• bazıları anlamlı bazıları anlamsız
    örn: olur olmaz hatalar
  • necip fazıl kısakürek $iiri:

    olmaz bil de "olur"u , olur bilde "olmaz"ı;
    buluver günü geçmez , pörsümez ve solmazı.....
  • bandsista şarkısı için: (bkz: olur/olmaz)
  • tdk' ya göre; 1- rastgele, sıradan, kimliği, niteliği belirsiz kişi, 2- sıfat olarak iyi veya kötü olduğuna bakılmadan seçilen, 3- yine sıfat olarak doğru mu, yanlış mı, yerinde mi yersiz mi olduğu düşünülmeden söylenen söz, 4- zarf olarak ise, olmasından hemen sonra.
  • koşullu eylemlerle yaşayanların altın anahtarıdır.

    olmadık yerde kilide uymaz.
  • tüm kadınların etrafında toplanması gereken şarkı.
    hadi sokağa.. özgürleşmeye!
  • birisinin umutsuz olması başkasını umutlu yapmaz.
    birisinin kötü olması başkasını kötü yapmaz.
    birisinin sağlıksız olması başkasını sağlıklı yapmaz.
  • ne garip. "bu da olursa dayanamam ölürüm" dediğin şeyler oluyor bazen, ölmüyorsun. umut etmek ve vurdumduymazlık arasında çok ince bir çizgi varmış, insan hangisinin sınırına girdiğini anlamıyor. böylesi iyi demek ki, ölü taklidi yapalım.

    sonsuz uzay ve zamanı ve diğer tüm sonsuzlukları karıştırmadan bu sefer, tek bir şey demem lazım şimdi, bir yumruğun iki yumruğa karşı koyuşuyla ilgili. eskiden çırpınan o tek bir yumruğun nefes alışlarım çoğaldıkça durulmasına dair. söylemesem de anlardın, ya da belki de ben hep öyle sanırdım.

    gördüğüm o parlak dolunay en gerçek şeydi yine de. olmayacağını sanıyorsan yanılıyorsun. akordeon sesli ışıklı sabahlar ve ceplerimden çıkan kırık camlar ben istedikçe orada olacaklar. sen? olmasan da olur. sadece bazen ışıklı ve müzikli sabahlara uyanabilmek için karanlık geceleri aşmak gerekebiliyor, hepsi bu. olur sandın, ben bile öyle sandım ama olmadı.

    ah minel aşk... olanla ölünmüyor.
  • olur olmaz, böyle şeyler hep olur. sadece... ne zaman gerçekleşeceğini bilemezsin. bir şeyler tetikler. iyi hissettirir. gündeliğin dışında. bazen bir kapı gıcırtısı, bazen sıcak bir su. nedenleri, oluşu; bir duraksamada, bir adımda, bir kaşıkta, bir fincanda, bir sarılmada, pırıltı ile bakan bir çift gözde, bir basamakta, yeşilde... uzun uzadıya gider. herhalde; olanaklar, çiğerler ve iç çekmeler ile devam eder ve dağılır sanki gerçeklik, bir adım, postal, yabancı bir ses duyulur. anlaşılmak ile ilgilidir ama tam olarak dağılmaktır. dikkatin, bardağın, küllerin, kavunun, bir uzvun, serçenin, çininin, yuvanın, bireyin, benliğin ve imlanın.

    hava soğuktur. erik satie dinlersin. ev de boştur. sokaklar, kadınlar ve çantaları da, bayraklar, işletmeler, meyhaneler de; hepsi masalar ve sandalyeler ile ilgilidir. muhtemelen kahvaltısızlıktan, parasızlıktan değil de kendinden bunalırsın ve alakasız şeyleri kaleme alırsın.
hesabın var mı? giriş yap