• hayvanlar arasinda galiba sempanzelerden sonra en zeki yaratiklarindan biri sayilmaktadir
    hatta soyle bi olayi da izlemis bulunmaktayim:
    maymunlari inceleyen bir parkta calisan bi eleman secmis oldugu bir di$i orangutana isaret dilini ogretir.disi orangutanin ciftlesme mevsimi gelmistir ama ona bulunacak esi orangutanin kendisi karar vermelidir
    bunun uzerine park yetkilileri bizim disi elemana videodan secebilecegi orangutanlarin goruntulerini gosterir ve begenmesi durumunda ekrani opmesini ister orangutandan..
    bunun uzerine tv yi izleyen orangutan secmek istedigi erkegi belirtmek icin ekrani opmus bunun uzerine de ben dehsete dusmustum...
  • bu orangutan arkadaşlar, insan haricinde benlik bilincine sahip tek varlık imişler. teoriye göre, ağaç tepelerinde gezmesi gereken amma velakin ağır bedenlerinden dolayı rahat hareket edemeyen orangutanlar mecburen tüm vücutlarına baştan aşağıya hakim olup, estetik hareketler ile zekayı birleştirerek cambaz gibi daldan dala atlaması gerekmiş bir zamanlar. insanlar da böyle imiş teoriye göre.
    benlik testi ise şöyle yapılıyormuş:
    test yapılacak hayvanın alnına çaktırmadan irice bir kırmızı nokta iliştiriliyor, hayvan aynanın karşısına konuluyor, hayvan durumu kavrayıp lekeyi silmeye çalışırsa, evet işte o benlik bilincine sahip olmuş oluyor; bir orangutan bir de insan. insan yavruları 2 yaşından itibaren bu numarayı kıvırabiliyorlarmış.
  • (bkz: ogrendim ki) "orang-utan" bi afrika dilinde "ormanin adami" demekmis...

    edit: kelimenin kokeni afrika dili falan degil, endonezyacaymis. nereden uydurduysam artik afrika dilini...
  • iki milyon yıl önce orangutan nüfusu neredeyse asya'nın çok yerinde görülebiliyormuş. çin, vietnam, sumatra, java ve kalimantan bu türün yaşadığı yerler iken şimdi sadece sumatra ve kalimantan'a sıkışmış durumdalar.

    insan, her zaman orangutanlar için, belki de orangutanların insan için teşkil ettiğinden çok daha büyük bir tehdit oldu. orangutan etini lezzetli ve şifalı gören insanlar tarafından avlandı ve günümüzde halâ avlanmaya devam ediyor. allah birçok insana akıl verdi ama onlar fikir ve vicdandan yoksundular, bu devasa canlının bir tavada pişip 5 kişinin iki öğünde yiyip bitirdiği eti hem lezzetli hem de şifalı sayıldı.

    içinizi karartacak birkaç orangutan zulümü yazacağım affınıza sığınarak;

    2013'de pontianak isimli kalimantan şehrine bağlı bir beldede, bir avcı geyik avlamak maksadıyla soteleniyordur ( yersen ) ve uzaktan bir geyik gördüğünü sanır. silahını ateşler ve o sırada kendi halinde takılan orangutanı yere serer. orangutan köye götürülür. geyik beklerken orangutan ölüsünü karşısında gören köylü şaşırır ve "biz bununla ne yapacağız şimdi?" diye kara kara düşünür. sonunda "bari biz bunu garnitür niyetine pişirelim de yensin bitsin" derler ve pişirirler. derisi yüzülür, kafası, elleri ve ayakları evin çatısında kurutulur ve saklanır. ( muhtemelen büyü için kafa, eller ve ayaklar kullanılıyor ) bir süre sonra polis de bu kişileri yakalar. "niye öldürdünüz orangutanı olm?" diye sorar. yukarıdaki hikayeyi polise de anlatırlar. "peki madem yanlışlık olduysa" der memur bey. "hadi bana eyvallah" deyip köyden çıkarken sorar :"lezzetli miydi len bari?" getirirler bir tabak, hep beraber lüp.

    yine başka bir olayda sumatra'nın aceh bölgesinde güzelim bir dişi orangutan bölge halkı tarafından dövülür, kafasında ve vücudunda şişlikler oluşur, yetmez kör edilir, o da yetmez kurşunlanır. sebebi ise şok edicidir. küçük ve şirin orangutan yavrularını alıp zenginlere satmak isterler. anne orangutan da evlatlarının kaçırılmasına mani olmak için kendisini ve evlatlarını savunur. insan müsveddeleri de "sen misin analık yapmak isteyen?" derler ve orangutanı linç ederler.

