• yani kesinlikle kötü bir film diyemem ama bunun dışında başka bi tanımlama da yapamam. ekmek kadayıfını kaymaksız yediğinizi düşünün. nasıl bayar dimi? heh işte öyle bişe. bişeler eksik.
  • "bir filmde ne ararsın" sorusunu tekrar gündeme getiren film. şuydu buydu derken aslında daha başka sorular sorabileceğimizi gösterdi. hiç öyle ahım şahım kurgulara, metinlere, görselliğe oyunculuğa gerek kalmadan da seyirciyi alıp hiç görülmemiş yerlerde hiç duyulmamış hikayelere götürülebileceğini göstermiştir.

    --- spoiler ---

    ryan gosling'e yolunu kaybetmiş, geçmişi meçhul karakterin nasıl yakıştığını ya da tam tersi ryan'ın bu karakteri ne kadar güzel oynadığını tekrar ispatladılar resmen.

    ayrıca o nasıl bir psikopatlıktır; adam kesip karaokeye mi gidilir?

    --- spoiler ---
  • basit bir hikayeyi yer yer semboller üzerinden yürüten, yarı-surreal, teknik açıdan güçlü, zihin açıcı bir yapım.. ayrıca, ışık kullanımının anlatıma kattığı derinlik açısından ders niteliğinde.
  • çarpıcı ismi ile, benim için "özel" anlam ifade etmesiyle uzun süredir merak ettiğim bir filmdi. en azından ikinci bir drive umuduyla geçtim ekran karşısına ancak çok daha durgun ve baygın bir film izledim. filmdeki derin anlamları, özel sinema dilini, sanatsal öğeleri falan çözememiş olabilirim ama kim ne derse desin ryan gosling de olmasa çekilecek film değildi. o ağırlık, o yavaşlık içimi baydı.

    gerçi filmde kendime çok yakın bulduğum öyle bir sahne var ki, sırf o sahne için bile izlediğime pişman olmadım. film boyunca korkak bir profil çizen julian, dövmeyi bırakın bir kez bile vuramayacağı psikopata teke tek dövüşmek için meydan okuyor, kavga sırasında da bayılana kadar dayak yemeyi tercih ediyor. işte orada julian'ın o sessiz, sakin görüntüsünün altında aslında ne kadar güçlü bir cesaret, hırs ve nefret yattığını anlıyoruz. bence filmin en etkileyici sahnesiydi. zaten filmin en son diyaloğunda annesinin "o çok tehlikeli bir çocuk" demesi de bunu gösteriyor.

    sonuç olarak; yeni bir drive izleyeceğinizi düşünmeyin, çok daha ağır bir film bu. yapacak daha iyi bir şeyiniz yoksa, ryan gosling ve filmin yarattığı orijinal atmosferleri görmek hatrına evde izleyebilirsiniz.
  • alejandro jodorowski'ye adanmış karanlıklarla örülü, şiddetin bir gölge misali uzadığı ve hayatın baş köşesine oturduğu, üstelik bu kabullenilmiş, kanunsuzluğun hüküm sürdüğü kısasa kısas yaşayanların hikayesi anlatılıyor filmde.

    kısacası şiddetin (kadına, erkeğe, çocuklara, topluma ve yaşama) tarihçesini yazmış yönetmiş nicolas winding refn.

    chang karakterine, günahları yargılayan tanrı mı yoksa ölüm meleği azrail mi demeli, hayat veren vithaya pansringarm mükemmel bir oyunculuk sergiliyor, resmen bütünleşmiş karakteriyle. üstelik ryan glosing falan hikaye, başrol resmen bu oyuncu.
  • filmi izlemedim ama bunu izledim ve hoşuma gitti:
    only god forgives vfx showreel - spoiler sayilir
  • analiz çözümlemesini burada benden çok çok daha iyi yapabilecek arkadaşlara bırakarak only god forgives'in bu sene izlediğim kesinlikle en iyi film olduğunu söyleyebilirim.

    uzun süredir bir filmde bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. psikopatın allahısın vithaya! senden korktum ipne! allahsız kitapsız.

    ayrıca kristin scott thomas...sen neymişsin be ablacım!.. vithaya pansringarm ile birlikte gitmiyor denilen film akıyor adeta.

    izleyiniz.

    dipnot: müzikleri de on numara.
  • anlatima takilan refn, hikayeyi anlatmayi unutmus.
    unutmayani var, ki cok ozel bir filmdir. (bkz: enter the void)
  • anlatımı yalandan zorlaştırılmış sıkıcı ve klişe bir hikaye, donuk oyunculuklar. kaldı mı böyle filmler cidden?

    ryan gosling diğer filmlerinden bildiğiniz gibi, polis şefi ve annenin oyunculukları ise vasat. mekanlar ve renkler şahane.

    görsel estetiği ön planda tutanlar beklentisiz bir şekilde izleyebilir.
hesabın var mı? giriş yap