• satırlarının tozunun alınmasını,satırlarına ses verecek bir iç sesi bekleyen sessiz dünyalar.
  • genellikle insanda vicdan azabı yaratan kitaplardır.
  • yazarının son noktayı koyduğu kitaplardır.
  • insanların işlerine güçlerine hatta va hatta yaşadıkları hayata lanet etmelerini sağlayan şeylerdir.. tıpkı "dinlenmeyi bekleyen şarkılar", "görülmeyi bekleyen yerler" gibi.
  • şayet takıntı sahibi bir kişilikseniz yeni, başka bir kitaba başlamanızı ve bu çıkmaza bir son vermenizi sonsuza dek geciktirerek sizi deli edebilecek kitaplardır. 'ben bitmeden asla!', diye höykürürler suratınıza

    (bkz: ulysses)
  • heves edilerek alınan ancak sonrasında ödevlerin, sınavların başlamasıyla önceliğin verilemediği; öyle bölük pörçük okumaya da insanın içinin el vermediği kitaplardır.
    söyleyin onlara merak etmesinler; okulun kapanmasıyla kendilerine pek hakettikleri zaman ayrılacak, "okunmayı bekleyen" statüsünden "okunmuş" statüsüne terfileri sağlanacaktır.
  • dokunmayı bekleyen insanlar gibidirler. öylece hayatınızın bir köşesinde durup,umutla,sabırla ve belki başka hiçbirşeyin beklemeyeceği bir heyecanla ömürlerini geçirirler.hüzün doludurlar çoğu zaman...kitap olanını çevirip en azından arkasını okumak gerekir bazı bazı,ellerin arasında duymak gerekir sıcaklığını...insan olanına da yapılmalıdır aslında bu, şöyle bi arkasını çevirip arada götü avuçlanmalıdır,sıcaklık hissedilmelidir,lobları tokatlanıp "naabıyon la ibnetor" denmelidir.

    hep o erkek lisesi yaptı lan beni böyle, cezmi ersöz olucak adamdım aslında...
  • sayilari, okunmuş olan kitaplardan hep daha çoktur.
  • onlar orada beklerken bir arkadasiniz gelip "aa ne zamandır ben de bu kitabı okumak istiyordum" diyip raftan alıverirse, artık o kitap uzun zaman okunamayacak kitaplardan biri haline gelir. zira essek arkadas kitabınızın uzerine yatar, siz gidip evini basana kadar da vermez.
hesabın var mı? giriş yap