• "bir adam, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile parmağını kesti..
    biraz ötede sağlık ocağı vardı.
    adam - ben şurada pansuman yaptırayım, dedi..

    içeri girince karşısına iki kapı çıktı.. birinde 'hastalıklar', diğerinde 'yaralar' yazılı idi...

    'yaralar' kapısından girdi..
    yine önünde iki kapı vardı.. birinde 'et', diğerinde 'kemik' yazıyordu...

    'et' kapısından girdi..
    yine iki kapı çıktı karşısına.. birinde 'önemli', diğerinde 'önemsiz' yazıları vardı...

    'önemsiz' kapısından girince kendini sokakta buldu...

    arkadaşı sordu:
    - nasıl iyi baktılar mı?

    - hayır ama organizasyon müthiş..."
  • bugün cüneyt özdemir ve ekibi, hatay'da yardımların yardıma ihtiyacı olanlara ulaşmasını sağlayacak teşkilat, organizasyon, koordinasyon ve lojistik merkezlerinin, toplanma alanlarının olmayışının en büyük sorun olduğuna dikkat çektiler ve çözüm için kafa patlatıyorlar. adil bir dağıtım yapılamadığını söylediler; ayrıca insanların evlerinin civarından ayrılmak istemediklerini, çünkü bazı kansızların hırsızlık için aportta beklediğini belirttiler. sonuçta bireysel inisiyatif almanın lüzumunda birleştiler. cihat yaycı da sivil-resmî işbirliği yapılarak gönüllü gençleri yetkilendirilip dağıtım masaları kurulmasını önerdi.

    sorunun daha iyi anlaşılması için taze bir örnek vereceğim. önde gelen yardım kuruluşlarından biri, afet bölgelerine acil yardım için tır hazırlıyor. tır tam yola çıkacak, kuruluşun logosu basılmamış meğer kolilere. binbir emek yüklenen koliler tekrar indiriliyor ve ilgili logo basılıyor. acil bu acil! ama iç tüzük, prosedür böyle. yapmazsan cezası, bilmem nesi var. bu ve bunun gibi nice bürokratik engel yavaşlığımızın, organize olamayışımızın ve en önemlisi inisiyatif alma becerimizin paslanmasının sebebi. emir almadan en ufak şey yapamıyoruz resmen. kafka'nın şato'sunu anımsamamak mümkün değil.

    bürokratik engelleri aştık diyelim. genel olarak ve uzun vadede, ekip olma bilinciyle analitik bir zihin eğitimi şart. halkın yardımsever olmasıyla iş bitmiyor; organize olunamadığı için bu yardım sevgisinin yerine ulaşmadığı nice örnek yaşıyoruz bugün. sosyal mizacımız olan yardım sevgisinin akıllıca bir yardım becerisine dönüşmesi gerekiyor. yoksa, aman da ne iyi insanlarız diye kendimizi kutlamaktan öteye geçemeyiz.
  • (bkz: düzenleme) (bkz: tertip)
  • yıllar önce bilindik yabancı gazetelerden birinde yer alan tanımlamasıyla; " organizasyon maymun dolu bir ağaca benzer. farklı düzeydeki kollarıyla. kimi maymunlar yukarı tırmanırlar, kimileri aşağıda kalır. en tepedeki maymunlar asağı bakar ve gülümseyen yüzlerle dolu bir ağaç görürler. aşağıdaki maymunlar yukarı bakar ve bir sürü dötten başka bir şey görmezler. "
  • bu ülkeye en uzak kelime.

    anaokullarından başlamalıyız, daha o yaşlarda bu ülkenin çocukları organize olmayı öğrenebilmeli. yoksa sittin sene kendi beceriksizliklerimizde boğulup gideceğiz.

    doğal felaketlerden trafik kazalarına kadar başımıza gelen her türlü bela organize olamamamız yüzünden ebemizi sikiyor. deprem olur, bizim kurtarma konusunda uzmanlarımız da her türlü aletimiz de vardır ama bir türlü zamanında harekete geçilemez. on yıldan fazladır deprem üzerine konuşuyoruz ekranlarda ama kaç şehir, kaç ilçe deprem anında ne bok yiyeceğini biliyor? depremi bırak daha bizim hani şu yabancı filmlerde sık sık duyduğumuz bir 911'imiz bile yok. yangına ayrı, polise ayrı, ona ayrı buna ayrı numara. herhalde acil numara sayısını çoğaltarak şu bizim meşhur ezberci eğitim zihniyetimizi test ediyorlar.
  • yapamadığımız şey.

    ilkokulda başlamalı öğretilmeye, bak, abartmıyorum, alfabeden de önce. yok aga yapamıyoruz.

    felaket günlerindeyiz, bir tarafta yardıma ihtiyacı olan milyonlar, bir tarafta yardım edebilmek için çırpınan milyonlar. organize olamıyoruz. yahu sikindirik magazin ödül törenleri bile olmuyor bizde.

    yok genlerimizde.
  • kafasındaki şeylerin yerlerini bilen insanların kanımca en verimli ve mutlu şekilde gerçekleştirecekleri eylem. tabiri caizse zihin kontrolü gerektirir, hem şahsın kendi zihnini hem de organize ettiği güruhun zihnini kontrol edebiliyor olması gerekir.
    iyi bir organizatörün iyi bir organizasyon mantığı da olmalıdır. en ufak işten en büyük çaplı işe her durumda bazı soruların cevaplarının yöneten kişiyi belli sonuçlara aracısız olarak götürmesi gerekir. düzenlemekten ve sosyal olmaktan hoşnut olan bir çok insan zaten bu işi de çabucak kapacak ve uygulamada yerini aldığında mutlu olacaktır.
    ve tabi bu ışte en önemli şeylerden biri de sabır. sürekli gülmeli ve en çok sayıda insanı en mutlu hale getirmek için (bkz: thomas hobbes) sabır göstermelisiniz. ve en nihayetinde elle tutulur gözle görülür bir işi başarmış olmaksa paha biçilemez.
  • (bkz: 36 42)
  • memleketimde resmen sacmalasmis. mesela dugun icin bi organizasyon sirkeyine gittin ve hayallerinden bahsettin. su olsun, bu olsun, bu renk olsun, bu da olsun derken adeta bi servet fiyati cikariliveriyor.
    yani ya bu adamlar hic kazanmiyo musteri bulunca veriyo kari veriyo kari ya da cok cilgin zengin insanlar mevcut. bilemedim. organizasyon sirketimi kursak naapsak
  • organizasyon denilince aklıma, insanları mutluluktan ve şaşkınlıktan ağlatan bir şirket geliyor. www.hayatiminsurprizi.com :)
hesabın var mı? giriş yap