler benim için.

    yok böyle bir temizlik hissi. 30 defa fırçalamakla bile ulaşılamayacak bir his.
  • bilinen guclu antibakteriyel etkisinden ve rahatsiz etmeyen tadindan dolayi , hindistan cevizi yagi en cok tercih ve tavsiye edilen olmasina ragmen baska tur saglikli yaglarla da yapilabiliyor. hindistan cevizi yagiyla ust uste iki gun denedim, agzimda mukemmel bir ferahlik hissi biraktigi gibi, disleriniz uzerinde normalde fircaladiktan sonra bile hissedebileceginiz plaki, bundan sonra hissetmiyorsunuzdur.resmen dis hekiminde dislerinizi temizletmis gibi hissediyorsunuz.ayrica dis eti ile ilgili olan bir sorunuma da yardimci oldu bence cunku agrim gecti.duzenli kullanimla sagligimiza harika katkilari olacagina inandigim mucize sey.usenmeyin , yapin.

    not: 78 yasindaki komsum zeytin yagiyla denemis.o da cok memnun kalmis.
  • ağız ve diş sağlığına biraz takıntılıyım çocukluğumdan beri. genetik olarak da diş ve diş etim problemli olmaya yatkın olduğu için diş fırçalama benim için hep olmazsa olmaz, hatta bazen takıntı seviyesinde bir mevzu haline dönüşmüş durumda.

    kahve içersin dişinde tortu kalır, süt ürünleri yersin ağzında kötü bir tabaka oluşur, aç kalırsın belki insanlık hali bir koku sarar falan. işte bu sebeplerle ben günde 4-5 kez dişini fırçalayan, ağzını mentollü sıvılarla çalkalayan biriyim.

    önce diş ipini keşfediyorsun, inanılmaz şaşırtıcı bir şey. istediğin kadar fırçala diş ipini kullanınca 'ulan ben böyle mi dolaşmışım' yıllarca diye düşünüyorsun. sonra şükür ki elektrikli diş fırçası diye bir şeyle tanışıyorsun, böyle bir icat olduğu için her gün şükretsem az. önceden gerçekten fırçalamıyormuşuz dişimizi. diş ipi kullanırken anlıyorsun en çok bu elektriklinin bu kadar yaradığını. çünkü diş araları vs diş ipini ekarte edecek kadar temizlenmiş oluyor. hatta diş temizleme kontrolüne gittiğinde doktor seni geri gönderiyor falan, bu dişte temizlenecek bir şey yok ki diye...
    ki ben sigara içmememe ve diş fırçalamama rağmen diş arkaları tartar olan bir insandım. manuel fırçalamadan bahsediyorum.

    neyse.
    şimdi geldik oil pulling'e. yani yağ çekme dediğimiz bu cins mevzuya.
    öyle cildi bile güzelleştiriyomuş, hastalıklardan bizi koruyomuş falan umrumda değil. ben tamamen ağız sağlığı ve konforu için başladım. hatta 1 hafta yapar bırakırım diyordum açık ve net. ama bırakamadım. hatta üşenip bıraktığım gün ağzımın için o kadar felaket oluyor ki (aslında felaket değil eski hali, normal ağız), hemen bu yağ mevzusunun konforuna geri dönmek istiyorsun.
    erkek arkadaşımın her sabah dalgalarını çeksem de, konuşamadığım için el kol hareketleri ve garip sesler çıkarmamın taklitlerine maruz kalsam da bırakmayacağım:)

    şimdi, öncelikle 20dk ağızda yağ döndürmek çok yorucu ya da zor geliyorsa herkesin dediğini diyeceğim. kalkar kalmaz tuvaletten bile önce ağza bir tatlı/çay kaşığı soğuk sıkım hindistan cevizi yağını alıverin. ardından tuvaletinizi yaparken, saç tararken, makyaj yaparken, tıraş olurken bile ağızda hep yağ kalsın. böylece ekstra bir yük gibi değil, zaten rutinlerinizi yaparken uğraştığınız bir ritüel haline dönüşsün. 15-25 dk sonra tuvalete ya da çöpe tükürün, elektrikli fırça ile bi güzel fırçalayın, metal dil sıyırıcı ile dilinizi sıyırın. oh mis.

