• madde 1.
    patron her zaman haklıdır.
    madde 2.
    patronun haksız olduğu durumlarda madde 1 uygulanır.
    madde 3.
    büyük balık, küçük balığı yutar.
    madde 4.
    güçlü, güçsüzü ...........!
    madde 5.
    kör tuttuğunu xxer .... !
  • bu kanuna uyan hiç bir canlı, bulunduğu habitatta kontrolsüz çoğalarak talan ve zarara yol açmaz. lakin her konuda orman kanunlarından dem vuran kanunsuz insanoğlu, bu kanuna dahil canlıların döngüsüne de çomak sokmayı başarmıştır.
    orman kanunu, güçlünün zayıfı yok etmesi anlamına gelmez. öyle olsa en güçlü yırtıcılar diğer tüm canlıları öldürmek için gece gündüz durmadan çalışırlardı. lakin bu kanun hayatta kalmak için, ihtiyacın olandan ihtiyacın kadar almayı gerektirir. hayvanlar aleminin genel davranış eğilimi de bu yöndedir.
    insanoğlu ise alabildiğinden alabileceği kadar almayı, tüm imkanlarını seferber edip sömürebildiği her şeyi sonuna kadar sömürmeyi düstur edinmiştir. yani insanoğlu tamamıyla kanunsuzdur.
    kaldı ki, insan oğlu diğer canlılardan çok gelişmiş bir bilinç düzeyine sahiptir ve kendi kanunlarını kendi koyabilir. bu da onu, tüm davranışlarının sorumluluğunu alabilen bir canlı yapar.

    sözün özü, insanoğlu yarattığı dehşete, orman kanununu sığınabileceği bir kapı olarak gösterse de vahşi olarak nitelediği hayvanlardan kat be kat vahşi davranarak, aslına kanunsuz olduğunu göstermektedir.
    kendisi de bilmektedir ki, bilinç sahibi bir canlı davranışlarında bilinç dışı durumları mazeret olarak kullanamaz. buna rağmen insanın kendi doğasına vahşet yakıştırma çabaları, vahşet seçimine uydurulmuş komik kılıflardan öteye gitmemektedir.
  • uygulanisi doga kanunundan farklidir. soyle ki; oncelikle insan olmaniz gerekir. hatta insanligin yuz karasi olmaniz gerekir. bu insanlarin yaninda ormandaki ayi,cakal, kurt gayet ornek alinasi canlilar olarak kalir.
  • red kit macerası (bkz: #8929772)
    yargıç adıyla da anılır, bilinir.

    --- spoiler ---

    teksas'tan new mexico'ya bir sığır sürüsü götürmek üzere yola çıkan red kit ve bir iki kovboy tahtalıköy adında bir kasabanın yakınlarından geçmek durumunda kalırlar. tahtalıköy'de yönetimi elinde tutan roy bin adındaki hem yargıç hem meyhaneci , joe isminde bir ayısı falan olan enteresan arkadaş, red kit'i tutuklar. tutuklama sebebi sığır hırsızlığıdır. kendi kanunlarına göre yargıladığı red kit'i 50 dolar para cezasına çarptırır. cenazeci mahkeme boyunca "asalım onu, asalım asalım!" der durur ama nafile. yalnız red kit, suçsuz olduğundan kelli, para cezasını da ödemez kaçar kurtulur mahkemeden.
    sonra efendim, bad ticket isminde şeklinden şerefsiz olduğu belli olan başka bir arkadaş çıkagelir kasabaya. kendisi de yargıç olmaya heveslidir. red kit, roy bin'i altetmek için bu şerefsiz arkadaşa gaz verir, destek çıkar. netice itibariyle iki yargıcın poker düellosuyla kaşılaşmasını ve kaybedenenin kasabadan ilelebet ayrılmasını tasarlar. poker müsabakasında bad ticket net olarak hile yapar, eski yargıç gururlu adamdır, hilebaz birinin desteklenmesi üzerine karizmayı çakar, kasabadan ayrılır.
    bad ticket tek hakim olduktan sonra kafayı yer, abuk subuk kanunlar getirir, kendisine karşı çıkan red kit'i asmaya niyet eder. red kit'i kurtaran eski yargıç roy bin olur.
    roy bin ve red kit, ayı joe ile beraber bad ticket'i ziyarete giderler. bad ticket kendilerini tuzağa düşürür. sonra bu tuzaktan tünel kazarak kurtulur bizimkiler, ama öldükleri sanılır tuzağı arkalarından su bastığı için. bir süre kasabada hayalet var diye dedikodular dolaşır.
    ve fakat bilimin temsilcisi öğretmen, "ne hayaleti olmaz öyle şey" der ve bizimkileri bulur getirir. cinayet suçundan asılmak üzere olan bad ticket bey de kurtulmuş olur. neyse efendim, uzattım, en sonunda süvariler gelir valla çağdaş adalet kavramını getirirler. roy bin kasabadaki tek yargıç olduğundan kendi kendini yargılar ve kendi kendine yargıçlıktan men cezası verir. kasaba huzur ve refaha erişir. red kit sığır sürüsünün başına döner, görevini tamamlar.
    finalde yine ve hala "ben yalnız bir kovboyum" demektedir.

