• ozellikle ergenlik doneminde yogun spor yapan erkek cocuklarinda gorulen ortopedik bir hastaliktir. dizin hemen asagisindaki kaval kemigi ucu disa dogru cikinti verir. merdiven cikarken, diz bukerken, spor yaparken vs. bu bolge agrir. hastalik en buyuk yan etkisini kavgalarda zayif noktanizi coktan kesfeden kardesinizin, tekmelerini dizlerinize calistirmasiyla gosterir. bir kac yil sonunda rahatsizlik tamamen gecer.
  • 'eğer yere bişey düşürdüysen sakın eğilip alma,bırak yanındaki muhteşem insan bu işin muvaffakiyetle üstesinden gelsin, yoksa çakılır kalırsın maazallah olduğun yere katı eriyik misali' hastalığıdır.
    *
  • öncelikle allah kimsenin başına vermesin diye başlamak istiyorum. doktorların tek tedavisinin zaman olduğunu söyledikleri bu hastalık her ne kadar zamanında çoğumuzda görülse de (erkek çocukları) temennim görülmemesidir. yaklaşık iyileşme süreci 1 sene kadardır. doktorların iyileşme sürecini çıkıntı miktarına göre belirlediği bir hastalıktır. bende mevcut olduğu gibi, babamda hatta dedemde de gördüğüm hastalıktır.
    efendim dizin altından kemik çıkar, hastalık devam ettiği müddet içerisinde o kemiğe dokunulması bile en yiğit insanı yerlerde süründürebilir. spor yaparasınız, dur la iki dakka dinleneyim şurda diye oturursunuz ve oturuş o oturuş, dizleriniz kitlenir ve yardım olmadan kalkamazsınız. özellikle bilgisayar masasına yanlışlıkla çarptığınızda koltuk üzerinde sık sık kıvranmalar yaşarsınız. dizlik takmanın hiçbir faydası yoktur, kimseye inanmayın. o şişlik sonrasında asla inmez, hatta diz kapağı kadar büyüyerek ellendiği zaman sanki diz kapağı elleniyormuşçasına bir izlenim yaratır, durumu anlatıp diz kapağı ile çıkık kemik arasındaki boşluğu gösterdiğinizde ilk tepki "aman tanrıııaıaaam" olmaktadır.
    onun dışında iyileştikten sonra şiş inmez, ufalmaz, ancak ileride yapılacak sporlara bir zararı yoktur sadece hastalık devam ettiği sürece egzersiz sonrası ağrıları ve kitlenmeleri yapar yani özürlü bırakmaz insanı.
    bunlar deneyimlerimdi;
    ilgilenenler için tıbbi açıklaması şöyle
    patellar tendonun tibial tübersiteden travmatik kopması ile meydana gelir ve 11-13 yaşlarındaki çocuklarda sıktır.egsersiz sonrası tibial tüberosite üzerinde ağrı ve rahatsızlık olur.muayenede lokal hassasiyet ve tüberositenin belirginleşmesi mevcuttur.en iyi tedavi semptomların göz ardı edilmesidir.ebeveynler semptomların sıklıkla 12-18 ay süreceği konusunda uyarılmalıdır.direnme ağrıyı dindirecektir.eğer çocuk aktif olayı isterse semptomlar artabilir,fakat herhangi bir zarar oluşmaz cerrahi nadiren gerekir.
    ligamentum patellada derinde yer alan birleşmemiş ossicle'ların eksizyonu gerekebilişr.bunlar erişkenlik döneminde diz hareketinde ağrı oluşmasına neden olabilir.
  • (bkz: #6148027)
  • bu iğrenç şey bende de sağ bacağımda mevcut. 4 sene önce falan 14 yaşında öğlen 12 de güneş altında basket oynarken tam şut atmak için zıpladığım sırada dizimden çıt diye bi ses geldi. başta baktım bişi yok acı yok falan neyse oynamaya devam ettim; sora bunaldım eve gittim. o da ne yahu. aradan yarım saat geçmiş ben oturuyorum bir kalkayım dedim ki ayak iptal; hiç bi şekilde hareket ettiremiyordum. dizin altındaki şişlik oluşmuştu ve ağrımaya başladı. ilk 1 hafta boyunca ayağımı elimle kendim ileri götürdüm hiç üstüne basamadım. 1 ay 2 ay derken hala tam geçmemiş şişlik inmemişti, korkup burhan usluya gittim ve bu teşhisi koydu bana. dizleri güçlendirmek amacıyla köpek balığı kıkırdağı (eczanelerde shark cartilage diye geçer) almamı ve orada hissedilen ağrının çoğalmasının nedeni, dizin o kısmındaki ısının çok yükselmesiymiş. çekilen mr da da o kısım diğer kısımlara göre daha siyah çıkmasını bu şekilde açıkladı burhan usta. 3. aydan sora düzgün buz yapmaya karar verdim ve 1 ay boyunca her sabah ve akşam olmak üzere kısa seanslarla buz yaptım ve 1 ay sonra hiç bir acı ve ağrı (orayı çarptığımda bile) kalmadı. bu hastalıktan çeken arkadaşlara duyurulur. önce bi shark cartilage sora düzenli buz.. şişlik konusuna gelince; artık onunla yaşamayı öğrenmelisiniz.. aradan 4 sene geçti ve bu ara sol bacağımda dizimin tam o noktası ağrımaya başladı.. yoksa ulan yine mi.. bu sefer sol.. haydi hayırlısı ben bi buz yapayım; ne de olsa 1 liralık önlem 100 liralık tedaviden iyidir =)
  • kaval kemığımde bulunan ve doğuştan bana bahşedılen iki santımlık bır çatlakla guçlerını bırleştıren, bu sayede cocukluk yıllarımı da zehir etmiş beter bır hastalıktır... sanırım kalecılık konusu abarttığım yıllarda gazabına uğradık..
    yanlız işin ilginç tarafı benımkısı asla geçmek bılmıyor.. şu anda 26 yaşımda olmama rağmen dız kapağımın altında bulunan bu tepecık benı olene dek terketmeyecek herhalde..
    ayrıca dıkkat ettım ben dahıl 3 esbpl'ci de bu talıhsız? hastalığa yakalanmış.. :)
  • $ahsima hoplama ziplama otur yerine diyen ayar veren bi hastaliktir.
  • mide bulandıran küçük sinek hastalığı. kaval kemiğinin ergenlikte kaslar ve yumuşak dokudan hızlı gelişmesi sonucunda patellar bağ (diz kapağınızı kaval kemiğine bağlayan bağ) mecburen gereğinden fazla gerginleşir, sporcu ergen erkeklerde (9-15 yaş) bu bölge daha fazla zorlandığı için de patellar bağ yapıştığı yerden ayrılma eğilimi gösterir, kimi zaman altındaki yumuşak dokuyu da liğme liğme eder, biraz kavaldan ayrılır, iltihaplanır ve şişer. siz de durumun ciddiyetine göre 3-5 aydan 2-3 seneye kadar eğilmekte, koşmakta zorlanırsınız.

