• bu da bize has bi durum herhalde.

    esmer şeker mesela, şu sıralar acayip furyası var. esmer şeker böyle iyi, şöyle faydalı. ama esmer şekerin beyaz şeker üretimi esnasındaki bir ara ürün olduğunu duymuştum gıda mühendisi arkadaşımdan, yani daha bir ton işlemden geçip rafine edildikten sonra beyazlaştırılıyor. yani beyaz şekere nazaran katma değeri daha az, ama satış fiyatına bakıldığında beyaz toz şekerin 3-5 misli.

    ya da tam buğday unu. adam bildiğin buğdayı kepeğiyle beraber iteliyor, eleme derdinden kurtuluyor. daha az masraf ediyor, daha ucuza satacağına yine normal unun misli misli fazlasına.

    nasıl iş bu?
  • uzun vadede fiyatların düşüp organik ürünleri ucuza yiyeceğini düşünenler üzgünüm ama düşünmekle kalacaklar.

    organik tarım yapılacak arazi ve yakınlarındaki arazilerde son 15 ila 25 yıl arasında kimyasal gübre, herbisit, insektisit, fungusit, akarisit, nematisit vb. kullanılmamış olmalı ki yapılacak analizler sonucunda organik tarım sertifikası alınabilsin. kimyasal bitki koruma ve bitki besleme ürünleri kullanılmadığından organik tarımda verim çok düşüktür. organik tarım yapılacak arazi bulmak zor, birim alandan kaldırılan ürün miktarı düşük ve her geçen gün organik ürünlere olan talep artarken fiyatların düşeceğini beklemek abesle iştigal olur.

    fiyatlar düşmez mi? tabii ki düşer. 100 tl karşılığında aldığın bilmem kaç gr polen hediyeli 5 kg bal ne kadar balsa düşük fiyattan aldığın organik ürünler de o derece organik olur.

    (ara: ucuz etin yahnisi)
  • organik ürünlerde verimin düşük olmasındandır.

    sen zannediyor musun ki adam kilo kilo gübre verdiği, tohumu israil menşeili domatesle, bir parça gübre vermeden büyüttüğü, yerli tohum domatesten aynı miktar verim alıyor?

    "organik olmayan tarımın maliyet kalemi çok" görünüyor, doğrudur. ama organik tarıma göre, yer yer 10-20 kat fazla ürün elde edebiliyorsun. üstelik organik olmayan ürünlerde zirai mücadele imkanın da olduğu için; mesela domatesinin değeri, böcek yeniği, zararlı parazit, çürüme vs nedenlerle de düşmüyor. organik olmayan tarımda, ürettiğin sebze-meyvenin (mesela) %95'i satılabilir kalitede ise; organik tarımda bu oran belki de %60... eh, bu adamların da amacı "para kazanmak" ise, mecburen bir şekilde dengeyi sağlayacaklar.
  • geçen sene bahçeme altı fidan domates ve 50 tane soğan ektim. gübreyi ilacı bastım. yaz boyunca dışarıdan domates almak zorunda kalmadım. soğanların da ihtiyacım olduğu kadarını söktüm. yani toplamadığım soğanlar ölmedi. domatesleri de kış gelince söktüm.

    bu bahar yine domates ektim. kış boyunca meyve sebze artıklarını çöpe değil bahçemde bir çukura koyup bir çeşit gübremsi bişiy yapmıştım. gübre niyetine bunu kullandım. biraz da tavşanımın dışkısından serpiştirdim. domatesler hala bir karış boyunda. galiba bu yaz daha az domates yiyeceğim. soğan ekmedim. çünkü bu canavarlar kar kış dinlemedi. kestiğim tekrar büyüdü.

    demem o ki, soğanın organiğini marketten almaya değmez. ama domatesin organiği ise eğer sertifikalıysa alınır, parasını sonuna kadar hak eder.
  • para tuzağıdır.
  • ürününden ürününe değişiklik gösteren durum. mesela fındık gördüm. paketli. üstünde organik yazıyor. organik fındık nasıl olur diye bir süre düşündüm. biz fındığa hormon vermiyoruz ki. azotlu gübreler falan döküyoruz dibine ama sonuçta kendi halinde yetişen bir şey fındık. çalı tipi bitki işte. organiği inorganiği mi olurmuş fındığın. fiyatı da kol kadar. zaten pahalı olan bir ürüne bi de organik deyip inanılmaz aşırı paha biçmişler. biz burda kabuklu fındığı 10 liradan satsak kar sayacak durumdayız artık. ota boka organik der oldular. hadi gelin bizim köyde organik kirazlar ağaç dibine düşmeye başladı. elmalar da armutlar da erikler de organik. hem de beleş. kurtlu murtlu, ecüş bücüş hepsi. yüzden yüz organik tanımına uyuyor hepiciği. herhangi bir köylüden rica edin, gidin dallara asıla asıla yiyin. aynı tadı alamazsınız. neden? çünkü beleş. para vereydiniz bal gibi gelirdi tadı. ben hiç sevmem mesela. köydeki elmalar ekşi. armutlar bir acayip oluyor. kirazlar kurtlu. incirler güzel ama onlar da kısıtlı bi süre oluyor. eylüle yakın. yağmur inmeden yersen tadı var sadece. size beleş ikram etsem mal mal bakarsınız yüzüme, bu ne diye. ama jan janlı bi paket yapsam. kurdele taksam, ohhh kapağına ip bağlasam var ya havalara uçarsınız. bu hediyem için. hepsi makyaj. başka bir şey değil. organikmiş. hadi gel organik tarım yap bakalım. verim alabilecek misin? tabi pahalı olur. gösteriş meraklıları nasıl ego tatmin edecek.
  • kanser eden inorganik ürünlere yanlayarak sıyrıldığım durum.
  • hemen örnekleyelim:

    organik kiraz, kurtludur. eğer kurtsuz organik kiraz yiyorsanız o organik değildir.

    ucuza ilaçlı kimyasallı kurtsuz kiraz alın, iyiyece yıkayıp yiyin ama, pahalıya organik diye satılan kurtsuz kirazı almayın.
  • sağlıklı yaşam furyasının bir ürünü olan organik ürün tüketmeliyim saplantısının tüketiciye saplanan kısmıdır. yanlış anlaşılma olmasın, tabi ki hepimiz sağlıklı yaşayalım da aynı şekil ve ebattaki domatesten yıkanmış ve tertemiz olanı düşük fiyata, yan tezgahta üstü topraklı aynı domates bindirmeli fiyattan "organik" diye satılıyorsa yemişim böyle sağlıklı yaşamı.
  • organik diye ısrar edilen ve bedeli yüksek ürünlerden analiz isteyin, sonra izleyin görün neler oluyor.

    ben ömrümde bu kadar keriz silkeleme olayı görmedim, kimyanın k'sinden anlamayan insanlar organik diye satmadığı şey yok.

    dünya para verip alanlara selamlar.
hesabın var mı? giriş yap