    --- spoiler ---
  • her tür ilişkide varmış hala orman kanunu.güçlü zayıfı ezermiş.herkes gücü yettiği kadar tüketirmiş,gücünün yettiği kadar iktidar kurmaya hevesliymiş.ama en zevk vereni gücünü kaybedeni ezmekmiş.bunun verdiği zevk,bunun ezene hissettirdiği güç öbürlerinden olanca fazlaymış.anlamıyorum.ama çabalıyorum anlamak için.senle hiçbirzaman zevklerimiz uymadı.sevemedim senin sevdiğin şeyleri.gene aynı.anlamıyorum bundan zevk almanı.anlamıyorum güçlü diye birini,bişeyi sevmeni;güçsüz,zayıf diye sevmekten vazgeçmeni.ben dediğin gibi yirmibirinci yüzyıl k(d)işi si olamamışım demek.ben çakılıp kaldım onyedinci yüzyıla.daha sömürü düzeni gelmedi benim iç topraklarıma.hala anlayamadım ben güçlüyü sevmeyi.güçsüzü sevmek daha naif,daha romantik geliyo bana hala.belki daha yakın buluyorumdur kendime.daha anlaşılır buluyorumdur.güçlü olmanın verdiği hazzı hissedemediğimden,anlamlandıramadığımdan benle aynı özürü paylaşanı seviyorumdur.ne de olsa kusurumuz ortak.anlamıyorum türdeşimden daha üstün olmak neden bana zevk versin?ve gene anlamıyorum sevgi anlayışım neden bunla şekillensin?acizi daha iyi anlıyorum,daha iyi tanıyorum.ve gene bildiğimi,bilmediğime tercih ediyorum.bunun kişisel olmadığını,doğanın kanunu olduğunu söylüyosun.ama bu doğanın değil,sadece ormanın kanunu.güçsüzüm diye,kabul görmüyorum diye beni sevmediğini söylüyosun ki zaten güçlü olmanın eş anlamlısıda kabul görmek.fazlaca kabul görmek.ben hala senin sandığın kadar akıllıyım.bende değişen bişey yok.değişen tek şey artık bunu sadece senin biliyo olman.başkaları bilmiyo diye yok sayıyosun aklımı.hiç sayıyosun.anlamsız diyosun bana.dünyanın en zeki adamı,dağın başında tek başına olsa kime ne faydası var diyosun.adam tek basına diye daha aptal olmaz,dünyanın en zeki adamlığından eksilmez diyorum.kimseye faydası olmadıktan sonra neye yarar diyosun.zaten tamda burda başlıyoruz ayrılıp ayrışmaya senle.fayda bekliyosun,istiyosun,gözetiyosun herşeyden.faydasız bişeyi sevmiyosun,anlamıyosun.herşeyin sana bi faydası olsun istiyosun ve yirmibirinci yüzyıla çok yakışıyosun.herkes görüp takdir etmezse,hayran kalmazsa başarı saymıyosun olanı.anlamıyorum.daha samimi,daha mütevazı gibi güçsüz olmak.hele güçlü olabilecekken güçsüz olmayı seçmek,sana göre aptallık bana göre erdem.kendini harcıyosun,kendine yazık ediyosun lafları orgazmik bi zevk verir bana.tamam saçma bu kadarı ama genede elimde değil.durumun çaresizlik değil,seçim olduğunu hatırlatıyo.meyden okuma gibi geliyo bu bana hayata.herşeyi ezebilecekken yapmamak.güce tapanların hayranlığını,alkışını,sevgisini elinin tersiyle itmek.asilce,kahramanca buluyorum.ve ben her nedense hala böyle romantik durumlara takılıyorum.asillik,şövalyelik,kahramanlık kelimeleri hala değerli bana.hoşuma gidiyo okuyup yazması.sana göre ucuz kahramanlık bana göre romantizm....ve tüm bu sebeplerden dolayı karşılıklı acıyoruz birbirimize.ben güçsüzlüğüme sebep yanarak (acı)yarak acıyorum.sense gücünden ötürü aptallığıma acıyosun sadece haklı olarak.hemde çok haklı olarak.
  • ormanları, orman kanunundan korumanın gerektiğini bir kez daha hatırlatan yasadır.
    ''
    devlet ormanlarında orman bitki türlerinin tohum ve fidanlarını yetiştirmek üzere fidanlık kurulmasına, arkeolojik kazı ve restorasyon yapılmasına ve bu alanların kullanımına, define aranmasına, odun kömürü, terebentin, katran, sakız gibi işletilmesinde ağaç kullanılan ocakların açılmasına, balık üretmek üzere tesis kurulmasına ve göl, baraj ve deniz yüzeyinde yapılan balık üretimi için karada yapılması mecburi tesislere orman genel müdürlüğü'nce bedeli alınarak 29 yıla kadar izin verilebilecek. bu süre sonunda her türlü bina ve tesis eksiksiz ve bedelsiz olarak orman genel müdürlüğü tasarrufuna geçecek. bu bina ve tesisler, orman genel müdürlüğü ihtiyaçları için kullanılabilecek veya kiraya verilebilecek.''

