onkoloji
-
babami kurtaramayan bilim dali...
-
hastanede, mutsuzluklarla dolu bir yer burası. kimsenin yüzü gülmüyor..
hayatından şikayet eden insanların gidip de orayı görmesi lazım. oradaki hastalar, o kadar küçük bir umuda bile tutunmaya razı ki normal hayatta bizim dert dediğimiz şeyleri yaşayabilmek için dua ediyorlar.
" bu şimdi bana kesin iyi gelecek değil mi kızım ? " dedi bugün bir tanesi bana. torunu yaşındayımdır.. yanımda hocam olmasa çok ağlardım da ağlayamadım. çıktım biraz hastane bahçesinde nefes aldım.
sabah beni sırf işe geç getirdiği için taksiciye kızmıştım. ilk iş günümdü çünkü. her şey mükemmel olmalıydı. salak bir taksici moralimi bozamazdı, kimdi ki o sanki demiştim içimden. sonra odama gittim kahve içtim işe koyuldum. her şey çok zordu, çok karışıktı, çok üzücüydü..
sonra o teyze bana öyle dedi işte.
uzun zamandır düşünmediğim şeyleri düşündüm sonra.
çok yanlışlar yapıyoruz. büyük yanlışlar.
bu hayatta küçücük bir ilaç, ağrılarını dindirsin diye dua eden insanlar var. gözünün içine bakıp senden güzel bir cümle bekleyen insanlar var.
çok yanlışlar yapıyoruz. büyük yanlışlar. -
onkoloji bölümüne hiç bir insan evladı yakışmaz elbet ama son günlerde tecrübe ettim ki en çok da küçücük çocuklar yakışmıyor o soğuk duvarların arasında.
-
veteriner klinik hekimliğinde sık karşılaşılmasına rağmen, fakültede zorunlu ders değil, ''seçmeli ders'' olarak veriliyor. ''arı hastalıkları'' bile zorunlu dersken, onkolojinin atlanması saçmalık.
-
tıp öğrencisi literatüründe her şeyde olduğu gibi "loji"si atılarak kısaltılandır.
(bkz: onko) -
kanseri inceleyen bilim dalı, tümör bilimi
-
kelimeyi parçalarsak onko: tümör, kanser geni demektir, loji de bilim anlamındadır. birleşince onkoloji: kanser bilmi oluşur.
-
kanserin tedavisinde basarılı olabilmek için psikiyatriyle ortak çalısma zorunlugu olan bilim dalı...
(bkz: psikosomatik bozukluklar) -
doktor kapısında gözü yaşlı insanlar görmek için bu bilim dalının polikliniği ziyaret edilebilir. gün geçmiyor ki hastasının ve hasta yakınının yüzlerinden usulca akan o sıcak gözyaşlarını görmeyelim.
bir iki kelimeyle kurulmuş ve sakin bir ses tonuyla söylenen o cümle, son sürat hızla giden bir aracın düz duvara çarpması gibi oluyor. evet, maalesef. işte bu kadar.
zaman bitti. öldün, çık! bundan gerisi iyi bakmak. öncesinde kötü müydü ki? peki, bizleri yaşatan, yarınlara hazırlayan neydi? ölüm yokmuşçasına yaptığımız planlarımız yahut umutlarımız değil miydi. öyleyse şimdi bu yaşanan neydi? -
bir onkologdan duyduğuma zamanında tıbbın en tercih edilmeyen bölümüymüş. eskiden kanserin bir tedavisi olmadığından hekimin palyatif yöntemler sunmak dışında bir etkisi yokmuş. günümüzde kanser tedavisinin gelişmesi ve ilaç şirketlerinin hekimlere sunduğu imkanlar ile en gözde bölümler arasına gelmiş. buradan anladığım yeni nesil onkologlar eski nesile göre daha parlak olabilir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap