• datça'nın girişinde, güllerdağı çiftliğinde kurulmuş, butik bir zeytinyağı üretim çiftliği. amerikalı yaşlı bir karı-koca aldıkları bu arazi üzerine kurmuş bu çiftliği. ziyaretçiler üretim tesisini gezebiliyor, daha sonra üretimliş zeytinyağlarını tadabiliyor.

    olive farm'da son derece yüksek standartlarda üretim yapılıyor. çevreyi kirletmeyen, büyük bir yatırım yapılmış. tesis'de hep türk makineleri kullanılmış, sadece şişeleme makinesi italya'dan alınmış.

    olive farm'ın zeytinyağları ayvalık ve datça'daki kendi zeytinliklerinden gelen zeytinlerle üretiliyor. zeytinler vurma yöntemiyle değil, titreşim yaratıp dalın sallanmasını sağlayan bir makine ile toplanıyor. dolayısyıla ağaçlar zedelenmiyor ve her sene ortalama aynı miktarda zeytin alınabiliyor.

    zeytinyağlarına gelince, erken hasattan üretilen zeytinyağı son derece güzel. asit oranı 0,7 civarında. ancak erken hasattan (zeytinler daha yeşilken) elde edilen yağ miktarı az olduğundan diğer yağlara göre pahalı.

    benim dikkatimi çeken bir ürün de, ayvalık zeytin ağaçlarının datça'da yetiştirilmesiyle üretilen zeytinlerden elde edilen zeytinyağı oldu. bu genç ağaçların verdiği zeytinlerden yapılan zeytinyağı ayvalık zeytinleri ile datça zeytinlerinin güzel lezzetlerini birleştirmiş. bu yağ da erken hasat gibi diğer yağlara göre pahalı çünkü ağaçlar genç ve hasat miktarı az.

    zeytinyağın dışında zeytin ve zeytin ezmesi çeşitleri de mevcut. ama bunların yanında ürettikleri sirkeler gerçekten ilginç. özellikle incir sirkesi ve bal sirkesi kesinlikle denenmesi gerek diye düşünüyorum.

    alice'de izlediğim italya'daki çiftlikler gibi bir yer olive farm. insan burayı gördükten sonra butik zeytin/zeytinyağı ve üzüm/şarap işletmeciliğinin ülkemizde neden yaygınlaş(a)madığını sorguluyor. evet, yatırım maliyeti çok yüksek. ama bunun dışında bu işin bir kültür işi olduğu gerçeği de göz ardı edilmemeli. işte bu yüzden anca elin amerikalısı gelip böyle bir tesis kuruyor. bizim kendi firmalarımız ise her türlü üç kağıt içinde (zeytinyağına fındık yağı karıştırmak, artıma sistemi kurmamak, yağa boya katmak vs.) olduğu yerde sayıyor. ispanya, italya yunanistan ve hatta tunus bile türkiye'den miktar olarak fazla ve kaliteli zeytinyağı üretiyor. yazık demekten başka bir şey de gelmiyor insanın elinden.
  • aynı isimli çiftlik içinde , kocaman bahçesi, şirin bir havuzu, gurme kahvaltıları , akbaş köpekleri, birkaç tane bıcırık kedisi, bisürü tavukları olan, sevimli çalışan bayanları , modern odaları ile süper bir butik oteldir. ilk kurucusu amerikalı olsada su anki işletmecisi türk bir işadamıdır. zeytinyağı türevi ürünlerinin satış noktaları bazı avmlerde acılmaktadır. aynı zaman uçmakdere'deki dere yanındaki satış magazalarıda datça'dan dönüş yolu üstünden mutlaka gezilip görülmelidir.
  • akyaka'da bir balik restorani da acmislardir. yine butik bir ortam. azmak uzerindeki en kaliteli isletme olmus. icerisinde datca'daki dukkanin kucugunden de var.
  • sanki yaşlı bir rum ailesinin evinine konuk olmuşsun onlarda sana en kral masayı kurmuşlar en sağlam mezelerini çıkarmışlar havası veren yörenin en huzurlu yeri.
  • spam mail'ler gönderen bir şirket. böyle saçmalık görmedim. kardeşim sizin ürünlerinizi alacak değilim. mail adresinden çıksam yeniden ve yeniden mail gönderiyorlar. bu kadar düşmeyin allah aşkına. dürüstçe satın şu ürünlerinizi. bizim e-posta kutularımızı işgal etmeye hakkınız yok!
  • her ürünü ortalamanın üzerinde ama zeytinyağlı el kremi muhteşem.
    fiyatına bakmadan aldım, yine alırım, aldırırım.
  • badem kolonyası örneğiyle yola çıkarak büyük konuşuyorum, harika kolonyalar üretiyorlar. internet sitelerinden baktım şimdi lavanta kolonyası da yapıyorlarmış. en kısa zamanda deneyeceğim.

    yarım saat kokusu dayanmayan parfümler var piyasada, badem kolonyasını yüzüme sürüyorum ve sabahtan akşama kadar kokusu geçmiyor. yemin ediyorum şahane.
  • bir arkadaşımin onerisiyle internetten online sipariş verdim, fakat ödemesini yaptığım bir ürün gönderilmedi, aradim ve ürünün gelmediğini söyledim, ürünlerin kontrol edildigini ve çok emin olduklarıni söylediler, 45 liralık bir ürün icin hiç aramasaydım daha iyiydi, özür dileyeceklerine bir de inanmadılar, ürünü yollayacaklarıni söylediler fakat bir daha asla sipariş vermem, kendilerinin online sitesinde de sorun vardı zaten, ödemesini yapmama rağmen ürünleri tekrar telefonla arayıp sordular ve website lerinde sorun olduğunu söylediler ve buna rağmen inanmamaları çok üzücü. 300 liralik sipariş verdim ve kargo da ücretsiz olması gerekirken, ondan da ücret kesmişler, buna rağmen bir şey söylemedim. kısacası ücretini ödedığim halde, ürün gelmedi ve bunu söylemem de onlara inandırıcı gelmedi, maalesef bu sebepten dolayı bütün günüm mahvoldu, ben sadece hakkım olanı istedim, 45 liralık bir ürünle ne siz zengin olursunuz ne de ben, bir dahaki sefere ürün yerleştirirken umarım daha dikkatli olurlar
  • datça'nın girişinde 40 hektar çiftlik içerisine kurulmuş, misafirhanesi de olan, doğal ve organik ürünlerin satıldığı mağaza. istanbul, kuruçeşme'de de bir şubesi bulunmakta (kuruçeşme macro'nun yanı). (bkz: https://www.olivefarm.com.tr/)

    bir datça tatilimde tanıştım kendileriyle ve artık vazgeçemediğim ürünleri var. kozmetikten gıdaya geniş bir ürün yelpazesi mevcut.

    gıda ürünlerinden favorilerim; nar ekşisi, kara incir sirkesi, cabernet sauvignon sirkesi, badem ezmesi, keçiboynuzu tozu ve reçeli.
    kara incir sirkesi; neredeyse ekmek banıp yiyecek kadar tadına bayılıyorum. et ve balık yemeklerine sos olarak çok yakışıyor. salataya ne kadar yakıştığından bahsetmeye bile gerek yok. aynı şekilde cabernet sauvignon sirkesini de kullanıyorum. ancak farklı olarak bu sirkede soğan karamelize ediyorum. soğanlar soğan olalı böyle lezzete ulaşmadı bence.

    kozmetik ürünlerinden favorilerim: bademyağlı el kremi, bademyağlı onarıcı saç kremi ve bademyağlı hyalüronik asitli yüz bakım kremi.
    bademyağlı hyalüronik asitli yüz bakım kremi; karma bir cildim var. yağ bazlı kremler cildime ağır geliyor. söz konusu kremin dokusu ve hafifliğini çok beğeniyorum. özellikle yaz aylarında yoğun bir nemlendirici yerine bu kremi tercih ediyorum. cilt dokumu da epey pürüzsüzleştirdi.

    katı sabunların hepsini denedim, evet güzel, kokusu, yapısı. ancak ananemin zeytinyağı sabununu sollayan bir sabunla henüz karşılaşmadım. tabii bir önceki yılın yiyemediği kendi zeytinlerinin zeytinyağlarından sabun yaparsa en organiği ve kalitelisi oluyor.
hesabın var mı? giriş yap