    ayrıca orman genel müdürlüğü'nün yetkilerinin kısıtlanarak dsi nin güçlendirilmesi orman ve su işleri bakanı veysel eroğlunun eski dsi genel müdürü olmasından kaynaklı olabilir.
  • yeni dünyamızda adalet diye bir kavram üretip devasa adalet sarayları kurduk, kuruyoruz. ancak orman kanunu hala en güçlü temel kanun. kurduğumuz asalet sistemi ancak birbirine denk kuvvetler arasında etkili. zengin olanla, toplumlar üzerinde nüfuzu olanla, "koruyanı" olanla, ortalama bir insan yasa önünde eşit değil ve olmayacak, orada hep orman kanunu geçerli olacak. o yüzden dünyada yazılı anayasası olan bütün toplulukların bu yasanın ilk maddesini " burada orman kanunu geçerlidir, denkler arasında ise orta yol buluruz" olarak değiştirmesini teklif ediyorum. asya, avrupa, amerika, afrika, avustralya, antartika, karagümrük sana sesleniyorum; bu çağrımı dikkate alın. gülmeyin lan, adam olun biraz be.
  • bakanlar kurulu'nun ormanlık alanları imara açma yetkisini düzenleyecek olan kanun. geçenlerde çıkan içkili işletmelerin ibadethanelere en az 100 metre uzakta olma zorunluluğu kanunuyla paralellik arz eden "kıyı" maddesiyle kıyılardaki içkili işletmelerin bir ihtimal kapanmasının önü açılıyor. ilgili iki tehlikeli madde şöyle:

    imara açılacak yerler: tasarıya göre orman olarak korunmasında yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olmayan yerler ‘ kentsel dönüşüm ’ çerçevesinde yapılaşmaya açılacak. ‘orman olarak korunmasında yarar görülmeyen yerlerin’ neresi olduğuna ise bakanlar kurulu karar verecek.

    ve diğer bir tehlikeli madde:

    kıyıda ibadethane: kıyı kanunu’nun 6. maddesine göre kıyılarda, sadece iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener gibi yapılar yapılabiliyor. ancak yeni tasarıya göre ‘ihtiyaç duyulması halinde’ imar planı kararıyla kıyılarda ibadethane yapılabilecek. geçen günlerde meclis’te kabul edilen torba kanun ile ibadethanelere 100 metre mesafede içki satışı ve tüketimi yasaklanmıştı. düzenlemenin aynen yasalaşması halinde, kıyılara ibadethane yapılabileceği için, söz konusu ibadethanelere 100 metre mesafedeki alkol satışı ve tüketimi yapılan yerlerin kapatılması gündeme gelebilecek.
  • resmi gazete'nin bugünkü sayısında orman kanunu'nun 16, 17 ve 18. maddelerinin uygulanmasına ilişkin iki yönetmelik yayımlandı.

    ormanlık alanları petrol boru hatları, enerji santralları, petrol ve doğalgaz aramaları gibi işletmelere açan yönetmelik resmi gazete yayımlandı.

    yönetmelikler ile, ormanlık alanlarda enerji üretim santralleri, petrol ve doğalgaz boru hattı, petrol ve doğalgaz arama tesislerinin kurulmasına izin verilmesinin önü açıldı. yönetmelik hükümlerine göre ormanlık alanlarda ayrıca, haberleşme tesisleri, işletilme ve yeraltı doğalgaz depolanmasına ilişkin tesisler ile eğitim ve spor tesislerine, yol, liman geri hizmet alanı, havaalanı, demiryolu, teleferik hattı, tünel gibi ulaşım tesislerine izin verilebilecek.

    ayrıca, özel yükseköğretim kurumları dışında, yükseköğretim kurumlarının eğitim ve araştırma amaçlı tesislerine ve izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya yüksek öğrenim kredi ve yurtlar kurumu genel müdürlüğüne yurt yapılması için izin verilebilecek.

    bunların yanında, ormanlık alanlar içinde, balık üretim tesislerine, odun kömürü gibi işletilmesinde ağaç kullanılan ocaklara, define aramasına, arkeolojik kazı ve restorasyon yapılmasına da izin verilebilecek. buna karşılık, arkeolojik kazı ve restorasyon yapılması için yalnızca kültür ve turizm bakanlığı izin verebilecek.

    http://www.odatv.com/…kunu-kaziyan-madde-1804141200
  • kisaca kapitalizmdir .

    (bkz: her zaman buyuk balik kucuk baligi yutar)
hesabın var mı? giriş yap