• bilgisayar olmadan bilgisayar dersi görmüş bir nesil de olabilir aynı zamanda.
  • multiplayer jazz jackrabbit kapışmıştır. hey gidi günler
  • henüz ortaokuldayken ms dos öğrenmiş nesildir.
    dir yazıp dosyaları listelemeyi öğrenmiştir. ders aralarında da historic, battle chess ya da saraydan kız kaçırma oynamıştır.

    yoktu bizim zamanımızda internet, gta, worms falan.
  • aralarında toplu mouse'un topunu çalanlar da vardır. (bkz: bir arkadaş ekolü)
  • bilgisayar dersiyle ilgili unutamadığım tek anı bilgisayar hocasının sınıfa gelip “oğlum niye farenin toplarını çalıyorsunuz topla oynamak isterseniz gelin ben size kırtasiyeden alayım” demesidir. ne çekti adam.

    evet, bu arada farelerin içinde o zamanlar top vardı.
  • milletin efsane olmak için yarıştığını gösteren efsanevi olmayan nesildir. yıl olmuş 2013, bilişim çağındayız ve bilgisayar dersi seçmeli de olsa hala var. yukarılarda bu belirtilmiş ama benim yurdumun sözlük yazarı anında damlıyor, okumadan "sen kaç beni tanıdılar", "msn kasardık", "hocadan gizlice oyun oynamaya çalışırdık" sözleriyle bonus toplamaya çalışıyor.

    canlarım benim, ben bu dersin öğretmeni olarak sizin efsaneviliğinizi hala yaşatan 5. sınıf öğrencileri ile iç içeyim. onlar da sizin (bizim) lisede yaptığımız gibi gizlice oyun, internet, sohbet derdinde. bir şey değişmiş değil. sizler de efsanevi değilsiniz. haliyle ben de. öperim sizi.
  • sistem disketiyle bilgisayarı açmaya çalışmış emektar öğrencilerin dahil olduğu nesildir. volfied oyununu deli gibi oynamıştır bu çocuklar.
  • (bkz: qbasic)
  • bilgisayar eğitiminin nasıl olması gerektiğini yaşayarak görmüş nesildir. o zamanlar öğrencilere basic, qbasic gibi programlama dilleri öğretirlerdi. ms dos'ta bi dünya parametresi olan komutlar yazmayı öğrenirdik. bilgisayarın içinde neler vardır, cpu nedir, bellek nedir, çalışma mekanizmaları nelerdir, bunları gösterirlerdi basit ve temel bir anlatımla. şimdiki nesile ramla romun farkı nedir desen, rom nedir der. ben daha orta 1'deydim bunları ilk gördüğümde. biz de oyunumuzu açardık, ama onun nasıl çalıştığını bilerek oynardık.

    gördük de ne mi oldu? lisede ergen halimizle subsevenda milleti işlettiğimiz arkadaşlardan ciddi güvenlik uzmanları da çıktı, qbasicte adres defteri yazıp dünyayı kurtardığımızı sandığımız arkadaşlardan ciddi programcılar da çıktı. herkes illa bilgisayar mühendisi, programcısı olmadı elbette ama en basit örneğiyle kendi kişisel bilgisayarlarının formatını atabiliyor, kurulumlarını yapabiliyorlar arkadaş. bilgisayar parçalarını tanıyor, kullandığı programlarda bir sorun çıktı mı çözebiliyor veya googleda neyi aramaları gerektiğini biliyor. çünkü adam gibi düşünüp bu işin içinden nasıl çıkarımlara gidiyor.

    bugün bilişim teknolojileri adıyla verilen derste fareyi kullanma, klavyeyi tanıma, bilgisayarda oyunlar oynama gibi konular var. uzak birini değil yeğenimi örnek vericem, oyun oynamayı öğrenmiş ama gel gör ki o oyunları ben yüklüyorum. bilgisayarda ufak bir sorun çıktı mı patlıyor, teknik servisi arıyor hemen (bkz: tembel sinefil). başka bi ufaklığa geçenlerde laptop aldılar, gittik modeme wifi bağlantısını açtık. wifi arkadaş bu alt tarafı, sen bunu kurmayı bile öğretemiyorsan neyi öğretiyorsun okulda! çocukların önüne linux kursan kendini atıcaklar camdan o derece kötüler.

    müfredatı düzenleyen kurula code.org vakfının videosunu izlemesini tavsiye ediyorum. belki hakkaten gereksiz buluyorlardır da bu eğitimi kasmıyorlardır, bırakalım oyun oynasınlar diyorlardır. zaten neyimiz tam ki şu eğitim sisteminde, bunu da siktir edelim gitsin diyorlardır.
  • hala bilişim dersi 5 ve 6. sınıflarda var.
hesabın var mı? giriş yap