    14 yaşında çakı gibi bir kaleci adayı olduğum zamanda kumda top oynarken (brezilyalı çocuklar hesabı hehe) tam da doğma büyüme aşık olduğum klübe "yıldız adayı" olarak keşfedilip tranferimi gerçekleştirmişken ilk idmandan önceki gün okul takımıyla yaptığım maçta profesyonel kariyerimi başlamadan bitirmiş şerefsiz rahatsızlıktır. zaten 1 aydır iki dizim de ağrımaktaydı ama o yaşlarda ağrı ergenliğe mal edilmekteydi zaten, meme ağrısı o ağrısı bu ağrısı... üzerinde durmadım boy atıyorum ondandır diye düşündüm ki aslında doğru çıktı :)... top bana doğru geldi, topu uzaklaştırmak için hamle yaptım ama fevzi tuncay'ın gs maçında geçtiği ıska gibi bir ıska sonucunda taze etten sinirleri ayırırken çıkan "cızırrtt, kopp" misali bir sesle feci bir acı hissettim. karga tulumba hastanenin yolunu tuttuk. doktor eliyle dizimi tuttu, sadece iki soru sordu, "devam eden ağrıların var mıydı?", "düzenli spor yapıyor musun?" iki evet cevabından sonra elini dizime dokundurdu, sende schlatter var dedi geçmiş olsun sportif kariyerin bitme aşamasında dedi olduğum yere çöküp ağlamaya başladım. 2-3 cm boy uzamanı da etkileyebilir, allahtan boyun uzun dedi. kemiklere baskı mı yapıyormuş neymiş tam hatırlamıyorum zaten o seneden sonra sadece 2cm falan uzadım... neyse; çekti filmleri falan raporunu yazdı, gördüğüm en ciddi schlatterlerden birisi, 2 sene civarı spor yapmayı bırak, mümkünse eğilme, hiç koşma, durağan ağrıların geçene kadar buz tedavisi uygula, şunu bunu yap, bu raporu da kulüp doktoruna götür dedi. abi ameliyatı falan yok mu dedim ne 2 senesi, milletin bacağı kopuyor yerine dikiyorsunuz bağdan ne olacak dedim, işler öyle yürümüyo koç, ameliyatı ileride sıkıntı yaratabilir dedi biraz anlattı (hatırlamıyorum risklerini)...

    aldım elime raporu gittim kulübe, "ne şanssız bir çocuksun dediler." 1-2 tavsiye falan yaptılar, muayene ettiler, geçmiş olsun koçum düzelince profesyonel manada spor yapman zor ama hayatını etkilemez dediler... kapımız sana açık, ziyaretimize, idman izlemeye falan istediğin zaman gelebilirsin dediler, saldılar gittim sonra. 2 sene civarı sürdü hakkaten de iyileşmesi, arada sigaraya başladım, 10-15 kilo aldım semirdim...

    üzerinden 17-18 sene geçti, hala içimde ukte bırakan şerefsiz hastalıktır yani bu. hala da tam hastalık yerini bir yere çarparsam (şiş yeri değil, altındaki kapanmış yarık yeri) gözümde şimşekler çakıyor, kim diyorsa 3-5 aya geçer bir şeyi engellemez diye bok yemiş benimki gibi ciddi bir boyutta iken. amatör küme idmanlarında bile 2-3 idmandan sonra pes ettiriyor ulan amatör kaleci bile olamadık adam gibi... :)
  • iki bacağımda da diz kapaklarımın altına ikinci bir diz kapağı oluşturmuş hastalık. başladığında önlem alır da kendinizi bir süre spordan soyutlarsanız boy artışınız inanılmaz hızlı olabilir.

    ortaokulda boy sırasına dizildiğimizde sıranın en başındaki sınıfın en kısa boylusu bendim. o yaşta kendini gösterdi bu hastalık. her akşam "büyüyorsun ondan" şeklinde geçiştirilen ağrılarım dayanılmayacak boyuta geldiğinde doktora gittik. bu süre içerisinde ikinci dizlerim oluşmuştu bile. doktor çok da güvendiğimiz biri değildi ama seçeneklerimiz sınırlıydı. iki seçenek sundu önümüze ya 4 yıl boyunca dizlerimde korse kullanacak ve değil spor yapmak koşmayacaktım bile; ya da ameliyat olacaktım. ilk seçenek ne kadar saçma gelse de ikincisi çok daha saçma geldiği için korse aldık ve ben koca yaz boyunca mahalle maçı bile yapmadan o sıcakta korselerle dolaştım. 4-5 ay sonra okul açılınca sınıfın en uzun boyluları arasındaydım.

    hala 4 diz kapağı ile dolaşıyorum.
  • benim de mustarip olduğum garip hastalık.

    ama benim asıl merak ettiğim, askerlik sürecinde çürük raporu alınmasını sağlar mı bu? zira birçok kişinin aksine bendeki hâlâ geçmiş değil, zorlayınca hâlâ ağrıyor, vesaire. hadi bir oldurun be diyeceğim ama, bilemiyorum da ki.
hesabın var mı? giriş yap