• bahsedilen 500 < f(x) < 2015 fonksiyonunu da olu$turmak icin en guzel yontem 4 rakamin birler basamagini yanyana getirmektir ki arkada$ da bunu kullaniyor.. bazi yerlerde "19015" cikiyor onu "1915" kabul ediyor.. neye gore kime gore.. kendisi olsaydi $oyle aciklayacakti:

    - bakin, benim herhangi bir iddiam yok.. ben simetri teknigini kullaniyorum ki zaten kuranda da bu teknikten bolca bahsediyor aciklamali ornekler var.. ben sadece boyle bir $ifre buldum ve bu gercek, dogru.. yani dogrulugu kesin.. $uphesi yok.. ama kuran'in $ifresini cozdum de demiyorum bakin.. burdan yanli$ anla$ilmasin insanlar yanli$ anlayacaklar.. bunu da istemiyorum..

    mantikli bir tarih cikma ihtimali 10 binde bir demi$.. oysa ki kafamiza gore sifirlari atabildigimize gore ve makul tarih araligimiz 1500 yillik olduguna gore (nasilsa icinden herhangi birinden tutacak bi$iiler cikiyor) aslinda sadece 10'da 1 hatta daha yuksek bir ihtimal.

    mesela ek$i sozluk'te "simetri teknigi"ni uygulayalim:

    ay ba$ligi: mucizelere kolayca da ula$mak mumkun.. mesela (bkz: ay/24) (ki 24 bildiginiz uzere ayin kendi etrafinda ve dunyanin etrafinda dolanim suresidir dolayisiyla "ay"'in kendi yilini temsil eder).. ay/24'te yilin aylarini anlatiyor..

    ama biz tabi bunlarla degil somut gerceklerle ilgileniyoruz.. dolayisiyla teknigi uygulamaya geciyorum..

    $imdi oncelikle entry'de anahtar olarak kullanilacak bilgileri aliyoruz.. "ay" ba$liginin sozlukte acilma sirasi (nuzul) 1423.. ilk girilen entry numarasi 9619... icindeki toplam entry sayisi 51...

    51, 1423 ve 9619'u yan yana yaziyoruz.. ikisinin ortasini buluyoruz:

    9619-1423 = 9568
    9568 / 2 = 4784

    $imdi orta noktamizi bulduk: 4784

    yanyana yaziyoruz

    51, 1423, 4784, 9619

    birler basamaklarini yanyana getirdigimizde:

    1349 rakamini elde ediyoruz..

    bu sihirli rakamimiz besbelli ki bir yili temsil ediyor.. ama 1349 "hicri" bir yil gibi durdugundan miladi yila ceviriyoruz ve 1930 yilini elde ediyoruz..

    ve ek$i sozluk bize "ay" ba$ligindan tamamen simetrik bir $ekilde "reaching for the moon" filminin yapim yilini donduruyor..

    tabi bu formul ba$lik icindeki entry sayisina bagli oldugundan sozlugun mucizeleri de kuran gibi sabit olmaktan ziyade her gun degi$ebilmekte yeni mucizelere kapi acabilmekte, bulmaca cozenler icin daha dinamik bir ortam sunabilmektedir..
  • az önce "isra suresi bilmemkaçıncı ayet'te cok iddialı bir cümle var" dedi. abicim, allah yazmış, bunu iddiası mi kalmış
  • kime ne zararı var merak ediyorum. "eğitim şart" diye inleyen sözde elit kesimimizin en azından kendisinin tıp doktorluğuna saygı göstermesi gerekiyor. murat bardakçı ise, her zamanki üslubuyla, yani o birikimine hiç yakışmayan üslubuyla, ömer çelakıl'la da aklınca dalga geçti. ben bu tartışmayı "oooh nası koydu helallll" diye inleyerek değil, "ne kadar çirkin davranışlar" diye hayıflanarak izledim. elindeki bilgiyi gösteren adam ukaladır, güzel, ben de severim. bilgisini, bardakçı'nın yaptığı gibi karşısındakini seviyesizce ezmek, etrafındakileri "ne diyo bu ya ahah" dercesine alaycı yan bakışlarla psikolojik etki altına alıp "buna mı inanırsın benim gibi bi üstada mı allasen" tavrıyla kendi tarafına çekmek için kullananlardan imtina ederim. saygı ya da sevgi beslemem mümkün değil. her zamanki murat bardakçı işte. pelin batu'ya da aynısını yapıyor. muazzam bir entelektüelite, ama sor bana değeri var mı gözümde, zerre yok. ha bu bardakçı'nın umrunda değildir, bundan doğal bir şey de yok. ama benim için bir değeri yok. böyle bir insana kapatıyorum beynimi. murat bardakçı'nın bana katabileceği şey ancak kanser olabilir. adamı kanser eder.

