• tam aksine en basit açıklamanın en olası, en doğru açıklama olduğunu bilenlerce, kabullenmesi zor, kırıcı, yaralayıcı, dehşete düşürücü de olsa gerçek, gerçektir.

    (bkz: fetih ganimet ekonomisinin temel aracı olarak din)
  • sıkıntı ortadoğu'nun halkında kim ne derse desin. bu coğrafyanın insanı sorunlu. çünkü petrolün ve batı'nın etkisinin olmadığı yıllarda bile çok huzurlu bir bölge değildir burası.
  • islama bağlamak yanlıştır. doğrusu gerizekalılığa bağlamaktır. tüm islam dini mensupları mevlana gibi takılsa ortada böyle bir huzursuzluk kalmayacaktır.
  • doğru bir bağlantıdır.

    islam coğrafyasının doğal kaynaklar sebebiyle göz önünde olan bir bölge olması ilk bakışta huzursuzluğun sebebi gibi görünse de abd, norveç, rusya gibi yerlerde de ciddi doğal kaynaklara rağmen pek bir huzursuzluk yaşanmamaktadır.

    ortadoğudaki huzursuzluğun nedeni açık biçimde islam'dır.
  • çok da haksız olmayan bir durum.aslına bakılırsa önermenin şöyle düzeltilmesi gerekir; ortadoğu'daki huzursuzluğu islam dinini tekeline alan yobaz ve bağnaz anlayışa bağlamak daha doğru olur.bu anlayış insan hakları, empati, farklı görüşlere saygı gibi kavramlara yabancıdır.gücü eline geçirdiği zaman gücü eline geçirdiği toplumları baskı yoluyla kendi 'islami' vizyonlari doğrultusunda değiştiriyorlar.yapılmışı var (bkz: iran devrimi)

    aslında esas sıkıntı; hoş görünün bu ortadoğu topraklarında pek rağbet görmemesi.şu anda karışıklık olan ülkelerde bir önceki yönetimler laik yönetimlerdi - mısır, suriye, ırak, libya...aynı şekilde iran da öyleydi bir zamanlar..gücü ele geçiren karşı tarafı eziyor.laik yönetimden sonra gelen dini yönetim de bu sefer laik tarafı ezmek istiyor.laik taraf dini evde yaşamak veya dine göre yaşamamak istiyor, islami yobaz kesim de dini toplumun her tarafına dayatıp laik kesimi pasifize etmek istiyor.

    bu durumda esas sorunun hoş görüye dayanmayan, dayatmacı din anlayışıyla alakalı olduğu görülüyor..bu din anlayışına maruz kalmak istemeyen laik kesim diktatörlük uyguluyor, sonra radikal islamcı güçler de halkı dini kullanarak örgütleyip mevcut yönetimleri ele geçiriyor ve bu sefer de onlar kıyıma başlıyor.yine aynı şekilde öbür kesim de bununla mücadeleye başlıyor vs....

    eğer bir toplum kendi içinde huzuru sağlayamamışsa; ülkedeki farklı görüşe ait gruplar arasında dayanışma yoksa - o zaman diğer güçlü olduğunu iddia eden toplumlardan müdahale olasılığı artar.bir ülkenin başka bir ülkeye müdahalesi iyi bir şey değil tabii, ama adam yapıyo işte.hemen iki bir sözde ekonomik istikrar yakaladık diye biz bile yapmaya kalkıyoruz, di mi?

