479 entry daha
  • ne kitabını ne filmininden haberdar olduğum, romantik komedi izleyeyim diye başlayıp böğrüme öküz oturarak başından kalktığım netflix dizi.

    başrol kızın çirkinliğine falan takılmadım ben. beni yeni mezun emma ve dexter'ın, kendi kafalarındaki ideallerle hayatın gerçeklerinin çarpışması sarstı. o kısımda kendimi gördüm çünkü, bir de nostalji hissi yaktı. ( türkiyede daha da yakıyor )

    emma zaten sıradan biri olduğu için baştan kompleks yapıyor dexter'a karşı. dexter ise zaten okulun popüler çocuğu olarak emma'nın sıradanlığı ve ilginçliği ile eğlenebiliyor. dahası dex'i bağlayan ana sebep emma'nın yanında kendini saklama ihtiyacı duymaması. kendi olabiliyor, rahat rahat konuşabiliyor.

    mezuniyet sonrası aralarındaki ilişki arkadaşlığa dönüyor. dex'in hayatı yükselirken annesinden dolayı yaşadığı sartsıntı başta olmak üzere duygusal ihtiyaç duyduğu anda hep aradığı emma. emma, adeta bir liman oluyor ona.

    evlilik ve çöküş... emmanın hatırlatıkları ve sağladıkları ile duygusal bağlılığı daha da artıyor. dex, aslında daha önce emma ile bir ilişki yaşamayı aklından geçiriyor ama buna iki şey sebep oluyor,
    1. kendisini buna hazır hissetmemesi
    2. emma'nın " sonra iyileştim " şeklinde suratına buz gibi çarpan tavrı.

    emma da kompleksten ötürü kendini salamıyor. dex, yükselirken kendisinin geride kalması da bu durumu daha da çıkmaza sokuyor tabii. bu sebeple kendince, kendine ayrı bir hayat kuruyor ama emma'nın da kendi olabildiği tek yer, dexter.
    ikili hayat içinde birbirinin en iyi dostu da oluyorlar, sevgilisi de.

    ikili ilişki babında ilerlerken hikaye aslında sudan çıkmış balık misali, yetişkinliğe geçişi de anlatıyor. mezuniyet ve elinde diploma ile, gerçek dünyanın içine düşülmesi, batışlar ve çıkışlar.... o kadar doğal ki, beni sardı dizi.

    finali ise ağzıma sıçtı.
    o veya bu nedenlerle geç kalmış olmaktan korktum ben mesela.
hesabın var mı? giriş yap