    ömer çelakıl ise her zamanki gibi terbiyesini bozmadı. 7-8 senedir bir şekilde görüyoruz izliyoruz kendisini, en ufak bir abukluğunu görmedik. niye önemsiz olsun bu? neler neler dediler adama. süleyman ateş gibi gerici bir din adamına bile saygısıyla derdini anlatmaya çalıştı. kadir çelik'in "objektif" programında birbirinden ucubik konuklarla bile programı terk etmek, hatta sonlandırmaya çalışmak gibi bir niyeti/talebi olmamıştı. ilk kez murat bardakçı'nın karşısında böyle olduysa, eli biraz vicdan bölgesine yaklaştırıp, bunu bardakçı'nın "muazzam bilgisel ayarlarına" değil, karşısındakini sıfatsız etmeye kasan anlamsız hırsına yormak gerekir.

    ömer çelakıl ne yapıyor? nereden sarmışsa artık, islam'ın kutsal kitabıyla ilgili matematiksel çıkarımlar yapıyor. islam'ı kötüleyen herhangi bir sözü yok. değiştirdiği herhangi bir ayet yok. yapılmış meallere herhangi bir itirazı yok. insanlara ne yapmaları gerektiğini söylemiyor. islam'ın sıradan bir kutsal kitaptan öte, mucizevi bir kitaba sahip olduğunu söylüyor. "ben sıradan bir insanım, doktorluk da yapmam gerekiyor, boş zamanımda da bunları araştırıyorum. keşke daha fazla zaman ayırabilsem, ama olmuyor." diyor. kitaplarını bedavaya dağıttığını, bu işten para kazanmadığını söylüyor. ee, nesi falsolu bunun? televizyona çıkıp insanlara anlatması mı kabahat? araştıracak, bunlar değişik şeyler olacak, islam'ın da lehine olacak, ama kendine mi saklayacak, kimseyle paylaşmaya yeltenmeyecek mi? ulan her gün onlarca entry giriyoruz kıçı kırık genellemelerimize, saçmalamalarımıza; ömer çelakıl yapınca mı suç oluyor?

    ben deistim, kitapla falan işim olmaz. ama ömer çelakıl'ın çıkarımları, kısa süre de olsa "nasıl oluyor da oluyor..." diye bu kitap üzerine kafa yormama, içindeki mistik yana anlam verme çabasına girmeme neden oluyor. şahsen edebi eser olarak değerlendiriyorum, "peki yazarken bunları nasıl akıl etmişler?" de diyorum, çünkü çelakıl'ın araştırmalarının tamamını "uydurma" olarak adlandırmak matematiğe istatistiğe küfür olur. bir süre sonra bu dünyada anlamlandıramadığım yüzlerce şey olduğunu hatırlayıp kendimi sıyırıyorum ama en azından ben bile üzerine düşünmüş oluyorum. bu yüzden özellikle müslümanların ömer çelakıl'a nefret yerine sempati beslemesi gerektiğine inanıyorum. bir dini kitaba pozitif bilim katmaya "çalışması bile" aslında ciddi bir çaba.

    bırakın yani. ne insanları kötü bir şeylere yönlendiriyor, ne kutsala kötü bir şey diyor, ne de kimseden bir şey istiyor. böyle kendi halinde kendini anlatma derdindeki saygılı bir adama yapılan saygısızlığa alkış tutmanın hiçbir esprisi yok. çünkü şimdi bardakçı gibi aşmış entelektüel yarmış bilirkişi müthiş bilimci bir insanın bildiğin müslüman takılmasının kuran'ı belge ve kaynak olarak değerlendirmesinin daha kayda değer ironik bir durum olduğunu söylemeye kalksam işi "dine imana karışılmaz" seviyesine çekip üstüme yığacaksınız ama aslında öyle olmadığını siz de gayet iyi biliyorsunuz.
  • bu arkadaşa şarlatan demek istemiyorum, zira dediklerine inanır görünüyor. şarlatanlıkta niyet önemlidir sonuçta. lakin bu elemanı, söz konusu sıfatı hakkında sorunsuzca kullanabileceğimiz ahmet maranki ile bir kanalda peş peşe görünce "bütün bunlar (yani iki adet bilime ya da dine yandan yandan eklenmeye çalışan ama bilimle de dinle de uzaktan yakından alakasız şahsın aynı programda yer alması) bir tesadüf olabilir mi" diyor insan.

    kendisine en temel düzeyde eleştirim şudur. kurandaki sure numaraları, şu an yaygın olarak kullanılan mushafın sure numaralarıdır. başka sıralamalar hem mevcut, hem de islamca kabul edilebilirdir. bakara'nın kuran'ın 2. suresi olması tamamen müslümanların yaptığı uzun sureleri başa koyma tercihinin sonucudur. kamer suresi'nin 54. sure olmasından çıkaracağınız her türlü sonuç bu yüzden tesadüfi ve zorlama olmaktan öteye gitmeyecektir.

    ama tabii, 666'yı www'ye bağlayıp, kurandaki incir mucizesinden bahsetmek, bilgisiz müslümanları gıdıklayıp kişisel tatmin bulmaktan öte kime ne kazandırır, onu da size bırakıyorum.

    yarım doktor candan, yarım hoca imandan, yarım okültist zaten kuş kadar olan akıldan eder. evet.
  • kur'an'dan once acil tarafindan sacinin sifresini cozmesi lazim. o ne lan oyle?
  • kafasının üzerine kaçak kat çıkmış bir kardeşimiz.
  • tnt'deki programında, ruhlardan, hayaletlerden vb bahsedilirken şunları söyledi az önce:

    "bazı izleyicilerimize bu konular hafif şeylermiş gibi gelebilir ama, bakın amerikan sinemasında, dizilerinde de hep bunlar işleniyor... ve aklı başında sinemacılar bunları yapanlar... mesela the others filminde oynayan nicole kidman önemli bir oyuncu; oscar'lı kişiler çekip oynuyor hep bu filmlerde..."

    ...

    umut sarıkaya karikatürlerindeki uzun sessizlikle yorum yapabiliyorum kendisinin bu yaklaşımına... konunun saçma ve hafif olmadığının kanıtı olarak bunu görüyorsa... neyse... diyemiyorum bişey...
  • açıkcası çok fazla bilgi sahibi olduğum bir şahıs değil. yalnız dışarıda hakkında konuşulanlardan yaptığım derlemeyi kendisiyle paylaşmak istiyorum:

    abi yemin ederim seninle çok kötü dalga geçiyorlar. ama öyle böyle değil. iki lafı bir araya getiremeyen herifler bile senin üzerinden espiri yaparak ortamda saniyeler içinde popüler hale geliyor. "çelakıl, şifre, hayatın şifresi vs." kelime ve kelime gruplarından oluşan bir cümle kurabilen herkes seninle dalga geçiyor. seni ellerine geçirseler kahkahalar eşliğinde arkana teneke bağlayacaklar; durum bu derece vahim.

    anlaşılan etrafında bunları sana objektif biçimde yansıtacak bir sevenin yok; bilesin istedim.

    edit: imla
  • bekleme yaptığım bir yerde ben bu abinin kuran-ı kerim'in sırları kitabına denk geldim. boş boş bekleyeceğime okuyayım da vakit geçsin diyerek bahsi geçen kitabı okumaya başladım. daha önceleri televizyon programlarından kendisini tanımakla beraber, izlemişliğim yoktu.

    her neyse, aldım kitabı okumaya başladım. olayın başından belirtmek isterim ki allah inancım olmakla beraber pek dindar bir insan değilimdir. ancak; islamiyeti gerektiği kadar da bildiğimi düşünürüm.

    ömer bey, sayılarla kuran arasında bir ilişki kurmuş (zaten böyle bir işle uğraştığı herkes gibi benimde malumum olmuştu.) fakat verdiği sırlar ya da mucizeler artık adı her neyse öylesine tutarsız ki. adeta saçma sapan varsayımlarla kuranı kerimin ciddiyetini yerle bir etmiş.

    şimdi birkaç örnek vermek gerekirse şöyle:

    hesaplama metodu: kelime sayısı ile ayet numaralarının toplamı, olayların hangi yılda gerçekleşeceğini haber veriyor.

    1. iddia: 2.dünya savaşı'nın tarihi kuran'da bildiriliyordu:

    maide suresi 14. ayet: biz hristiyanız diyenlerden de söz almıştık. onlar da kendilerine hatırlatılan şeylerin çoğunu unutmuşlardı. biz de onların arasına, kıyamete kadar sürecek kin ve düşmanlık soktuk. allah, ne yapmış olduklarını onlara elbette haber verecektir.

    yukarıdaki hesaplama sistemi ile ömer çelakıl'ın yorumu: bu ayet kuran'ın başka hiçbir yerinde geçmiyor. işte bu ayetle birlikte, ''savaş'' kelimesinin geçtiği ayet numaralarını suredeki kelime sayısı ile topladığımız zaman karşımıza 2.dünya savaşı'nın tarihi çıkıyor. 1939

    savaş kelimesinin geçtiği ayet numaraları 23,33,64,14
    maide suresinde toplam kelime sayısı 1804
    o zaman: 1804+14+24+33+64= 1939 2. dünya savaşı

    buraya kadar sorun yok. bulunan tarih miladi takvim. ona da peki. şimdi de diğer örneklere bakalım. yalnız hesaplama 1.örnekle aynıdır tekrar yazmayacağım kısa kesiyorum.

    2.iddia:israil devletinin kuruluşu kuran'da bildiriliyordu:

    ilgili sure şuara, ayet numarası ise 69
    şuara suresinde toplam 1299 kelime varmış
    toplayınca 69+1299= 1368 çıkıyormuş.
    miladi takvime göre ise 1948 yılına denk geliyormuş.

    ben bu hesaplamanın sonucundan sonra kendi kendime diyorum ki, allah neden bir miladi bir hicri takvim kullanmış. neyse devam ediyorum.

    3.iddia:köleliğin kaldırılması:

    rum suresi, 28.ayet
    rum suresi arapça metin toplam kelime sayısı 819
    topluyoruz şimdi de 847

    e olmadı şimdi bu sonuç yanlış. o zamanda bu abi diyor ki şöyle yapacağız, aynen aktarıyorum:

    ''burada dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var. rum suresinin 1.ayetinde gizli sembollere rastlıyoruz. elif, lam, mim veya farklı varyasyonlar halinde yer alan bu gizli sembollerin olduğu surelerde kelime sayısının başına 1 rakamını ilave ediyoruz. çünkü bu gizli semboller 1. ayette geçiyor. bu sembollerin ne anlama geldiğini hiçbir müfessir ve din adamı tam olarak açıklayamamıştır.''

    o zaman şöyle yapıyoruz hemen, bulduğumuz rakam 847, koy başına 1=1847

    buna da tamam diyemeyeceğim artık. verdiğim ikinci örnekte de şuara suresinin 1.ayeti ta,sin,mim. o zaman neden israil devleti'nin kurulması ile ilgili iddianın başına 1 koymadın?

    tanım: belli tarihlere ulaşmak için, türlü varyasyonlarla palavra yöntemler ve gizli semboller geliştirme uğraşı içinde kişi. ayrıca, kuran'ın ciddiyetine ve mükemmellik algısına da zarar veren kişidir.
  • bir çeşit bitki örtüsü.
hesabın var mı? giriş yap