    bir diğer orangutan zulmü, (bkz: doğa katliamına direnen orangutan) başlığında görüldüğü üzere palmiye yağı palmiyesi (kelapa sawit) ve kağıt hamuru ekimi için alan açmak maksadıyla doğa katliamı yapan tröstlerin çalışanları ile orangutanların karşı karşıya kalması yüzünden yaşanır. kameraya yansıdığından olsa gerek bu orangutan bayıltıldı ve şantiye alanından çıkartılıp bksda isimli doğa polisine teslim edildi. kameraya yansımayan yerlerde meydana gelen insan orangutan karşılaşmalarında ise orangutanlar genellikle öldürüldüler.

    gelelim "bir orangutanı nasıl evsiz bırakırız?" bahsine! 2015 yılıydı. endonezya'nın kalimantan bölgesinde 2.6 milyon hektar büyüklüğünde bir orman alanında yangın çıkmıştı. istanbul ilinin toplam büyüklüğünün 538 bin hektar olduğunu hatırlarsak, yanan bölgenin ne kadar devasa oldugu ortaya çıkar. bu bölgedeki yangınların oluşturduğu duman laos, kamboçya, tayland, malezya, singapur ve hatta hindistan'a kadar gitmiş ve havayı kirletmişti. sorumluları asla yakalanamadı ama bu yangınların normal ormanı yakıp yerine ticari olarak getirisi yüksek olan palmiye yağının elde edildiği palmiyelerin dikilmesi amacını taşıdığını herkes biliyordu.

    yangınlar eş zamanlı olarak sumatra adasında da başlamıştı. bu iki alan, orangutan olarak bildigimiz eşsiz canlı türünün de dünyada bulunduğu tek bölgeydi. ormanları palmiye yağı ve madencilik gibi monokültür arazilerine dönüştürerek orangutanları yaşamak için yeni yerler bulmak zorunda bırakırsan, orangutan ilk olarak kendine başını sokacak ya da beslenecek bir yer arar ve ilk bulduğu bahçe sana aitse oraya girer. ve sen de yetkilileri aramak yerine eline tüfeği alıp onu vurursun. yangınlardan kaçıp insan yerleşim bölgesinde nefes almaya çalışan korkmuş orangutanların öldürülmesiyle ilgili 100'lerce vakadan bahsediliyor. orangutanlara yaşatılan inanılmaz bir dehşet bu. seni rahatsız eden kim? bir orangutan! neden? çünkü sen onun evini, ormanı yaktın! senin asıl kusurlu olduğun çok açık iken öldürülen orangutan oldu. bu güzelliğe nasıl kıyabiliyorsun?

    orangutanlar yedikleri meyvalarla, tohumlarla ormanların yenilenmesine yardımcı olurlar. orangutanları kurtarmak, endonezya ormanlarında yaşayan memelilere, kuşlara, sürüngenlere, amfibilere, böceklere, bitkilere ve diğer çeşitli türlere de yaşama olanağı sağlar. yani önemli olan habitatı korumaktır. kimi dinlemişler ki beni dinleyecekler lakin ben de bağırayım: tarlalar açmak, madencilik yapmak, avcılık, yasadışı ağaç kesimi ve sanayi tesisi geliştirme için ormanları yok etmeyi bırakın. orangutanlara karşı acımasız olmayı bırakın ki allah belanızı yavaşça versin.

    yazımın sonunda dünyanın en güzel yaratıklarından birisi olan albino orangutan alba ile sizi başbaşa bırakayım. insanoğlu bu güzelliği yakın gelecekte sadece rüyasında ve bir de youtube'da görebilecek anlaşılan.
  • hakkında bazı bilgiler :
    - dünyada 3 alt türü olduğu biliniyor.bu türler bulnudkları coğrafaya göre isimlendirilmekte. sırasıyla borneo sumatra ve yeni bulunan toba(veya tapunali) orangutanları

    - bir orangutan yaklaşık 40-45 yıl arası yaşar. dişilerinin yaşam ömrü bir miktar daha uzun. şaşırtıcı gelmediği gibi sebeplerine girmiyorum:)).

    - bir orangutan ilk 9 yılını annesi ile geçirir. hayatta kalma becerilerini bu dönemde uygulamalı olarak öğrenir. bu sürede besin bulma ve seçme, ağaçlarda yatak yapma, tehlikeden uzaklaşma (özellikle yılanlar) ve yakın dövüş(yok tabi bunu ben uydurdum) eğitimi alırlar.