    neler mi oluyor?

    bi kere kahve falan içince böyle dişinde bir tabaka olur ya, dilin hep oraya gider. kafede bile kalkıp fırçalamak istersin, hah işte dişlerin üzerinde bir koruyucu tabaka yaratıyor muhtemelen ve asla o mevzu olmuyor. ben günde 4 kez dişini fırçalayan biriydim, şimdi bir sabah bir akşam yetiyor. hatta utanmasam akşam fırçalamadan yatacağım çünkü dişlerim o kadar temiz hissettiriyor ki fırçalamaya gerek yokmuş gibi düşünüyorsun. muhtemelen ağız kokusuna da çok iyi geliyor. diş eti sağlığı için de çok önemli.

    diş eti kanaması ve zaman içinde diş eti çekilmesinden muzdaripseniz bana güvenin. gayet durduruyorsunuz. ben dişçiden işlemsiz çıkıyorum artık. ki ciddi kanama ve çekilme sorunum vardı. babamın bu nedenle dişleri çekildi, protezler yapıldı vs.
    ama benim sorunsuz şu an dişlerim.

    sebebi öncelikle elektrikli diş fırçası, yağ çekme yöntemi ile de üzerine cila çekiyorum gibi hissediyorum.

    zamanla diş beyazlaması yapacak mı onu da gözlemleyeceğim. gerekirse edit yaparım.

    kısacası ağız sağlığına, diş temizliğine takıntılıysanız muhakkak tanışın ve bir şans verin derim.
  • dönem dönem düzenli uyguladığım sabah rutinim. buradaki en büyük husus bu. yapıp da etkisini görmeyenler genellikle bunu arada bir uygulayanlar ve istikrarlı yapmayanlar.

    ağızda yağ çekme işlemi, üşengeç değilseniz, zaman ve bir miktar emek istiyor. diş fırçalama ve dil temizliği alışkanlığı istiyor. yeniyseniz sabah kalkar kalkmaz hiçbir şey yiyip içmeden bir çay ya da tatlı kaşığı hindistan cevizi yağını 5 dakika ağızda çevirmekle işe başlayın. yapılması gereken ideal süre 20 dakika. tabii bu sürenin uzunluğu yarı hevesli kişileri korkutabiliyor ama verim almak istiyorsanız zamanla bu sürelere ulaşmanız gerekli.

    yine tekrar ediyorum: her gün ve en az 3 aylık periyodlarda yapmalısınız. bünye alışınca zaten ihtiyaç duyuyorsunuz. bir aylık ara verip tekrar döngüye girilebilir.

    hint tıbbında hastalık tespiti yapılan uzuvlardan en önemlisi dil. gece uyurken dişinizi fırçalamış olsanız bile bu dokuda bakteriler, parazitler toksik olarak birikiyor. sabah uyanınca bu birikimi bedene göndermeden yapılan temizliğe oil pulling deniyor. burada temel mantık toksin alımının önüne geçmek. ağız içi temizliği bir çok hastalığın önüne geçmek için ilk yapılan uygulama. fayda ettiği durumları buna bağlı olarak sıralıyorlar.

    yaptıktan sonra bir peçeteye tükürerek çöpe atacaksınız. lavaboya tükürüp bakteri arkadaşları oradan oraya zıplatmayın.

    sonrasında ağzı su ile çalkalamak yerine dişinizi fırçalayın. diş ipiyle genel temizliğinizi yapıp tercihen bakır dil sıyırıcı ile dilinizi de sıyırın.

    bir süre sonra dil üzerinde biriken beyaz plakanın çözülüp dağıldığını göreceksiniz. diliniz daha sağlıklı bir renge kavuşacak. hindistan cevizi yağının içine aromaterapik uçucu yağlardan tea tree, lavanta, portakal vs de eklerseniz otomatik olarak güzel kokan bir ağzınız olacak. hem de hindistan cevizi yağını ağır bulanlar için bu güzel bir yöntem.

    sadece hindistan cevizi yağı ile yapılmıyor tabii. düşük asit oranına sahip zeytinyağı, susam yağı, avokado yağı vs. damak tadınıza göre tercih edebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap