• - fareler ve insanlar: daha önce farklı başlıklarda belirttiğim üzere dostluğu en iyi anlatan yapıtlardan biridir. ama maalesef bu naif kısa romanda bile cinsel uyarı hisseden yobazlar varmış ki bir ara ülkemizde yasaklanmıştı. film uyarlaması da gayet başarılı.

    - gazap üzümleri : yine bir john steinbeck romanı. zaten kendisi lisedeyken en sevdiğim birkaç yazardan biriydi. gazap üzümleri adlı romanı ise bence başyapıtı. romanın finalindeki o efsane sahnede ağlamayanın, daha önce hiç ağladın mı gibi sorulara maruz kaldığı söyleniyor.

    - batı cephesinde yeni bir şey yok : tolstoy'un savaş ve barış'ı dahil hiçbir savaş romanı bu derece dramatik olamaz. olmamalı da. sonra sayfalar ıslanıyor okurken. kitap mı okuyoruz, soğan mı doğruyoruz belli olmuyor. siz en iyisi, bu romanı okurken yanınızda soğan ve bıçak bulundurun. hani olur da odanıza biri gelirse bahaneniz olur.

    - masallar : pek kimse de bu andersen masallarından bahsetmemiş. oysa çirkin ördek yavrusu, kibritçi kız ve küçük deniz kızı gibi masalları okurken nasıl da ağladığımı hatırlıyorum. bilindiği üzere, aslında masal yapısı itibariyle eğlendirici bir türdür. ama bu andersen masalları için geçerli değildir. din, dil, cins, yaş farketmeksizin ağlatır.

    - mutlu prens: oscar wilde'in bu masalı biraz andersenvari drama. eğlendirmek gibi bir derdi yok. hatta aksine çocukları ağlatırken büyükleri düşündüren bir yapısı var. daha doğrusu farklı yaşlarda farklı okumalara açık bir kitap. wilde'ın tıpkı dorian gray'in portresi'nde olduğu gibi hristiyanlarca en büyük günah kabul edilen kibir üstünde dururken, kendisinin hiçbir şeyi beğenmeyen estet olması nasıl bir ikilemin ürünüdür bilinmez. belki de kendisini anlatıyordur her seferinde. ki ben de zaten kendisinin bu hiçbir şeyden memnun olmayan yanını seviyorum.

    goriot baba: romanın baş kahramanının yaşadığı oteli tasvirlerle dolu ilk 15 - 20 sayfada sıkıntıdan ya da sinirden ağlamazsanız, sonraki sayfalarda bir babanın dramına gerçekten de ağlayacağınız garanti. balzac'ın başyapıtı sayılan bu roman aynı zamanda realizmin zirvelerinden sayılır.
  • (bkz: bir bilim adamının romanı)
    (bkz: oğuz atay)

    evet. tutunamayanlar'ı değil, tehlikeli oyunlar'ı değil. bir bilim adamının romanı'nı, yani oğuz atay'ın kaleme aldığı mustafa inan'ın hayatını okurken ağlamıştım.
  • goriot baba*; ki orada ki adamın kızlarına olan bağlılığı daha doğrusu hayatta var olan tek değerlilerine gönülden olan bağlığığı karşısında kevaşe ruhlu kızlarının yaptıkları..

    bir delinin anıları(flaubert)*; aşk bu kadar güzel, kaybetmek bu kadar içselleştirilemez herhalde. flaubert gerek bu notlarında gerekse bovary'de içime çöreklenip beni mahvediyor.

    kürk mantolu madonna*; bu kitabı eklemeden geçmek sanırım eksiklik olur. raif efendinin hikayesi aslında hepimizin yaşantısının bir dönemine denk gelmektedir. herkes o iki tercih arasında kalmıştır ve genellikle de raif efendi gibi yanlış yola sapmışızdır.

    kara kitap*; orhan pamuk'un bu en sevdiğim romanı. özellikle sonu itibariyle beni ağlatmıştır.

    huzur; ahmet hamdi tanpınar bu türk edebiyatının çıtasını yükselttiği romanı, mümtaz'ın kaybetmeye olan hayati meyili. mümtaz'ın aşk karşısında şansızlığı ve hayatını aşkını gündelik bürokrasiye kaybetmesi....

    tehlikeli oyunlar*; bu kitap öyle bir kitap dır ki. kelebek etkisi filminin senaryosunu yıllar önce farklı bir biçinde yazıldığını sanırsın. baş karakterin içinde bulunduğu ruhsal açmazların, aslında hayatta hangi seçenekleri kullanırsak kullanalım sonucu değişmeyeceğini gösteriyor bize. istediğin kadar kulaç at, çırpın öleceksen ölüyorsun . önüne geçemiyorsun.....

    cenk hikayeleri*; murathan mungan'ın bu kitabındaki "ökkeş ile cengaver" öyküsü çok etkilidir. dostluğun zulasından bahseder. beni gerçekten ağlatmış ve her okuduğumda da gözlerimde birikintilere neden olmuştur.

    küçük ağacın eğitimi*; gülümserken okunurken birden bire ağlayabileceğiniz güzel kitaplardandır. insanın damağında; dinle küçük adam*, küçük prens* gibisinden kitapların bıraktığı tadı bırakır. sonlara doğru ister istemez birkaç damla yaş süzülüyor.

    aklıma geldikçe çoğaltacağım burada ki listeyi sözlük...
  • grinin elli tonu
  • (bkz: doğmamış çocuğa mektup)
    (bkz: asılacak kadın)
    (bkz: kırmızı pazartesi)
    (bkz: yeni hayat)
    ek olarak:
    (bkz: kemalettin tuğcu) tüm eserleri
  • (bkz: latife tekin) (bkz: sevgili arsız ölüm)
    yeminle her aklıma geldiğinde hâlâ ağlıyorum
hesabın var mı? giriş yap