    - orangutanlar otobur hayvanlar oldukları için babanın avlanmak gibi bir görevi yoktur. bununla beraber aileyi koruma (zaman zaman hayvan saldırıları veya başka erkek orangutanın saldırısı oluyor), besin toplama gibi görevleri olsa da orangutanlar pek ailece takılmazlar. baba anneden ayrı beslenebilir. başka bir ağaçta vakit geçirebilir. şahsen hak veriyoruz :))

    - yine orangutanlar diğer insansı maymunlara göre daha münzevi takılırlar. kalabalık gruplar halinde sosyal aktiviteleri örneğin goril ve şempanzeye göre azdır. sadece yere indiklerinde yakın ağaçlardaki orangutanlarla sosyalleşirler. ki zamanlarının çoğu ağaçların üstünde geçer iri gövdelerine rağmen.

    - yetişkin bir orangutan yaklaşık 1.2 - 1.4 metre civarı. sağlıklı ve iyi beslenmiş bir yetişkin 80 kilo civarı takılır.

    - orangutanların temel besinleri meyveler(muz, kokonat gibi), ağaç yaprakları ve ağaç kabukların oyarak ulaştıkları süttür. nadiren de olsa ağaçlardaki çok küçük böcekleri yiyebilirler. genel olarak kaslı ve fit bir yapıları olmakla beraber çocuk orangutanların karın bölgeleri bir miktar şiş gözükür.

    - avcı bir hayvan türü olmadıkları için fazla kavgacı değillerdir. ancak erkekler arası alfalık kavgaları olur ve bunlar ölümle sonuçlanabilir. zaman zaman da bölgedeki bazı köpeksi maymun türleri ile kavga ederler.

    - orangutan ölümlerinin çoğu eğer hastalık ve doğal sebepler değilse ağaçtan düşme veya sulak yerlerde boğulmadır. orangutanlar yüzmeyi pek sevmez ancak mecbur kalırlarsa çok hızlı öğrenirler.

    - orangutanları taklit yetenekleri inanılmazdır. eğer insanlarla iletişimi varsa ki zaman zaman oluyor onların yaptıklarını hızlıca öğrenebilirler. internette gördüğünüz bir çok komik orangutan videosunun temel sebebi bu. alet kullanandan(çekiç, testere) kilit açana, şapka takandan dans edene kadar bir çok örnek hep bu yetenekten geliyor.

    - orangutanların kendinin farkında olma (bkz: self recognition) yeteneklerinin olduğu çeşitli gözlemlerle kanıtlanmştır.

    - palm yağı yüzünden kesilen ormanlar orangutanların yaşam alanlarını tehdit etmekte. ayrıca illegal bir şekilde pet olarak kullanılıyorlar. bu yüzden evsiz kalan, avlanan veya öldürülen orangutanların yavruları gönüllü örgütler tarafından rehabilitasyon merkezlerinde eğitiliyor. en bilinenleri "bos foundation". youtube sayfası : https://www.youtube.com/c/bosfoundation
  • gorillere kıyasla daha ağır, daha hantal daha yağ ağırlıklı bir fiziğe sahip olan canlılardır.
    ayrıca bu canlılar yavrularına çok bağımlıdır ve sürü kültürü gelişmiş ve zeka olarak güçlüdürüler. arkadaş canlısıdırlar. kendilerine karışılmadığı sürece zararsız, ve saldırgan değildirler.
  • insan dışında öğrenme yeteneğini en üst düzeyde olan hayvanlardan birisi.
  • orangutan yeni doğan bebeği seviyor http://www.dailymotion.com/…oyan-bebeyi-seviyor_fun

    (bkz: vay anasını)
  • arjantin'de bir mahkeme hayvanat bahcesindeki orangutani "insan olmayan sahis" olarak tanimlayip, serbest birakilmasini emretmis.

    (bkz: sentience)
  • (bkz: http://www.radikal.com.tr/…12.05.2009&categoryid=96)

    şimdi ben böyle süper bir hayvanı gördükten sonra bazı insan evlatlarına delirmekte haklı değil miyim? bundan daha beter *durumdakiler diplomalı olarak çalışıyor bazı iş yerlerinde. varlar. okumuşlar. diploma almışlar. iş hayatına atılmışlar. insan içine çıkmışlar. işten, söylenenden, yapılması gerekenden zerrece bir şey anlamadıkları gibi, cin olmadan adam; orangutan olmadan muz çarpmaya kalkanları var ki akıllara zarar!

    bu arkadaşı, yani karta'yı ofise getirip gezdirmek, aval aval bakanlara da "yeni iş arkadaşınız, çok zeki, kendisinden bir şeyler öğrenmeye bakın" demek istiyorum. bak sen ya, dalları biriktirmiş bir de iğneyi yiyeceğini anlayınca vazgeçmiş! hay sen çok yaşa karta!
hesabın var mı? giriş yap