• gudik bilim adamlarının son gözdesi. yetişkini yılda 250 ton su emiyomuş, senede 250 ton suyu emip naapıyomuş peki? toprak altında damacanalara mı depoluyomuş?
  • kıbrısta efgalipto denir buna, bataklıkları kurutmak için adaya ingiliz sömürge döneminde yine bir ingiliz sömürgesi olan avustralyadan getirilmiş, bataklık kurutacağım derken kıbrıs'ı kurutmuştur. yapraklarını döktüğü ve köklerinin uzandığı yerlerde hiçbir başka bitki yetişemez, zehirler onları. yangına karşı çok dayanıklıdır, ne kadar ağır yanarsa yansın hemen biyerlerden bir filiz atar hayatına devam eder. yanyana duran okaliptüs ağaçları birbirlerinin köklerini paylaşır, aralarında network vardır.
  • 1924-25 yıllarındaki sıtma salgını korkunçtur. öyle ki, başvekil ismet inönü ile birlikte maliye vekili ve tesadüfün garip bir cilvesi olarak sıhhıye vekili bile sıtmaya yakalanmıştır. ankara nüfusunun neredeyse yarısı, adana'nın yüzde 80'i, çukurova'nın yüzde 90'ı sıtmalıdır. sıtmayla mücadele komisyonu kurulur. ne yapsak ne etsek, şu bataklıkları nasıl kurutsak derken akla okaliptüs gelir. başta adana olmak üzere güney bölgesine yaygın biçimde bu ağaçtan dikilir ve mesela tarsus'un karabucak bataklığında bu sayede çok iyi sonuç alınır...
  • çok hızlı büyüdüğü için orman yangınından sonra geçici ikame olarak tercih edilen ağaç türü
  • bu da gökkuşağı okaliptüsü (eucalyptus deglupta):
    http://www.google.com.tr/…ges?&q=rainbow eucalyptus

    insanın ilk gördüğünde inanası gelmiyor ve üstü boyanmış sanıyor ama tamamen doğal.
  • soveyetler birliğini ziyaret eden enver hoca'ya stalin tarafından bir çuval okalip tohumu hediye edilmiştir. maksat arnavutluktaki bataklıklar kurutulsun.
  • guzelyali'dan bir okaliptus
    bir palmiyeye vurulmus karsiyaka'dan.
    gelgelelim arada koskoca deniz..
    ah palmiye, ah okaliptus

    erdogan cokduru
  • tadı nane benzeri yiyecek. çiklet ve şeker yapımında kullanılır
  • ne güzel şeydir bu, sık sık içesin gelir, ama sık içtikçe de bağımlı olmaktan korktuğun için bırakasın gelir, bu sefer bırakamazsın. öyle garip birşeydir bu okaliptüs denen şey.. olips'te vicks'te falan bulunur, emilir, öyle çatır çatır çiğnenmez, tadı önce genzine gelir sonra yavaş yavaş damağından geçerek boğazına ulaşır ve sonunda yemek borusunu serinleterek bütün iç vücudunu hissetmeni sağlar.. afiyet olsun. *
  • yaz-kış yeşil bayağı boylu-poslu bir ağaç. yaprakları ince uzun sivrice olur ve bagajda bir saat kadar kalanbir okaliptüs fidanı bagaj kapağını açtığınızda etkileyici bir kokuyla karşılar sizi. büyümüş bir ağaç akdeniz'in dayanılmaz sıcağında da felaket gölgeli hoş bir mekan yaratabilir dallarının altında. boylu boyunca bütün ege ve akdeniz kıyılarında, karadeniz kıyılarının bir kısmında ve istanbul'da (ataköy metro istasyonu yanında ve saraçhane/fatih'te taksim'den gelirken sağda kalan parkta gördüm ben) görülebilir.
hesabın var mı? giriş yap