    önemli olan bu oyunlara maruz kalmamak için gerekli önlemleri alıp kendi toplumunu sağlama alıp, hoşgörüye dayalı, insan haklarına saygılı, herkesin söz hakkı olduğu, adaletin adil olduğu bir devlet kurmak.böyle bir devlet kurarsan o zaman kimse senin ülkene müdahele etme cesaretini gösteremez...ona bakılırsa yer altı kaynakları norveç'te de var - ama tutup da abd veya başka güçler oraya her hangi bir müdaheleyi akıllarından geçirmiyor..veya norveç'in iç işleriyle alakalı hiç bir konuda yorum yapmıyorlar emperyalist güçlerin devlet adamları.
  • olaya farklı bir noktadan değineceğim. yaklaşık 1 yıl önce çalıştığım banka şubesine türkçe' ye oldukça hakim, iyi giyimli bir amca geldi. türkiye' ye sığınan suriye'li mültecilere yardım amaçlı kurulan uluslararası bir yardımlaşma derneği adına hesap açmamı istedi. gerekli bütün belgeleri yanında getirmişti. derken bahsettiğim dernek adına tl, usd, euro ve farklı para birimlerinde hesaplar açtım. kısa zamanda dünyanın farklı yerlerinden para yağmaya başladı derneğin hesaplarına. gel zaman, git zaman derneğin genel başkanı ve banka işlemleri konusunda tek yetkili olan suriye'li amca ile halen devam etmekte olan iç savaş, ve sonrası hakkında zaman zaman sohbet eder olduk. bir gün adama savaşı kazanmanızı istemiyorum çünkü savaşı kazanmanız durumunda suriye'yi çok daha büyük bir katliam bekliyor dedim ve o an adamın gözlerinin içi parladı resmen. evet tabi ki buna hakkımız var dedi. adeta güzel bir kadın görmüş abazan gibiydi, sanki katliamı yaşıyordu, yüzünde çirkin bir tebessüm belirdi. bu olayı neden anlattım diye düşünüyorsunuz değil mi ? demek istediğim şu arkadaşlar medeniyet binlerce yıl süren bir evrimdir.
    ilk insanlar avcı toplayıcıydı, özel mülk diye bir kavram yoktu, ve sizin az önce avladığınız bir hayvanı veya topladığınız meyveleri sizden daha güçlü bir insan yada sizden daha kalabalık bir grup güç kullanarak alabiliyordu. sonra insanlar tarımı öğrendi ve özel mülk kavramı belirgenleşmeye başladı. herkesin tarlalarının sınırları belirlendi, tarlaların kesiştiği noktalar taşlarla veya sopalarla belirginleştirildi. sonra insanların bir arada yaşadığı küçük köyler, şehirler oluştu akabinde bir takım kurallar, yasalara gereksinim duyuldu. küçük kabile savaşlarından, dünya savaşlarına uzanan uzun bir yolculuktur medeniyet tarihi.
    2. dünya savaşının yarattığı büyük yıkım hristiyan batı dünyasını adeta kendine getirdi ve bu büyük savaşların aslında gerçek galiplerinin olmadığı anlaşıldı, bir arada yaşayabilmeyi, tahammül edebilmeyi öğrenmeleri gerektiğini anlayan batı sınırların olmadığı, milliyetsiz, dinsiz ( laik devlet) bir avrup hayal etti. ve bunu başardı.
    konumuza tekrar dönecek olursak ortadoğudaki huzursuzluğu nedeni bu bölegede yaşayan insanların, devletlerin henüz avrupanın 70 yıl önce geldiği noktaya gelememiş olması. hala ölmek, öldürmek bizim için çok kolay, kısmen türkiye dahil bu coğrafyada insanlar gözünü kırpmadan insan öldürebiliyor. tıpkı o lanet suriye'li gibi. müslümanlar için ölmek, öldürmek bu kadar kolayken, bir arada yaşama, uzlaşı kültürü oluşmadığı sürece huzursuzluk mutlaka devam edecektir. şimdi gerçek islam şöyle, gerçek islam böyle, islam iyide biz yanlış yorumluyoruz, avrupalı devletlerin oyunu, batının kirli tezğahı.... saçmalıklarını lütfen bir kenara bırakın biraz mantıklı olun. bu bölgede yaşayan insanların tamamına yakını müslümadır, ölenler müslüman, öldürenler müslüman.
  • "stratejik derinlikten yoksun fikir" damgası vuran insanlarca "avrupa nın bin yıllardan beri bildiği en iyi şey fitne çıkarmaktır. atalarından mirastır. bunu da en iyi şekilde yapıyorlar zaten" derinliğinde irdelenen sav.
  • buyuk olcude dogrudur. olay son 50, 100 yilda yasananlardan ibaret degil.

    ortadogunun bugunku huzursuzlugunu, ozellikle 11. yuzyildan sonra, dini baskilar sebebiyle yeteri kadar gelisemeyen bilimin bir sonucu olarak bolge devletlerinin gucsuz kalmis olmasina baglayabiliriz.

    denklem basit:

    1. din, egitim sistemine comak sokarak, bilimin gelisimini yavaslatir.
    2. bilim alaninda geri kalan ulke hem ekonomik anlamda hem de beyin gucu olarak yetersiz kalir. (avrupa 2. dunya savasini atlatti fakat cabuk toparlandi, cunku beyin gucu vardi.)
    3. zayif devletler her zaman kendilerinden daha guclu devletler tarafindan somurulmeye mahkumdur. (ne kadar acimasiz olsa da durum bu (bkz: survival of the fittest))

    sonucta bundan 300-500 yil once petrol yoktu. bir yerden bir yere ulasim cok yavas, iletisim gunumuze kiyasla yok denecek kadar azdi. dunyayi globallesme cagina sokan teknolojik seviyeye once din olgusunun toplumsal hayatta daha az yer kapladigi batili devletler ulasti; ve gunumuzde bunun meyvesini yiyorlar. durum bundan ibaret.
  • hem yeraltı kaynaklarına sahip olup hem şikayetçi olmak büyük akıl yeteneği gerektirir, neyseki bizde bu derece akil insanlar varda düşüncelerimiz ve sorularımız cevapsız kalmıyor.

    işte bakın, bütün sorunların sebebi kaynak sahibi olmak.

    kadını insan yerine koymayıp insan gücünün yarısını boşa harcamak, adam gibi bir üniversite kurmamak, insan yetiştirmeyi bilmemek, insanı yaşatmayı bilmemek, ancak ölü karınızla kaç saat birlikte olabileceğinizi bilmek, daha milyon tane saçmalık, hep ortadoğuda petrol olduğu için.

    yoksa islam bu haliyle öylesine yaşanabilir bin din ki, tüm dünyaya umut saçıyor.

    islamda reforma gerek yok, petrol kuyularını kapatın sorun çözülür.
hesabın var mı? giriş yap