• cehaletin iktidari'nin alamet-i farikasi.
  • sorun okumuş insanı aşağılamak değildir, bir insanı aşağılamaktır. herhangi bir insanı aşağılamak. okumak insana bir çok vasıf kazandırmanın yanında bunu da kazandırmış olması gerektiğine inananlardanım.
  • okumamış ve içinde ukte olarak bu eksikliği hisseden insanların başvurduğu eylem.
  • ülkemizin davranış biçimlerinden. kompleksten kaynaklandığını düşünüyorum. halbuki hepimiz insanız. kimsenin üstün yanı yok. kimsenin kimseyi ezmeye hakkı yok.

    ancak kabul edersiniz ki okumuş ve okumasını sürdüren insan (kendini geliştirmeye devam eden insan) kat kat üstündür. bunu tartışmaya bile açmak abestir.

    okumamış ve hala okumayan (kendini geliştirmeyen) insanların bu kompleksten öteye gidecek yerleri yoktur.

    tabi bunu anlamak, idrak etmek belli bir seviyeyi gerektiriyor. o da çoğu insanda yok.
  • problem degildir. sosyo-ekonomik kastlar yaratmaya, bilginin gayri ahlaki bicimde siyasal islev gormesine yaramaz.

    elinde bir sikim yok diyelim, ne yonetme vizyonu, ne becerisi ne de guvenlik saglayacak guc...
    ama sahip oldugun bilgi ve onun siddeti ile sanki bunlar varmis gibi davraniyor ya da davranmak istiyorsun.

    olum adami sikerler lan; soyliim.

    not: hemen her gun buyuk bir zevle yaptigim eylem. hatta bir tur praxis.

    budut: bir de okumuslarin bazilarinin tum okumuslari ayni surunun uyesi, birbirlerini desteklemeleri gereken kader ortaklari oldugunu sanmasi var ki evlere senlik.
  • ne okuduğuna bağlı olarak değişecek durumdur. misal;
    secret'ı okuduysa aşağılayın, machiavelli prens'i okuduysa övün.
  • bizim memlekette bir tabir vardır: okul kaçkını.
    ailesi her türlü imkanı sağlar bu insana ama bu okumaz. en çok bu tipler nedense "okumuş insana" karşı ezikçe tespitler tapar.

    bak kardes;
    sen sevgilicilik oynarken bu insanlar sınava çalıştı g.tü başı dağıttı. sen evde yatarken, bu adam büyükşehirde sabah lodosunda derse yetişeceğim diye sabah 5'te kalktı. sen 20'sinde gece kocana karına sarıldın bu insanlar yurt ranzasında en az 4 kişinin b.k gibi ağız kokusunun içinde uyudu.

    sonra gelip " yok hayat üniversitesi" ne bileyim " yok ben üniversite mezunlarının patronuyum, 3 katı fazla maaş aliyorum" deyip kendini rezil etme.
    bilemedin yeditepe'de paranla okur, yine bir saygı göremezsin. diploman yoksa bari olana olan kompleksini belli etme. kimseye de biz çok fakirdik diye hikaye yazma. biz ne fakir ama kitabın suyunu çikarip, valilige çıkan insanlar gördük, okutun beni diyen.
    kafam yoktu diyeceksin.
    bunlara inat yl, doktora yapın lan, çok zevkli oluyor.
    ağaoğlu gibi cebinde 100 bin nakitle gezip iki lafı bir araya getiremeyen ezikler olarak yaşamaya mahkumlar büyük çoğunluğu. yanlarında yeteneğiniz varsa ya turev alın ya da felsefe alt konusu seçip yardırın. hemen "maaşım şu kadar" demeye başlarlar. ulan biti bağlasam bu ülkede en kötü tabloda lisans bitirir.
    gerçekler acıtır eziko, sartre'nin türevini alsana ashshs.
  • okumuş insan nefreti anadolu'nun ciğerine kadar işlemiş bir hastalıktır. bunlara göre bir dağ köyünde hiçbir şeyden habersiz yaşamak daha iyidir.

    okumaya, bilime, düşünmeye ve hayatın güzelliklerine düşman olan anadolu insanı maalesef bu ülkenin gelişiminin önündeki en büyük engeldir.
hesabın var mı? giriş yap